Çalışma Alışkanlıklarının Değişimi Konusunda Japonya’dan Alınacak Dersler

Çalışma Alışkanlıklarının Değişimi Konusunda Japonya’dan Alınacak Dersler

Günümüz şartları düşünüldüğünde, ömür boyu çalışma anlayışı kaybolmaktadır. Bunun sebepleri arasında dünya genelinde insanların giderek refaha ermelerinin etkisi büyüktür. Günümüz gençlerinin, üniversite eğitimlerini tamamladıktan sonra ilk üç yılda iş değiştirdikleri görülmüştür. Bu sebeple eski okul zihniyetinin körelmesi, iş hayatındaki başarıyla doğru orantılıdır. Dünya çapında ekonomisine saygı duyulan Japonya’da, büyük şirketlerin eski anlayışlardan vazgeçtiği ve geçirilen zamana odaklanmak yerine sosyal yaşantıya odaklanma anlayışına kaydığı görülür. Bu makalede Uniqlo, Itochu, Exoedia gibi başarılı şirketlerin bu yeni anlayışları nasıl benimsediklerini anlatılır.

İş hayatına tarihsel gelişimi açısından baktığımızda, dikkat çeken bazı noktalar ortaya çıkar. Uzun ve sıkı çalışmak her ne kadar “antika” bir doğu değeri olarak algılansa da bu yargı gerçeği yansıtmaz. Batıda da benzer bir “çalışkanlık” gözlemlemek mümkündür. Örneğin, Fransa’da maaşlı izin günleri ancak 1936’da çalışanların yasal hakkı olmuştur.1 Esas olarak uzun saatler çalışma normunun ilk başlama noktasının savaş sonrası dönemlerde olduğu gözlenir. Çalışma saatlerinin uzaması, bir ülkenin kendini yeniden yapılandırması ve gücünü kazanması adına gerekli olduğu için ortaya çıkmıştır. Savaş sonrası çalışma saatlerinin uzamasının, bugünün modern dünyasında gerekli olmadığı düşünülse de, halen uygulanmaya devam etmektedir. 

Tarihsel olarak baktığımızda, bu tutumun en büyük fayda sağladığı ülke Japonya olmuştur. Doğal kaynağı olmayan bu ülkenin tüm endüstrileri savaştan büyük bir darbe almıştır. Japonya savaş sonrasındaki on beş yıl içinde yükselen bir ivmeyle tükenmiş bir noktadan dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline gelmiştir.2

İşte geçirilen zaman

Savaşın ardından Japonya ekonomisinin gösterdiği başarının altında yatan ana sebeplerden biri, işveren ve çalışan arasındaki yazılı olmayan sosyal sözleşmedir. Bu sözleşmeye göre, çalışanın iş yerine gösterdiği sadakat ve bağlılığı performansının önüne geçmiştir. Çalışanın performansına bakılmaksızın, her geçen yıl daha fazla maaş ödemek üzerine bir dinamik oluşturulmuştur. Çoğu çalışan (neredeyse tamamı erkek) eşlerine gösterdikleri bağlılıktan fazlasını iş yerlerine göstermiş ve işlerinde evlerindekinden daha fazla zaman geçirmeye başlamıştır. Ancak, maaşın çalışanın kurumdaki hizmet süresine bağlı olduğu ve kıdeme dayalı bu yapı bugünün gerçekleri ile örtüşmemektedir. Bu modelle birlikte birçok büyük kurumda istenmeyen sonuçlar ortaya çıkmıştır. Örneğin, zor yıllarda işe alımlar durdurulmuş ve genç kuşak daha sıradan işlere yönlendirilmiştir. 1990’ların başından itibaren geçici işçilerin oranı ikiye katlanarak yüzde 40’ları bulmuştur. Bu da maaşları, becerileri, üretkenliği ve talebi olumsuz etkilemiştir. Bir diğer istenmeyen sonuç ise yaşlı çalışanlarla ilgilidir. Onları elde tutmak pahalı hale gelmiş ve resmi emeklilik yaşının ötesinde çalıştırmak imkansıza yakın bir hal almıştır. Oysa sosyal masrafların düşük tutulması ve aktif iş gücünün yüksek olması için hükümet emeklilikten sonra çalışmayı da desteklemiştir.3 Bu yapı taklidi çok kolay olmasına rağmen, artık günümüzün Japonya’sında ve dünyada yeri olmayan bir sistem olmuştur. 

Günümüzde iş gücü, çalışanların kariyerlerinin ortasında kurum değiştirdiği ve çeşitliliğin farklı kurumlar arası görev değişikliğiyle sağlandığı bir iş gücü değildir. Aksine, tamamen çalışma alanlarının farklılaştığı, çalışanın birden çok iş rolü üstlendiği, çok taraflı (multidisciplinary) bir iş gücü halini almıştır. Japonya’ya bakıldığında, bu değişime ayak uyduran kurumlar görülmektedir. İş rollerinin çokluğuyla gelen dinamik yapı, iş-özel yaşam dengesi için esnekliği de sağlamaya çalışmaktadır. Örneğin Itochu4, erken iş başı – erken paydos ile çalışanları kendine çekmeye çalışırken Ricoh, akşam 8:00’den sonra çalışmayı yasaklamıştır. Uniqlo, iş tercihlerinde çalışma hayatı ile kişisel hayat arasındaki dengeyi önceliğine alanlara hitap eden bir çözüm bulmuştur. Bunun için çalışanlarına haftada dört gün çalışma seçeneği sunmaya başlamıştır. Fanuc, Fuji dağının eteklerindeki ulaşımı zor bir kurumdur. Çalışanları için spor salonunu iki kat büyütüp, yeni tenis kortu ve basketbol sahası yaptırmıştır. İş hayatı ve kişisel yaşam arasındaki dengeyi kurabilmek için devlet sektöründe de benzeri girişimler olmuştur. Japon Sağlık Bakanlığı, gece ışıkları kapatmanın ofiste çalışmayı durdurmadığını fark etmiştir. Bunun üzerine 2014 yılının Ekim ayında akşam 10:00’dan sonra çalışmayı yasaklamıştır. Benzer şekilde, Nisan ayında kabul edilen yeni kanunla, ülke çalışanlarının yılda en az beş iş günü izin almalarını şart koşmuşlardır. 

Çalışma saatlerinin uzunluğu

Online seyahat acentesi Expedia’nin verilerine bakıldığında (Grafik), Japonlar ve Güney Korelilerin hakları olan izin günlerinin sadece yarısını kullandığı ya da daha azında izin aldıkları görülmüştür.6

2013’te yayınlanan “Türkiye ‘de Tatil ve Çalışma İstatistikleri” raporunda ise resmi tatiller ve yıllık ücretli izin günlerine göre OECD ülkeleri karşılaştırılmıştır. Rapora göre Japonya ile Türkiye’nin yıllık ortalama tatil gün sayıları aynıdır. Her iki ülke de yirmi beş gün ile sondan üçüncü sırada yer almaktadır. Ülkemizde “resmi tatil günlerinin çok, yıllık izin süresinin az olduğu” görülür.7 Ancak aynı kurumda uzun yıllardır çalışan kıdemli çalışanlar için yıllık izin günleri üç hafta ve üzerine çıkmaktadır. Ayrıca, ülkemizde üç buçuk günlük Şeker, dört buçuk günlük Kurban Bayramı tatilleriyle birlikte; resmi tatil günleri çoğunlukla haftanın diğer iş günleriyle birleştirilmekte ve tatil süresi uzatılmaktadır. Böylelikle, izinlerini yıl içinde bölerek kullanan çalışanlar, kendileri ve yakın çevresi için zamanı farklı tatil seçenekleriyle değerlendirebilmektedir. 

Organisation for Economic Co-operation and Development’un sunmuş olduğu verilere göre, Japonya 2001 yılında 1,809 saat çalışırken 2011 yılındaki veriler bir çalışanın yılda ortalama 1,728 saat çalıştığını göstermiştir. Bu düşüşte tabi ki zayıflayan ekonominin de etkisi vardır. Bu ortalama ile Amerika’nın bir kaç saat gerisinde kalmalarına rağmen, yine de İngiltere’den 100 saat, Hollanda’dan ise 300 saat daha fazla çalıştıkları görülmektedir. Yıllık çalışma saatlerine göre ülkelere bakıldığında, listenin bir numarasında 2,193 saatlik ortalama ile Güney Kore’nin çalışkan profesyonelleri yer almıştır.

Sonuç

Artık kadınlar kadar erkekler de işlerini çocuk yetiştirmek ile birleştirmeyi hedefleyip hayat seçimlerini ona göre yapmaktadır. Günümüz şartları düşünüldüğünde, ömür boyu çalışma anlayışı kaybolmaktadır. Bunun sebepleri arasında dünya genelinde insanların giderek refaha ermelerinin etkisi büyüktür. Üniversiteden yeni mezun olan her üç kişiden biri, çalışmaya başladığı ilk üç yıl içinde işini değiştirmektedir. Günümüzde bütün ülkelerde var olandan daha yaratıcı, daha hayalci, daha esnek ve her şeyden çok, daha üretken iş gücüne ihtiyaç. Bu süre olarak daha uzun çalışmak anlamına gelmez. Batıda daha az çalışma eğilimi devam ederken, doğu da artık buna uyum sağlamanın yollarını aramaktadır. Çünkü doğuda da orta sınıf nüfusu artmış ve onlar da hayatlarında işin ötesinde, başka şeylere yer vermek istemektedir. 

“Eski okul” zihniyetli kıdemli üst düzey yöneticilerin alışık olduğu ve “bildiği” dünyadan, günümüzün iş piyasasındaki iş gücünün gerçeklerine geçiş gösterme zorluğu iş dünyasının önündeki kritik engellerin başında gelmektedir.

Kaynakça:

  1. Kuper S. What are we looking for? [İnternet]. Uygun erişim: http://www.ft.com/cms/s/2/fed205dc-9379-11e3-b07c-00144feab7de.html#axzz3WUHF5T9T
  2. Japanese post-war economic miracle [İnternet]. Uygun erişim: http://en.wikipedia.org/wiki/Japanese_post-war_economic_miracle
  3. Pilling D. Japan needs a working hours overhaul [İnternet]. Uygun erişim: http http://www.ft.com/cms/s/0/05228b38-ddd3-11e4-8d14-00144feab7de.html#axzz3bTQeOCpA
  4. ITOCHU Announces Initiative to Achieve More Effective Working Style [İnternet]. Uygun erişim: http://www.itochu.co.jp/en/news/2014/140424.html
  5. Inagaki K. Japan Inc says sayonara to culture of long working hours [İnternet]. Uygun erişim: http://www.ft.com/cms/s/2/6749bab6-dc25-11e4-b70d-00144feab7de.html#axzz3bTQeOCpA
  6. Expedia’s 2014 Vacation Deprivation Study [İnternet]. Uygun erişim: http://inside.expedia.co.uk/node/338
  7. 7. Türkiye’de resmi tatil çok ücretli izin az [İnternet]. Uygun erişim: http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/23322957.asp

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi