Değerli Kaynak Dostlarımız,

Önceki “Duygusal Çeviklik” sayımızda, değişime uyum sağlaması beklenen çalışanlar için kendilerini, ilişkilerini ve hedeflerini duyguları aracılığıyla nasıl yönetebileceklerini ele almıştık. Bu sayıda ise değişime uyum sürecinde inovatif çözümlerle iş sonucuna katkıda bulunması beklenen bu çalışanların nasıl bir zihniyetle, liderlik tarzıyla, örgütsel yapıyla ve İK sistemiyle desteklenmesi gerektiğini, bu konuda en sık düşülen yanılgıları ele alacağız.

İnsanın akıl dışı ama ön görülebilir olarak tanımlanmasında, sistematik hatalarının tespit edilebilirliği, yapılan tespitle birlikte karar hatalarının azaltılabileceği ve akılcı tercihlerin artırılabileceği düşüncesi yatar. Evrimsel olarak I. sistemimizi kullanarak hızlı ve kolay olana yönelmemiz, risk alıp kontrolsüz davranmamızla sonuçlanır. Ancak II. sistemin analize dayalı karar alma ihtiyacı, değişimin hızının gerisinde kalmaktadır. Bu yüzden II. sistemin işleyişini kolaylaştıracak, böylelikle hem akılcı, hem de hızlı davranmayı sağlayacak çevik yöntemlere ihtiyaç vardır. Bu kapsamda SMART hedeflerden FAST hedeflere yaşanan dönüşüm süreci; riski sık geri bildirimlerle kontrol altına almayı, I. sistemin başarı duygusu yaşamasına izin vermeyi, özelleşmiş görevlerle işleri küçük parçalara bölmeyi ve şeffaf bir kurum kültürü içinde birbirinden öğrenmeyi mümkün kılar. Bu yaklaşıma uygun bir liderlik tarzı, insan odaklı, başarıyı ekibiyle paylaşan, uyumlu ve alçak gönüllü liderleri öne çıkarmaktadır. Kendi başarılarıyla övünmeyen bu mütevazı liderlerin değeri artık anlaşılmış, övünç kaynağının bireyden ekibe evrildiği, alçak gönüllülüğün bireysel bir özellikten kurumsal bir yetkinliğe dönüştüğü anlaşılmaktadır.

“Stratejik Çeviklik ve Çevik Liderlik” sayımızda yazarlarımız VUCA çağında çevik stratejiler geliştirip rekabette avantaj sağlamak için gereken liderlik yaklaşımını ele alıyor. Farklı sektörlerde faaliyet göstermelerine rağmen karşılaştıkları organizasyonel ve yönetsel dönüşüm ihtiyacının çevik felsefede birleştiğini, çevik kurum denilince organik ve dinamik bir yapıyı tasvir ettiklerini, stratejik çevikliğin cevabını ararken veriden yola çıkarak insanı anlamaya çalıştıklarını, bunu da dünyadaki başarılı uygulamaları Türk kültürüne uygun yaklaşımlarla harmanlayarak yaptıklarını görüyoruz. Kendi çeviklik pencerelerinden aktardıkları liderlik kültürünü stratejiyle ilişkilendirdiğinizde, mesajlarının birbirlerini destekleyici ve tamamlayıcı olduğuna tanık olacaksınız. Bu da siz değerli okuyucularımız için, belirsiz ve muğlak dünyada çevik yol haritasının izini sürmeyi kolaylaştıracak.

Stratejik çeviklik, uyum sağlamak için esnekliği ve uyum kriterini belirleyerek öncü olmak için yenilikçiliği zorunlu kılıyor.

Çevik liderlerin bu dengeyi alçak gönüllülük yetkinliğiyle kurabilmeleri, değer katarken değerli hissettiren bir anlayışın temsilcilerine dönüşmeleri dileğiyle,

Saygılarımla,

Prof. Dr. Zuhal BALTAŞ

Çevik Liderlikte Zihniyet Değişikliği

Hayatın kendisinin bir devinim ve dönüşüm içinde olduğunu yaşayarak görüyoruz. İş hayatı her zamankinden daha yüksek bir hızda akıyor. Geçmişteki başarılı uygulamaların tekrarlanarak “başarılı olunamayacağı” değil “var olunamayacağı” bir dünyada yaşıyoruz. Yukarıda sıralanan özelliklerin her birinin zaman içinde belirli başlıklar altında tekrarlandığı herkesin malumudur. Çevik liderliğin başarısı , hem iş sonuçları almak, hem de aynı zamanda bu özelliklerin bütününü sergilemekte yatmaktadır. Kurumların kaderini belirleyen de liderler olduğu için, gelecekte varlığını sürdürecek kurumların duygusal ve stratejik çevikliğe sahip liderler olduğu anlaşılıyor. Çevik iş yapma kültürünün yerleşmesi için Çevik Liderin, 3 temel alanda zihniyet değişikliği, yapması gerekir. Çevik liderlik bir uyum sürecidir. Güvenli Liman Liderliği, yaklaşımı göstermek gerekir. Bu makalede bu yaklaşımları ve Çevik Liderliğin dokuz ilkesini,tanıyacaksınız.

Çeviklik Bir Kurum için Neden Gerekli?

Artık iş dünyasında geleneksel iş modelleri yıkılarak yerine dijital iş modelleri kurulmakta ve gelecek dijital olmak zorunda. Dijital dünya ile her an her yerden gelen geribildirimleri dikkate almak ve gerekli aksiyonları almak çok daha önemli. Ürün ve hizmet ile ilgili gelen geribildirimleri üründe ve hizmette hemen çözmek ve güncellemek kalıcılıkta fark yaratacak unusurlar. Bu dönüşüm içinde de çevik organizasyonalara olan inanci kazandırmak için kültürel değişim gerekmekte. Finans sektörüne karşı gelişen güven duygusunun temelini oluşturan kavramlar çevik manifesto ile artık daha az değerli olma sürecinde. Bankacılık sektörü de çeviklikle gelen dönüşümün başındalar ancak bunun gerekliliğinin farkındalar.

Çeviklikte “İnsan” Faktörü

Günümüzde hangi pozisyonda olursanız olun stratejik ve duygusal olarak çevik olmanın kıymetli olduğu bir zaman. Özellikle kurum liderlerinin çevik olması önem kazanmakta. Çeviklikle beraber daha da önem kazanan bir kavram olarak tutarlılık ortya çıkmakta. Bu iki önemli kavram içinde gelişime ve geliştirmeye açık olmak, güven ortamı sağlamak, şeffaf olmak, tavazu sahibi, esnek ve etkin iletişim becerisine sahip olmak önem kazanmakta. Bu özellikleri yüksek farkındalık seviyesi ile herşeyin insan için olduğunun farkına vararak öne çıkarmak önem kazanmakta. Bu nedenle şirketlerin her sürecinde bütünsel bir bakış açısına ihtiyaç duyulmakta. Bu bütünsel bakış açısı ile kurumsal akademilerin gelişim ve ömür boyu kavramlarını öne çıkararak, yaratıcı yıkım kavramını temele alarak her süreci yeniden inşa etmeleri daha da değerli hale gelmekte.

Kötü Liderlikten Çeviklik Öğretileri

Çevik liderlik kavramının daha iyi anlaşılması için bu kavramın zıddı mikro yönetim ve kayıp liderlik kavramlarına göz atmakta fayda bulunmakta. Mikro yönetim her şeyi kontrol edip, kendilerini kurumla özdeşleştiren, kendi performansına odaklanan kişilerdir. Ancak insanı geliştiren sorumluluktur, işini kontrol edemeyen çalışnalanlar gelişemez. Bu ortamda çalışana sadece evet efendimci olurken, yönetici de esas işine odaklanmadan, zamansızlık ve iş yükünden şikayet eder. Bu sebeple çalışanların iş alanlarında kontrollerinin olduğu, hoşgörülü bir ortam büyük resme katkı sağlar. Ancak bu kavramın çok öne gelmesi kayıp liderliği ortaya çıkarır. Kayıp lider çalışanının izlemeyen ve katkı yapmayan yöneticiyi anlatır. Liderler kurumların kaderini belirler, ekiplerin yapısından liderin tipini kolayca anlayabilirisiniz. Kayıp liderlerin çokluğu korelasyon anlamında en çok gözlenen iş doyumu ve kurumsal bağlılıkta ortaya çıkar. Kayıp lider ilişkileri yönetiminde de 3 boyut vardır, insanlardan uzaklaşan, insanları karşısına alan ve insanlara yaklaşan. Bu iletişim türleride insanların potansiyellerini ortaya koymalarında etki eder.

Ya Dışındasındır Çemberin ya da İçinde Yer Alacaksın

Hızlı, esnek, çevik uyarlanabilir, adaptif yapıyı İnsan Kaynaklarına ne şekilde uygulanabilir. En uygun yapı holakrasi ile daha çevik bir işleyişe ulaşmak mümkün gözükmekte. Holakrasinin 4 temel vaadi vardır, yalın ve duruma göre uyarlanabilir organzisyonlar, yüksek verimli toplantılar, net yetki dağılımı, amaca yönelik çalışma. Kişilerin sürece dahil olacağı bir çok uygulama ile kişilerin işlerini kendi işleri görmeleri sağlanarak, kuruma daha fazla değer katmaları sağlanabilir. Bu katılım insanların öğrenme merakı ve değer katma motivasyonlarını tetiklemekte ve daha çok istek duymalarına yol açmaktadır. Çevik çalışma sistemlerinin öne çıktığı bu dönemde kurumlar performans yönetim sistemlerini de güncellemeli ve çevik hale dönüştürmeli. Çünkü geleneksel ezbere, kopyala yapıştır süreçler kimseyi menun etmiyor. Daha sık, yapılandırılmış ve farklı içerikleri olan, anlık geribildirimlerle çalışanların sahiplendiği performans görüşmeleri öne çıkarılmalı ve bunun için çaba sarf edilmeli. Bunların hayat geçmesi için çalışanalar süreçlere dahil edilmeli. Bu şekilde güven ortamı ve sorumluluk paylaşımı sağlanıp, üst yönetimlerin sponsorluğu ile ilerlenmelidir.

Çevik Liderlik ve Yetenek Yönetimi

Çevik Liderlerin 3 temel davranış biçimi vardır, alçakgönüllüdürler, ligilidirler, vizyoner ve uyumludurlar. Yüksek farkındalıkla hareket edip, bilgi temelli karar vermeye çalışıp, kararlarını hızla hayata geçirirler. Yöneticilikte aranan kararlılık ve süreklilik artık yerini esneklik ve çeviklik gibi yetkinliklere bırakmış durumdadır. Bu sebeple insan kaynakları daha önem kazanmış ve şirketlerin stratejik bir parçası konumuna gelmiştir. İnsan kaynakları artık şirkete uyum sağlayıp, yüksek performans gösterecek doğru kişiyi bularak, onu geliştirip, elde tutacak ve lider pozisyonlarına taşıyacak çözümler geliştirmekle yükümlü duruma gelmiştir. Bu anlamda yetenek yönetiminde kurumların kritik kadroları ve önemli yetkinliklerin tespiti daha fazla önem kazanmaktadır. Bunun içinde kurumlarda tüm birimlerin işbirliği halinde olması önemlidir. Kurumların insan kaynağına yapacağı yatırım kurumu daha güçlü kılmaktadır. Çevik liderlikte öne çıkan dört temel yetkinlik, ne kadar ilgilisiniz, ne kadar vizyonersiniz, ne kadar iyi uyum sağlayabiliyorsunuz şeklindedir. Bu yetkinliklerin hayat geçmesi içinde üç davranış ekseninde hareket etmek gerekmektedir, çevrenizin ne kadar farkındasınız, kararlarınızı nasıl alıyorsunuz ve ne kadar hızlı harekete geçiyorsunuz. Bu yetkinlik ve davranışları fark ederek sistemlerine entegre eden kurumlar fark yaratmaya devam edeceklerdir.

Çevik Liderlik Dönüşümü

1920’li yıllarda ortalama şirket ömürleri 67 yılları görürken artık 15 yıllarda seyretmekte ve bu ortalama Türkiye’de de hemen hemen aynı seviyelerde. Dolayısı ile değişimin öngörülemeyen etkileri VUCA kavramını öne çıkarmış bulunmakta. İnsan Kaynakları anlamında insanların işlerini değil, yöneticilerini terk ettikleri kavramı çalışmalarla belirlenmişken, yöneticilerin artık daha da fazla VUCA dünyasına ayak uydurmak ve bunun için çaba harcamaları gerekliliği önem kazanmıştır. VUCA ile yöneticiler belirsizlikle baştmenin yanında değişim ve yeni görevlere uyum sağlamalı, yaratıcı olmalı, işbirliği ortamı yaratmalı ve geribildirimleri alarak, insanların performasını artırmalarına yardımcı olmalı. Çevik liderliğinde 3 yetkinlik seviyesi bulunmakta: liderlerin %45’i uzmanlık seviyesindedir ve bu liderler sorun çözme odaklıdırlar, gene liderlerin %35’i başarılı seviyesindedir ve bu liderler stratejiye ve sonuçlara odalıdırlar, son olarak liderlerin %10’u katalizör liderdir ve bu liderler vizyonerdirler. Çevikliğe en kolay katalizör liderler uyum sağlayabilmektedir. Çevik liderliğe giderken oluşturulacak yol haritasıda şu şekilde olmalıdır, bağlam oluşturma çevikliği, paydaş çevikliği, yaratıcı çeviklik, kişisel çeviklik liderliği. Bu alanlarda hangi alanlarda gelişim sağlanması gerekliliği geribildirimlerle tespit edilmeli, iç ve dış kaynaklarla gelişim sağlanmalıdır ve takip edilmeli, deneyimsel olarak hayata geçirilmelidir.

Stratejik Çevikliğin Yeni Yetkinliği: Alçak Gönüllülük

Çevik Liderler yapıcı ve adaptif duygu yönetimini temsil eder, yıllar geçtikçe işe bakış ve değerlendirme kriterleri değişime uğramış durumda. Artık iş başında olmak verimlilik anlamına gelmemekte, artık liderlerden duygunun yönü ve yoğunluğuna uyum sağlamayı yönetmeleri beklenmekte. İş yaşamının genç çalışanları benci ve güç odaklı yöneticileri değil, yenilikçi hedefleri olan, insani değerleri yüksek, azimli ancak başkalarının düşüncesine değer veren lideri aradıkları görülmüştür. Alçakgönüllülük yetkinliğinin farkına varan ve rekabetçi avantaj gücü elde etmek isteyen işletmeler bu yetkinliği kurumun bir yetkinliği haline getirmenin peşine düşmüş durumdadırlar. Dünyada ve kurumlarda kapital dünyanın getirdiği bireysellik ile performans yönetiminde 360 ile yaşanan sıkıntılar alçakgönüllü liderliğin ölçümlenmesinde de sorunlar yaratmaktadır. Geribildirim alçakgönüllü liderlikte en öne çıkan kavram olarak gözükmekte bu sebeple kurumların geribildirim kültüründe de fark yaratmaları istenmektedir. Ayrıca kadınların bu yetkinlikte yaratacakları fark göz önüne alınarak önlerinin açılması sağlanmalıdır. Alçakgönüllüğün ölçümlenmesi ve gözlenmesi içinde Hogan envanterleri bize belirli başlıklarda bize destek vermektedir. Bu özellikler, Güç ihtiyacı, Onay ihtiyacı, Keyfe dönüklük, Kibirlilik, Başına buyrukluktur.

Karar Alımında Çeviklik: Bilinmezlikte Akıllıca Karar Vermek

Liderler kararlarının sınanmasından rahatsız olurlar bu durumlarda da sezgilerini kullanarak verileri geri plana atarak, ihtimalleri hesaplamadan hareket ederler. İş hayatının belirsizliklerinde karar alma sürecinin incelenmesi sonucu üç öneri ile akıllıca seçimler yapılabileceği vurgulanmıştır. Bu öneriler, Bilmediğini kabullen, mükemmel karar iyi bir sürecin sonucunda çıkar, emin olmamak ve bunu ifade etmek sizi keskin kararlar vermekten korur. Planlamayı olasılıkla bütünleştir, olasılık ve arzu edilebilirlikleri hesaba katınca daha iyi kararlar verilir, geleceği düşünmek neye benzeyeceğini düşünmek karar kalitesini arttırır. Geriye dönük çıkarım yap, geleceği planlarken en iyi yöntem onu hatırlamaktan geçer, hatırlayınca daha iyi kararlar aldığımız gözlenmekte, geriye dönük çıkarımlarda olumlu sonuçları hayal etmenin ona ulaşmak için fayda yarattığı gözlenmektedir.

İnsan Kaynakları’nın Yeni Rolü: Çevik İş Ortaklığı

İK departmanı geçmişte yönetimin yanında ve çalışanların karşısında yer almıştır. İlerleyen dönemlerde İK departmanının rolü uygulayıcılıktan çıkarılarak iş sonuçlarını destekleyecek yeni bir göreve değişmiştir ve İK çevik bir iş ortağına dönüşmüştür. İK departmanının geçirdiği dönüşümün ayrıntılarını bu makalede bulabilirsiniz.

Hantal Kurumsal Kültür ve Çevik Yaklaşım

Çevik yaklaşımı benimsemeye çalışan ve başarısız olan kurumlarda kültürel direncin üstesinden gelememenin en önemli engel olduğu gözlemlenmektedir. Çevik yaklaşımı, benimsemek isteyen kurumların önce kendi kurum kültürlerini oluşturan değer ve sonucunda oluşan davranışları ölçümlemeleri, engel oluşturabilecek olanları belirlemeleri ve değişime yöneticilerin yaklaşımlarından başlamaları gerekmektedir. Bu yazıda çevik yaklaşımı benimsemek isteyen kurumlar için çeviklik, kurum kültürü , ve yönetici faktörlerinin önemini ve yaratıcı ekonomi, yönetim şekilleri olan kurumların odakları hakkında bilgiler bulacaksınız.

Yeni Dünya Düzeni ve Çevik Lider

Dijital çağın yüksek rekabet ortamında hayatta kalabilmek ve başarılı olabilmek için yaratıcılığın ve inovasyonun, ön planda olması zorunluluktur. Bu nedenle yeni iş yapış şekillerine, yeni düşünce sistemlerine ihtiyaç duyuyoruz. Bu ihtiyacı çeviklik kavramı, karşılıyor. Kurumların çevik olabilmesi için tüm organizasyonun çevik olması gerekiyor. Bu ortamın yaratılması ve sürdürülebilmesinin temel noktası da çevik liderlik, yaklaşımıdır. Çeviklik kavramı nedir, organizasyonların çevikleşmesi nasıl sağlanır ve çevik lider anlayışı için hangi davranış şekilleri gerekir? Bu yazıda bu kavramları ve örneklerini bulabileceksiniz.

Öğrenme Çevikliğini Destekleyen Örgütsel Yapılar

Değişkenlik her zaman kulağa hoş gelen bir tanım değildir. Birisi için “O çok değişken biridir” dediğimizde o kişiyle ilgili güvenilirlik bağlamında bir soru işareti belirir. Halbuki çeviklik, değişken olmayı gerektirir. Bu değişkenlik her zaman değişime uyum anlamında değil değişimin kendisini getiren bir değişkenliktir. Peki çevikliğin ortaya koyduğu değişkenliği hangi yapılar destekler?Öğrenme çevikliğini ,destekleyen kültürler, hata yapmaktan korkmayan, risk almasını bilen bireylerin oluşturduğu kültürlerdir.Öğrenme Çevikliğini destekleyen Örgütsel Yapılar, için başlangıç noktası nedir ve nasıl ele alınmalıdır?

VUCA Koşullarında Çevik Lider ve Stratejik Çeviklik

VUCA dünyasının ana koşullarından biri muğlaklık (ambiguity). Muğlak durumları ortadan kaldırabilmek ve yönetebilmek adına çevik (agile) liderliği mutlaka sergileyebilmek gerekiyor.Çevik liderlik, esneklik, inisiyatif kullanma, güven yaratma, dayanıklılık ve pes etmeme (resilience), deneyerek öğrenme (hızlı prototipleme) gibi yetkinlikleri net bir şekilde hayata geçirebilmek ve engelleri ortadan kaldırarak çevik hareket edecek organizasyonlar oluşturabilmektir. Böylelikle kurumlar hem rekabet avantajı elde ederek stratejik çeviklik, sergileyip VUCA, dünyasında ayakta kalabilecek, hem de taklit edilemez yapı ve süreçler oluşturarak sürdürülebilir olmayı sağlayacaklardır. Bu makalede bu kavramlar ele alınmaktadır.

Stratejik Çeviklik ve Çevik Liderlik

Düne kadar uzun vadeli stratejiler üzerine düşünüp öngörüde bulunmak önemliyken, bugün stratejiyi değiştirme çevikliği ,ve çalışanlara da yeni hedeflere hızlı adaptasyon ve hareket edebilme yetisi kazandırmak önemli. Çünkü değişime, hızlı cevap veremeyen şirketlerin gelecekte var olmaları mümkün olmayacak. Bu dönemde güçlü kalabilmek her zamankinden daha çok esneklik ve dayanıklılık gerektiriyor.VUCA ,çağında da çeşitli bakış açılarını cesaretlendirerek yaratıcı ortamlar sağlayan liderler kurumlarına başarıyı getirecektir. Öğreten değil, birlikte öğrenen bir kültür yaratmak çevik liderlerin, öncelikleri arasında olmalıdır.

Hızlı İş Yaşamında Çevikliğin Bin Bir Hali

Yoğun rekabetin ve değişimin ortaya çıkarttığı VUCA yaklaşımı, uygun bir biçimde, hızla ve yeniden iş yapış biçimlerini düzenlemeyi gerektirdiğinden kurumlar yeni metotlar deniyor. Yazılım dünyasının çevik modeli, çevik lider, çevik ekipler, çevik performans yönetimi, ve duygusal çeviklikten çevik öğrenmeye, kadar uzanıyor.Stratejik hedeflerde FAST, çevik metodolojiyle iç içe girer. Hedeflerin SMART değil, FAST hale getirilmesinden söz edilir.Çevik öğrenme tek bir performans için bir araya gelen bilgi, beceri ve yetkinlikler topluluğunu hızla oluşturmak için planlanan öğrenme modelidir.Akademi anlayışında yer bulan çevik eğitim modelleri, kurumların yetkinlik gelişimi ve değişimini sürekli hale getiriyor. Tüm bu yeni kavramların hızlı iş yaşamında çevikliğin bin bir hali olarak nasıl yaşandığını bu yazıda bulabilirsiniz.

Çevik Lider’in Aşması Gereken Yirmi Engel

Kurumsal yönetimin bilmesi gereken temel gerçek, bir kurumun değişim sorumluluğunun astlara ve dışarıdan danışmanlara delege edilemeyeceğidir. Üst yöneticiler değişimden bütünüyle sorumludur ve kurumun değerlerini ortaya koyan modelin yenilenmesinde destek sağlayacak her grup ile çalışmaya istekli olmalıdır.Çevik dönüşüm üst düzey yöneticilerinin de dahil olduğu, kontrol edebildiği, sonuçta bütün şirket çalışanlarının paydaş olması gereken bir süreçtir. Çevik Liderlerin, Çevik dönüşümü, gerçekleştirirken karşılaştıkları sorunlar nelerdir? Nasıl bir yaklaşım gerekir? Bu makalede bulabilirsiniz.

Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım

Çevredeki değişiklikler karşısında bulanmadan, donmadan akmak, kırılıp dökülmeden, sarsılmadan uyum göstermek, geçmişe takılmadan yeni çözümler bulmak, bugünü ve ötesini konuşabilmek. Tüm bunlar stratejik çeviklikle, mümkün olan davranışlar.Stratejik çevikliği iş dünyasının ve bugünün diliyle tanımlamaya çalıştığımızda en genel anlamıyla hızlı ve esnek olmayı, değişimden korkmamayı, yenilenmeyi, sürekli gelişimi, müşterilerin ve tüm paydaşların beklentilerini doğru okuyabilmeyi söyleyebiliriz.Operasyonel çeviklik süreçlerin etkin yönetimiyle maliyetleri aşağıya çekecek, müşterilerin aldıkları hizmetten memnun kalmalarını sağlayacaktır. Ancak operasyonel olarak çevik olmak müşterinin ihtiyaçlarını anlamayı ve pazarı doğru okumayı getirmiyor. Değişkenliğin, ön görülemezliğin yüksek olduğu, bizim gibi altyapısı, ekonomisi değişimin etkileri karşısında dayanıklı olmayan ortamlarda stratejik çeviklik daha da önem kazanıyor. Ancak bunu nasıl yapacağız?

Çevik Liderliğin Olmazsa Olmazı: Koçluk Kültürü

Çevik Liderlik, ve Koçluk, gibi zihniyetler, kurumunuzdaki çevik geçişin başarısı için kritik öneme sahiptir. Bu kavramların tüm çalışanlar tarafından benimsenmesi, kurum iklimine yayılması, çevik liderlerin koçluk becerilerini geliştirebilmeleri ile yakından ilgilidir.Duygusal Çeviklik” ,kavramı değişimle başa çıkabilmenin sihirli bir anahtarı gibi, sadece iş dünyasında değil yaşamın her alanında kendini göstermeye başladı. Duygusal Çeviklik, zor durumlarla, kriz anlarıyla başa çıkarken duruma uygun duyguyu geliştirmek ve onu kabullenmek demektir. Bu bağlamda Çevik zihniyetle hem duygusal çeviklik hem de çevik liderin koçluk performansının önemi çevik bir kurum açısından değerlendirilmektedir.

Personova Kişilik Envanteri Testi