Mutluluk ile Gelen Yüksek Verimlilik

Mutsuz çalışanlar düşük moral ve verimlilikleriyle is ortamında olumsuz etki yaratırlar. Pozitif enerjiyle yapılan is, kişiye anlam duygusu kazandırmakla birlikte is ortamında da potansiyelin performansa çevrilmesine katkı sağlar. Mutlu çalışan is arkadaşıyla uyum içindedir, yaratıcıdır, problem çözmeye eğilimlidir. Bu yazıda da bu konunun önemi ve konu hakkında yapılan birkaç araştırma bulmak mümkündür.

Mutsuz çalışanlar, düşük moral ve verimlilikleriyle bir taraftan iş ortamını ciddi biçimde bozacak sonuçlara yol açarken, diğer taraftan da sebep oldukları çatışma ve şikayetleriyle iş arkadaşları üzerinde de olumsuz etki yaratırlar.

Oysa pozitif enerji, yapılan işten keyif alarak çalışma ve işe yürekten adanma, anlam duygusunun yaşanmasına ve çalışanın potansiyelini performansa çevirmesine yardımcı olur.

Eğer işinizden daha fazla verim almak ve başarılarınızı artırmak istiyorsanız, konunun uzmanlardan duyacağınız öneri; “doğru bir çalışma sistemi oluşturun” olacaktır. Yapılacak işleri öncelik sırasına koymak, zamanınızı nasıl geçirdiğinizle ilgili ayrıntılı notlar almak, yapılacaklar ve yapılmayacaklar listesine sahip olmak, takviminizi yapılandırmayı öğrenmek gibi birçok düzenleme çalışma hayatınızda bir istem kurmanıza yardımcı olacak. Daha çok sıralayabileceğiniz bu maddeler ancak sizin verimliliğinizin artmasını destekler. Aslına bakacak olursak dünya üzerindeki hiç bir araç veya metodoloji işimizi sevmenin, işimizde mutlu olmanın sağladığı verimlilik artışını bize sağlayamaz.

Neden çalışan mutluluğu?

O halde gelin uzmanların “neden çalışan mutluluğu?” sorusuna verdikleri cevapları inceleyelim…

Mutlu çalışan iş arkadaşlarıyla uyum içindedir. Bu durum daha iyi ekip çalışması, sonuç getiren yönetici çalışan ilişkisi, yüksek müşteri memnuniyeti ve artan satışlar demektir.

Mutlu çalışan daha yaratıcıdır. Eğer verimliliğiniz yeni fikirler üretmenize bağlı ise tek yol iş hayatından keyif almaktır.

Mutlu çalışanlar şikayet etmek yerine problemi çözer. Eğer işinizi sevmezseniz pireyi deve yaparsız, enerjinizi sorunu çözmek için değil, huzursuzluğunu gidermek için harcarsınız.

Mutlu çalışanlar daha olumlu olurlar. Eski bir deyişe göre; “Yapabileceğinize inansanız da inanmasanız da büyük olasılıkla siz haklı çıkarsınız.” Bir başka ifadeyle “kendini doğrulayan kehanet!”

Mutlu çalışanlar diğer kişilere kıyasla çok daha yüksek motivasyona sahiptir. Düşük motivasyon düşük verimlilik demektir. İşte motive olmanın tek sürdürülebilir ve güvenilir yolu, mutlu olmak ve her ne yapıyorsan yaptığın işi sevmektir.

Mutlu çalışanlar daha az hasta olurlar. Hasta olmak verimliliği öldürür ve eğer işini sevmiyorsan, ülser, kanser, diyabeti de içine alan bir dizi hastalığa yakalanmaya daha eğilimli olursunuz. Aynı zamanda iş yeri stresi ve tükenmişlik hissi yaşama olasılığınız artar.

Mutlu çalışan daha hızlı öğrenir. Mutlu ve rahatlamış olduğunuzda, işte yeni şeyler öğrenmeye açık olursunuz.

Mutlu çalışanlar hata yapmaktan daha az çekinirler ve sonuçta daha az hata yaparlar.

İşte mutlu olduğunuzda ara sıra karşılaşılan problemler sizi fazlaca rahatsız etmez. Kendinizi hızla toparlayıp yaşanılan problemden bir şey öğrenip yolunuza devam edersiniz. Hata yaptığınızı diğerlerine açıkça ifade etmekten çekinmezsiniz sadece özür diler, sorumluluk alır, iyileştirmek üzere yapılacakları yaparsınız. Bu rahat tutum hatalardan öğrenmenize ve gittikçe daha az hata yapmanıza sebep olur.

Mutlu çalışanlar daha iyi kararlar alırlar. Mutsuz insanların odakları daralır, büyük resmi görme yeteneklerini kaybederler. Varlığını sürdürme içgüdüleri harekete geçer ve kısa dönemli, anlık seçimler yaparlar. Diğer taraftan mutlu insanlar daha etkili ve daha fazla bilgi içeren, daha geniş kapsamlı kararlar alır ve işlerini öncelik belirlemede daha başarılı olurlar.

Mutluluk mu verimliliği artırıyor, verimlilik mi mutlu ediyor?

Şimdi geçmişte yüksek performans gösterdiğiniz bir durumu düşünün. Hiç şüphesiz sizi mutlu eden bir iş üzerinde çalıştığınızı fark edeceksiniz.

İş hayatı, mutluluk ve verimlilik arasında çok sıkı bir bağ olduğunu göstermektedir. Bu durum sadece neden sonuç ilişkisi sorusunu akıllara getirir: Mutlu olmak mı bizi üretken yapıyor yoksa üretken olmak mı bizi mutlu ediyor? Bu iki sorununda yanıtı: “Evet”. Mutlu olmak bizi daha üretken yapıyor. Üretken olmak da bizi mutlu ediyor.

Ancak mutluluktan verimliliğe doğru giden bağlantı en güçlü olandır. Bu da şu anlama gelir: Eğer daha verimli olmak istiyorsanız yapılacak en iyi şey, yaptığınız işte mutlu olmaya odaklanmaktır.

Mutsuz çalışanların yüksek maliyetini ortaya koyan araştırmalardan örnekler

State of The American Workplace’e göre, ABD’de her on çalışandan yedisi işlerine tam anlamıyla bağlı olmadıklarını söylüyor. Bu da şu anlama geliyor; bu kişiler tüm potansiyellerini kullanarak çalışmıyor. Ortaya çıkan verimlilik kaybı ise şirketlere senede 450-500 milyar dolar aralığında kayba neden oluyor.

Aynı şekilde, Leadership IQ tarafından yürütülen bir diğer çalışma yeni iş başı yapmış çalışanın yüzde 46’sının 18 ay içinde işi bıraktığını veya işten çıkartıldığını, yüzde 89 çalışanın ise şirket kültürüne uyum gösteremediği için işini terk ettiğini vurguluyor. Society for Human Resource Management (SHRM) iş hacmi maliyetinin, işten ayrılan çalışanların başlangıç maaşlarının yüzde 100-300 oranı kadar yüksek olduğunu ileri sürüyor.

Diğer taraftan SHRM mutlu çalışanların mutsuz çalışanlara kıyasla ortalama yüzde 20 oranında daha iyi çalıştıklarını açıklıyor. Buna ek olarak, iş tatmini yaşayan mutlu çalışanlar yüzde 87 oranında şirketlerini değiştirmeme eğilimi gösteriyor. Dale Carnegie Institute, yaptığı araştırmasında şirketlerin işlerine bağlı, mutlu çalışanlarla rakiplerine yüzde 202 oranında üstünlük sağladığını ortaya koymuştur. The Harvard Business Review şu istatistik ile aynı görüşü paylaşmaktadır; mutlu çalışanlar yüzde 31 oranında daha yüksek verimliliğe sahiptir, yüzde 37 oranında daha fazla satış sağlar ve işlerine bağlılık göstermeyen meslektaşlarına oranla üç kat fazla yaratıcıdır. 

İyi haber, her çalışan iş hayatında ve iş ortamında mutsuz değildir. Gallup’a göre 30 milyon çalışan, işlerine hem bağlı hem de mutlu olduklarını söylemektedir. Şaşırtıcı olmayan sonuçlara göre; çalışmalar mutlu çalışanların hem yüksek düzeyde girişimci enerji sergilediklerini hem de yenilikçi fikirler ortaya koyduklarını göstermektedir. Gallup, en üst dilimde yer alan yüzde 25 bağlı çalışanın, diğerlerine kıyasla yüzde 50 oranında daha az kaza yaptıklarını ve önemli ölçüde daha düşük sağlık harcamaları olduğunu ortaya koymuştur.

Şirketler daha mutlu iş ortamı oluşturmanın yollarını ararken, İK bölümler yeni işe alınan kişilerin şirket kültürüne uygun olduklarından emin olmak için tarama sürecine daha fazla odaklanmaktadır. Workforce Mood Tracker survey, çalışanların yüzde 69’unun başarılarını takdir eden şirketler için daha fazla çalıştıklarını söylediklerini açıklamıştır.

Gallup tarafından yapılan bir başka araştırma, yöneticilerin ve süpervizörlerin çalışanlarının güçlü yönlerine odaklanmalarının yerinde olduğunu, bu yaklaşımın anlam duygusu yaşayan mutlu çalışanların sayısını ikiye katladığını söylüyor.

Bütün bunlar çalışanın morali ve bu durumun verimliliği nasıl etkilediğiyle ilgili ne anlatıyor? İstatistiklere göre, çok şey! İşte bu nedenle bilinçli iş sahipleri toplam çalışan tatminini destekleyen şirket kültürü, iş iklimi yaratma fikrini dikkate almaktadır. Tüm bu değişiklikleri uygulamak biraz daha fazla zaman ve paraya mal olabilir ancak yapılan varlık araştırmasına göre, bu yaklaşımın geri dönüşü, sadece çalışanı elde tutmak adına değil, aynı zamanda verimlilik ve kazanç adına paha biçilmez olabilir.

Sonuç

Yazımı hocamız, Acar Baltaş’ın şu sözleriyle bitirmek isterim “Her birimiz farklı potansiyele sahibiz, bu konuyla ilgili bildiğimiz gerçek şu ki: İnsanlar var olan potansiyellerini kullandıkları ölçüde mutlu olurlar. Potansiyelini iş yerinde kullanabilen, iş gücüne çevirebilen çalışan evine koşar adımlarla, mutlu, enerji dolu döner, diğer taraftan potansiyelini kullanamayan, iş gücüne çeviremeyen çalışan eve mutsuz, bastırılmış, yorgun argın döner.” Var olan potansiyelinizi kullanarak işinizde kendinizi gerçekleştirmek, işinizde mutlu olmak, işinizde yüksek verimlilik demektir.

yazar avatarı
Tanju Kişmir; Baltaş ArGe Birimi, Araştırmacı

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

yazar avatarı
Tanju Kişmir; Baltaş ArGe Birimi, Araştırmacı
Personova Kişilik Envanteri Testi