Değerli Dostumuz

Binbir emekle oluşturulan bir ürünün takdir görmesi, yıllarca özlenen bir düşün gerçekleşmesinden duyulan hazzı daha da değerli kılıyor. Üç ay önce yayın hayatına başlayan Kaynak, beklentilerimizin de ötesinde bir ilgiyle karşılandı. Ticari kaygı taşımadan gerçekleştirilen bir katkının ne denli doğru olduğunu kanıtladı. Bundan sonraki sayılarımızda da sürekli gelişmeyi hedefleyerek, insan kaynakları alanında çalışanların ve alana ilgi duyanların vazgeçemeyecekleri ve kitaplıklarında yer verecekleri değerde yayın yapmayı sürdüreceğiz.

Günümüz koşullarında şirketlerin karşılaştığı en zorlu kavşaklardan biri, “kurumsal” ihtiyaç ve hedefleri, “bireysel” ihtiyaç ve hedeflerle bağdaştırmaktır. Bu temel sorunu bir kez daha gündeme getirmek amacıyla Kaynak dergisinin Nisan sayısını insana yatırım konusuna ayırdık.

1990’larda yeniden yapılanma arayışlarının “insan” üzerinde odaklanması, bizi “insanı çağdaş insan yapan” değerleri kapsayan bir program hazırlamaya yöneltti. Katılımcıların “yeniden doğduğumuz gün” olarak niteledikleri bu iki günlük seminer, o güne kadar sürdürdüğümüz programların ortak omurgasından oluşmaktaydı. Seminerin yarattığı etkiye uygun ismi ararken çeşitli gruplarla düzenlediğimiz arama toplantılarının sonunda, gazeteci dostumuz Dr. Hakkı Öcal’ın önerdiği İnsana Yatırımâ kabul gördü ve programın hem adı, hem de içeriği Türk Patent Enstitüsü tarafından marka olarak adımıza tescil edildi.

Türk kültürünün değer sistemine dayalı, kişisel gelişim fırsatı sunan ve büyük gruplarla kurum kültürünün güçlendirilmesine imkan veren İnsana Yatırımâ hem şirketin hem de toplumun geleceğine bir katkıdır. Amaç, kendine ilişkin farkındalığı geliştirmek, değişme kararlılığı uyandırmak ve çalışanlarda enerjilerini şirketin ihtiyaçları doğrultusunda kullanma isteği yaratmaktır.

İnanıyoruz ki, verimli, coşkulu ve mutlu bir yaşam felsefesinde öz değerlerin en yüksek düzeyde ortaya çıkartılması, insana saygının uzantısı olan insana yatırımın bir sonucudur.

Saygılarımızla,

Prof. Dr. Zuhal BALTAŞ

İnsana Yatırım Olmadan Toplam Kalite Olmaz

İnsana yatırım aynı zamanda şirketlerin kurum olarak kendi duygusal zekalarını yükseltmelerinin de bir yoludur. Olgun insanların temel nitelikleri, emir vermeye yetkili olmadıkları kişilerle uyumlu çalışmaları ve çözüm öneremedikleri konularda eleştiriden kaçınmalarıdır. Toplam kalite, sadece ürün veya hizmet uygun hale getirilerek değil, bir yaşam felsefesi olarak benimsenerek gerçekleştirilir.

Eğitim Stratejilerini Belirlerken…

“Günümüz rekabet koşullarında başarının gereği üstün performansı yakalamış, motivasyonu yüksek iş gücüdür. Üstün performansı yakalayabilmek ise çalışanların becerilerini geliştirerek kuruluşun verimliliğini artırmasına bağlıdır. Yeni binyılda, iş yaşamının ve rekabetin öngördüğü bilgi ve teknolojinin çeşitli becerilerle bütünleştirilebilmesi şirketlerin öğrenen kurum olma kimliğiyle doğrudan bağlantılıdır.
Amerikan ekonomisine yön veren önemli organizasyonların başında gelen The Business Roundtable, bu konuda yapılan en kapsamlı çalışmayla eğitim ve gelişim programları oluştururken kurumların dikkate alması gereken önemli ölçütleri belirlemiştir. Bu ölçütler, iş dünyasının önde gelen şirketlerinin eğitim stratejilerini oluştururken başvurdukları bir rehber niteliğindedir.”

İş Yaşamında ‘Duygusal Emek’™

Duygusal emek, müşteri odaklı yönetim anlayışının bir sonucu olarak, en az zihinsel ya da kas gücüne dayalı emek kadar iş sonuçlarının kalitesini belirler oldu, Duygusal emek™ işin gereği olarak belirli durumlarda uygun duygusal tepkiyi göstermektir. duygusal emek kurum kültürünün temel değeri niteliği kazanıyor. Kurum dışında da, yeni müşteri kazanmak ve mevcut müşterileri elde tutmak, ancak dostça, empatiye dayalı, sıcak ilişkilerle, olumsuz duyguları aşarak gerçekleşiyor. Şirket dışı işbirlikleri, yeni ortaklık anlaşmaları, kredi temini, üst düzey bürokratlarla temaslara kadar çeşitli müzakereler ve pazarlıklarda görev alan yöneticilerin insanlararası ilişkilerde olumlu duygular içinde olmaları ve bunları ifade edebilmeleri gerekiyor.

En Gözde Şirketlerin Gözü ‘İnsan’da

Kurumların başarısı, “iş hedefleri”nin “iş sonuçları”na dönüştürebilmesiyle, kurum değerinin yükselmesi ise “kurum itibarı”nda fark yaratmakla mümkündür. Kurumun sahip olduğu itibar ve bilinirlik düzeyi, çalışanların bir kurumu tercih etmelerinde önemli bir değere sahiptir. Çalışmak için can atılan gözde şirketler arasında yer alan şirketler, en gözde insan kaynağını işe alabilmek ve onları elinde tutabilmenin yolunu çoktan keşfetmiş, çalışanlar için iş yeri seçiminde en önemli kriter olan “kendini geliştirme imkanı verilmesi” şartını ayırdığı eğitim bütçesi ve yaptığı eğitim yatırımlarıyla çoktan hayata geçirmiştir.

Personova Kişilik Envanteri Testi