Metaverse’ün Hayatımıza Getirecekleri – III

Metaverse ile ilgili yazdığım son yazıda, öte evrenin insan psikolojisi üzerindeki muhtemel etkilerini konu etmiştim. Aşırı internet kullanımının ve zamanının büyük bölümünü çevrim içi oyuna ayıranların kişilik özelliklerini merak edenler aşağıdaki bağlantıya tıklayabilir.

Aşırı İnternet Kullanımı ve Oyun Tutkunlarının Kişilik Özellikleri

Konumuz Metaverse’ün insan psikolojisiyle ilişkisi. İnsanların büyük çoğunluğu henüz pahalı donanımlar gerektiren Metaverse’ün derinliklerine dalmış değil. Bu konuda yakın gelecekte öte evrenin insanları nasıl etkileyeceğini öngörebilmek için, zamanının büyük bölümünü sosyal medya ve oyun gibi çevrim içi etkinliklerle geçirenlerin özelliklerini incelemek aydınlatıcı olacaktır. Çünkü bu kişiler birkaç yıl içinde öte evrende, gerçek dünyada geçirdiklerinden daha uzun zaman geçirmeye adaydır.

Kişilik özellikleri ve internet bağımlılığı

5 Faktör modeli esas alınarak yapılan değerlendirmelerde kişilik özellikleri de internet bağımlığı açısından önem taşır. Batıgün ve Kılıç’ın araştırmasında, kolay heyecanlanan/uyarılan duygusal dengesi zayıf (nevrotik) özelliği olanların, düşük ihtiyatlılık (prudence) ve dürtü kontrolü zorluğu yaşayanların internet bağımlığına daha yatkın olduklarını bulunmuş. Özgen ve Bavlı’nın Üniversite öğrencilerinde yaptığı araştırma da duygusal dengesi zayıf ve psikotiklik alt boyutunda yüksek puan alanların internet bağımlığına yatkın olduklarını doğrulamış. Kayiş ve ark.nın 12 araştırmayı içine alan meta analizi de benzeri sonuç vermiş,  ayrıca ihtiyatlılık özelliğinin oyun oynama boyutunda koruyucu bir özelliğe sahip olduğunu bildirilmiş. Çınar ve Mutlu’nun araştırması, uzlaşabilirlik ve ihtiyatlılık boyutunda yüksek puan alanların, internet kullanımı açısından risk taşımadığını göstermiş.Psikiyatri dünyasının kutsal tanı kitabı olan DSM-V, aşırı internet kullanımına yer vermesine rağmen, sosyal medya kullanımına henüz yer vermemesi yadırganan bir durumdur. Casale, ve Fioravanti, aşırı internet kullanımı açısından risk altında olan iki grup tanımlamış. Birinci grubu oluşturan ergenler, “dışında kalma/kaçırma korkusu” (fear of missing out) FOMO olarak adlandırılan bir durumu yaşıyor. Bunlar sosyal medyada arkadaşlarının yaptıklarından haberdar olmadıkları için bazı şeyleri kaçırmaktan korkuyor. İkinci grup Facebook bağımlılığı gösteren üniversite öğrencilerinde görülen narsisizm. Şafak ve Kahraman araştırması da sosyal medya bağımlılığı ile narsistik kişilik özelliği arasında ilişki bildirmiş.

Amerikan Milli Sağlık Enstitüsü’nün 20’li yaşlardaki Amerikan vatandaşlarının yüzde 10’unun klinik olarak ağır narsist teşhisi alacak durumda olduğunu bildirmiş. Bu oran 60’lı yaşlarda olanlar için yüzde 3’tü. Narsist bir dünyada sosyal medya, gizledikleri kişilikleriyle kullanıcılarına ne kendilerini ne de başkalarını inandıran, bir yeterlilik ve özgüven illüzyonu vermektedir. Sosyal medya özellikle de Facebook özellikle narsist eğilimleri yüksek olan kişilere haz verir ve onların kendilerini överek yüceltmelerine ve yüzeysel ilişkiler kurmalarına imkân verir.Çok sayıda araştırmadan çıkan sonuç duygusal denge (nevrotiklik) boyutunda düşük puan alanların internet bağımlığına yatkın olduklarını ve oyun bağımlığı konusunda da risk taşıdıklarını ortaya koymuş. Öte dünyanın sunacağı imkanlar kolay heyecanlanan, sorumluluk duygusu düşük, dışa dönük ve yeniliğe açık kişiler için daha büyük bir risk oluşturmaktadır.

Sebep mi, sonuç mu?

Ancak bilimsel perspektiften değerlendirildiğinde önemli bir soru cevap beklemeye devam ediyor. Dijital kullanım, hezeyan ve zihinsel organizasyon bozukluğunu içine alan şizotipik eğilimlere mi neden oluyor, yoksa bu tip eğilimi olanlar dijital teknolojilerin kullanıcısı mı oluyor? Her ne kadar ilk seçenek daha korkutucu olsa da metaverse açısından her iki ihtimal de çok vahimdir. Schimmenti ve arkadaşları, şizotipik kişilerin özellikle oyunlara bağlı olarak sanal dünya ile sıkı bir ilişki içinde olduğunu göstermiş. Yaklaşık 2 milyar insanın sisteme dahil olacağı öngörülür ve toplumda ciddi psikiyatrik sorunu olanların oranı ve dijital teknolojinin aşırı kullanımının akıl ve ruh sağlığı sorunlarında binde 5 artışa yol açtığı verisiyle birlikte değerlendirildiğinde, her gün akıl ve ruh sağlığı sınırda olan bir milyon kişinin, ruh sağlığı sisteminin hizmetine ihtiyaç duyması çok mümkün.

Schimmenti ve ark., çok oyunculu çevrim içi oyun oynayan 83 kişiyi incelendikleri bir araştırmada, katılımcıların şizotipik davranışlarını değerlendirmiş. Oyunda yüksek şizotipik davranışlar gösterenlerin daha yüksek ölçüde dijital teknolojileri kullandıkları gözlenmiş. Ancak araştırmanın en çarpıcı bulgusu gerçek hayatta yüksek şizotipik davranışlar gösterenlerin, oyun sırasında bu davranışları daha az sergilediği yönündeki gözlem olmuş. Araştırmacılar bu durumu, şizotipik eğilimli insanların, gerçek problemlerinden kaçmak için oyuna ve dijital dünyaya yöneldikleri yönünde yorumlamış. Bu sonuç öte evrene yapılacak ziyaretlerin gerçek hayatla bağlantı kuramayacak insanları, bu evrene yönelmeye teşvik edeceğini düşündürüyor.

Aile ilişkilerinde doyumsuzluk yaşayan ergenler internet bağımlılığı açısından risk taşıyor. Bütün bu bulgular problemli internet kullanımının duygusal düzenleme zorluklarını telafi etmek için kullanıldığını gösteriyor ve bu durum kızlara kıyasla erkeklerde çok daha yaygın.

Metaverse kullanımı açısından daha yakından fikir verecek bulgular Oxford İnternet Enstitüsünün Başkanı Andy Przybylksi araştırmalarından geliyor. Przybylksi, video oyunlarının akıl ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkilediğini söylüyor. Diğer taraftan Teknoloji Bağımlılığı uzmanı Dr.R. Graham’a göre, üreticiler oyun içine yerleştirdikleri ödüllerle gençleri kumar bağımlığına zemin hazırlayacak taktikler kullanıyor.

Dünyada oyun bağımlığı oranının yüzde 3 dolayında olduğu ve bu oranın aynı zamanda obsessif kompulsif bozukluk ve madde bağımlığı kadar olduğu bildiriliyor. Kumar bağımlığı çoğunlukla erkek lise öğrencilerinde yaygın ve rol oyunu oynayanlarda daha sık ortaya çıkıyor. Sosyal ilişki kurmakta güçlük çeken bu kişiler; kontrol kaybı, duygu durumunda dalgalanma, çatışma, yoksunluk belirtileri, kaygı bozukluğu, sosyal fobi, hiperaktivite, somatik semptomlar yaşıyor.

Kumar bağımlılarının beyinin farklı bölgelerini inceleyen bir fMRI çalışması, beyindeki olumsuz duyguları yöneten amigdala’da, korku ve acı duygusu hissinin oyunla yatıştığını göstermiş. Benzer şekilde video oyunları da olumsuz duygulardan kaçmaya ve onları bastırmaya yardımcı oluyor.

Sonuç

Bütün bu bulgular gençlerin sağlıklı internet kullanımı konusunda eğitilmesinin önemini ortaya koyuyor. Bu eğitim belirlenmiş bir içerikle okul öncesinden başlamalı, formel eğitim içine yerleştirilmeli, içeriği yıllar içinde geliştirilmeli ve ailelerin doğum öncesi eğitimlerinde de yer almalıdır.

yazar avatarı
Prof. Dr. Acar Baltaş
Prof. Dr. Acar Baltaş, Türkiye’de geniş kitlelere, psikolojinin insan ihtiyaçları ve iş hayatının sorunları için bir çözüm olduğunu gösteren öncülerden biri oldu. Stres ve beden dili kavramlarını Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la birlikte Türkiye’ye tanıttı. 1989 yılında yayınlanan “Üstün Başarı” kitabı öğrenmenin nöro-bilimsel temelleri ile öğrencilerin ihtiyaçları arasında köprü kuran ilk çalışma oldu. Ortaöğrenimini Istanbul Erkek Lisesi’nde, yüksek öğrenimini Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde tamamlayan Acar Baltaş, doktorasını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Nöroloji Anabilim Dalı’nda yüksek beyin fonksiyonları konusunda yaptı, klinik nöro-fizyoloji alanında Tıp Bilimleri Doktoru ünvanını aldı ve 1986 yılında Uygulamalı Psikoloji Doçenti, 1996 yılında Profesör oldu. 1977-1997 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anabilim Dalı’nda çalıştı. Yurtiçinde ve dışında yayınlanmış 100’dan fazla bilimsel çalışması bulunan Baltaş, 1983 yılından bu yana, iletişim ve tıbbi psikoloji alanındaki bilgilerini iş hayatının ihtiyaçları ile bağdaştırarak seminerler verdi, uygulamalar yaptı. Bu seminer ve uygulamalarında liderliğin kültür ve cinsiyetle ilişkisine (Türk kültüründe yönetmek ve kadın liderliği), duyguların kararlar üzerindeki etkisine ve zihniyet değişikliğine odaklandı. Acar Baltaş, yasal yollarla toplam 600.000 adet satışı yapılmış; bazılarının 40. baskıyı aştığı Stres ve Başaçıkma Yolları, Bedenin Dili, Ekip Çalışması ve Liderlik, Üstün Başarı, Hayalini Yorganına Göre Uzat, İnsana ve İşe Değer Katan Yeni İK, Türk Kültüründe Yönetmek, Akılsız Duyguların Cezasını Kararlar Çeker ve Baltaş Grubu Yönetim El Kitapları’nın yazarıdır. Baltaş, Türk kültürünün değer sisteminden çıkan dönüşüm programları ve ekip çalışması konusunda birçok kuruluşun uluslararası başarılarının hazırlayıcısı oldu. Türk A Milli Futbol Takımı’nın ve Galatasaray Futbol Takımı’nın psikolojik danışmanlığını yaptı, bu görevi Türk A Milli Futbol Takımı’yla sürdürdü. Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde antrenörlere yönelik, “genç sporcularda karakter gelişimi” ve “psikolojik performans danışmanlığı” programlarını yönetti. Ayrıca, 2009-2016 yılları arasında Harp Akademileri’nde kurmay subay adaylarına ve her rütbede terfi eden generallere kişilik ve liderlik eğitimleri verdi. Acar Baltaş, Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la kurucusu oldukları, iş hayatında gözlenebilir zihniyet değişikliği ve ölçülebilir iş sonuçları için kurum ve çalışan etkinliğini hedefleyen Baltaş Grubu’nu yönetmektedir. Prof. Dr. Zuhal Baltaş ile evli ve iki çocuk babasıdır.
1 comment

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • Okan Can
    7 Şubat 2022, 17:15

    👍

    REPLY

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

yazar avatarı
Prof. Dr. Acar Baltaş
Prof. Dr. Acar Baltaş, Türkiye’de geniş kitlelere, psikolojinin insan ihtiyaçları ve iş hayatının sorunları için bir çözüm olduğunu gösteren öncülerden biri oldu. Stres ve beden dili kavramlarını Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la birlikte Türkiye’ye tanıttı. 1989 yılında yayınlanan “Üstün Başarı” kitabı öğrenmenin nöro-bilimsel temelleri ile öğrencilerin ihtiyaçları arasında köprü kuran ilk çalışma oldu. Ortaöğrenimini Istanbul Erkek Lisesi’nde, yüksek öğrenimini Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde tamamlayan Acar Baltaş, doktorasını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Nöroloji Anabilim Dalı’nda yüksek beyin fonksiyonları konusunda yaptı, klinik nöro-fizyoloji alanında Tıp Bilimleri Doktoru ünvanını aldı ve 1986 yılında Uygulamalı Psikoloji Doçenti, 1996 yılında Profesör oldu. 1977-1997 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anabilim Dalı’nda çalıştı. Yurtiçinde ve dışında yayınlanmış 100’dan fazla bilimsel çalışması bulunan Baltaş, 1983 yılından bu yana, iletişim ve tıbbi psikoloji alanındaki bilgilerini iş hayatının ihtiyaçları ile bağdaştırarak seminerler verdi, uygulamalar yaptı. Bu seminer ve uygulamalarında liderliğin kültür ve cinsiyetle ilişkisine (Türk kültüründe yönetmek ve kadın liderliği), duyguların kararlar üzerindeki etkisine ve zihniyet değişikliğine odaklandı. Acar Baltaş, yasal yollarla toplam 600.000 adet satışı yapılmış; bazılarının 40. baskıyı aştığı Stres ve Başaçıkma Yolları, Bedenin Dili, Ekip Çalışması ve Liderlik, Üstün Başarı, Hayalini Yorganına Göre Uzat, İnsana ve İşe Değer Katan Yeni İK, Türk Kültüründe Yönetmek, Akılsız Duyguların Cezasını Kararlar Çeker ve Baltaş Grubu Yönetim El Kitapları’nın yazarıdır. Baltaş, Türk kültürünün değer sisteminden çıkan dönüşüm programları ve ekip çalışması konusunda birçok kuruluşun uluslararası başarılarının hazırlayıcısı oldu. Türk A Milli Futbol Takımı’nın ve Galatasaray Futbol Takımı’nın psikolojik danışmanlığını yaptı, bu görevi Türk A Milli Futbol Takımı’yla sürdürdü. Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde antrenörlere yönelik, “genç sporcularda karakter gelişimi” ve “psikolojik performans danışmanlığı” programlarını yönetti. Ayrıca, 2009-2016 yılları arasında Harp Akademileri’nde kurmay subay adaylarına ve her rütbede terfi eden generallere kişilik ve liderlik eğitimleri verdi. Acar Baltaş, Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la kurucusu oldukları, iş hayatında gözlenebilir zihniyet değişikliği ve ölçülebilir iş sonuçları için kurum ve çalışan etkinliğini hedefleyen Baltaş Grubu’nu yönetmektedir. Prof. Dr. Zuhal Baltaş ile evli ve iki çocuk babasıdır.
Personova Kişilik Envanteri Testi