Değerli Dostumuz,
Simülasyonların farklı alanlarda kullanılması, farklı düzenlenme ve uygulama biçimlerine sahip olması, konuyu iki ayrı boyutuyla ele almamıza yol açtı. Bu nedenle sizlere iki ayrı dergi hazırladık.
Eğitimde Simülasyonları ele alan bu sayıda amacımız; bilgileri tutum olarak kazandırma uygulamalarında, dünyada ve bizde olan çalışmalara yer vermek. Bilindiği gibi psikolojinin önemli çalışma konulardan biri de öğrenmedir. Bu çalışmalar bilginin kazanılmasında rol oynayan etkin yolları araştırır. Eğitimde kullanılan aktarım teknikleri üç farklı yaklaşımı içermektedir. Bu teknikler; klasik anlatım, karşılıklı katılımı sağlayan etkileşimli anlatım ve malzeme ile çalışılan, süreçle tanımlanan yaşantıya dönük simülasyon eğitimleridir.
Diğer eğitimler gibi simülasyon eğitimleri de bilgi, farkındalık, tutum ve davranış değişikliği sağlamayı amaçlar. Biz bu uygulamaları gelişim merkezi çalışmaları çatısı altında değerlendirmekteyiz. Burada farklı görüntülere sahip uygulamalar yer alır. İş oyunları niteliğinde olan uygulamaları ve uygulama sonuçlarını bulacağınız bu derginin yeni düşünce ufukları açmasını umuyoruz.
İş oyunlarının temel özellikleri; durum egzersizlerinin zorlayıcı olması, organizasyonun çeşitli birimlerini kapsaması, diğer simülasyonlara kıyasla uzun bir iş zamanını içermesi, yarı yapılanmış süreçlere sahip olması, çok sayıda katılımcıyla yürütülmesi, karmaşık ancak konuya özel üretilmiş somut malzemesinin olmasıdır.
Bunlar, “Livon” pazarlama satış, “Cayenne” proje yönetimi, “Desicion Base” resmin bütününü görerek strateji ve finans ilişkisini açığa çıkartma, “Apples and Oranges” kurum içinde paranın hareketini görme ve “Medici” yaratıcılık yenilikçilik üzerine çalışılan iş oyunlarıdır. Strateji geliştirme, yenilikçilik, yönetim becerileri, karar verme, liderlik, ekip üyeliği, inisiyatif alma ve iş geliştirme tutumları özgün konuları içinde ele alır.
Dergimiz sayfalarımızda Celemi iş simülasyonların yaratıcısı olan Klas Mellander ile gerçekleştirilen röportajda yaşayarak öğrenme ilkesine dayanan simülasyon eğitim yönteminin öğrenme ortamına hangi farklılıkları beraberinde getirdiğini ve bu değerli bilim adamının öğrenme konusundaki temel görüşlerini okuyacaksınız.
Bu gün eğitimler simülasyonlarla desteklendikçe, öğrenmenin pekiştiğini ve yetkinliklerin tutuma dönüşmesinin ivmesinin arttığını biliyoruz. Simülasyonlar karmaşık kararların alınmasında şirketlere değer katan, anlamlı uygulamaların hayata geçmesine olanak verir. Gerçek yaşam olaylarının desteklediği simülasyonlar çalışanları “gerçek değişime” hazırlar.
Saygılarımla,
Prof. Dr. Zuhal BALTAŞ