Yetişkinleri hedef alan e-öğrenme içerikleri, onların geçmiş yaşantılarına, günlük sorunlarına, yeni bilgiyi değerlendirme becerilerine hitap etmelidir. Kurumsal ortamda e-öğrenme uygulamalarının kullanıcıları olan çalışanlar yetişkin insanlardır. Onlar, belirli bir geçmiş yaşantı birikimine sahip, önlerine çıkan bilgiyi bu deneyimlerinin ışığında sorgulayan ve değerlendiren, günlük yaşamlarında karşılaştıkları sorunlara çözüm arayan, neyin işlerine yarayacağını, neyin yaramayacağını bilen, bağımsız ve özerk kişilerdir. Yetişkinlere yönelik eğitim tasarımları en az içerik kadar, insanların öğrenme süreçlerine de odaklanmalıdır. Sözel anlatımlar ve metinlerden çok, hayatın içinden, uygulamalı örnek olaylar, rol çalışmaları, simülasyonlar ve kendini değerlendirme olanakları gibi stratejiler yetişkinler için en yararlı eğitim araçlarıdır.
Yetişkinleri hedef alan e-öğrenme içerikleri, onların geçmiş yaşantılarına, günlük sorunlarına, yeni bilgiyi değerlendirme becerilerine hitap etmelidir.
Yapılan bir araştırmaya göre, sınıf eğitimlerini yarıda bırakanların oranı yüzde 15-20 dolaylarındayken, bir başka çalışmaya göre de, e-öğrenmede bu oranın yüzde 70’lere vardığı saptanmıştır (Henke, 2001; Sitze, 2003). Bu durumun başlıca üç temel nedeni vardır: Birincisi, öğrenen insanlarla birlikte olmak ve onların öğrendiğine tanık olmak, kişide öğrenme isteği yaratmaktadır. İkincisi, başkalarının deneyimlerinden yararlanmak ve öğrendiklerini yansıtmak, öğrenme miktarını artırmaktadır. Üçüncüsü ise, öğrenme malzemesinin, öğrenen yetişkinin ihtiyaçlarına uygun biçimde düzenlenmiş olmasıdır. Elektronik ortamda öğrenmenin etkinliğini azaltan temel nedenlerden biri de bu sonuncusudur. e-Öğrenme programlarına istekle başlayıp tamamlamadan yarıdan bırakan kullanıcıların yüksek oranı, son yıllarda bu alanda en çok tartışılan konuların başında gelmektedir. Bu nedenle öğrenme tarzları ve sonraki sayfalarda konu edilen “metacognisyon” ya da üstbiliş süreçleri önem kazanmaktadır.
Yetişkinler farklı öğrenir
Kurumsal ortamda e-öğrenme uygulamalarının kullanıcıları olan çalışanlar yetişkin insanlardır. Onlar, belirli bir geçmiş yaşantı birikimine sahip, önlerine çıkan bilgiyi bu deneyimlerinin ışığında sorgulayan ve değerlendiren, günlük yaşamlarında karşılaştıkları sorunlara çözüm arayan, neyin işlerine yarayacağını, neyin yaramayacağını bilen, bağımsız ve özerk kişilerdir. Yine onlar, kendilerine sunulan bilgileri öğrenip öğrenmeyeceklerine kendileri karar verir, aradıklarını bulamayınca yeni bilgiyi ellerinin tersiyle itiverirler.
Bu gerçeği ilk kez dile getiren, analiz eden ve ilkelerini belirleyen öncü davranış bilimci Malcolm Knowles, 1970’lerden bu yana yetişkin eğitimi deyince ilk akla gelen isim olmuştur. Çocuk eğitimini inceleyen pedagojiden ayırt etmek için kullandığı “andragoji” kuramı yetişkin eğitiminin özelliklerini tanımlar.
Knowles yetişkinlerin eğitimini farklı kılan beş temel kavramı şöyle tanımlar:
- Benlik kavramı: Kişi olgunlaştıkça bağımlı bir kişilikten kendi kendini yöneten bir insan olmaya doğru gelişir O nedenle yetişkin, öğreneceği konu ve materyalin seçiminde söz sahibidir.
- Yaşantı zenginliği: Kişi olgunlaştıkça, yaşantı hazinesi artar ve bu birikim yeni şeyler öğrenmede temel oluşturur. Yetişkin insan, yeni bilgiyi öğrenirken geçmiş yaşantılarının süzgecinden geçirir.
- Öğrenmeye hazır olma: Hayat süresince üstlenilen farklı roller kişide kendini bu yönde geliştirme ihtiyacı yaratır ve öğrenmeye hazır hale getirir. Bu yüzden yetişkinler, üstlendikleri sorumluluklar ve sorunlarla örtüşen bilgileri edinmeye daha fazla istek duyarlar.
- Öğrenme yönelimi: Olgunlaşan kişi artık öğrendiklerini ertelemek değil, anında hayata geçirmek ister. Konulara öğrenmek için değil, uygulamak amacıyla yaklaşır. Yetişkinler hayatlarında fark yaratacak yeni bilgileri vakit geçirmeden uygulamaya koymak ister.
- Öğrenme motivasyonu: Kişi olgunlaştıkça öğrenme motivasyonu içselleşir. Değer yargılarına, tercihlerine ve ilgi alanlarına uygun bilgileri öğrenmek için güçlü bir istek duyar. O halde, yetişkinler için eğitim içerikleri tasarlayanların akıldan çıkarmaması gereken ilkeler şöyle özetlenebilir:
- İşbirliğine dayalı bir öğrenme ortamı oluşturmak
- Öğrenmeyi birlikte planlamak, öğrenenin katılımını sağlamak
- Öğrenenin ihtiyaç ve ilgi alanlarını teşhis etmek
- Öğrenme hedeflerini bu ihtiyaç ve ilgi alanlarıyla örtüştürmek
- Hedefi gerçekleştirmek için bir biri üzerine inşa edilen etkinlikler tasarlamak
- Tasarımı uygulamaya dökmek için uygun yöntemler, malzemeler sağlamak ve eğitim stratejileri belirlemek
- Eğitim sonuçlarını değerlendirerek daha ileri öğrenme ihtiyaçlarını saptamak
e-Öğrenmeyi etkin kılmak Yetişkinlere yönelik eğitim tasarımları en az içerik kadar, insanların öğrenme süreçlerine de odaklanmalıdır. Sözel anlatımlar ve metinlerden çok, hayatın içinden, uygulamalı örnek olaylar, rol çalışmaları, simülasyonlar ve kendini değerlendirme olanakları gibi stratejiler yetişkinler için en yararlı eğitim araçlarıdır. Yetişkin öğrenmesi alanında çalışanların akıldan çıkarmaması gereken dört nokta şunlardır:
- Yetişkin kendi öğrenmesinden kendi sorumlu olmak ister
- Kendi yaşantılarını ve deneyimlerini öğrenme ortamına taşır
- Öğrendiklerinin gerçek hayat durumlarına uygulanabilir olmasını bekler
- Onu öğrenmeye isteklendiren kendi iç dinamikleri ve motivasyonudur.
Bu durum e-öğrenme programları için de geçerlidir. Yukarıda sayılan özellikleri göz önüne almayan e-öğrenme programlarına yapılan yatırımlar geri dönüşü olmayan yatırımlardır.
Yirmi yılı aşkın bir süredir katılımcıların “unutulmaz” olarak niteledikleri, bir Baltaş eğitim yöneticisinin deyimiyle “eğitimden uçarak çıkmalarını” sağlayan Baltaş eğitim programlarının temelinde işte bu ilkeler yatmaktadır. Yine, bugüne kadar 400,000 okuyana ulaşan ve her biri 20-25 baskı yapan Baltaş imzalı yayınların sırrı da yetişkin insanlarla bu ilkeler doğrultusunda kurduğu benzersiz iletişimdir. Şimdi Baltaş Grubu aynı ilkeleri e-öğrenme içeriklerine taşıyarak, kullanıcıların hayatında fark yaratan eBaltas içerikleri tasarlamaktadır. Tüm yetişkin e-öğrencilere duyurulur.
Kaynak:
- http://education.newport.ac.uk/itte/summer2003/papers Henke, 2001; Sitze, 2003.
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir