Dördüncü sanayi devrimi olarak da adlandırılan Endüstri 4.0 tanımlaması imalatın dijitalleşmesini ifade etmektedir. Eğitimin ve gelişimin dijitalleşmesi de Endüstri 4.0’dan bağımsız değerlendirilmemelidir. Nitekim küresel anlamda ihtiyaç duyulan, Endüstri 4.0’a uyumlu çalışanlar, işletmeler ve ülkeler için rekabet avantajı sağlamaktadırlar.
Yeni normlar tasarım/içerik yönetim sürecini nasıl değiştiriyor?
21. yüzyılı diğer çağlardan ayıran en önemli özellik konusunda düşünce belirtenlerin ortak tespitlerinin başında, zaman içerisinde gerçekleşen geleneksel bir dönüşümün ötesinde keskin kırılmalara sahip olması gelmektedir. Bununla birlikte teknolojide yaşanan gelişmelerden dolayı dijital çağdaki dönüşüm; 2020 başında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi nedeniyle de hızlı, sıçramalı, radikal ve biraz da kaotik gerçekleşmektedir. Dijital çağ öncesi geleneksel dönüşüm incelendiğinde ise dönüşümün zaman içerisinde yavaş, birikimsel ya da katlamalı ilerlediği görülmektedir. Toplumun her alanında yaygınlaşması bakımından geleneksel dönüşüm zamanla ve belli başlı olgunlaşma aşamalarından sonra gerçekleşmekteydi. Dijital çağda ise bunun aksine dönüşüm hızlı bir şekilde, öngörülemeyen sonuçlarıyla beraber, gündelik hayatın tüm alanlarını etkisi altına almaktadır. Günlük yaşantıdaki dijitalleşmenin doğal bir sonucu olarak eğitimde de dijital dönüşüm beklentisi kaçınılmazdır.1
Bütün bunlarla birlikte yapılan hemen hemen tüm araştırmalar öğretimin yüzyıllardır hiç değişmediğini, sınıf ortamının ve bileşenlerinin hala aynı olduğunu, mekânın, dilimlenmiş belli zaman aralıklarında verilen derslerin, öğreten-öğrenen ilişkisinin, öğreten merkezli yaklaşımın hiç değişmediğini kanıtlar niteliktedir. Dışarıdaki hızlı değişim sonuç olarak sınıfı tehdit eder hale gelmiştir. Öğretenin bilgiye sahip güç olarak görüldüğü geleneksel okulda öğreten-öğrenen arasındaki hiyerarşi artık kaybolmaya başlamıştır. Öğrenenlerin bilgiye hızlı erişimi öğretenin bilgi transfer edici rolünü elinden almaktadır. Bilginin zenginliği, çokluğu ve herkesçe erişilebilir olması öğreteni diğer öğretenlerle, öğrenme kaynaklarıyla, kurum içinde hatta kurumlar arası düzeyde başkalarıyla kıyaslanabilir hale getirmiştir.2
Robert Gagné, 1960’lı yıllarda yeni davranışçı akımın temsilcilerinden biri olarak kabul edilmekle birlikte, sonraki yıllarda bilgiyi işleme kuramcılarının öncülerinden biri olmuş, davranışçı yaklaşımın ilkeleri ile bilgi işlem süreci yaklaşımının ilkelerini birleştirmiştir. Gagné öğrenmeyi hem ürün, hem de süreç olarak ele almıştır. Gagné bilgi işlem süreci modeline paralel olarak bir öğretme modeli geliştirmiştir. Modele göre öğretimin düzenlenmesinde sırasıyla dokuz basamak yer almalıdır. İnsan beyninin bilgiyi işlemek için kullandığı süreçlere ve mekanizmalara dayanan model, sınıf içi eğitimlerde olduğu kadar, dijital öğrenme süreçlerinde de geçerliliğini koruyor. Hiçbir karmaşık teknoloji ya da göz alıcı multimedya tekniğinin, sağlam bir eğitim tasarımının yerini tutamadığı, eğitim içeriğinin etkinliğini artırmaya yetmediği biliniyor. Yapılacak dijital tasarımlara ışık tutması amacıyla modelin kısa bir açıklaması şöyle:
Etkinlikler | Süreçler | Özellikler | |
1 | Dikkat çekme | Öğreneni tetikte bulundurma | – Ses değişimleri, ışık durumu, katılımcıya ismiyle seslenmeYol haritası sunma, öykü ve fıkra anlatma |
2 | Hedeften haberdar etme | Beklentiyi karşılama | – Katılımcıya neyi öğreneceğini, öğrendiklerini nerede nasıl kullanacağını söyleme |
3 | Ön koşul öğrenmeleri hatırlatma | Kısa süreli belleğe getirme | – Yeni bilgilere geçmeden önce önceden öğrenilenleri işleyen (kısa süreli) belleğe getirerek hatırlatma |
4 | Uyarıcı materyal kullanma | Seçici algılamayı kolaylaştırma | – Öğrenilecek hedef-davranışlarla ilgili uyarıcılar kullanma – Bilişsel kazanımlar için; sembol, nesne, işitsel görsel uyarıcılar kullanma – Devinsel kazanımlar için; gösteri, modeller ve benzetim ortam ve araçları kullanma – Duyuşsal kazanımlar için; sevilen örnek insan modelleri, çizgi filmler, iyi seçilmiş öğretim konusuna uygun hareketli filmler kullanma |
5 | Öğrenmede rehber olma | Bilgiyi kodlama | – Öğrenilenleri uzun süreli belleğe anlamlandırarak aktarma – İpuçları verme, geçici yardımlar sağlayarak cevabı öğrencinin kendisinin bulmasına yöneltme |
6 | Performansı ortaya çıkarma | Tepkide bulunma | – Öğrenmeyle ilgili davranışı ortaya çıkarma |
7 | Geri bildirim sağlama | Geri besleme | – Öğrenmeyle ilgili davranışlardan hemen sonra gösterilen davranışın doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında öğrenciye bilgi verme – Doğruları pekiştirme ve yanlışları düzeltme için yeni uyarıcılar (ipuçları) verme |
8 | Değerlendirme | Kazanımların düzeyini ve derecesini belirleme | – Öğrenme öğeleriyle ilgili bilgi, beceri ve tutumları yoklama |
9 | Kalıcılığı ve transferi sağlama | Hatırlama | – Yeni öğrenmeleri güçlendiren alıştırma, örneklendirme, proje ve eğitsel değeri olan ödevler verme |
Öğrenme ve gelişimin geleceği için alandaki profesyonellerden ne bekleniyor?
Eğitim alanında teknoloji kullanımı eğitim sürecini daha etkili ve motive edici bir hale dönüştürdüğü için eğitim kurumlarında her geçen gün daha yaygın bir şekilde kullanılır hale gelmiştir.3 Marketing Türkiye’de Ağustos 2020’de yayımlanan bir makalede4, Google’ın Amerikan vatandaşlarını hızla geliştiren ve istihdam potansiyellerini arttırmayı vaat eden profesyonel kariyer sertifikalarını duyurduğundan bahsedilmektedir. Google’ın açıklamasında işverenlere yönelik asıl çarpıcı olan, almak için öncesinde profesyonel ve akademik deneyimin zorunlu olmadığı iş alanları için bu sertifikaları 4 yıllık bir lisans eğitimi olarak değerlendirme çağrısı oldu.

Benzer hedeflere sahip bir başka program 2021 yılında Microsoft’un imzasıyla online platformla buluşacak. Perakendeden sağlığa, her bir sektör yıkıcı teknolojilerin ışığında dijital bir dönüşüm yaşıyor. Eğitim sektörünü de bu trene binmeye adeta mecbur bırakıyor. Böyle bir dünyaya hazırlık yapmak durumunda olan eğitim profesyonelleri kurumlarındaki iş liderleri ile daha yakın çalışmalı, iş kollarının ihtiyaçlarını dijitalleşmenin sunduğu olanaklarla birleştirmeli ve kurumlardaki ekiplerin öngördükleri değişime yönelik kurumsal eğitim programları hazırlamalılar. Ancak bu durumun ötesinde, eğitim profesyonelleri kurumlarını ve kendilerini, bilgi ve becerilere sahip olma becerisi ile donatmalılar. Kendini değiştirme ve düzenli olarak geliştirme becerisine sahip olan eğitim profesyonelleri, hem yetenek açıklarını daha kolay kapatabilir, hem de geleceğe daha güvenli hazırlanabilirler.
Bu kapsamda eğitimde dijital dönüşüm, sadece eğitimleri e-öğrenme ile desteklemekten ibaret bir konu değil. Dijital dönüşüm ile birlikte, başka konuların da eğitim profesyonellerince dikkate alınması gerekiyor;
- Eğitim içeriklerinin çevrimdışı (sınıf içi) eğitimler dışında, dijital eğitimler ile de desteklenmesi,
- Çevrimiçi ve çevrimdışı eğitim çalışmalarının dijital araçlar ile planlanması, yönetilmesi, takip edilmesi ve raporlanması,
- Çevrimdışı eğitimler sırasında etkileşimi artırmak ve pekiştirme için çevrimiçi araçların kullanılması,
- 360° kapsayıcı ve çalışanların hayatına uygun şekilde, farklı araçların etkin şekilde kullanılması bu kapsamda eğitim profesyonellerinin üzerinde duracağı konuların ana hatlarını oluşturuyor.
- Çevrimiçi ve çevrimdışı eğitim çalışmalarının dijital araçlar ile planlanması, yönetilmesi, takip edilmesi ve raporlanması,
Baltaş Grubu olarak biz bu dönemde neyi farklı yapıyoruz?
Baltaş Grubu olarak insanın üretkenliğinin hayatı değerli kılan en önemli etkenlerin başında geldiğine her zaman inandık. Yaşamı anlamlı kılan değerlerin başında bilgi ve emeğin geldiğine olan inancımız hiç eksilmedi. Bu doğrultuda öğrenim ve gelişim sürecinde dijitalleşmeye 1998 yılında ilk web sitemizi oluşturarak 1983’den bu yana öncüsü olduğumuz değişimi geniş kitlelerle paylaşarak başladık. 2004’te Türkiye’nin uzaktan eğitim alanındaki ilk ve öncü şirketi Enocta’yla iş ortaklığını başlattık. Yine aynı yıl KAYNAK Dergisi’nin dijitalleşmeyi odağına alan sayısını yayınladık.
2005’te işe alım hizmetimizi dijital platformlarla destekledik. 2007’de ise envanterlerimizi dijitalde uygulamaya başladık ve e-Baltaş’ı kurduk.
2011’de iş yapış biçimlerindeki dijital dönüşümü davranışsal ve ticari boyutlarıyla ele alan Türkiye’nin ilk Dijital Ekonomi e-Ticaret Zirvesi ve Fuarı’nı gerçekleştirdik. Aynı yıl Baltaş Grubu dijital kimliğini sosyal medya ağıyla güçlendirdik ve geribildirim görüşmelerimizi dijitale taşıdık.
2015’te koçluk görüşmelerimizi dijitale taşıdık, Değerlendirme Merkezi (DM) uygulamalarında dijital dönüşümü başlattık ve 2018’de de online test platformumuzu müşterilerimizin kendi ihtiyacına göre kişiselleştirebileceği şekilde güncelledik. Pandemi sürecinde de pek çok içeriğimizi çok hızla webinar ya da online eğitim olarak müşterilerimizin ihtiyaçlarıyla buluşturduk.
Baltaş Grubu olarak 2000’den itibaren, dünyanın dijital dönüşümüne paralel bir tutumla her fırsatı kullanıp dijital süreç ve hizmetlere kafa yorduk, yer verdik. Baltaş olarak dijitalleşme yolculuğunda başarının, içeriği oluşturan bilginin yetişkinlerin öğrenme süreçlerine uygun biçimde yapılandırılmış olmasına bağlı olduğunu biliyoruz.

Eğitim hele bu çağda sonu olmayan süreklilik arz eden bir süreç ve biz Baltaş olarak içeriklerimizle, dijitalleşmede sonuç alıcı eğitim dönemini başlattığımıza ve bilgilerimizi ülkemizin her noktasındaki insanlarımıza yaygınlaştırabileceğimize inanıyoruz. Dijitalleşmenin bu doğrultuda bizlere yeni bir pencere açmasından da mutluluk duyuyoruz.
Sonuç
Dördüncü sanayi devrimi olarak da adlandırılan Endüstri 4.0 tanımlaması imalatın dijitalleşmesini ifade etmektedir. Eğitimin ve gelişimin dijitalleşmesi de Endüstri 4.0’dan bağımsız değerlendirilmemelidir. Nitekim küresel anlamda ihtiyaç duyulan, Endüstri 4.0’a uyumlu çalışanlar, işletmeler ve ülkeler için rekabet avantajı sağlamaktadırlar. İşletmelerin de dördüncü sanayi devrimini yakalaması ancak insan kaynağına yatırım ile bütünleştirildiğinde başarıya ulaşabilecektir. Bunun içinde çağın gerekliliklerine uyum sağlamakta yarar vardır.
Kaynakça:
- Taşkıran A. Dijital çağda yükseköğrenim. AUAd 2017; 3(1): 96-109.
- Davidson CN, Goldberg D. The future of learning institutions in a digital age. MIT Press; 2009.
- Temizyürek, D, Ünlü O. Dil öğretiminde teknolojinin materyal olarak kullanımına bir örnek: “flipped classroom” . Bartın University Journal of Faculty of Education 2015; 4(1): 64-72.
- Ocakoğlu DS. Şimdi Harvard düşünsün; Google ve Microsoft’tan yüksek öğrenime darbe! [İnternet]. Uygun erişim: marketingturkiye.com.tr/haberler/simdi-harvard-dusunsun- google-ve-microsofttan-yuksek-ogrenime-darbe/
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir