Değişim ve Mutluluk

Değişim ve Mutluluk

Yaşamımızdaki çoğu olay bizleri etkiler ve yaşanan bu olaylara bizler çabuk alışırız.Olumlu veya olumsuz bir durum yaşasak bile bizlerin mutluluk seviyesi olaydan sonra eski haline dönme eğilimindedir.Bu makalede bizlere olumsuz duygular karşısında uyum gösterme konusunda yol gösterecektir.

Psikoloji alanında bireyin iyi olma halini açıklamak için pek çok kavram kullanılmıştır. Bunlar arasında mutluluk, haz, yaşam doyumu, yaşam kalitesi ve uyum sayılabilir. Mutluluk (öznel iyi olma hali) bireyin kendi bakış açısından yaptığı genel bir yaşam değerlendirmesini içermektedir. Mutluluk kuramları ile birlikte ele alınan uyum kavramı, yenileyen bir durumun (algısal, fizyolojik, güdüsel, hazsal vb.) etkilerini azaltan herhangi bir işlem, hareket veya mekanizmaya işaret eder. Bir trajediyi yaşamak ve sonrasında işlevselliği kaybetmemek ve bunu bir deneyim olarak değerlendirmek, bilişsel alanda yaşanan bir uyum sürecidir. Örneğin hareket yeteneği kısıtlanan bir hastanın bir eğlence kaynağı yaratarak, daha önce hoşlanmadığı kelime oyunlarından artık hoşlanıyor olması uyumun bilişsel değişim yönünü göstermektedir.

İlgili kuram ve modeller

Uyum düzeyi kuramı; kişinin uyum sağladığı şimdiki koşulların, yeni uyarılmaların değerlendirilmesinde bir ölçüt olarak kullanılmasına dayanır. Kurama göre birey, geçmişte kazanılmış bu ölçüte göre yeni uyarılmaların yarattığı duruma açıklamalar getirir. Bireyin mutluluğu onun şimdiki koşullarını geçmiştekilerle karşılaştırmasına bağlı olarak değerlendirilmektedir.

Hedonik döngü modeli; bu model uyum düzeyi kuramına dayanır. İnsanların başlangıçta yeni olaylara veya koşullara güçlü tepki göstereceklerini ancak zamanla duruma alışacaklarını ve eski düzeye geri döneceklerini öngörmektedir. Kişi hep iyi koşullarla karşılaşmış ve onlara uyum sağlamışsa, daha sonra karşılaşacağı iyi olaylar artık onun mutluluğunu pek artırmayacaktır. Benzeri uyum süreci kötü koşullar ve olaylar için de söz konusudur. Örneğin sürekli cezaevine girmiş ve yargılanmış birisi için şu anda yeniden bir suç için cezaevinde bulunması daha fazla üzüntü vermeyecektir. 

Uyum kuramlarında, durumun değişmesiyle birlikte mutluluk veya üzüntü olarak karşılaşılan sonucun geçici olduğu, zamanla bireyin yeniden eski düzeyine döndüğü kabul edilmektedir. Araştırmacılar çalışmalarında piyangoda büyük ikramiye kazananların sonrasında daha mutlu kişiler olmadığını, ağır kaza geçirmiş kişilerin, kaza geçirmemiş olanlardan daha az mutlu olmadıklarını ortaya koymuşlardır. Pek çoğumuz aşırı olumsuz deneyimlerden geçmelerine karşın bazılarının çok iyi uyum sağladığına tanık olmuşuzdur. Engelli olmasına karşın parkta neşe ile oynayan çocuklar veya yine engellerine rağmen mutluluklarından hiçbir şey kaybetmeyen yetişkinler bulunmaktadır. Bu gözlemler her birimizin belirli bir kişisel olumlu ve olumsuz duygu alanının olduğunu ve üzücü veya sevindirici yaşam olayları ile bu alandan uzaklaşsak bile zamanla geri döndüğümüzü göstermektedir. 

Bazı araştırmacılar uyum süreci yoluyla insanların pek çok olayla baş edebildiklerini ancak uyum sağlamanın da bir sınırının olduğuna işaret etmektedirler. Bu nedenle temel çizgi modeli tarif edilmiştir. 

Temel çizgi modeli’ne göre; her yetişkin bireyin birbirinden farklı düzeyde ancak istikrarlı bir öznel iyi olma düzeyi vardır. Yaşam olayları sonrası uyum kaçınılmazdır ancak mutluluk çizgisi her zaman bir önceki gibi olmayabilir ve değişebilir. Örneğin yapılan bir araştırmada hem işsiz hem de dul olmak bu olaylardan sonra oldukça uzun bir zaman geçmiş olmasına karşın bile, ilk karşılaşıldıkları zamankinden daha düşük bir düzeyde seyreden bir yaşam doyumuna sahip olabilmektedir. Olaylar ortaya çıkmasından beş yıl sonra bile, bireyler daha önceki yaşam düzeyleri noktasına tamamıyla gelememektedirler. Bazı kişiler için yaşam doyum çizgisi, yaşam olayları açısından farklılık göstermezken, yaşamından daha az doyum alan kişilerin bu çizgileri daha tepkisel olmaları nedeniyle yaşam olayları karşısında sürekli değişmektedir. Bu değişime neden olan etmenler arasında kişilik, olumsuz olayın yaşanma sıklığı ve düzeni, olumsuz olayın kendisine özgü özellikleri sayılabilir. 

Sonuç

Araştırmaların sonuçları incelendiğinde tüm modellerin kabul ettiği ortak nokta: Yaşamımızdaki olaylar bizi etkiliyor; ancak bu olaylara kısa sürede alışıyoruz. Olumlu ya da olumsuz yaşantılardan sonra her olay için tam uyum olmasa da mutluluk seviyemiz eski seviyesine gelme eğilimini gösteriyor. Bu uyum süreci birçok değişkene bağlı olsa da Kaynak dergisinin bu sayısında yer alan diğer yazılar, sizlere özellikle olumsuz durumlar karşısında uyum göstermede yol gösterecektir.

Kaynakça:

  1. Güler M., Dönmez A. İyi olma hali bağlamında uyum düzeyi kuramı ve hedonik döngü. Türk Psikoloji Yazıları, 2011; 14(27): 38-45
  2. Happniess is a balancing act. [İnernet]. Uygun erişim: https://www.psychologytoday.com/blog/transitions-through-life/201111/happiness-is-balancing-act

Diğer Makaleler

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi