Geleceğin iş gücü, yalnızca bilgiyle değil, deneyimle şekilleniyor. Yeni nesil, teknolojik yatkınlık, esneklik ve kültürel çeşitliliğe duyarlılık gibi yetkinliklerle donanmış bireyler istiyor. Eğitim kurumları ise hâlâ bilgi aktarımında ısrar ediyor. Bu yazıda, geleceğe dayanıklı yetkinliklerin neler olduğu ve nasıl geliştirilebileceği tartışılıyor.

Geleceğin belirsizlikleriyle başaçıkmak, bugünden başlayan bir öğrenme devrimi gerektiriyor. MOSAIC modeli, öğrencileri yalnızca bilgiyle değil; disiplinler arası becerilerle donatmayı hedefliyor. Eğitimde “ne öğretiyoruz?” sorusunu “hangi becerileri kazandırıyoruz?” sorusuyla değiştirmeyi öneriyor. Bu yazıda, geleceğe dayanıklı beceriler için yeni bir öğrenme çıktıları modeli sunuluyor.

Dijital okuryazarlık, kişilikle şekillenen bir zihniyet olarak karşımıza çıkıyor. Dışadönüklük, açıklık ve duygusal uyum gibi kişilik özellikleri dijital dünyada nasıl hareket ettiğimizi etkiliyor. Bu yazıda, dijital okuryazarlığın kapsamı ve kişilik boyutlarıyla ilişkisi mercek altına alınıyor.

Geleceğin iş dünyasında başarı, öz yönetim, öğrenmeye açıklık ve değişime uyum gibi becerilerle mümkün. Bu yazıda, Vicat Group Türkiye’nin geleceğe dayanıklı yetkinlikleri geliştirmek için uyguladığı kurum içi sistematik yaklaşımlar ele alınıyor. Ayrıca, öğrenme motivasyonunun düşmesi, değişime direnç ve zaman yönetimi gibi zorluklara yönelik kurumsal çözüm yaklaşıları açıklanıyor.

Yapay zekâ yöneticilik rolünü üstlenebilir mi? Bu soru, liderlikte insanın yeri ve önemi üzerinden yeniden değerlendiriliyor. Yazı, yapay zekânın stratejik planlama gibi alanlarda nasıl destekleyici rol oynayabileceğini, ancak kriz yönetimi ve bağlam gerektiren durumlarda insani liderliğin önemini açıklıyor.

Yapay zekâdaki gelişmeler, yalnızca teknolojiyi değil; enerji, tıp ve üretim başta olmak üzere fiziksel dünyayı da kökten dönüştürüyor. Bu yazı, Kurzweil ve Schmidt gibi vizyonerlerin öngörülerinden yola çıkarak dijital devrimin sonuçlarını değerlendiriyor. Yapay genel zekânın kontrolsüz ilerlemesi durumunda insanlık için doğabilecek riskler ve düzenleme ihtiyacını ele alınıyor. Dijital dönüşümün psikolojik ve toplumsal etkileri bütüncül ve çarpıcı şekilde inceleniyor.

İş Bankası, çalışanlarını en değerli sermayesi olarak nitelendiriyor. Bu anlayış, çalışanlarını geleceğe hazırlamak konusundaki başarısını, bankanın sürdürülebilir kurumsal performansının en önemli belirleyicisi haline getiriyor. Bu makalede İş Bankası’nın çalışanlarını geleceğe dayanıklı yetkinliklerle donatmak suretiyle geleceğe hazırlamak amacıyla gerçekleştirdiği faaliyetler genel bir çerçevede aktarılıyor.

Değişim hız kesmeden devam ediyor. Dijital dönüşüm ve küresel dinamikler, bireyleri ve organizasyonları daha çevik, esnek ve öğrenmeye açık olmaya zorluyor. Geleceğe dayanıklı kalabilmek için sürekli gelişim, dijital yetkinlikler, duygusal zeka ve kültürel farkındalık gibi beceriler artık olmazsa olmaz. Bu yazı bugün atılan adımların, yarının başarısını şekillendirdiğini vurguluyor.

Veri ve yapay zekâ; rollerin, becerilerin ve iş stratejilerinin tanımını yeniden yazıyor. Bu yazı, insan-yapay zekâ işbirliğinden uzaktan çalışmaya, etik çerçeveden yeniden beceri kazandırmaya kadar kritik dönüşüm alanlarını kapsıyor. 2030’a giderken iş dünyasının nasıl şekilleneceği, somut örnekler ve verilerle ele alınıyor.