Değerli Kaynak Dostları,
Mentorluk, çalışanın sadece mesleki yeterliliğini artırmasına değil, hayatındaki tüm roller için tutum ve davranışlarını olgunlaştırmasına aracılık eden bir gelişim yolculuğudur. Bu ilişki içinde değerler esas rolü oynar. Kişi; kendi değerleriyle uyum içinde, olabileceği en iyi haline ulaşmak için kendisini tanıyan, zihnindeki sınırları gören, bu sınırları genişleterek seçeneklerini çoğaltan bir rol modele ihtiyaç duyar.
Mentorlukta deneyimli ya da daha kıdemli çalışanın deneyimsiz ya da daha genç çalışanla eşleştirildiği geleneksel modeller kadar, öğrenmeyi ters düz eden, tersine mentorluk gibi yenilikçi yöntemlerle de karşılaşılmaktadır. Her kurum mentorluk sistemini kendi ihtiyacı doğrultusunda kurgulayıp özelleşmiş uygulamalarını hayata taşımaktadır. Tüm bu mentorluk uygulamalarında, çalışan ve kurum arasında kurulan köprünün sadece karlılığı artırma kaygısıyla değil, çalışanın anlam bulma ihtiyacıyla da kurgulanması önemlidir. Çalışana hayat kararlarında yol gösteren bu anlayış, kurumun faydasına karar alınmasında da muhakkak rol oynayacaktır.
Kültürün kuşaklar arası aktarımı, teknik, yönetsel ve kişilerarası becerilerin güçlendirilmesi, yeni fikirlerin deneyimlenmesi ve yaşatılması mentorlukla sağlanır. Gelişimde sürekliliğe imkân sağlayan bu sistem, derin öğrenmenin kendiliğinden gerçekleştiği bir araç görevini üstlenir. Mentorluğun kişiyi bir bütün olarak ele alan bu kapsayıcı yaklaşımı, bu açıdan son derece değerlidir. Diğer taraftan mentorluk veren ve alan kişiler arasındaki bu çok yönlü ilişki, bireyin ve kurumun ihtiyacını dengeleyecek bir yapıyla desteklenmelidir.
Bu sayıdaki misafir yazarlarımız kurumlarındaki mentorluk uygulamalarını, mentorlukla elde etmeyi hedefleri kazanımların çeşitliliğini ve etkili bir mentorluk ilişkisi kurulmasında rol oynadıklarını düşündükleri unsurları paylaştılar. Mentorluğun genel geçer olduğu kadar, kişiye ve gruba özel şekillenen tasarım özelliklerinin üzerinde durdular. Ancak bu farklı yaklaşımların hepsinde gelişim yolculuğundaki “denge”yi korumaya çalıştılar.
Başta COVID-19 olmak üzere yaşamın sarsıcı olumsuzluklarıyla başa çıkmaya çalıştığımız bu günlerde denge arayışı daha da önem kazanıyor. Opraf Winfrey mentoru “içinizdeki umudu görmenize imkân veren kişi” olarak tanımlar. Bu umudu yeşertecek mentorların yaşamlarımıza yeniden dengeyi getirmesi dileğiyle.
Saygılarımla,
Prof. Dr. Zuhal BALTAŞ