Değerli Kaynak Dostlarımız,

Bu özel yayınımızda, Kaynak Dergisi’nin 100. sayısını ve Baltaş Grubu’nun 41. yılını bir arada kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yolculukta bireylerin ve kurumların gelişimine katkı sağlamayı hedeflerken, bilgeliğin zaman içinde bize nasıl rehberlik ettiğini bir kez daha hatırladık. Bu anlamlı dönüm noktasında, anlamlı çözümler üretmek için gerekli olan bilgelik zekâsını odağımıza almaya karar verdik.

Bilgelik zekâsı olgunluk anlayışının temsili olarak bilinçli farkındalığı tanımlar. Bir yönüyle üst-biliş olarak bilgeliğin bilişsel boyutunu, diğer yönüyle psikolojik bilincin duygusal ve yönetsel yönünü içerir. Psikolojik bilinç; kendi yaşantı ve davranışlarımızın sebebini anlamak, duygu, düşünce ve davranışlarımız arasındaki bağlantıları fark etmektir. Kendini bilme, diğerlerini gözetebilme yetisi olan bilgelik zekâsı kendi dünyamızı dış beklentilerle uyumlamaya olanak sağlayan içgörü ve öngörü sahibi olmaktır.

Bilgelik zekâsı olgunluk anlayışının temsili olarak bilinçli farkındalığı tanımlar. Bir yönüyle üst-biliş olarak bilgeliğin bilişsel boyutunu, diğer yönüyle psikolojik bilincin duygusal ve yönetsel yönünü içerir. Psikolojik bilinç; kendi yaşantı ve davranışlarımızın sebebini anlamak, duygu, düşünce ve davranışlarımız arasındaki bağlantıları fark etmektir. Kendini bilme, diğerlerini gözetebilme yetisi olan bilgelik zekâsı kendi dünyamızı dış beklentilerle uyumlamaya olanak sağlayan içgörü ve öngörü sahibi olmaktır.

Bilgece düşünme becerisi geliştirenler, farklı bakış açılarını anlamada, kendi sınırlarını kabul etmede, bağlama uyum sağlamada ve çatışmaları uzlaşıyla çözmede başarılı oluyor. Tarihte veya popüler kültürde bilgeliğin izlerini görmekte zorlanmamamıza rağmen, gündelik hayata uygulamanın her zaman kolay olmadığına tanıklık ediyoruz. Evrensel ahlaki ilkeleri gözeten bilgelik, birey ve toplum bağlarını güçlendiren bir felsefi derinliğe sahip ve bu derinliği geliştirmek için karar süreçlerinde rol oynayan, kişinin kendisinin içindeki ve dışındaki etkenlerin farkında olmasına ve dengeli bir şekilde yönetmesine ihtiyaç var.

Bilgeliğin karmaşık durumlarda doğru kararlar almayı ve ortak faydayı korumayı içeren ahlaki yönü bu dengeyi gözeten önemli bir ayağını oluşturuyor. İkinci olarak düşünceleri yönetme, hatalardan öğrenme ve farklı perspektifleri değerlendirme açısından üst-biliş bilgece düşünme pratiğinin temelinde yer alıyor. Bu açılardan bilgelik, sadece bireysel bir beceri değil, aynı zamanda toplumsal faydayı artıran önemli bir kavram olarak öne çıkıyor.

Bu sayıdaki yazılarımız; bilgeliğin katmanlı doğasını birçok yönden ele alıyor. İlkelerle yöneterek sürdürülebilir değer üretmek için bilgeliğin iş hayatındaki gerekliliğini, bireylerin ayırıcı ve zamana yayılan etkileşimlerinde kişilik ve bilgelik ilişkisini, bilgelik zekâsının analitik zekâdan ayrılan ve geliştirilebilir yönlerini, daha bilgece hayat kararları vermek için neler yapabileceğimizi ve son olarak toplum düzeyindeki zorlukların çözüm arayışında bilgeliğin liderlikle nasıl birleşebileceğini incelediler.

Bu bakış açısıyla hem bireysel gelişim, hem de toplumsal ilerleme için bilgeliğin nasıl bir rehber olabileceğini birlikte keşfetmeyi umuyoruz.

Bilgeliğin ışığında, her birimizin yaşamına anlam ve derinlik katacak bir yolculuğun ilhamını paylaşmak dileğiyle,

Prof. Dr. Zuhal Baltaş