Değerli KAYNAK Dostlarımız,
Bu sayımızda iş hayatını ve özel hayatı yönlendiren tercihlerimizin karar olarak ortaya çıkışında rol alan mekanizmaları enine boyuna inceleme kararı aldık. Karar verme; bireyin, (grubun veya bir organizasyonun) olasılıklarla ilgili bilgileri toplayıp, değerlendirerek seçim yaptığı zihinsel bir süreçtir. Pek çok araştırmacı tarafından, muhakeme etme, yargılama kavramlarının karar verme kavramı ile ortak bir yapıda olduğu kabul edilmiştir. Klasik karar teorisi 1944’te ekonomi alanında Neumann ve Morgenstern tarafından oluşturulan “Beklenen Subjektif Yarar Teorisi”dir. Kişi yaptığı olasılık değerlendirmeleri ile kendisi için yarar sağlayacağına inandığı yönde karar verir ve her kararın bir eylemi vardır.
Psikoloji araştırmaları; aldığımız kararları dayandırdığımız sebeplerin ve karar alma sürecinin işleyiş biçiminin sübjektifliğinin reddedilemeyeceğini ancak buna rağmen, bireysel farklılıkların altında yatan zihinsel süreçlerin ortak yanları olduğunu göstermiştir. Ne var ki farklar bulduğunu ortaya koyan çalışmalar, benzerliklerin öne çıktığı araştırmalardan daha fazla yayımlanmaya değer bulunmuştur. Beynin temel işleyişi benzerliklerimizin, farklılıklarımız kadar önemli olduğunu göstermektedir. Bu mekanizmanın işleyişi, özel yaşamda ve iş yaşamında bireyleri mevcut alternatifler arasından en iyi sonucu verecek olanı seçmeye yönlendiriyor. “En iyi”ye atfedilen değer, kişiliğimiz ve geçmiş yaşantılarımızla şekillense de, karar anını yaşarken hepimizin beyninde benzer bölgeler aktive oluyor, beyin haritalarımızda aynı yönetsel fonksiyonların sonucunu gözlemleyebiliyoruz.
Farklılıkların bütüncül bir çatı altında toplandığı kurumlarda, alınan kararların çalışanların bireysel yönelişlerinin önüne geçerek kurum stratejilerini yansıtması beklenir. Karar almanın psiko-fizyolojisini ve psikolojik dinamiklerini bilmenin bireyi de kurumu da güçlü kılacağına inandığımız için konuya farklı açılardan yaklaştık.
Bu sayımızda, karar vermenin keyifli dünyasında bize eşlik etme ve katkı sağlama kararı veren değerli misafir yazarlarımız bulunmaktadır.
Dr. Cem Kozlu “Liderin Takım Çantası” yazısında bizlere bir liderin etkin olmak ve doğru kararlar verebilmek için sahip olması gereken araçları ve yaklaşımları anlatıyor. Hogan Assessment Systems kurucularından Prof Dr. Robert Hogan ise yazılarında, kararlarımızı etkileyen bilinçaltı önyargılarımızı, karar vermek ile IQ’nun ilişkisi ve hatalı kararlarda insanların gösterdiği farklı tepkileri ele alıyor. Yeşim Tekstil’den İnsan Kaynakları ve Endüstriyel İlişkiler DirektörüYasemin Başar kurum hedefleriyle bireyin hedeflerini hizalamanın önemini ve İK’ya düşen sorumlulukları anlatıyor. Psikolog Beril Yardımcı karar verme sürecine varoluşsal bir açıdan ele alarak, karar vermenin ve vermememin kişiyi nasıl etkilediğini bizimle paylaşıyor.
Saygılarımla,
Prof. Dr. Zuhal BALTAŞ