Kendin keşfet, Kendin Öğren! Projenin güdüleyici sözü bu oldu.Bu makalede de Nergis Tüter ile Tanju Kişmir’in yaptığı söyleşiden ve bazı katılımcıların görüşlerinden bahsedilmektedir.
“Kendin Keşfet, Kendin Öğren”
Baltaş Grubu eğitimlerinde öncü bir yaklaşımı Delphi Lider Gelişim Projesi uygulamasıyla hayata taşıdı. Kurumsal eğitimlerde uyguladığımız, yetişkin öğrenmesinde yeni yöntemleri kapsayan ayrıntılı hazırlık ve uygulamalarla zenginleşmiş metodolojimiz, beklenti ötesi sonuçlar elde edilmesini sağladı. Bu projede eğitmen ve katılımcının rol farklılaşması, sınıf dışı eğitim araçlarının çeşitli öğrenme araçlarıyla harmanlanması gerçekleştirildi. Delphi’de sürdürdüğümüz Lider Gelişim Projesinde öğrenen olma sorumluluğunu benimsemiş katılımcılarımız ile, Ters Yüz Öğrenme ve Koçluk Yoluyla Öğrenme Yöntemlerinin çok başarılı örneklerinden birini geçtiğimiz günlerde yaşadık.
Sizlere yeni eğitim çözümümüzün farklı sonuçlarını katılımcı bakışı ile aktarmak istedik. Gerçekleştirdiğimiz çalışma sonunda, Delphi Ülke İK Müdürü Şenay Yalıç ve Baltaş Grubu Eğitim Program Yöneticisi Nergis Tüter ile Tanju Kişmir’in yaptığı söyleşiyi ve bazı katılımcıların kendi kaleminden görüşlerini bulacaksınız.
Delphi ile yürütülen Lider Gelişim Projesinde hangi öğrenme yöntemleri kullanıldı?
N. Tüter: Baltaş Grubu olarak, eğitimlerimizde öncü bir yaklaşımla rol farklılaşmasını uygulamaktayız. Ayrıca sınıf dışı eğitim araçlarını çeşitli öğrenme araçlarıyla harmanlayarak kurum ve birey değişim ihtiyaçlarına cevap verebiliyoruz. Bu farklı yaklaşım verdiğimiz eğitimlerin kalıcı olmasını sağlıyor.
Delphi’de öğrenen olma sorumluluğunu benimsemiş katılımcılarımız ile Lider Gelişim Projesi’ni gerçekleştirdik. Eğitim öncesi ön hazırlık yapma esasına dayanan “ters yüz öğrenme” yöntemini kullandık. Aynı zamanda eğitmenin anlatımdan uzaklaşıp, uygulamalar, grup çalışmaları, yarışmalar ve oyunlar ile katılımcıların konular arasında bağlantı kurmasına ve kavramları gerçek hayata aktarmasına olanak sağlayan bir yaklaşım olan “koçluk yoluyla öğrenme” yöntemini gerçekleştirdik.
Katılımcılar bu öğrenme yöntemlerine nasıl hazırlandılar?
N. Tüter: Seminer öncesinde kendilerine ilettiğimiz testi doldurarak, makaleleri okuyarak, Baltaş videolarını izleyerek konuyla ilgili fikir edinmiş olarak gelen katılımcılarımız, bu yeni yöntemin nasıl izleneceği konusunda merak içindeydiler. Programa başlarken ön hazırlık yapmanın, konuya ilgi çekmek ve katılımcıya sorumluluk vermek açısından çok yararlı olduğunu belirttiler. Bu yöntemlerle karşılaşınca kendilerinin de belirttiği gibi ilgi, heyecan ve motivasyonları doruğa ulaştı. Bir sonraki eğitim için aynı yöntemin uygulanmasını beklediklerini, bu kez öğrenen sorumluluğunu içselleştirerek ve daha iyi hazırlanarak geleceklerini söylediler.
Sayın Yalıç, eğitimi alan kurum olarak, bu eğitimin size sağladığı yararlar nelerdir?
Ş. Yalıç: Öncelikle belirtmeliyim ki katılımcılarımıza fayda sağlayan her konu kurumumuza da yarar sağlamış demektir. Bizler bu süreçte, yeni öğrenme yönteminin oldukça faydasını gördük. Şöyle açıklayayım; adaylarımız daha önceden bilgi sahibi olabildiği için konuya hızlı girebildi. Bu durum, onlarda keyfi ve özgüveni artırdı. Çünkü katılacakları eğitimin içeriği ile ilgili hazırlanarak eğitime başladılar. Yaptıkları hazırlıklar sayesinde de soruları doğru cevaplandırdılar. Bu yaklaşım eğitime zaman kazandırdı. Bunun eğitimciler açısından da yararlı olduğunu düşünüyorum. Zamanı iyi kullanmanın iş hayatında büyük öneme sahip olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu eğitimin adaylarımız üzerindeki en büyük etkilerinden biri de zamanı verimli ve doğru kullanmaları oldu. Bu yaklaşım, kurumumuza büyük yarar sağladı. Tüm bunların yanı sıra uzun anlatımlar engellendiği için dikkat dağınıklığı olmadı, odaklanma arttı ve sınıf ortamında tekrarlanan bilgi pekişti. Bu eğitimlerin sonucunda da lider adaylarımız verilen bilgileri gerçek anlamıyla öğrendi. Bizlerde eğitim öncesindeki ve sonrasındaki değişimi daha kolay görebildik.
Bir başka öğrenme yöntemi olan koçluk yoluyla öğrenmeden ve bu yöntemin getirdiği yararlardan bahseder misiniz?
N. Tüter: Koçluk, bir öğretme yöntemi olarak anılan ancak uygulanmasında önemli zorlukları olan bir yöntem. Bu nedenle eğitimcinin kendiliğinden bir koç olmasını beklememek gerekir. Sorunlar genel olarak iki noktadan kaynaklanır; eğitmenin bilgisi ile tutumunu birleştirme zorluğu ve katılımcının kişilik özelliklerini tanıyarak süreci ilerletmesinde bilgi ve birikiminin eksikliği. Bunun yanı sıra, bu çalışmada yapılanan “koçluk yoluyla eğitim” uygulamasının birçok yararı var. İlk olarak motivasyon artıyor, bu sayede öğrenme kolaylaşıyor ve hızlanıyor. Katılan adaylar çözümü kendilerinde bulunca keyif ve heyecan artıyor. Eğitimlerimizde yaratıcılık gelişiyor dolayısıyla eğlenceli ve eğitici bir ortam sağlanıyor. Doğru cevabı bulduktan sonraki haz, adaylara kendilerini iyi hissettiriyor. Netice itibariyle katılımcıların kendilerini iyi hissetmesi, iki taraf için de olumlu oluyor.
Peki, ters yüz öğrenme yönteminin sağladığı yararlar neler oldu?
N. Tüter: Delphi eğitimlerinde ilk defa uygulamaya koyulan bu yeni yöntem katılanlarda, eğitim öncesi gelen malzemelerle sorumluluk bilinci yarattı. Seminer konusu hakkında gelmeden fikir oluştu ki katılımcılar neyle karşılaşacaklarını bilerek geldikleri için süreç daha rahat işledi. Ön fikir sahibi oldukları için “acaba” soruları ortadan kalkmış oldu. Katılımcılarda, eğitim süreci merak ve heyecan uyandırdı. “Ne sorulabilir?” düşüncesi ile iyi hazırlanıldı. Eğitim öncesi konulara odaklanma ve düşünme artmış oldu.
Delphi olarak Koçluk Yönteminin faydalarını nasıl sıralarsınız?
Ş. Yalıç: Verilen eğitimlerde ben şunları gözlemledim; öğrenme sürecindeyken, katılımcılar kendilerine öğretme sürecine geçmiş oluyor. Yani adaylarımız kendilerine sunulan bu eğitimden en üst düzeyde faydalanmış oluyorlar. Diğer yandan, katılımcılarımız, gerçek anlamıyla eğitime dahil oluyor. Çünkü bu yöntem herkesin sürece katılımını gerektiriyor. Ekip ruhu gelişiyor, katılımcılar arası yakınlaşma artıyor. Delphi Ailesinin üyeleri arasındaki yakınlaşma arttıkça kurumumuzun daha da ileriye taşınacağını düşünüyorum. Tüm kurumlarda olduğu gibi bizim kurumumuz için de ekip ruhunun gelişmesi çok önemli. Bu eğitim yönteminin diğer bir faydası zamanın etkin kullanımında yarattığı katma değer. Daha evvel de söylediğim gibi, hızla gelişen ve değişen bir ortamda zamanı iyi kullanmak büyük bir yetenektir. Ayrıca bilgiler bu yöntemle akılda daha kalıcı oluyor.
Son olarak, Baltaş Grubu tarafından verilen eğitimlerin sonucunda neler söylemek istersiniz?
Ş. Yalıç: Delphi Ailesi olarak verilen eğitimlerden oldukça yararlandık. Olumlu sonuçlarının meyvesini gün geçtikçe alıyoruz. İlerleyen zamanlarda eğitimin etkilerini daha net göreceğimizi umut ediyoruz. Bu eğitimi, kurumunu daha da ileriye taşımak isteyen, kendisi için en doğru lideri seçmeyi amaçlayan her kurum almalıdır.
Katılımcıların bireysel görüşlerini yansıtan cümlelerinden bazı örnekler;
“Öğrenilenlerin akılda kalıcılığı çok arttı. Zaten kendimiz keşfetmiş olduğumuz için hatırlaması kolaylaştı. Öğrenmeyi daha keyifli hale getirdi. Eğitim için bir araya gelen arkadaşları kaynaştırdı.”
“Koçluk yoluyla öğrenme, anlatım-dinleme tekniğinden bizi tamamen çıkarıp “kendin keşfet, kendin öğren” yöntemine itiyor. Bu da kalıcı öğrenmenin yolu diye düşünüyorum.”
“Cevabı kendim bulduğum için bilgi çok daha kalıcı oldu. Beni daha fazla düşünmeye sevk etti. Bir şeyi doğru yaptıktan sonraki haz da, kendimi çok daha iyi hissetmeme yol açtı.”
“Biz öğretileni tekrar etmeye alışmış insanlar olarak, öğrenmeyi kendi kendimize sağlamak çok keyifli oldu. Tek bir kişinin ağzından çıkan cümleler bazen kalıcı olmazken, kişilerle bir arada öğrenme, bilginin akılda kalmasını sağladı. Ayrıca öğrenme süreci yaşanırken, aynı anda kişinin kendine de öğretme sürecini yaşatması, durumu daha eğlenceli hale getirdi.”
“Armut piş ağzıma düş” felsefesinden uzak, armutları nasıl düşürebileceğimizi gösteren bir yaklaşım olduğu için, öğretilmek istenen bilgi oyunlarla, uygulamalarla akılda kalıcı oldu. Anlatılanı hatırlamanın zor olduğu konularda, “evet oyunda bu olmuştu, sonra biz bunu denemiştik” gibi küçük ipuçlarıyla öğrenmemizi çok kolaylaştırdı, çok keyifliydi.”
“Daha akılda kalıcı bir yöntem. Cevapları kişinin kendisinin bulması, kişinin eğitim sürecine % 100 dahil olmasını sağlıyor. Daha eğlenceli ve interaktif bir ortam oluşuyor. Ekip çalışması yapabileceğimiz ilişkisel anlamda da pozitif bir ortam oluşuyor.”
“Her çalışmada olduğu gibi ön hazırlığın zaman kazanma konusundaki yararlarını gördüm. Hazırlanıp geldiğimde kendimi daha güvenli hissettim. Sorulara cevap verebildiğim zaman güvenim daha da arttı ve eğitimden daha fazla zevk aldım.”
“Eğitim sırasında, daha çok düşünerek yanıtları bulmaya çalıştım. Uygulamalar eşliğinde yeni öğrenilen bilgi zihnimde yer etti. Daha çok keyif aldım. Zaman zaman “ya bilemezsem” duygusunu yaşamama rağmen bu yeni yöntem daha öğretici oldu. Eğitim öncesinde hazırlanırken, “acaba ne anlatabilirim” veya “ne sorulabilir” düşüncesi ile, daha dikkatli ve özenli bir ön hazırlık yapmaya gayret ettim.”
“Ters yüz öğrenme metodu konuların akılda kalması, etkin zaman kullanımı, ön hazırlık sürecinin sağlıklı yapılabilmesi bakımından çok faydalı. Eğitim alan kişinin öğrenme hızını ve bilginin kalıcılığını sağlıyor.”
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *