“Yöneticim beni motive etmiyor” “Motivasyonumu kaybettim” sıklıkla duyulan şikayetlerdir. Motivasyon bir şeyi gerçekleştirmek adına sahip olduğumuz, zorluklar karşısında yılmamızı engelleyen, daha iyi olmaya yönlendiren ve devamlılığı itici güçtür, şevktir. Motivasyon acaba içten mi gelir yoksa dıştan mı sorusuna eğitimlerimizde ilk aldığımız cevap dıştan oluyor. Bu cevabı sorgulamaya başladığımızda aslında bizi kimsenin yapmak istemediğimiz, bizim için önemli olmayan bir konuda motive edemediği sonucuna hızlıca ulaşıyoruz. Son zamanların sıklıkla duyduğumuz “ birisi beni motive etsin” isteğinin aslında gerçekçi olmadığını fark ediyoruz. İç uyumu düşük olan kişiler de, olaylar karşısında daha heyecanlı ve coşkulu olurlar. Bu da onların daha “motive” olarak görülmelerini sağlar, buradaki temel nokta ise, kolay motive oldukları gibi, çok kolay da motivasyonları kaybetmeye eğilimlidirler. Hırs yükseldikçe, kişi başarma isteği içerisinde olur, daha fazla satmak, daha çok yükselmek, daha çok kişiyle tanışmak, daha fazla öne çıkmak vb. İş hayatında bu çoğu zaman motivasyon olarak adlandırılır. Sosyalliği yüksek olanlar kolay ilişki kurulabilen, girişken, dışadönük, konuşkan, eğlenceli ve dinamik olarak tanımlanırlar. Bu kişiler başkalarıyla çalışmaktan keyif aldıkları ve zorlandıklarında kendilerini destekleyecek ilişki ağını yaratmış oldukları için motivasyonlarını kolay kolay kaybetmezler.
“Yöneticim beni motive etmiyor” “Motivasyonumu kaybettim” sıklıkla duyulan şikayetlerdir. Motivasyon bir şeyi gerçekleştirmek adına sahip olduğumuz, zorluklar karşısında yılmamızı engelleyen, daha iyi olmaya yönlendiren ve devamlılığı itici güçtür, şevktir. Motivasyon acaba içten mi gelir yoksa dıştan mı sorusuna eğitimlerimizde ilk aldığımız cevap dıştan oluyor. Bu cevabı sorgulamaya başladığımızda aslında bizi kimsenin yapmak istemediğimiz, bizim için önemli olmayan bir konuda motive edemediği sonucuna hızlıca ulaşıyoruz. Son zamanların sıklıkla duyduğumuz “ birisi beni motive etsin” isteğinin aslında gerçekçi olmadığını fark ediyoruz.
Kimi insanlar için trafikte takılmış olmak o günkü motivasyonlarının düşmesine sebep olurken kiminin motivasyonunu etkilemez. Bu fark kişilik özelliklerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Kişilik Boyutları ve Motivasyon
İç uyumu yüksek kişiler baskı altında sakin kalabilir, stresle başa çıkma konusunda başarılıdırlar, iyimser bir bakış açısına sahip olan bu kişilerin kendilerine olan güveni yüksektir. İç uyumu düşük olanların aksine başkalarıyla olan ilişkilerinde kolayca alınmazlar, sakin ve neşeli kişilerdir. Bu özellikleri iş hayatında karşılaştıkları engel ve sorunları çözmeye odaklı olmalarını sağlar ve motivasyonlarını engeller karşısında kolaylıkla kaybetmezler. Bununla birlikte, iç uyumu düşük olan kişiler de, olaylar karşısında daha heyecanlı ve coşkulu olurlar. Bu da onların daha “motive” olarak görülmelerini sağlar, buradaki temel nokta ise, kolay motive oldukları gibi, çok kolay da motivasyonları kaybetmeye eğilimlidirler. Karşılaştıkları güçlükler karşısında daha kolay vazgeçebilirler. Onun için iç uyumu yüksek olan kişilerin motivasyonları daha dengelidir ve onların yeni bir durum karşısında verecekleri tepki daha öngörülebilirdir. Çok yüksek iç uyuma sahip olunduğunda ise, geribildirim almaktaki dirençleri ve her şeyi mantıkla açıklamaya çalışmaları daha düşük motivasyona sahip olduklarını düşündürebilir. Ancak kişinin iç uyumu çok yüksek olduğunda, geri bildirim almakta dirençli olan bu kişiler yaptıkları iş ve onun başkalarına etkileri konusunda duyarsız olarak algılanabilirler.
Hırslı olmak toplumumuzda kimi zaman olumsuz bir tanımlama olarak kullanılsa da kişiliğin hırs boyutu yüksek enerjiyi, azmi, sonuç ve başarı odaklı olmayı beraberinde getirir. Üstlendikleri işi tamamlamayı önemser ve gerektiğinde inisiyatif almaktan çekinmezler. Bize kişinin motivasyonu ile ilgili bilgiyi diğer boyutlara göre daha kolaylıkla sunacaktır. Hırs yükseldikçe, kişi başarma isteği içerisinde olur, daha fazla satmak, daha çok yükselmek, daha çok kişiyle tanışmak, daha fazla öne çıkmak vb. İş hayatında bu çoğu zaman motivasyon olarak adlandırılır. Kişinin değişime yaklaşımı diğer boyutlar tarafından belirlense de, hırs bu değişime gönüllü olup olmayacağı ile ilgili bilgiyi verir. Kişi çok düşük hırs’a sahipse değişmeyi, satmayı vb. anlamsız bulur. Çok yüksek hırs yüksek rekabet yaklaşımını da ortaya çıkarttığından bu kişiler kimi zaman tek açılı veya kırıcı olarak algılanabilirler.
Dışadönüklük olarak da adlandırılabilen Sosyallik bireylerin değişik insanlarla ilişki kurma ihtiyacını ve becerisini tanımlar. Sosyalliği yüksek olanlar kolay ilişki kurulabilen, girişken, dışadönük, konuşkan, eğlenceli ve dinamik olarak tanımlanırlar. Bu kişiler başkalarıyla çalışmaktan keyif aldıkları ve zorlandıklarında kendilerini destekleyecek ilişki ağını yaratmış oldukları için motivasyonlarını kolay kolay kaybetmezler. Çok yüksek sosyallik kişilerin çalışırken dikkatlerinin dağılmasını ve kişilerle ilişki kurmayı öne çıkartabildiğinden kimi zaman iş yapma yaklaşımında dağınıklığı beraberinde getirebilir.
Başkalarının motivasyonuna etkilerimiz
Motivasyon içten gelen bir itici güç olduğuna göre olmayanı yoktan var edemeyiz. Her şeyin niye olmayacağını düşünmeye odaklanmış, trafikte olmanın günlük yaşamın bir parçası haline gelmiş bir şehirde yaşamasına rağmen, hala bunu motivasyonunu düşüren unsur olarak gören, bir işi bitirme konusunda sorumluluk duygusu sahip olmayan birini motive etmek neredeyse imkansızdır. Ancak motivasyon konusunda üzerimize iki büyük görev düşmektedir. Birincisi kendi motivasyonumuzu daima yüksek tutmak, çünkü onu kaybettiğimizde hem yaptığımız iş, hem hayatımız çekilmez bir hal alıyor. İkincisi ise etrafımızdakilerin motivasyonunu olumsuz olarak etkilememeye özen göstermektir. Motivasyonu var edemeyiz ama yok edebiliriz. Olanın farkında olmak ve desteklemek işte başkaları içi yapabileceğimiz budur.
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir