Klas Mellander’la Simülasyon Üzerine…

İş simülasyonları üreticisi Celemi Solution Providers kurucusu Klas Mellander ile simülasyon üzerine yapılmış röportaja buradan ulaşın.

Özgeçmiş

Klas Mellander, değişim uygulamaları ve yetkinlik gelişimi için etkili öğrenme araçları yaratma konusunda uzmanlaşmış uluslararası bir yönetim danışmanıdır. 35 yıldan fazla bir süredir uygulanmakta olan başta “Decision Base”, “Tango” olmak üzere diğer yüksek performanslı Celemi iş simulasyonlarının yaratıcısıdır. Celemi temelde yaratıcı ürünler ve müşteri çözümlerine odaklanmış uluslararası alanda etkin İsveç Merkezli bir kuruluştur. 

Celemi Hakkında

Celemi, organizasyonların geniş kitlelerce uygulanması gereken değişim hareketlerini hızlı iş sonuçlarına dönüştürmelerine yardımcı olur. Celemi’nin sunduğu ürünler arasında danışmanlık hizmetleri, müşteriye özel öğrenme çözümleri ve standart iş simülasyonları vardır. Celemi danışmanları ve iş ortakları Dünya üzerinde 40 ülkede faaliyet göstermektedir. 

Geleneksel (konferans tipi, didaktik yaklaşımı benimseyen) iş eğitimlerinin insanların iş yaşamındaki davranışlarını değiştirmede yetersiz kalmasını hangi temel nedenlere bağlayabilirsiniz ? 

Öğrenmek keşfetmektir. Başkalarının bilgisini kolayca özümseyemezsiniz, kendi bilginizi yaratmak zorundasınız. Kendi çıkarımlarınızı oluşturmak ve katılımcılara “Hah!” dedirten güçlü öğrenme noktasına varmak üzere bilgiyi işlemek, keşfetmek ve denemek için zaman gerekir. 

Geleneksel öğrenme metotlarında, insanlar mesajı açıkça ve yüksek sesle duysalar da bunun gündelik gerçeklikler bağlamında neyi ifade ettiğini göremeyebilirler. Sonuçta, insanların kafası karışabilir, belirsizleşebilir ve hatta değişime direnç gösterebilirler. 

Simülasyon yöntemi hangi farklılıkları beraberinde getirir? 

Eğer insanlara kendileri için birşeyler keşfetmeleri ve kendi sonuçlarını çıkartmaları için ihtiyaç duydukları şeyler verilirse, büyük olasılıkla değişimi gerçekleştirecek fırsata kendileri kucak açarlar. 

Celemi’nin Öğrenmenin Gücü adlı metodolojisi, öğretmenin ilkeleri yerine öğrenmenin koşulları üzerine kuruludur. Bu yöntemi Celemi’nin uygulamalı iş simülasyonlarının ve müşteriye özel öğrenme programlarının her birinin içinde görebilirisiniz. İnsanların gelenekleri, inançları, kuralları ve alışkanlıklarıyla bağlarını kopardığı kanıtlanmış olan bu çözümler, diyaloğu teşvik eder ve keşfetme sürecini başlatır. Dolayısıyla daha farklı düşünebilmek ve davranabilmek mümkün olur. 

İnsanlar küçük gruplarla çalışırken, öğrenme malzemeleri etrafında strateji oluşturmak, farklı iş senaryolarını canlandırmak, yeni becerileri uygulamak ve anlamlı diyaloglar içine girmek için gerekli ortam yaratılmış olur. Sistemlerin ve süreçlerin nasıl işlediğini ve önceliklerin nasıl belirlendiğini keşfederler. 

Bu modelde, eğitmen öğrenmeyi kolaylaştıran (fasilitatör) oluyor. Bu rolünü siz nasıl tanımlıyorsunuz? Bu modeldeki iyi bir fasilitatör ne yapar? Nasıl davranır? 

Geleneksel yaklaşımda eğitimin itici gücü öğretmendir. Celemi yaklaşımında ise tersine olarak, büyük ölçüde katılımcılar öğrenmenin itici gücünü oluştururlar. Fasilitatörün ne zaman bilgi vereceğine, ne zaman konuşacağına katılımcılar karar verirler. 

Kısaca söylemek gerekirse, bu yöntem öğrenme sürecinin eğitmenden, grup ve bireylere geçişini öngörür. Bu, eğitmenin katılımcılara yardımcı olmaktan vazgeçmesi anlamına gelmez. Amaç bunun ötesine geçilerek aşağıdaki rollerin üstlenilmesidir : 

  1. Çalışmayı başlatma, beklentinin yaratılması. 
  2. Yol gösterme, grubun çalışmasının başlatılması. 
  3. Yorumlama yapmak, bilgi boşluklarını gidermek, anlık tartışmaları yönlendirmek ve gruplar zorluklarla karşılaştığında yardımcı olmak. 
  4. Onaylamak, özetlemek ve gerekirse öğrenme sürecinin sonucunda katılımcıların çıkarttığı sonuçları açıklığa kavuşturmak. 
  5. Katılımcıların verdikleri kararların kendi davranışları açısından sonuçlarını görmelerine yardımcı olmak. 
  6. İlgiyi canlı tutmak, konu ile ilgili diğer başlıklara geçişi sağlamak. 

Öğrenmenin Gücü adlı kitabınızın yayınlanmasından bu yana geçen 10 yıl içinde, ‘öğrenme’ konusundaki temel bulgularınız neler oldu ? 

Gördüğüm 2 temel eğilim var: 

Biri, eğitimin verilişinde yeni yollar bulma çabası. Genel olarak bireyin kendi kendine öğrenmesi, örneğin elektronik ortamda öğrenme (e-öğrenme) gibi. 

Diğeri, ve belki de en önemli olanı, üst ve orta kademe yöneticilerin, kuruma özgün bir öğrenme anlayışı içinde çalışanların yaptıkları işle bütünleşmelerinin önemini görmüş olmalarıdır. 

Kitabınıza bugün hangi yeni fikirleri eklerdiniz ? 

Yönetim sistemlerinin, ödüllendirme uygulamalarının, bilgi teknolojisi (BT) imkan ve araçlarının, öğrenmenin sürekliliğine ve çalışanların gelişimine engel mi yoksa destek mi olduğundan daha fazla bahsederdim. 

Muhtemelen daha yenilikçi bir iş ortamı yaratmak gibi güncel iş konularından, fonksiyonel (dikey) düşünceden, süreç (yatay) düşüncesine geçişin öğrenme süreçlerine olan katkısından bahsederdim. 

Hangi mesajın altını çizerdiniz? 

Öğrenmenin sadece eğitimlerle, konferanslarla veya e-öğrenme ortamlarında bir anda gerçekleşebilecek faaliyetler olarak görülmemesini vurgulardım. Öğrenmenin günlük iş yaşamanın ayrılmaz bir parçası olarak algılanmasını sağlayacak, organizasyonlarda kurumsal öğrenme stratejisi geliştirme ihtiyacını ön plana çıkarırdım. 

Ürünleriniz kimlere yönelik? Sadece üst düzey yöneticilere mi? 

Celemi iş simülasyonları ve özgün öğrenme çözümleri bir kurumda farklı seviyelerdeki çalışanların tümünü hedef alır. Bu simülasyonların en güçlü yanları ise; bireyin kültür, coğrafya, öğrenme tarzı, mevcut bilgi ve tecrübesi, rol veya sorumluluğundan bağımsız olarak evrensel boyutta uygulanabilir olmalarıdır. 

Yöneticiler çoğu zaman bir ‘kolaylaştırıcı’ olarak davranabilirler. Yöneticilerin bu iş simülasyonlarında yer alma durumunda ise çok kısa sürelerde ve çok sayıda çalışan ile yukarıdan aşağıya doğru bir bilgi paylaşım süreci yaşanır. Böylece iş liderleri öğrenme sürecinde aktif rol alarak, model davranış oluşturma ve değişim ajanı rollerini yerine getirmede kendileri için mükemmel bir fırsat yaratmış olurlar. 

Öğrenme günlük iş yaşamanın ayrılmaz bir parçası olarak algılanmalı organizasyonlarda kurumsal öğrenme stratejisi geliştirilmeli

Kimler daha fazla kazanç sağlar ? Katılımcılar mı yoksa yöneticiler mi? 

Celemi çözümleri yöneticiler ve çalışma arkadaşları arasında, iki grup için de faydalar sağlayacak bir diyalog yaratır. Simülasyonlar katılımcıların önceki bilgi ve deneyim düzeyine bakmaksızın herkes için farklı yararlar sağlar. Gruplardaki katılımcılara bağlı olarak farklı derinlikte tartışmalar yapılsa da, son çıkarımlar ve büyük resmin anlaşılması müşterektir. Bu, simülasyonların, kurumda her düzeydeki çalışan için ödüllendirici ve verilen emeğin karşılığının alındığı anlamına gelir. 

Bunu şirketinize nasıl uyguluyorsunuz? 

Bilgi varlıklarının yönetimi alanında bir lider olan Celemi’de, müşterilerimiz, çalışanlarımız, metot ve öğrenme kavramlarımız da dâhil tüm organizasyonumuz olarak ana işimizi yürütmemizi sağlayan bu varlıkları ölçme ve değerlendirme alanında 10 yıllık deneyime sahibiz. Bilgi tabanlı şirketimizde, kendi iş simülasyonlarımızı ve öğrenme metotlarımızı “görevlendirme”, “yetkinlik geliştirme” ve “iç iletişimimiz” için kullanıyoruz. Bu yaklaşım bireylerin ve ekiplerin ihtiyaçlarından yola çıkarak planlanan iş başı ve dış eğitimlerle destekleniyor. 

Kamu sektörünü eğitim pazarı açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Celemi’nin müşterileri arasında farklı endüstrilerde ve küresel çapta faaliyet gösteren şirketlerin yanında sivil toplum örgütleri ve kamu kuruluşları da var. Örneğin, İngiltere Vergi Daireleri organizasyonunu modernleştirmek için 80,000 kişiyle çalıştık. 

Celemi’nin “Öğrenmenin Gücü” metodu evrenseldir. İletişim ortamı yaratmak ve insanların karmaşık kavram ve ilişkileri anlamasına yardımcı olmak üzere her kapsamda ve her konuda uygulanabilir.

Diğer Makaleler

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi