Yetenek Körlüğünün Üstesinden Gelmek

Yetenek Körlüğünün Üstesinden Gelmek

Yetenek kelimesi kişinin bir iş iyi yapmasını sağlayan özel bir beceridir. Aslında her birimiz işlenmemiş saklı cevherlere sahibiz. Sadece bunları ortaya çıkarmak için çabalamak durumundayız. Çalışanlardaki yeteneği görebilmeyi öğrenmek öenmlidir. Çünkü kurumun her bölümünde ayakta kalabilmenin esası yeteneği tanımaktan geçer.Eğer biz kendi yetenek bankamızı etkin bir şekilde kullanamıyorsak çevremizdekilerin yeteneğimizi fark etme ihtimali yoktur. Çünkü bu kişilerde yetenek körlüğü vardır. Bu makalede yetenek körlüğünün iyileşmesini sağlayacak stratejiler anlatılmaktadır.

Çeviri: Tanju Kişmir, Baltaş Grubu, Ar-Ge Birimi

“Yetenek” kelimesi Webster sözlükte “Kişinin bir işi iyi yapmasına olanak sağlayan özel bir beceri” olarak tanımlanır. Hepimiz özel becerilerimiz sayesinde iyi işler ortaya çıkarırız. Aslında işimizi yaparken kullandığımız yeteneklerin yanı sıra, her birimiz saklı ve işlenmemiş çok sayıda cevhere sahibiz.

Çalışanlardaki yeteneği görebilmeyi öğrenmek neden önemli?

Dave Ulrich ve Norm Smallwood “Yetenek nedir?” başlıklı araştırmalarında şöyle der: “Liderliği sınamak için, liderlerin yeni nesil liderleri veya varislerini ne derece iyi geleceğe hazırladıklarına bakmak gerekir”. Yazarlara göre yeteneği tanıma becerisi; zaman içinde çalışanların potansiyellerini gerçekleştirmek üzere, destekleyici yaklaşımla bir arada işleyen sistematik ve samimi değerlendirmelere odaklanır.

Kurumun her seviyesinde, ayakta kalmanın esası yeteneği tanıma becerisinden geçer. Bu da olgun liderlik anlayışı ve çevremizdekileri bir tehditten çok bir ödül olarak görmek ile mümkündür. Ayrıca yeteneği tanımak, yeni yetenek ve kapasiteleri görebilme becerimizi geliştirecek olan “sürekli öğrenme”ye ihtiyaç duyar. Yeteneği tanıyabilenler; koçluk yapma, kurum dışı görüş alma ve gruplara katılma, hedefe yönelik eğitim alma, sürekli öğrenme, dinleme, yansıtma ve okuma eğiliminde olur ve bunun avantajlarını yaşarlar.

1. kural: Eğer siz kendi yetenek bankanızı etkin bir şekilde zenginleştirmiyorsanız, çevrenizdekilerin yeteneğini fark etme ihtimaliz yoktur.

Yeteneği tanımanın ilk adımı, kendi öğrenme ve gelişiminize sürekli yatırım yapmaktır. Niye? Çünkü çoğu yetenek saklıdır ve ortaya çıkarmak dedektif gibi iz sürmeyi gerektirir. Kendi potansiyelinizi geliştirme süreci, sizin diğer çalışanların yeteneğini görmenizi ve sunulanları tanımanızı kolaylaştırır.

Birçok kişide “yetenek körlüğü” vardır, bu da çevrelerindekilerin hangi konuda iyi olduğunu fark edememeleri anlamına gelmektedir. Yetenek körlüğünün bir ölçüde üstesinden gelebilmek için kendimizi geliştirmek önemlidir. Bunun yanında, yetenek gözümüzü açmaya hizmet eden birkaç ana strateji mevcuttur. Bu stratejileri sizlerle bu yazımızda paylaşacağız. Her bir stratejiyi iş ortamınızda bir hafta süreyle deneyimlemek saklı yetenekleri ortaya çıkarmakta büyük katkı sağlayacaktır.

2. kural: Yetenek körlüğü insanın iki doğal eğilimi sonucunda ortaya çıkar, bunlarla başa çıkabilmenin ilk adımı farkındalıktır.

İlk eğilim için şu örnek verilebilir: Eğer ben arkadaş canlısı ve dışa dönük isem, sadece arkadaş canlısı ve dışa dönük kişilerdeki yeteneği görebilirim. Bu eğilimimden dolayı fazla konuşmayan çalışanların iyi olan önerilerini veya içe dönük kişilerin iç görüsünü kaçırabilirim.

İkinci eğilim, yönetsel odakla ilgilidir. Yöneticiler olarak odağımız işin yapılmasıdır ve bu durum saklı yeteneklerin asla kendisini gösteremeyeceği bir ortam yaratır. Bir örnek verelim: Çalışanımızın tesisatçılık becerilerine sahip olduğunu keşfedemeyiz çünkü su borumuz hiç arıza yapmamıştır ve çalışanımızın yaptığı işin su borusuyla hiçbir ilişkisi yoktur.

İlk eğilim, kendi öğrenmemize yatırım yaptıkça ve çevremizdekilerin fikirlerini araştırmayı öğrendikçe kendiliğinden düzelmeye başlar. İkinci eğilim ise, bir yönetici olarak ders çıkarmayı ve her strateji için kişiye özel bir yetenek dedektifliği hedefi belirlemeye zaman ayırmayı gerektirir.

1. strateji: Durumsal yetenek körlüğü ile başa çıkmak

İçinde bulunduğumuz durum tüm yeteneklerin değil, sadece bazılarının ortaya çıkmasını destekler. Bu da şu anlama gelir: Yeteneği göremeyiz çünkü mevcut durum belli yeteneklerin görünür olmasına imkân vermez. Örneğin, basketbol oyuncusu olarak bir koç ile çalışıyorsanız, koçunuzun ve takımınızın sizin saksafon çaldığınızı keşfetmeleri muhtemel değildir çünkü durum basketbol oyunu ile sınırlandırılmıştır.

Şöyle bir soru aklınıza gelebilir: “Kendi ekip üyelerimin saklı yeteneklerini bilmem neden önemli?” Sorunuzun cevabı şudur: Ekip üyelerinizin iş dışındaki yeteneklerini bilmek onları işe bağlamanıza, ekip olmanıza ve bu yeteneklerini iş ortamında uygulayacak yollar bulmanıza yardımcı olur.

Saksafon çalmak; dinlemeyi, belli müzik türlerini bilmeyi ve kendini geliştirene dek pratik yapma disiplinini gerektirir. Bu durum ekip çalışmasına ihtiyaç duyar çünkü birçok müzisyen bir müzik grubunda yer almak istemekte ve burada birbirlerini dinlemeyi öğrenmektedir. Bu müzisyenler, müzik yaptıkları sırada birbirlerine verdikleri işaretlerle ilerlerler.

Yöneticiler, “durumsal yetenek körlüğü”nün üstesinden gelmek için ne yapabilir?

Saklı yetenekleri bulmak için çalışanların ilgi alanlarını ve hobilerini öğrenmek önemlidir. İlgi alanlarında geliştirdikleri becerileri yaptıkları iş ile birleştirmelerine yardımcı olun. Ekibin bağ kurması, bir bütünlük ve uyum içinde hareket etmesi için ilgi alanları hakkında topladığınız bilgiyi ekip üyeleriyle paylaşın.

2. strateji: “Eski tas, eski hamam” bakış açısıyla gelen yetenek körlüğünü yenmek

Yetenek körlüğündeki “eski tas, eski hamam” bakış açısında, çalışanlar hep aynı işi yaptıkları için onların farklı neler yapabileceklerini bilemeyiz. Bir örnek verelim: Et üretim fabrikasında ustabaşı olarak çalışan bir kadın dizinden ameliyat olmak zorunda kalır ve iyileşme süreci sırasında üç ay kadar ustabaşılık görevini yapamaz. İşe geri döndüğünde yöneticisi ona “Şimdi ben seninle ne yapacağım?” diye sorar. Ustabaşı kadın hem kendine ait hattın, hem de diğer hatların faaliyet raporlarını tekrar yazmayı ve planlamayı teklif eder. Aynı zamanda şirketin online formlarını da düzenlemeye gönüllü olur. Eminiz ki kurumda şimdi planlayıcı olarak görev yapmakta, organizasyon becerileri ve doküman yaratma yeteneğinden artık faydalanılmaktadır. Şirkette sekiz yıl çalıştıktan sonra, tek bir diz ameliyatıyla her şey değişmiştir.

Yöneticiler, “eski tas, eski hamam” yetenek körlüğü ile başa çıkmak için ne yapabilir?

Siz yukarıda sözü edilen bu yöneticiye benzemeyin! Bu yöneticinin gerçek anlamda ustabaşının neler yapabileceğini keşfetmesi, çalışanının işini yapamaz hale gelinceye kadar beklemesini gerektirdi! Kimin neyi iyi yaptığını bulmak için çalışanlarınıza farklı görevler verin.

3. strateji: “Ben bunu uykumda bile yaparım” kabulünün getirdiği yetenek körlüğü ile başa çıkmak

Zorluklar insanların saklı kalmış yeteneklerini geliştirmelerini sağlar. “Zorlanmak keşfin annesidir!” deyişini hiç duydunuz mu? Bu şu anlama gelmektedir: Bir zorlukla karşılaştığınızda problemi çözmek yaratıcı olmanızı gerektirir. Herhangi bir kaza geçirmiş veya doğal afet yaşamış kişilere “Nasıl hayatta kalmayı başardınız?” sorusunu yöneltin. Bu kişilerin, yiyecek, su ve barınak bulamama durumunda, hayatta kalmak için ne gibi fikirler üretebildiklerine şaşırırsınız.

Çalışanlarınız da zorluklarla karşılaşmaya ihtiyaç duyar. Çoğu şirket her zaman şu soruyu sorma eğilimi gösterir: “Çalışanlarıma bundan sonra ne vermeli, ne sağlamalı, ne teklif etmeliyim?” Bu anlayış sadece yetkilendirme tutumunu ve yaklaşan işlerle ilgi çalışanın “ama ben ne yapacağımı bilmiyorum ki” diyeceği pasif bir tepkiyi destekler. Çalışanların tam kapasiteyle performans göstermeleri için zorlanmaya ihtiyaçları vardır. Daha fazla çalışmak, daha verici olmak, daha iyi çözümler bulmak, engeller karşısında dik durmak ve görevi yerine getirmek zorunda olduklarının kendilerine söylenmesi gerekmektedir. Bu yaklaşım çalışanlarınızın ekibe, işe, misyona, kuruma nasıl katkı sağlayabilecekleri konusunda sürekli düşünen bir tutum geliştirmelerine yol açar ve bu süreçte yeni yetenekler geliştirirler.

Yöneticiler, “Ben bunu uykumda bile yapabilirim” yetenek körlüğünü aşmak için ne yapabilir?

Düzenli olarak ekibinizi zorlayın. Kendinizi de zorlamalı ve ekibinizin sizin de dâhil olmanızı gerektiren zorlayıcı işler önermelerini sağlamalısınız. Zorluklar saklı kalmış yetenekleri geliştirmenin en etkili yoludur.

4. strateji: “Ekip önünde küçük düşme korkusu” ile gelen yetenek körlüğünü yenmek

Saklı yeteneği görmenin bir diğer yolu da, ekibinize kafa karışıklığı yaşadığınız bir yöneticiden, bir iş probleminden veya gereklilik gösteren yeni bir beceriden söz etmektir. Size yardımcı olacak bilgi, tecrübe veya beceriye kimin sahip olduğunu sorun. Yanı başınızda kaç tane saklı yetenek bulabildiğinize şaşıracaksınız. Örneğin, çok uluslu bir şirketin CEO’su yönetim ekibinden, şirkette belli kararlar alınırken ağırdan alma alışkanlığıyla ilgili ne yapması gerektiği konusunda yardım istemişti.

Kabul etmelisiniz ki, bir CEO’nun yönetim ekibine işlerin ağır ilerlemesiyle ilgili problem yaşadığını söylemesi büyük cesaret ve alçak gönüllülük gerektirir. Yönetim ekibinin tümü, ağır ilerleyen işler konusunda hemfikir olmuş ve neden herkesin aynı konuda engelle karşılaştığını araştırıp bulmak, bir şirket projesine dönüşmüştür. Daha da derinlere indikçe, problemin kendilerine çok büyük müşteri memnuniyetsizliğine mal olduğunu görmüşlerdir çünkü sadece yüzde 13 oranında, zamanında ve ayrılan bütçeye uygun teslimat yapılabilmektedir. CEO sadece kendinin değil, tüm şirketin problemi olan bu konuyu çözmek için ekibinin saklı yeteneklerini keşfetmek üzere, eleştiriye açık bir tutum izlemek zorunda kalmıştır.

Yöneticiler, “ekip önünde küçük düşme korkusu” yetenek körlüğü ile başa çıkmak için ne yapabilir?

Yolunuza çıkan bazı problem ve engelleri ekibinizle paylaşın ve onların yardımını isteyin. Bilmediğinizi kabullenmek ve ekipten öğrenmeyi istemek onların yeteneklerini keşfetmek için olağanüstü güçlü bir yöntemdir. Ekibin aklını, bilgeliğini kullanarak nasıl problem çözüleceği konusunda büyük bir ders çıkarılacağını söylemeye ise zaten ihtiyaç yok.

Not: Bu yazı, Gervais’in https://www.linkedin.com/pulse/overcoming-talent-blindness-marie-gervais-phd-ctdp adresinde yayınlanan “Overcoming Talent Blindness” makalesinden derlenmiştir.

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi