Özellikle uçuş simülasyonu gibi teknik becerilerin kazanılmasında fark yarattığı bilinen VR teknolojileri, liderlik ve değişim yönetimi gibi teknik olmayan yetkinliklerin geliştirilmesinde de umut vadediyor. Veriler e-öğrenmenin de ötesine geçen bir katma değer sağlanabileceğine işaret ediyor. Bu yazıda öğrenmenin geleceğini şekillendiren çarpıcı istatistiklerle buluşacak ve metaverse’te öğrenmeyi destekleyen farklı teknolojileri tanıyacaksınız.
Pandeminin eğitim sistemini dijital platformlara taşıma hızı hem şaşırtıcı, hem de heyecan verici etkisini sürdürüyor. Öğrenmenin geleceğinde teknolojinin kolaylaştırıcı gücünden faydalanmak eğitim kurumları kadar işletmeler için de bir dönüm noktasını oluşturuyor. Bir yönüyle bu dönüşüm, önceden de hayatımızda var olan çevrimiçi gelişim olanaklarını yeniden hatırlamayı ve bu kez daha etkin biçimde kullanmayı sağlıyor.
Geleneksel öğrenmeye kıyasla e-öğrenmenin çalışanlara, kurumlara, hatta ekosisteme sağladığı faydayı gösteren birçok araştırma bulunuyor:1 Brandon-Hall’e göre, e-öğrenme aynı içeriği geleneksel sınıf ortamında öğrenmekten % 40-60 daha az çalışanların zamanını alıyor. Amerika Araştırma Enstitüsü, e-öğrenmenin bilginin kalıcılığını % 25-60 oranında artırdığını, yüz yüze eğitimde bu oranın % 8-10 ile çok daha düşük kaldığını gösteriyor. IBM kurum içinde uyguladığı bir e-öğrenme programı sonrası, eğitime harcanan zamanı artırmadan yaklaşık 5 kat daha fazla içerik öğrenildiğini ortaya koyuyor. Ambient Insight’ın 2012-2017 küresel mobil öğrenme raporuna göre, şirketlerin % 42’si e-öğrenmenin gelirlerini artırdığını söylüyor. Molly Fletcher Company kurumların e-öğrenme yoluyla çalışan bağlılığında % 18’lik bir artış sağlayabileceğini ileri sürüyor. İngiltere’de yürütülen bir çalışma, e-öğrenme programlarının geleneksel yüz yüze programlara kıyasla ortalama % 90 daha az enerji tükettiğini ve katılımcı başına % 85 daha az karbon salınımı ürettiğini belirtiyor.
“Çevrim içi”den “çevrim ötesi”ne
Metaverse’ün internet teknolojisinin sınırlarını aşan öğrenme olanakları, e-öğrenmenin sağladığı faydanın da ötesine geçmeye hazırlanıyor. Uzaktan çalışmanın iş yapış biçimini dönüştürdüğü yeni dönemde, metaverse’ün çalışanlara daha hızlı ve etkili gelişim imkânları sunması bekleniyor. Özellikle uçuş simülasyonu gibi teknik becerilerin kazanılmasında fark yarattığı bilinen VR teknolojileri, liderlik ve değişim yönetimi gibi teknik olmayan yetkinliklerin geliştirilmesinde de umut vadeden sonuçlar ortaya koyuyor.
PwC, bu tür yetkinliklerin kazanımı konusunda bir sanal gerçeklik (virtual reality-VR) araştırması tasarladı.2 Yeni yönetici olmuş çalışanlar, kapsayıcı liderlik konusunda tasarlanan aynı eğitimi sınıf, e-öğrenme ve VR yöntemlerinden biri aracılığıyla tamamladı. VR teknolojisiyle katılımcılar, sınıf içine kıyasla 4 kata kadar daha hızlı öğrendiler. Öğrendiklerini uygulama konusunda kendilerine % 275’e varan oranda, daha fazla güven duydular. İçeriğe duygusal olarak sınıf içi katılımcılardan 3,75 kat daha fazla bağlılık hissettiler ve eğitime e-öğrenme grubundakilerin yaklaşık 4 katı odaklandılar.
Metaverse’te öğrenmeyi destekleyen teknolojiler
Metaverse’ün öğrenmeyi destekleyen teknolojileri sanal gerçeklikle sınırlı değil. Artırılmış gerçeklik, yaşam günlüğü ve ayna dünya kavramlarıyla da bizi tanıştırıyor. Sanal gerçekliği içine alacak şekilde bu dört teknoloji şöyle özetlenebilir:3
- Artırılmış gerçeklik (augmented reality-AR), gerçek dünyadaki nesneler üzerinde istediğiniz özelliklere göre dijital bir katman oluşturmaya yardımcı oluyor. AR’ın en popüler örneği Pokemon Go oyunu olmuştu.
- Lifelogging (yaşam günlüğü), günlük deneyimlerinizi izleme, saklama ve paylaşma imkânı sunuyor. Apple Watch ve Samsung Health gibi teknolojiler, yaşam günlüğünün gerçek dünyada öne çıkan kullanımlarının örnekleri.
- Ayna dünya (mirror world), gerçek dünyanın gelişmiş bir sanal karşılığı ve dış dünyanın özel bir simülasyon türünü oluşturuyor. Google Earth gibi harita tabanlı hizmetler, ayna dünyayı uygulamanın en iyi örneği.
- Sanal gerçeklik (virtual reality-VR), avatarlar ve çevrenin etkileşimden elde edilen dijital veriler kullanılarak geliştirilen dijital alanı temsil ediyor. Örneğin, yangın kontrolüne ilişkin bir risk yönetimi eğitimi gerçek dünyada maliyetli olsa da, VR simülasyonu çok daha uygun bir alternatife dönüşebiliyor.
Sonuç
Metaverse’ün hala yapım aşamasında olması, araştırmacılardan öğrenme tasarımcılarına kadar birçok oyuncu için aslında önemli bir avantaj sağlıyor. Çevrimiçi platformların çevrim ötesi deneyimlere evrilmeye hazırlandığı bu yeni öğrenme evreni, fiziksel dünyanın beklentilerini sanal dünyanın olanaklarıyla birleştirerek gelişim yolunda birçok yeni kapıyı aralıyor.
Kaynakça:
- Facts and Stats That Reveal The Power Of eLearning [İnternet]. Uygun erişim: https://www.shiftelearning.com/blog/bid/301248/15-facts-and-stats-that-reveal-the-power-of-elearning
- Virtual reality (VR) soft skills training study – PwC [İnternet]. Uygun erişim: https://www.pwc.com/us/en/tech-effect/emerging-tech/virtual-reality-study.html
- Howell J. Metaverse for education – how will the metaverse change education? [İnternet]. Uygun erişim: https://101blockchains.com/metaverse-for-education/
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *