Bana göre müzik, dünyayı ve yaşamı anlamanın yollarından biri. Benim dünyayla yüz yüze gelme yöntemim. Aslında müziğe çok geç yaşta başlayanlardanım. Altı yaşında piyanoya başladım, ama o kadar ilgisiz ve tembeldim ki, piyano hocasının yanında uyuyakalırdım, bir yıl sonra bıraktım. On dokuz yaşında, İngiltere’de mühendislik okumaya başladığım sırada bu ülkede bambaşka bir müzik ortamıyla karşılaştım, “Müzisyen olacağım” diye tutturdum ve Londra City Üniversitesi Guildhall Konservatuarı’na girdim. Müzik yapmaya karar veren kişinin tüm hayatını müzikle geçirmeye hazır ve istekli olması gerekir. Benim için dünyanın en büyük bestecisi olmakla Güneydoğu Anadolu’da bir ilkokulun müzik öğretmeni olmak arasında hiçbir fark yok.
READ MORE