Finans Sektöründe e-Öğrenme Deneyimleri

Finans sektörü, çok geniş bir insan kaynağı istihdam etmektedir. Fakat operasyönel görevlere ayırdıkları eğitimlerde sayılarının yüksekliği nedeniyle eğitimlerine ayrılan bütçe düşük olmaktadır. Bu noktada e-öğrenme devreye giriyor. Bu yazıda e-öğrenmenin finans sektöründe nasıl uygulanabileceği konusunda fikirler paylaşılıyor.

Damdan Düşenin Derdinden 
Damdan Düşen Anlar!

e-Öğrenmenin çok sayıdaki avantajları arasında, eğitim maliyetlerini yüzde 45 oranında düşürmek, zaman kaybını en aza indirmek, eğitimlerde standardizasyon sağlamak gibi özelliklerin olduğu artık bilinen bir gerçek. Konuyla ilgilenenlerin çoğunun bu konuda azımsanmayacak bir teorik bilgiye sahip olduğunu düşünüyorum. 

Ancak iş somuta indirgendiğinde ortaya çok sayıda soru çıkmaktadır. Bunlardan bazıları:

  • Hangi eğitimleri, hangi hedef gruplara e-öğrenme modelinde sunmalıyız,
  • Eğitimler sadece e-öğrenme içerikli mi, yoksa sınıf içi eğitim destekli mi olmalı,
  • Karma modelde e-öğrenme içerikleri neler olmalı, sınıf içinde ne anlatılmalı,
  • Çalışanlar e-öğrenme içeriklerini; iş yerindeki kendi bilgisayarlarından mı, evlerinden mi, çeşitli merkezlere/köşelere yerleştirilecek e-öğrenme amaçlı bilgisayarlardan mı, bu amaçla kurulacak bilgisayar sınıflarında mı takip etmeli,
  • E-Öğrenmenin etkinliğini nasıl ölçeceğiz, 
  • Eğitim yönetim sistemi yazılımı verileri ve raporları, her zaman doğru yönü gösterebilir mi,
  • İnsanlarımızı e-öğrenmenin de bir gelişim ortamı olduğuna nasıl ikna etmeliyiz, gibi.

Yıllarca şirketinde e-öğrenme modelini uygulayan bir eğitim yöneticisi olarak, bu yazıda e-öğrenmenin finans sektöründe nasıl uygulanabileceği konusunda deneyimlerimi paylaşmaya çalışacağım. Nasrettin Hoca’nın da dediği gibi “damdan düşenin derdinden damdan düşen anlar”. 

Finans Sektöründe İstihdam Gerçekleri

Finans sektörü, çok geniş bir insan kaynağı istihdam etmektedir. Neredeyse yüzde 90’ı üniversite mezunu olan bu insan gücünün, yüzde 35’ini gişe ve operasyon servislerinin çalışanları oluşturmaktadır.

Buna karşılık, eğitim programları genellikle satış, teftiş kurulları, kredi birimleri için gerçekleştirilirken, operasyonel görevler için ayrılan bütçeler, toplam eğitim bütçeleri içerisinde yüzde 10-15’i geçmemektedir. Oysa bu kadroların, gelişime açık, gelecek beklentileri yüksek ve yetkinlikleri de bunları destekler nitelikte olduğunu söylemek yanlış olmaz. Üstelik, kendilerine yeterli eğitim verilmediğinden, ücretlerinin düşük, gelişim yollarının tıkalı olduğundan yakınıp, hiç olmazsa gelişim yollarının açılmasını talep etmektedirler. Ancak sayılarının yüksekliği nedeniyle, sınıf içi eğitimlerin maliyeti yüksek olmakta, kısıtlı eğitim bütçeleri genelde satış servislerine tahsis edilmektedir. 

e-Öğrenme Uygulama Fırsatı

İşte bu noktada e-öğrenme çok somut, ulaşılabilir ve başarılı bir çözüm olarak ortaya çıkmaktadır. Çok düşük kişi başı maliyetlerle satın alınabilecek e-öğrenme hizmeti, bankalarda çalışan ve eğitime aç büyük çoğunluk için somut bir çıkış noktası olabilir. Bu kitlelerin gelişim amaçlı e-öğrenmeyi kolaylıkla sahiplenmesi beklenir. e-Öğrenmenin bir performans kriteri haline getirilmesiyle, e-öğrenme uygulamasındaki kullanım oranlarını da önemli ölçüde artacaktır. 

Uygulama Süreci

En etkili stratejilerden birinin de bir e-sertifika programı uygulamak olduğunu düşünmekteyim. 8-9 adet e-öğrenme içeriğinden oluşan ve 12 ayda tamamlanacak program online sınavlarla desteklenebilir ve 1-2 günlük sınıf içi eğitimlerle etkinliği artırılabilir. Ekonomi, Finansal Matematik, Yatırım Ürünleri, Temel Sigortacılık, Hukuk, Zaman Yönetimi, Müşteri İlişkileri gibi eğitimlerden oluşan eğitim paketi, her eğitim arasında bir ara sınav, program sonunda da bir büyük e-sınav uygulamasını içerebilir.

e-Sertifikaya hak kazanan adaylar yeni görevlerine minimum bir eğitim ihtiyacı ile geçiş yapacaklar, ek eğitimlere ayrılacak zaman ve maliyet azalacaktır. Yeni görevlerine daha hazırlıklı başlayacak, müşterilerimizin karşısına daha donanımlı, daha istekli ve bir finansal danışman olarak çıkabileceklerdir. 

Model ayrıca, kurum içerisinde sürekli gelişim sürecinin yaygınlaşmasını, öğrenen organizasyona bir adım daha yaklaşılmasını, kişilerin kariyer beklentilerinin makul ve sürelere yayılmasını, kariyer geçişlerinde kişilerin üst görevlere hazırlıklı geçmesini sağlayacaktır. 

Mükemmeli arayışınızda yolunuz mutlaka e-öğrenmeden geçecek, fazla gecikmeyin.

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi