Değerli Kaynak Dostlarımız,
Dünya döndükçe insan canlısı hayat yolunda ilerlemeyi sürdürüyor ve bu ilerleyiş, karşılaştığı yeni sorunlarla başa çıkmasını gerektiriyor. Yeni çağın sorunları eskisinden farklı ve yenilikçi yollar bulmak için anlamak yetmiyor. Bağ kurmak ve bu bağı sürdürmek, ilerlemeyi mümkün kılıyor.
Bağ kurmak, tanımak, üretmek, uygulamak ve test etmek. Tasarım odaklı düşüncenin bu beş adımı kullanıcıların sorunlarına çözüm bulmayı ve kullanıcı deneyimini iyileştirmeyi amaçlıyor. Benzer şekilde, çalışanla bağ kurmak, ihtiyaç ve sorunlarını tanımak, onu ofis yaşantısıyla sınırlı kalıpların dışında düşünmek, sınırlarını aşacağı, yeni deneyimlere onu teşvik etmek ve tüm bu süreçte ondan geri bildirim almak, çalışan deneyimini iyileştirmeye hizmet ediyor.
Çalışan deneyimi, kişinin aday olarak karşılaştığı iş ilanından, görev süresi boyunca o kurumda gözlemleyip yaşadıklarına ve işten ayrılma yaşantısına kadar uzanıyor. Müşteri deneyimine yatırım yapan şirketler, artık çalışan deneyimini de odağına alıyor. Bir kurumun çalışan deneyiminde uzmanlaşması için çalışan yaşam döngüsünün her aşamasında çalışanlarını dinlemesi ve kişiselleştirilmiş deneyimler oluşturması gerekiyor. Çünkü çalışanların kişilik ve değerlerindeki farklılıklar, yaşadıkları ve deneyimledikleri arasındaki farkı da belirliyor. Bu farkı göz önünde bulundurmayıp genel geçer yönetim stratejileriyle hareket etmek, çalışanla kurum arasında giderek büyüyen bir uçuruma neden oluyor.
Bu sayıda yazarlarımız çalışan-kurum ilişkisinde deneyimin yerini farklı boyutlarıyla incelediler. Çalışan deneyimini hem çalışanların, hem de kurumların gözünden değerlendirdiler.
Öyle görülüyor ki; çalışanlar artık, bir tüketici olarak önde gelen B2C markalarıyla etkileşime girdiklerinde olduğu gibi, işlerinde de benzersiz bir deneyim yaşamayı bekliyor. Yeni dönemde iş ve aile hayatının sınırları silikleşti ve aynı duygu dünyasında birleşti. Çalışanlar aile ortamında deneyimledikleri o biriciklik hissini, evlerinden yürüttükleri işlerinde de yaşamak istiyor. Gelecek dönemde deneyim, deneyip göreceğimiz bir geçici heves olmanın ötesine geçecek. Denemeden bilemeyeceğimiz yeni bir dünyanın kapılarını açacak.
Bu yeni dünyayı birlikte deneyimlemek dileğiyle,
Prof. Dr. Zuhal Baltaş