İş hayatı hiçbir zaman bu kadar tekdüzelikten, rutinden, sıkıcılıktan uzak olmamıştı. Hem üst üste gelen kaoslar, felaketler, belirsizlikler, rekabetin iyice zorlaşması, daha iyi iş sonuçlarına duyulan hırsın dozunun ve hızının artması, ekonomik dalgalanmalar, çeviklik, sürdürülebilirlik baş döndürücü bir hal aldı, hem de dijitalleşmenin kaçınılmaz olduğu, katma değer yaratmayan işlere hiç kimsenin tahammülünün kalmadığı; hatta genel olarak hiç kimsenin hiçbir şeye tahammülünün kalmadığı bir dönemden geçiyoruz.

İşletmelerin ayakta kalmasını sağlayacak en kritik kaynak olan insan gücümüzün yepyeni niteliklere sahip, düşüncelerini dile getirmekten hiç çekinmeyen, beklentileri yüksek, talepkâr bir tarafını yeni yeni keşfetmeye başlıyoruz. Çalışanlarımız artık yaptıkları işin anlamını kavramak istiyor. Her an ve her durumda kendilerini değerli hissetmeyi, her gün yeni bir şeyler öğrenmeyi, verdikleri emeğin ve yaptıkları işlerin farkına varılmasını ve takdir edilmeyi istiyorlar. Tıpkı tüketici olarak talep ettikleri gibi, çalıştıkları işletmedeki faaliyetlerin kişisel beklentilerine, değerlerine uygun olmasını, kendilerini özel hissetmeyi ve cesaretlendirilmeyi bekliyorlar.

Çalışanlarımıza dair bu keşiflerimiz, bizlere yeni uygulamaları hayata geçirmek için ilham veriyor. Bu nedenle, daha işe alım sürecinde, çalışanlarımız henüz aday statüsündeyken kişiye özel düşünmeye başlıyoruz.

Adaylıktan başlayan yolculuk

Teknik olsun olmasın, bütün pozisyonlarımızın kısa liste adaylarının mülakat sürecinde fabrikamızda saha turu yapmasını sağlıyoruz. Bu turu genelde ilgili pozisyonla sıkı iş birliği içerisinde olan bir başka bölümün çalışanı ya da yöneticisi ile birlikte yapıyorlar. Saha turunun en büyük katkıları arasında adaylarımızın ürünümüzü, üretim süreçlerimizi görmeleri geliyor. Ancak daha da önemlisi çalışma ortamımızı, çalışanların doğal dinamiğini gözlemleyebilmelerine, soru sorabilmelerine, firmamızın kültürünü ve yeni pozisyonumuzun iş sonuçlarına katkısını daha iyi kavrayabilmelerine zemin hazırlıyor. Diğer taraftan adaylarımız daha önceki mülakat deneyimlerinden farklı olan bu deneyimin kendilerini özel hissettirdiğini dile getiriyor ve çok olumlu geribildirimler veriyorlar.

Kahve sohbetleri

Pek çok işletmede bir çalışanın şirketin genel müdürü ile bir araya gelebileceği ortamların oldukça sınırlı olduğunu görüyoruz. Bir araya gelseler bile bu genelde işle alakalı bir sunuş ya da toplantıdan ibaret oluyor. Hele de çalışan sayısı arttıkça bu olasılık daha da azalıyor. Biz aslında bu konuda oldukça özel bir konumdayız; çünkü şirketimizin genel müdürü ve tüm yöneticileri sürekli olarak operasyonla iç içe çalışıyor. Yine de çalışma arkadaşlarımızın kendilerini doğrudan ifade edebilecekleri, şirketin politika ve stratejileri ile ilgili soru ve önerilerini doğrudan paylaşabilecekleri bir iletişim kanalı yaratmak istedik. Bu bir saatlik kahve sohbetlerinde çalışanlarımız genel müdürümüzle birlikte iş yaşamının günlük koşturmacasından bir adım uzaklaşarak diledikleri tüm konuları paylaşabilme, danışabilme ve öğrenebilme şansını buluyorlar. Şimdiye kadarki katılımcılarımızın çok büyük bir oranı bu sohbetlerden çok zevk aldıklarını, güzel bir öğrenme deneyimi olduğunu ve akıllarına takılan konuları sorma şansı bulduklarını bildirdiler.

Genel müdürle bir gün

Sıra dışı bir çalışan deneyimi yaratmak üzere başlattığımız bir diğer uygulama ise seçilmiş bir arkadaşımızın genel müdürümüzün bir çalışma gününe eşlik etmesi üzerine tasarlandı. Tüm bir gün boyunca genel müdürümüzün dâhil olduğu iş güvenliği, üretim, kalite, sevkiyat, maliyet, projeler ve buna benzer çok çeşitli konulardaki tüm toplantılara ve saha turlarına birlikte katıldıktan sonra her toplantının ardından kısa gözden geçirmeler yaparak bir işletmenin nasıl yönetildiği, liderin rolü, misyonu ve etkisinin ne olduğunu gözlemleyebilme ve görüş alışverişinde bulunabilme fırsatı yaratmış olduk.

Haydi fikrini söyle!

Artık net bir şekilde biliyoruz ki herhangi bir uygulamamızda çalışma arkadaşlarımızın görüş ve önerilerini dinlemek ve dikkate almak yol haritamızı çıkarabilmemizin olmazsa olmazı. Aslında aynı zamanda yeniliklerin kabul görmesini ve sahiplenilmesini de kolaylaştıran kilit bir yaklaşım. Bu görüş toplama süreci genelde uzun ve meşakkatli bir yoldur; çünkü form hazırla, dağıt, anonim kalmaya hassasiyet göstererek topla, kaydet, raporla derken gerçekten bu işin parçası olan arkadaşlarımızın hevesini kaybetmesine yol açabilecek bir zaman ve emek harcanması gerekiyor. Şimdi mini anketlerimizi daha hızlı ve pratik yapabileceğimiz, çalışanlarımızın da “bir tıkla” tüm şirket uygulamalarını takip edebilecekleri ve katkıda bulunabilecekleri yepyeni bir dijital iletişim kanalı hazırlığı içindeyiz.

Sonuç

İş yaşamında başarının kilit sözcüğü adaptasyon oldu. İşletmelerin hem yüksek dalgalı denizlerde gemiyi idare etme kabiliyetlerini arttırma, hem de bunu yaparken mürettebatın fikir ve beklentilerini dinleme, anlama ve onları manevralara katma zamanı artık. Her şey değerli hissetmekle başlıyor.