Değerli Dostumuz,
Bu sayımızın kapağını süsleyen Ψ (psi, okunuşu “say”), davranış bilimleri eğitimi almış olan okuyucularımızın ilk bakışta tanıyacakları, psikoloji bilimini simgeleyen ve eski Yunancada “ruh” sözcüğünü ifade eden bir harf. Biz de, 27. sayımızda “güçlü yönlere odaklanmak” başlığı altında ele aldığımız pozitif psikolojiyi, bu sayımızda da farklı açılımlarla bir kez daha tanıtmayı amaçlarken, bu simgeyi kapağımıza taşıdık. Gerçekten de pozitif psikolojinin hızla yaygınlık kazandığını ve uygulama alanlarını genişlettiğini görmekteyiz. Bu alanlardan biri de insan kaynakları. İnsan kaynaklarının insana bakışını kökten değiştirmeye aday olan pozitif psikoloji, organizasyonların temel politikalarında da önemli değişikliklere yol açacağa benziyor.
Pozitif psikoloji çalışmalarına dayanan yaklaşımlar iki boyutta ele alınabilir: Bireyin mutluluğa erişme çabası ve bu çabadan kaynaklanan ilkelerin organizasyonlara yansıması. Son dönemde büyük ivme kazanan “mutluluk”, “yaşadığı hayattan memnun olma” ve “iyilik hali” araştırmalarından çıkan başlıca sonuçlar, insanın kendi mutluluğunu yaratma doğrultusunda büyük bir potansiyele ve iradeye sahip olduğuna işaret ediyor. Zihinsel süreçlerin ve tutumların önemi, her insanın özünde bulunan olumlu ve güçlü özelliklerin mutluluğa ulaşmada anahtar bir rol oynaması, araştırmaların ortak noktasını oluşturuyor. Öte yandan, bireyin yaşamını sürdürmek, kendini ifade etmek ve varoluşunu anlamlandırmak için seçtiği işin de, mutluluğun önemli bileşenlerinden olduğu bir kez daha kanıtlanıyor. Güçlü yönlerini yansıtabilecekleri bir alana yönelen kişiler yaptıkları işten doyum alıyor, potansiyellerinin tamamını işlerine odaklıyor, bunun sonucunda daha verimli oluyor ve beklenti ötesi sonuçlar ortaya koyuyorlar. Öte yandan kurumlar da çalışanlarının olumlu ve güçlü özelliklerine odaklandıkları zaman sürdürülebilir başarılara ulaşma şansları artıyor. Kurumsal anlayışın bu yönde değişmesi ve performans değerlendirme sistemlerinin bu anlayışa uygun bir biçimde sadeleştirilmesi gerekiyor.
Kaynak dergisinin 29. sayısında bireysel mutluluğun bileşenlerini ve bu konuyla ilgili en son çalışmaları bulabileceğiniz gibi, pozitif organizasyonel psikolojinin çalışmaları ışığında, iş liderleri ve insan kaynakları profesyonelleri için yeni bakış açıları, tutumlar ve sorumluluk alanlarıyla da karşılaşacaksınız. Bu yaklaşımlardan yararlanarak, daha olumlu, doyumlu ve verimli katkılar ve iş sonuçları üretebilme umuduyla…
Saygılarımla,
Prof. Dr. Zuhal BALTAŞ