“Günümüz rekabet koşullarında başarının gereği üstün performansı yakalamış, motivasyonu yüksek iş gücüdür. Üstün performansı yakalayabilmek ise çalışanların becerilerini geliştirerek kuruluşun verimliliğini artırmasına bağlıdır. Yeni binyılda, iş yaşamının ve rekabetin öngördüğü bilgi ve teknolojinin çeşitli becerilerle bütünleştirilebilmesi şirketlerin öğrenen kurum olma kimliğiyle doğrudan bağlantılıdır.
Amerikan ekonomisine yön veren önemli organizasyonların başında gelen The Business Roundtable, bu konuda yapılan en kapsamlı çalışmayla eğitim ve gelişim programları oluştururken kurumların dikkate alması gereken önemli ölçütleri belirlemiştir. Bu ölçütler, iş dünyasının önde gelen şirketlerinin eğitim stratejilerini oluştururken başvurdukları bir rehber niteliğindedir.”
Günümüz rekabet koşullarında başarının gereği üstün performansı yakalamış, motivasyonu yüksek iş gücüdür. Üstün performansı yakalayabilmek ise çalışanların becerilerini geliştirerek kuruluşun verimliliğini artırmasına bağlıdır. Yeni binyılda, iş yaşamının ve rekabetin öngördüğü bilgi ve teknolojinin çeşitli becerilerle bütünleştirilebilmesi şirketlerin öğrenen kurum olma kimliğiyle doğrudan bağlantılıdır.
Amerikan ekonomisine yön veren önemli organizasyonların başında gelen The Business Roundtable, bu konuda yapılan en kapsamlı çalışmayla eğitim ve gelişim programları oluştururken kurumların dikkate alması gereken önemli ölçütleri belirlemiştir. Bu ölçütler, iş dünyasının önde gelen şirketlerinin eğitim stratejilerini oluştururken başvurdukları bir rehber niteliğindedir.
The Business Roundtable’ın “öğrenen kurum”lar için belirlediği ölçütler:
- Eğitim stratejileri, öncelikle kuruluşun iş ve insan kaynakları stratejileriyle bütünleştirilerek belirlenmelidir.
- Kurumun eğitim stratejisinin temel odak noktası, iş sonuçlarını
geliştirmek olmalıdır. - Üst düzey yönetici eğitimleri, iş stratejileriyle doğrudan ilişkilendirilmelidir.
- Üst ve orta kademe yöneticileri, insan kaynakları bölümleriyle işbirliği içinde kuruluşun eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesinde etkin rol oynamalıdır.
- Kurumlarda, çeşitli kademelerde çalışanlara ayrılan eğitim yatırımları birbirinden çok farklı olmamalıdır.
- Her çalışan, yılda en az 40 saatlik eğitim ve gelişim programına katılmalıdır.
- Şirketin eğitim ve gelişim programlarına yaptığı yatırım, çalışanlara verdiği net maaşın en az %3’ü oranında olmalıdır.
- Kurumsal gelişim ve değişim programları, iş ihtiyaçlarıyla içiçe, birbirini tamamlayan ve bir bütünlük içeren programlar olarak hazırlanmalıdır.
- Eğitimlerin işe etkisi ve müşteri memnuniyetine katkısı objektif ve bilimsel olarak ölçülmelidir.
Çağımızda hızla yenilenen bilgi, gelişen teknoloji ve iş dünyasının takibi farklı beceriler gerektiriyor. Günümüzün öğretim kurumlarının formel eğitim çerçevesinde kazandıramadığı beceri ve yetkinlikleri artık kurumların eğitim ve gelişim stratejileri doğrultusunda hazırlanan programlar kazandırıyor.
Çağımız iş yaşamının gerektirdiği bu becerilerden bazıları duygusal olgunluk, insan ilişkilerinde etkinlik, proaktif olmak, zamanı etkin kullanmak, sonuç odaklılık, değişime ayak uydurmak, yapıcı düşünmek, olumlu tutum sergilemek, bilgiyi paylaşma, işbirliği, ekip çalışması ve sinerjiyi benimsemektir. Bu nedenle, eğitim programları belirlenirken kurumların stratejik hedefleri, iş ihtiyaçları ve küresel rekabet koşulları göz önünde bulundurulmalıdır. Danışmanlık şirketlerinin, insan kaynaklarına yapacağı katkının önemi ise bu programların oluşturulmasında ortaya çıkıyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *