“Sürdürülebilir başarı için stratejik anlamda bir bankanın ve çalışanlarının geleceğine yatırım bir bakıma akademi olma telaşı olduğu açıktır. İşveren kendi markasını gözden geçirmek ve güçlendirmek adına tüm İK fonksiyonlarını masaya yatırır ve Eğitim Departmanı olarak nitelikli programlar yürütürse elbette çok başarılı sonuçlar elde eder. İşte bu serüveni anlatır bu makale. Bir Gelişim Akademisinin nasıl doğduğu, geliştiği anlatılmaktadır. Bu da sonuç olarak çalışan mutluluğu, memnuniyeti ve bağlılığına da katkı yaratır.”
DEVAMINI OKUHayatın kendisinin bir devinim ve dönüşüm içinde olduğunu yaşayarak görüyoruz. İş hayatı her zamankinden daha yüksek bir hızda akıyor. Geçmişteki başarılı uygulamaların tekrarlanarak “başarılı olunamayacağı” değil “var olunamayacağı” bir dünyada yaşıyoruz. Yukarıda sıralanan özelliklerin her birinin zaman içinde belirli başlıklar altında tekrarlandığı herkesin malumudur. Çevik liderliğin başarısı , hem iş sonuçları almak, hem de aynı zamanda bu özelliklerin bütününü sergilemekte yatmaktadır. Kurumların kaderini belirleyen de liderler olduğu için, gelecekte varlığını sürdürecek kurumların duygusal ve stratejik çevikliğe sahip liderler olduğu anlaşılıyor. Çevik iş yapma kültürünün yerleşmesi için Çevik Liderin, 3 temel alanda zihniyet değişikliği, yapması gerekir. Çevik liderlik bir uyum sürecidir. Güvenli Liman Liderliği, yaklaşımı göstermek gerekir. Bu makalede bu yaklaşımları ve Çevik Liderliğin dokuz ilkesini,tanıyacaksınız.
DEVAMINI OKUArtık iş dünyasında geleneksel iş modelleri yıkılarak yerine dijital iş modelleri kurulmakta ve gelecek dijital olmak zorunda. Dijital dünya ile her an her yerden gelen geribildirimleri dikkate almak ve gerekli aksiyonları almak çok daha önemli. Ürün ve hizmet ile ilgili gelen geribildirimleri üründe ve hizmette hemen çözmek ve güncellemek kalıcılıkta fark yaratacak unusurlar. Bu dönüşüm içinde de çevik organizasyonalara olan inanci kazandırmak için kültürel değişim gerekmekte. Finans sektörüne karşı gelişen güven duygusunun temelini oluşturan kavramlar çevik manifesto ile artık daha az değerli olma sürecinde. Bankacılık sektörü de çeviklikle gelen dönüşümün başındalar ancak bunun gerekliliğinin farkındalar.
DEVAMINI OKUÇevik liderlik kavramının daha iyi anlaşılması için bu kavramın zıddı mikro yönetim ve kayıp liderlik kavramlarına göz atmakta fayda bulunmakta. Mikro yönetim her şeyi kontrol edip, kendilerini kurumla özdeşleştiren, kendi performansına odaklanan kişilerdir. Ancak insanı geliştiren sorumluluktur, işini kontrol edemeyen çalışnalanlar gelişemez. Bu ortamda çalışana sadece evet efendimci olurken, yönetici de esas işine odaklanmadan, zamansızlık ve iş yükünden şikayet eder. Bu sebeple çalışanların iş alanlarında kontrollerinin olduğu, hoşgörülü bir ortam büyük resme katkı sağlar. Ancak bu kavramın çok öne gelmesi kayıp liderliği ortaya çıkarır. Kayıp lider çalışanının izlemeyen ve katkı yapmayan yöneticiyi anlatır. Liderler kurumların kaderini belirler, ekiplerin yapısından liderin tipini kolayca anlayabilirisiniz. Kayıp liderlerin çokluğu korelasyon anlamında en çok gözlenen iş doyumu ve kurumsal bağlılıkta ortaya çıkar. Kayıp lider ilişkileri yönetiminde de 3 boyut vardır, insanlardan uzaklaşan, insanları karşısına alan ve insanlara yaklaşan. Bu iletişim türleride insanların potansiyellerini ortaya koymalarında etki eder.
DEVAMINI OKUÇevik Liderlerin 3 temel davranış biçimi vardır, alçakgönüllüdürler, ligilidirler, vizyoner ve uyumludurlar. Yüksek farkındalıkla hareket edip, bilgi temelli karar vermeye çalışıp, kararlarını hızla hayata geçirirler. Yöneticilikte aranan kararlılık ve süreklilik artık yerini esneklik ve çeviklik gibi yetkinliklere bırakmış durumdadır. Bu sebeple insan kaynakları daha önem kazanmış ve şirketlerin stratejik bir parçası konumuna gelmiştir. İnsan kaynakları artık şirkete uyum sağlayıp, yüksek performans gösterecek doğru kişiyi bularak, onu geliştirip, elde tutacak ve lider pozisyonlarına taşıyacak çözümler geliştirmekle yükümlü duruma gelmiştir. Bu anlamda yetenek yönetiminde kurumların kritik kadroları ve önemli yetkinliklerin tespiti daha fazla önem kazanmaktadır. Bunun içinde kurumlarda tüm birimlerin işbirliği halinde olması önemlidir. Kurumların insan kaynağına yapacağı yatırım kurumu daha güçlü kılmaktadır. Çevik liderlikte öne çıkan dört temel yetkinlik, ne kadar ilgilisiniz, ne kadar vizyonersiniz, ne kadar iyi uyum sağlayabiliyorsunuz şeklindedir. Bu yetkinliklerin hayat geçmesi içinde üç davranış ekseninde hareket etmek gerekmektedir, çevrenizin ne kadar farkındasınız, kararlarınızı nasıl alıyorsunuz ve ne kadar hızlı harekete geçiyorsunuz. Bu yetkinlik ve davranışları fark ederek sistemlerine entegre eden kurumlar fark yaratmaya devam edeceklerdir.
DEVAMINI OKUÇevik Liderler yapıcı ve adaptif duygu yönetimini temsil eder, yıllar geçtikçe işe bakış ve değerlendirme kriterleri değişime uğramış durumda. Artık iş başında olmak verimlilik anlamına gelmemekte, artık liderlerden duygunun yönü ve yoğunluğuna uyum sağlamayı yönetmeleri beklenmekte. İş yaşamının genç çalışanları benci ve güç odaklı yöneticileri değil, yenilikçi hedefleri olan, insani değerleri yüksek, azimli ancak başkalarının düşüncesine değer veren lideri aradıkları görülmüştür. Alçakgönüllülük yetkinliğinin farkına varan ve rekabetçi avantaj gücü elde etmek isteyen işletmeler bu yetkinliği kurumun bir yetkinliği haline getirmenin peşine düşmüş durumdadırlar. Dünyada ve kurumlarda kapital dünyanın getirdiği bireysellik ile performans yönetiminde 360 ile yaşanan sıkıntılar alçakgönüllü liderliğin ölçümlenmesinde de sorunlar yaratmaktadır. Geribildirim alçakgönüllü liderlikte en öne çıkan kavram olarak gözükmekte bu sebeple kurumların geribildirim kültüründe de fark yaratmaları istenmektedir. Ayrıca kadınların bu yetkinlikte yaratacakları fark göz önüne alınarak önlerinin açılması sağlanmalıdır. Alçakgönüllüğün ölçümlenmesi ve gözlenmesi içinde Hogan envanterleri bize belirli başlıklarda bize destek vermektedir. Bu özellikler, Güç ihtiyacı, Onay ihtiyacı, Keyfe dönüklük, Kibirlilik, Başına buyrukluktur.
DEVAMINI OKUÇevik Liderlik, ve Koçluk, gibi zihniyetler, kurumunuzdaki çevik geçişin başarısı için kritik öneme sahiptir. Bu kavramların tüm çalışanlar tarafından benimsenmesi, kurum iklimine yayılması, çevik liderlerin koçluk becerilerini geliştirebilmeleri ile yakından ilgilidir.Duygusal Çeviklik” ,kavramı değişimle başa çıkabilmenin sihirli bir anahtarı gibi, sadece iş dünyasında değil yaşamın her alanında kendini göstermeye başladı. Duygusal Çeviklik, zor durumlarla, kriz anlarıyla başa çıkarken duruma uygun duyguyu geliştirmek ve onu kabullenmek demektir. Bu bağlamda Çevik zihniyetle hem duygusal çeviklik hem de çevik liderin koçluk performansının önemi çevik bir kurum açısından değerlendirilmektedir.
DEVAMINI OKUDeğişimin çok hızlı olduğu sarsıntılı dönemlerde beklenen iş sonuçlarını ortaya çıkarmak için, bu koşullara uyum sağlayacak, kendi duygusunu ve birlikte çalıştığı kişilerin duygusunu yönetecek, onlarda anlam duygusu yaratacak, onlara güven verecek ve potansiyellerini ortaya çıkaracak liderlere ihtiyaç vardır.
DEVAMINI OKUDuygusal çeviklik bir yazılım veya projenin teknik özelliklerinin tanımlanması gibi, iş rolleri ve süreçlerdeki değişime uyum kapasitesinin tanımlanmasıyla ilişkilidir. Söz konusu değişimin yerine gelmesinin insana özgü en derin işleyiş olan duyguyla ilişkisi koparılamaz. Verimli iş sonucunu bağımlı değişken olarak ele alırsak bağımsız değişkenlerin başını duygusal çeviklik çeker. Değişimi hızlandıran da köstekleyen de insan faktörüdür. Duygu değişirse herşer değişir.
DEVAMINI OKUÇevik liderlik genel olarak farklı durumlar, özellikle de yeni, değişen ve belirrsiz koşullar altında dahi doğru bir şekilde liderlik yapabilmek olarak tanımlanıyor. Bunun için gerekli olan liderlik özellikleri ise, belirsizlikle mücadele edebilme, merak, yaratıcılık, cesaret, duygusal dayanıklılık, eleştirel düşünme, vizyon ve esneklik olarak listelenebilir. Çevik liderlik aslında ne yapılması gerektiğinin belirsiz olduğu durumlarda ne yapılacağının bilinmesi olarak da özetlenebilir.
DEVAMINI OKUGüçlü sosyal bağların organizasyon içinde stratejik bir öncelik halinde öne alınması, ortaya çıkan bu bağ yapısının şirket kültürüne ve değerlerine dahil edilmesi, uygulanacak bir çok modelden çok daha fazlasını ortaya çıkaracaktır.
DEVAMINI OKUEmpatinin sıfır noktası mümkün mü? Simon Baron–Cohen, bu soruya “evet” diyor ve bunu “Zero Degrees of Empathy” kitabında örneklerle destekliyor. Başkalarının gözünde nasıl göründüğünü düşünebilmek bir öz farkındalıktır ve bu yüksek duygusal zeka yetkinliğidir. Bu ilk aşamayı geçmeden empati kurabilmek olası değildir. Bazı insanlar, kendi istek, ihtiyaçlarına o kadar çok odaklıdır ki, sonrasında “bir tek ben” duygusu yaşar. Soğuk havalarda kısa kollu tişörtüyle mendil satan bir çocuğun yanında sanki olumsuz bir durum yokmuş gibi geçtiğimiz anların olması, zaman zaman bu durumun hepimiz tarafından yaşandığının bir göstergesidir. Eğitimlerde “kimler empati kurmada kendini başarılı buluyor?” diye sorulduğunda, sınıfın %90-95’i elini kaldırıyor. Ancak uygulamalara geçildiğinde sınıfın %10’u bu konuda başarılı olduğu görülüyor. Sonuç olarak hayatımızda Cohen’in bahsettiği sıfır düzeyinde olmasa da empati kurmakta zorlanan birçok insan var. Bu durum hem iş hem de özel hayatta ilişkileri ve süreçleri derinden etkiliyor. Bu nedenle bu konuda gelişmeye ve dönüşmeye ihtiyaç var.
DEVAMINI OKUBir kurumun en temel kaynağı çalışanlar ve liderlerdir. Liderlik her alanda fark yaratan, toplumu ileriye götüren, kurumu yücelten kişilerdir. Aynı zamanda bu olumlu durumların yarında topluma zarar veren liderler ve liderlik tarzları vardır. Başlangıçta olumlu işler yapan ama sonrasında gücünün sınırlarını abarttığı için başarısız olan çok sayıda lider vardır. Bu yüzden liderlerin karakterliliklerinden yeterliliklerinden haberdar olup, yanlışlarının olabileceğini de kabullenmek gerekir.
DEVAMINI OKUBu makalede , yönetici yetiştirebilmek adına yapılan çeşitli yönlendirmeler anlatılırken ‘more than a rocket science’ sürecinin 4 aşaması birden ayrıntıyla incelenmiştir.
DEVAMINI OKUGerçek yeteneği bulma serüveni nasıl olmalı? İş hayatında ekip çalışmasının sonucunda ortaya çıkan başarı artık küresel ölçütlerle tanımlanırken, küresel misyona olan katkılarından da söz ettirir hale gelmiştir. Küresel ölçütlerde başarılı sayılan kurumların, ekiplerinin bir bütün halinde hareket etmesi için ideal bir süreç olan yetenek yönetimi sürecinden faydalandıkları bilinir. Bütün kurumu kapsayan yetenek yönetimi sürecinin mihenk taşlarını ise “çeşitlilik” ve “kapsayıcılık” oluşturur. Yayınlanan bir raporda: çeşitlilik, çalışanların farklılaşan özelliklerini, kapsayıcılık ise kurumdaki her çalışanın tüm benliğini işine yansıtabilmesini teşvik eden ve tüm çalışanlarına potansiyellerini gerçekleştirebilmeleri için fırsat yaratan bir iş ortamının sağlanmasını ifade edilmiştir. Makale çeşitlilik ve kapsayıcılık kavramlarının arasındaki bağı uzman gözünden okuma fırsatı verirken liderler için çeşitliliği yönetme konusunda bazı tavsiyelerde bulunuyor.
DEVAMINI OKUYetenek, anında bulunan ve kısa sürede sonuç aldığımız bir kaynak değildir.Bu nedenle yetenek yönetimi konusunda kurum kültürü oluşturarak pozisyona uygun yetenekler bulunmalı, bu yetenekler korunmalı ve geliştirilmelidir.Yetenekleri koruyamayan bir şirkette zamanla yetenek açığı oluşur.Bu yüzden bu yetenek açığı riskine karşı kurum içeriden ve dışarıdan kazandıkları yetenekleri ellerinde daha çok tutmalıdırlar.
DEVAMINI OKUYetenek yönetimi konusu, İnsan Kaynakları birimlerinin kurum için katma değeri yüksek çalışmalarından biridir. Bu konuda gerçekleşen değişken nedenlerden dolayı yetenek yönetimi konusunun kurum içindeki iletişimi yapılamamaktadır. Kuruma yeni yeteneklerin kazandırılması veya mevcut çalışanlar arasında yüksek potansiyelli çalışanların seçilmesi sürecinde dikkat edilmesi gereken bir konu vardır. Bu konu, hazırlanan bu çalışmaların neden yapıldığının çalışanlara anlatılması konusudur. Kuruma yetenek kazandırırken, kazandırılan yeteneklerin gelişim sürecinde de kurumla kalmasını sağlamak için kurumu ileriye taşıyacak kişilerle sağlıklı iletişimin yapılmasıdır. Makalede yetenek yönetimi sürecindeki kurulan iletişimin önemi sıkça vurgulanmıştır.
DEVAMINI OKUUzun yıllardır müzakere becerini geliştirmeye yönelik olarak sürdürdüğümüz Kazanmak Yetmez eğitimlerin katılımcıları tarafından, öncesinde iddialı başlığı ile sonrasında ise içeriğinde yer alan ilginç tartışma ve uygulamaları ile büyük ilgi ve destek gördüğünü söyleyerek başlamalıyım. Bu eğitimlere, çoğu zaman “Kim kaybetmek üzere bir müzakereye girer?” sorusuyla başladığımda yanıtlar ağırlıklı olarak “Kimse!” diye, gelir. Oysa, bu hızlı yanıtın hemen ardından sadece kazanmaya, yani sonuca odaklanmanın süreci ihmal etmenin bize yaptıracağı hatalardan, ya da bazen sadece karşı tarafı mutlu etmek adına baştan küçük kayıpların göze alınabileceğinden söz ettiğimde sınıftan “Ama o başka” sesleri yükselmeye başlar.
DEVAMINI OKUKurumun işleyiş şeması belli olduktan sonra sıra performansı değerlendirme sürecine gelir.Kimi yöneticiler için bu süreç sancılı,stresli olarak nitelendirilmektedir.Bu sürecin daha olumlu gerçekleşmesi için performans yönetiminde zihniyet değişikliğine gidilmesi hedeflenmelidir.Bu makalede de bu zihniyet değişikliğini nasıl değiştireceğimizle alakalı yönlendirici ipuçları yer almaktadır.
DEVAMINI OKUGünümüzdeki özellikle rekabetçi şirketlerin karsısına yakın gelecekte birçok sorun çıkabileceği öngörülmektedir. Kurumların ve kurum yöneticilerinin olası bu sorunlara karsı ortaya çıkmadan alabilecekleri önlemler bulunmaktadır. Bu önlemlerin ve olası hatalardan kaçınmanın basında CEO’nun yerini, görevini ve önemini çok iyi bilmek, ’yol gösterici ekip oluşturmak, bu ekibin farklı dönemlerdeki üye sayısı ve görev-görevlerini doğru belirlemek, doğru vizyonu gecikmeden oluşturmak ve bu vizyonu kurumda her kademeye entegre edebilmek, olası kişisel ve kurumsal engelleri tanımlamak ve ortadan kaldırabilme yollarını aramak yer almaktadır.
DEVAMINI OKU