Yönetim kademesinde uygun deneyimle birlikte duygusal zeka başarının anahtarıdır. Deneyimin, alınacak kararları geçmiş yaşantılar ışığında hızlandırma rolünü üstlendiği, bu anlamda yaşantılardan alınan derslerin çevikliğe hizmet ettiği söylenebilir. Böylelikle uygun deneyimin duygusal zeka ile birleştiği noktada, duygusal çeviklikten söz etmek mümkündür. Duygusal çevikli, duyguları yöneterek deneyimin olumlu sonuçlarını hızla uygulamaya koymayı sağlar. Bu yönüyle duygusal zeka kavramının yaygınlık kazanmaya başladığı doksanlı yılların ortalarına kıyasla, duygusal çeviklik çok daha önemli bir stratejik yetkinlik haline gelmiştir.
DEVAMINI OKUDuygusal zekası yüksek olan, iyi iletişim kurabildiği, insanları olduğu gibi kabul ettiği, onları dinleyip anladığı, sorun karşısında öz kontrol sağladığı, empati kurduğu, yönetme becerisine sahip olduğu için daha başarılı oluyor. Öfke, şüphe, endişe, korku, kıskançlık gibi duygularını yöneten, çalıştığı kurumda öne çıkmayı başarıyor. İş dünyası da giderek artan bir şekilde bu yaklaşımları bekliyor.
DEVAMINI OKUKurumların kilit rollerdeki çalışanlarının duygusal zekalarını ölçmesi ve onların duygusal zekalarını geliştirecek programlar uygulamaya koyması çalışan performansı ve şirketin karlılığı üzerinde doğrudan etkili olacaktır.
DEVAMINI OKUEmpatinin sıfır noktası mümkün mü? Simon Baron–Cohen, bu soruya “evet” diyor ve bunu “Zero Degrees of Empathy” kitabında örneklerle destekliyor. Başkalarının gözünde nasıl göründüğünü düşünebilmek bir öz farkındalıktır ve bu yüksek duygusal zeka yetkinliğidir. Bu ilk aşamayı geçmeden empati kurabilmek olası değildir. Bazı insanlar, kendi istek, ihtiyaçlarına o kadar çok odaklıdır ki, sonrasında “bir tek ben” duygusu yaşar. Soğuk havalarda kısa kollu tişörtüyle mendil satan bir çocuğun yanında sanki olumsuz bir durum yokmuş gibi geçtiğimiz anların olması, zaman zaman bu durumun hepimiz tarafından yaşandığının bir göstergesidir. Eğitimlerde “kimler empati kurmada kendini başarılı buluyor?” diye sorulduğunda, sınıfın %90-95’i elini kaldırıyor. Ancak uygulamalara geçildiğinde sınıfın %10’u bu konuda başarılı olduğu görülüyor. Sonuç olarak hayatımızda Cohen’in bahsettiği sıfır düzeyinde olmasa da empati kurmakta zorlanan birçok insan var. Bu durum hem iş hem de özel hayatta ilişkileri ve süreçleri derinden etkiliyor. Bu nedenle bu konuda gelişmeye ve dönüşmeye ihtiyaç var.
DEVAMINI OKUKurum içi iletişimi güçlendirmek, değişimi yönetmek gibi farklı kurumsal ihtiyaçların temelinde duygusal zeka yatıyor. İş stresinin kaynakları ile duygusal zeka arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışmada, iş ortamındaki stresi örgütsel düzeyde ölçen bir tarama aracı kullanılarak duygusal zeka ile ilişkisi araştırıldığında duygusal zeka puanları yüksek bireylerin iş ortamındaki stresten daha az zarar gördükleri bulundu. Bu makalede duygusal zekanın ekip çalışanları arasındaki iletişim ve işbirliğine etkisine ve sonra da iş stresi ve örgüt sağlığıyla ilgili direkt olmayan katkısını detaylı olarak inceliyoruz.
DEVAMINI OKUKariyer başarısının belirlenmesinde duygusal zeka (DZ) kavramından oldukça faydalanılmaktadır. Hatta kimi araştırmacılar bu anlamda duygusal zekânın bilişsel zekadan (IQ) daha önemli olduğunu ileri sürmektedirler. Deneysel araştırma sonuçları ileri sunulan bu görüşü desteklemezken duygusal zekanın kariyere ilişkin performans sonuçlarını ön gördüğünü gösteren net bulgular mevcuttur. Yeni bulgular DZ’nin iş tatmini ve performansla doğrudan ilişkili olan duygusal benlik algılarının yerine geçen boyutları olduğunu belirtmektedir. Yakın zamanda gerçekleştirilmiş iki meta analiz, IQ ve Beş Faktör kişilik boyutlarının etkileri kontrol edildikten sonra dahi, duygusal zekanın çeşitli performans sonuçlarını ön görebildiğini göstermiştir. Ayrıntılı ölçek geçerliği analizleri, duygusal zekâsı yüksek bireylerin girişimciliğe özgü yaratıcılık ve inovasyon gerektiren etkinliklerde daha fazla yer alacaklarını ileri sürmektedir.
DEVAMINI OKU“İşe alım süreçlerinde, yöneticilerle veya İnsan Kaynakları sorumluları ile görüştüğümüzde, adayın pozisyonu her ne olursa olsun, yani pozisyondan bağımsız olarak en çok liderlik ve duygusal zeka özelliklerinin aranmakta olduğunu fark ettik. Hemen herkes, çalışanlarından ya da adaylarından lider olmaları ve gelişmiş duygusal zekaya sahip olmalarını beklemektedir. Başlangıçta “duygusallık”la karıştırılan ve biraz da küçümsenen duygusal zekâ, bugün meslek basamaklarında yükselmenin vazgeçilmez parçası olarak görülmektedir. Liderliğin çok farklı ve çok çeşitli davranışları vardır. Hepsinin temeline baktığımızda, Tutarlılık ve dürüstlük, Karar ve kararlılık, Yeterlilik ve
Vizyon sahibi olmak ön plana çıkan özelliklerdir.”
Duygusal zeka, 1995’ten bu yana işletme literatürüne girmiş ve önemi giderek artmıştır. Başlangıçta “duygusallık”la karıştırılan ve biraz da küçümsenen duygusal zeka, bugün meslek basamaklarında yükselmenin vazgeçilmez parçası olarak görülmektedir. Duygusal zekanın bu kadar önem kazanmasının ardında yatan esas gerçekler nelerdir?
DEVAMINI OKUSon yıllarda “duygusal zeka” olarak adlandırılan ve iş hayatına damgasını vuran duygusal yetkinlikler bütünü, Baltaş Grubu eğitim programlarında “duygusal olgunluk” adı altında yıllardır işlenmektedir. Bireylerin kendileriyle ve çevreleriyle barışık olmaları, başarı ve verimlerini artırmaları amacıyla on sekiz yıldır yürüttüğümüz eğitim seminerlerinin temelinde duygusal olgunluğu da geliştirmek yatıyor. Şimdi bu hedef, sadece eğitim programlarımızın altyapısını oluşturmaktan çıkıp “Kendini Keşfet, Çevrene Hissettir®” adlı seminerin temel mesajını ve bütününü oluşturuyor. “Kendini Keşfet, Çevrene Hissettir®” seminerinde bireyin verimli ve etkili bir hayat yaşayabilmesi için kendi değerini ve gücünü tanıması, kendi duygularının bütünüyle farkında olması hedefleniyor, insan, ancak bu şekilde kendisine ve çevresine yarar sağlamak için ilk adımı atma cesaretini kazanabilir. Kendini daha iyi tanımak, güçlü ve zayıf yönlerini farketmek, kendine “evet” demek, “evet” dediklerini hayata geçirmek, kendini ortaya koyabilmek, varolmanın temelidir.
DEVAMINI OKUKent ortamında yaşanan ekonomik ve sosyal değişimler, ailelerin özerkliğe verdiği değeri artırmış görünmekte. Çocuk merkezli, davranışla sonuçları arasında nedensel ilişkiler kurarak ve kanıt göstererek inandırmaya dayalı aile içi eğitimin yayıldığı gözleniyor. Çocuğun ailesine ve yakınlarına duygusal bağlılığını koruyarak özerk ve bağımsız olması, Türk ailesinde giderek daha fazla değer kazanıyor (Kağıtçıbaşı, 1982). Araştırmalar, geleneksel toplumlarda, zekanın “sosyo-duygusal” özelliklerle tanımlanmasına karşılık, sanayileşmiş Batı toplumlarında tam tersine, zekanın sadece bilişsel yönünün vurgulandığını gösteriyor. Görünen o ki, gelişmişlik düzeyi arttıkça duygularla düşünceler birbirinden ayrılmakta. Yakın zamanlara kadar zihinsel yeteneği başarı ölçütü olarak öne çıkaran, duyguları olumsuzlayan bireyci Batı toplumlarında, zekanın bilişsel, sosyal ve duygusal öğelerinin bütünsel ele alınması gereği giderek önem kazanıyor. Batıda büyük rağbet gören duygusal zeka kavramının ardında belki de derin, sevecen, sürekli ilişkiler kurabilen benliğin yeniden yapılandırılması arayışı var.
DEVAMINI OKUGünümüzde kurumlar ısrarla duygusal zekası yüksek insanları arıyorlar. Çünkü çağdaş kurumların başarısı, bugün her zamankinden daha çok, “hissedarlar”, “müşteriler”, “tedarikçiler” ve “çalışanlar”dan oluşan çeşitli insan grupları arasında kurulan uyumlu ve üretken etkileşimlere bağlı. Bugünün şirketleri, tüm çabalarını müşteriyi anlamaya ve onun istek ve ihtiyaçlarını karşılamaya adamış, uyum içinde ekip çalışması yapabilen ve kendi işinin sahibi olan çalışanlar ile değişimin önünde koşan ve çalışanları peşine takmayı bilen yetkin liderler sayesinde doruklara tırmanıyor. Duygusal zeka bu oluşumun tılsımlı anahtarı olarak karşımıza çıkıyor.
DEVAMINI OKUDuygularını tanıyan ve etkilerini izleyen kişi, Ne hissettiklerini bilir, duygularını tanır. Düşünceleriyle söyledikleri ve sözleriyle hissettikleri arasındaki bağlantının farkındadır. Hislerinin, performansını nasıl etkilediğini fark eder. Değerlerinin ve hedeflerinin kendisine nasıl yön verdiğinin farkındadır.
DEVAMINI OKUDuygusal zekanın iş ortamına uygulanmasına Duygusal Kalite Yönetimi (EQM) de diyebiliriz Böyle bir yaklaşım, bir kurumda duygusal kalitenin de en az toplam kalite kadar önemli olduğunu vurgular. Duygusal Kalite Yönetimi, kısaca bir kurumda duygusal zeka yönetimini içerir. Bir işyerinde yönetimin kalitesi, kurumsal iklimi yüzde 70 oranında etkilemektedir. Kurumsal iklimin de iş sonuçları üzerinde yüzde 30 ölçüsünde etkisi vardır. Duygusal zeka başlığı altında yer alan yetkinlikler, kurumsal iklimi doğrudan etkileyen, özellikle de yönetim kademesinden beklenen özelliklerdir. İş yaşamında duygusal zekası yüksek kişiler, işbirliğine, dolayısıyla ekip çalışmasına daha yatkın, daha güvenilir, daha esnek, iç motivasyonu yüksek, daha iyimser ve çevrelerinde daha çok sevilen kişiler oluyorlar. Çatışmalardan uzak durabiliyor ya da çatışmaları yatıştırmakta daha ustalıklı davranıyorlar.
DEVAMINI OKU