İki yıl önce Kaynak Dergisindeki bir yazıma konu ettiğim haftada dört gün çalışma düzeni, son günlerde yine medyada yer almaya başladı. Çalışanlar hibrid çalışma anlayışının, özellikle kurumsal şirketlerde, iş hayatında norm olmaya başlamasından sonra, bu anlayışın ülkemizde de yerleşmesi konusunda mahcup bir beklenti içinde. Konuya ilgi duyanlar…
DEVAMINI OKUSon günlerde toplumun yakından tanıdığı sporcuların da bulunduğu dolandırıcılık olayına, dedikoduları dışında bırakan bilimsel bir perspektifle bakmak isteyenler aşağıdaki bağlantıda aradıklarını bulacaklar.
DEVAMINI OKUBu yazı her yaştaki okuyucu için ileri doğru bir bakıştır. Şimdi sizi bu güne kadar yaşlılıkla ilgili kişilerin kendi deneyimlerinden kaynaklanan kulaktan dolma bilgilere kıyasla, bilimsel temellere dayanan bir gelecek yolculuğuna davet ediyorum
DEVAMINI OKUMutluluğun ve iyilik halinin belirleyicileri olarak para, içinde yaşadığı toplum çalışma hayatının geçtiği iş ortamı, sosyal hayat ve ilişkiler, evin içinde yaratılan koşullar etkilidir. Bu çerçevede önemli olan bir başlık da kişinin kendi iç dünyasıdır.
DEVAMINI OKUEkonomik gelişmeleri inceleyen pek çok uzman, özellikle gelişmiş ülkelerde sürekli ekonomik büyümenin bir politik amaç olmaması gerektiğini söylemektedir. Kişinin kendisi ile ilgili olumlu değerlendirmeleri psikolojik sağlığın işareti olarak görülen davranışlarla ilişkilidir. Örneğin, kendilerinden ve hayatlarından memnun olduklarını söyleyenler, büyük bir ihtimalle çevrelerinde yardım sever kişiler olarak tanınmakta ve daha az psikosomatik hastalık belirtisi göstermektedir. Psikologlara göre, insanı motive eden şey mutlu olmak değil, hayatıyla ilgili başarılı sonuçlar alacak davranışlar konusunda istekli olmaktır. Örneğin terfi etmek veya başarılı olmak için çalışmak, “gayret ve ödül” arasında böyle bir ilişki kurduğu için kişi kendini mutlu hissetmektedir. Bu sırada kişi işine severek gitmekte ve kendini, hayatı ve işini sevdiğini söylemektedir.
DEVAMINI OKUPara ile ilgili tutum ve alışkanlıklarımız parasal yaşamımızın akışını oluşturur, ne kadar kazandığımız, ne kadar harcadığımız, ne kadarını bir kenara ayırdığımız, ne kadarını savurduğumuz gibi. Bir kere bu işleyişi kavradığımızda, finansal planımızda değişiklikler yapmak oldukça kolaylaşır, sonuçta unutulmaması gereken planların sadece tutum ve alışkanlıklardan kaynaklandığıdır. Bu yazımızda para ile olan ilişkimizin nasıl oluştuğuna ışık tutarak, çevrenize bakarak rahatça gözlemleyebileceğiniz dört temel finansal kişilik tipini birlikte inceleyeceğiz. Okurken kendinizden bir parça bulacak, parasal yaklaşımlarımızdaki aşırılıkları ve dengesizlikleri irdeleyeceksiniz. Ayrıca yazıda para ile olan ilişkiniz düzeltmeniz, gözlemlediğiniz eksiklikleri gidermeniz için basit fakat etkili yollar bulacaksınız.
DEVAMINI OKU