Mart ayında hayatımıza giren COVID–19 salgını bireysel boyutta alışkanlıklarımızı, önceliklerimizi, gündemimizi etkilerken, dev kurumsal firmaları, binlerce kişiye istihdam sağlayan işverenleri, üretim  yoğun büyük endüstrileri farklı birçok boyutta etkiledi.

Bu dönemde, bilgiye anında ve sınırsız erişim, sosyal ağların yükselişi, karmaşık teknolojilerin günlük hayatımıza girmesi gibi olgular baş döndürücü bir hızda gerçekleşti. Bilginin ve teknolojinin her zamankinden çok daha fazla  ön planda olduğu, tüm değişimlere karşı hızlıca pozisyon alma gayreti içinde olduğumuz bu dönüşüm çağı, yalnızca yaşam tarzlarımızı değil, iş dünyasında profesyonelce rekabet edebilme yollarımızı da tümüyle değiştirdi. Tüm bu değişim hikayesi, bu beklenmedik dönüşüme karşı geliştirilmesi gereken yeni yetkinlikleri beraberinde getirdi.

Tam bu noktada, kısa bir düşünme zamanı ayırmanızı rica edebilir miyiz?

Mart ayından bu güne, geride bıraktığımız aylara hızlıca bir göz atsanız, çok muhtemel ki, sürece alışmak için elimizi kolaylaştıran birçok beceriyi çoktan kazandığınızı fark edeceksiniz.

Peki ya 21. yüzyıl yetkinlikleri?

Bu dönüşüm rüzgarının mevcut çalışanlardan ya da işe alım süreçlerinde adaylardan beklenen yetkinliklere bir parça değişim getirmesi sürpriz olmadı.

Pandemi dönemi öncesinde, günümüz bilgi ve teknoloji çağında derinlemesine uzmanlaşmak, problem çözme, eleştirel düşünebilme, liderlik, ekip  çalışması gibi özellikler, beklenen yetkinlikler listesinde üst sıralarda yer buluyordu. Birçoğu hala önemini korusa da, teknolojiyi kullanabilme ve dijital yeterlilik, değişimi yönetebilme, yaratıcı ve yenilikçi düşünce geliştirme gibi beceriler en sık ihtiyaç duyulanlardan oldu. Bilgi ve sahip olduğumuz  teknoloji hiç olmadığı kadar hızlı değişiyorken, uyum sağlayabilmeli, inisiyatif alabilmeli, öğrenmeyi öğrenmeli, küresel bakış açısı geliştirebilmeliyiz. Bunların tümü ve daha fazlası, 21. yüzyıl yetkinlikleri olarak adlandırılıyor ve iş dünyasında önemi her geçen gün daha da artıyor.

İlaç sektörünün lider şirketi olarak, tüm işe alım süreçlerimizde çağın gerektirdiği yetkinlikleri gözlemleyebilme hedefi ile hareket ediyoruz. Bununla beraber, çalışanların ve potansiyel çalışma arkadaşlarımızın beklenti ve ihtiyaçlarına da oldukça duyarlıyız. Gençlerin çalışma hayatına dair beklentilerini paylaştığı, işveren markası stratejilerini şekillendiren Universum Türkiye’nin En Çekici İşverenleri araştırmalarının raporunu düzenli şekilde almaya devam ediyoruz. Bu raporun sağladığı veriler aracılığı ile onları daha iyi anlamaya çalışıyoruz.

Teknolojiyi kullanabilme ve dijital yeterlilik, değişimi yönetebilme, yaratıcı ve yenilikçi düşünce geliştirme gibi beceriler en sık ihtiyaç duyulanlardan oldu.

Özellikle genç yetenek geliştirme programlarımız olan İKSİR, Path for Marketing Talent ve CAREer Factory (Üretim Mühendisliği) işe alım ve oryantasyon süreçlerinde hedef kitle ihtiyaç, beklenti ve hedeflerine göre iletişim ve stretejimizi güncelliyoruz.

Sonuç

Bu yeni dönüşüm rüzgarı mevcut iş yapış şekillerimize kaldığımız yerden devam edemeyeceğimiz gerçeği ile yüzleşmeyi zorunlu kıldı. Her birimiz kendimizi farklı birçok dijital deneyimin parçası olarak bulduk. Farklı araçları hızla öğrendiğimiz, uygulayıcısı olduğumuz, belki kendi uyum hızımızın beklediğimizden de iyi olduğunu fark ettiğimiz ve bu sebeple hızlıca bir sonraki adımı tahayyül etmeye çalışarak “yeni normlar” diye adlandırdığımız dönemi beklemeye ya da yaşamaya başladığımız günler geçirdik, geçiriyoruz.