Günlük karar anlarında bilgiler kapsamlı ve derin bir şekilde işlenmez ve örgütsel kararlar hatalı seçimlerle ortaya çıkar. Temel görevi karar vermek olan yöneticilerin olası karar hatalarının farkında olması, önyargıları yönetmeleri için ön koşuldur. Bu yazıda kurum stratejilerini etkileyen on temel önyargı, yöneticilerin faydalanabileceği önerilerle ele alınmıştır.
DEVAMINI OKULiderler kararlarının sınanmasından rahatsız olurlar bu durumlarda da sezgilerini kullanarak verileri geri plana atarak, ihtimalleri hesaplamadan hareket ederler. İş hayatının belirsizliklerinde karar alma sürecinin incelenmesi sonucu üç öneri ile akıllıca seçimler yapılabileceği vurgulanmıştır. Bu öneriler, Bilmediğini kabullen, mükemmel karar iyi bir sürecin sonucunda çıkar, emin olmamak ve bunu ifade etmek sizi keskin kararlar vermekten korur. Planlamayı olasılıkla bütünleştir, olasılık ve arzu edilebilirlikleri hesaba katınca daha iyi kararlar verilir, geleceği düşünmek neye benzeyeceğini düşünmek karar kalitesini arttırır. Geriye dönük çıkarım yap, geleceği planlarken en iyi yöntem onu hatırlamaktan geçer, hatırlayınca daha iyi kararlar aldığımız gözlenmekte, geriye dönük çıkarımlarda olumlu sonuçları hayal etmenin ona ulaşmak için fayda yarattığı gözlenmektedir.
DEVAMINI OKUFederal Teknoloji Enstitüsü’nde (ETH’de) uygulamalı matematik okuyan Prof. Dr. Michael Ambühl bu yazıda kendi deneyimleriyle matematiksel gerçeklikleri buluşturuyor. Şuan ETH’ de profesör olan Ambühl bu deneyimlerini kavramsallaştırmaya çalıştığını ve buna müzakere mühendisliğini dediğinden bahsediyor. Müzakere mühendisliğinden, karmaşık bir problemin alt problemlere ayrıştırılmasını ve matematiksel araçların kullanılması anlaşılıyor. Farklı stratejilerle farklı sonuçlar alınan müzakerelerde açık olmak büyük önem taşır. Müzakerelerde matematiği kullanmak probleme daha nesnel yaklaşmak ve süreci daha iyi anlamak için faydalı durumdadır.
DEVAMINI OKUGeniş bir çeşitlilik gösteren etki yaratma tarzları endüstriyel psikolojide etkileme stratejileri olarak nitelenir. Etkileme tarzları genel olarak üç grupta toplanır: Sert tarz, yumuşak tarz ve akılcı tarz. Ancak bu tarzların, iş hayatında sentezlenerek paralel bir şekilde uygulandığı dikkate alınmalıdır. İşyerlerinde daha çok, yüksek mevkide bulunan, emir verme, yaptırım uygulama veya ödüllendirme gücüne sahip kişilerin başvurduğu bir tarzdır. Karşıdakinin duygularına, değerlerine veya ideallerine hitap ederek, onu daha duygusal ve kişisel boyutta etkileyen bir yaklaşımdır. Emir verme yetkisi olmayan, referans gücüne sahip kişilerin başvurduğu, zorlayıcı olmayan bir etkileme stratejisidir. Övgü, karşısındakine danışma ve sıcak davranma, karşılıklı yardımlaşma ve işbirliği teklifi, arkadaşlık ilişkilerini güçlendirme gibi davranışlar, baskı yapmadan insanlara yön verir.
DEVAMINI OKU