“Pozitif Irkçılık” duydunuz mu? Buna rağmen “ pozitif ayrımcılık” var. Yazar pozitif ayrımcılık kelimesinde olumsuz bir kelimenin önüne “pozitif” gibi olumlu bir kelime getirilip onu şirin hale sokmanın algı yönetimi olduğunu savunmuştur. Eşitlenmek yerine birleşmek ve üretime katkı sağlamak için tarafların birbirini desteklemesi gereklidir. Makalede siyaset ya da istihdamda pozitif ayrımcılığın yeri, kadın çalışanlara kota uygulanması ile ilgili gelişmeler araştırmalara dayandırarak yer almıştır. Kadının doğal misyonu olan “birleşme” değerinin kurumlarda devam etmesi için yapılması gereken şey ayrıştırmak değil sadece desteklemektir.
DEVAMINI OKUOECD Türkiye’nin Gallup verilerinden düzenlediği rapora göre, ülkemiz verileri cinsiyete göre yorumlandığında, kadınların yüzde 47’si “bir başkası adına çalışmaktansa, risk alıp kendi işini kurmayı tercih edeceklerini” söylerken, erkeklerde bu oran yüzde 56 ile biraz daha yüksek. Risk algısı konusunda geçmişte yapılan çalışmalar da kadınların kariyer seçimlerinde ve finansal kararlarda erkeklere göre daha tedbirli davrandığını destekler niteliktedir. Yazar akıl vermekle empati kurmak arasındaki ince çizginin kadının girişimcilik potansiyeline getirdiği sınırlamayı gözler önüne seren bulgulara yer vermiştir. Makalede iş hayatında motivasyonun anlam duygusu yaklaşımı ile yeniden yapılandırıldığı ve yeni yaklaşımın başarıyı getirmesinde kadınların aktif rol oynadığından bahsediliyor.
DEVAMINI OKUKadınların iş hayatının farklı alanlarında olmasıyla , ülke ekonomisi gelişiminde kadın iş gücü ordanı önem kazanmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda yaşanan bazı sıkıntılar kadınların farklı alanlarda yer almalarını engellemektedir. Bu makalede de ‘Türk Traktör Filizlerin Mucizeleri’ projesi ile cinsiyet eşitliğine dikkat çekerek kadın istihdamının arttırılmasını sağlamak üzere ortaya çıkarılan bu proje anlatılmaktadır.
DEVAMINI OKUKadınların iş hayatında sadece cinsiyet eşitliğini sağlamak amacıyla değil, ekonomide de değer katmaları kanıtlanmış birşeydir.Bu makalede de kadınların kurumsal kültürdeki katkılarından bahsedilmektedir.
DEVAMINI OKUTeknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte değişim hızlanacak. Değişemeyen , çeşitliliğin altında kalan ülkeler ise sınıfta kalacak. Ülkemizde ise bu çeşitliliğin içerisine dahil olamayan iki büyük doğal kaynağımız var : Kadınlar ve gençler. Bu makalede de dijital içeriğinin gicini kullanarak Türkiye’de kadının gücünü kazandırmak için başlatılan projelerden bahsedilmektedir. Fark yaratmak elimde , elinde , elimizde.
DEVAMINI OKU“Tarım ve hayvancılıkla başlayan insanlık serüveni, oynadıkları bilgisayar oyunlarında sosyalleşen ve hayatlarını sanal ortamlarda buluşarak geçirmeyi, “merhaba nasılsın” yerine “sen hangi sürümü kullanıyorsun, bendeki farklı, aynı sürümü yükleyip orada buluşalım mı” şeklinde iletişim kurmaya tercih eden bir çağa doğru gidiyor. Bu hız ve değişimin içinde koşturup hiç bir şeye yetişemediğimizi düşünerek hayıflanmak ve yaşanan AN’a odaklanamamak mutsuz eden ve yetersiz olduğumuzu düşündüren bir tutum olacaktır. Bunun yerine, yapılan her eylemde içinde bulunulan AN’a odaklanmak, onu anı beş dakika dahi olsa anlamlı, geri getirilemez ve eşi bulunamaz gibi yaşamak, önceki anın kaygısı, gelecek zamanın telaşı yerine yaşanan andaki eylem ve kişilere değerini vermek, yaşam doyum puanımızı yükseltir ve acaba bize kendimizi daha iyi hissettir mi? O halde çözüm, farklı ve birbirinden kopuk alanlar gibi düşünülen, iş, özel, sosyal gibi alanların, aslında bireyi geliştiren, farklı beceriler kazanmasını ve olgunlaşmasını sağlayan bir bütün olduğunu kabul edebilmekten geçmektedir.
“Yaşam bir bütündür. Bir kişi yaşamın herhangi bir alanında yanlış yapıyorsa, diğer bir alanında da doğru olanı yapamaz.” Gandi.”
Kadınların karşı karşıya oldukları cam bir tavan değil , kalın bir tabaka erkektir. Türkiye’de yükseköğretim alanında kadın statüsündeki çelişki gelişmiş ülkelere kıyasla daha fazladır. Kadının bir sektörde yükselmesi ve tanınması için daha fazla çaba harcaması gerekmektedir. Düzce Üniversitesi kurucu rektörü tarafından başlatılan projede yükseköğretimde kadın liderliği projenin konusu olmuştur. Bu makalede de TULIP adının verildiği bu projenin amaçları ve sonuçları üzerinde durmaktadır.
DEVAMINI OKUKadının hayatın her alanında kendi varlığını sürdürebilmesi ve çevresindekilerin yaşamına katkıda bulunarak anlamlı bir hayat yaşayabilmesi, bu yöndeki engellerin yok edilmesiyle bağlantılıdır.Bu yazıda da kadına atfedilen rollere, psikolojik özelliklere, iş yaşamına ve toplumsal sürdürülebilirliğe odaklanılmıştır.
DEVAMINI OKUBu makalede, Çalışma hayatı içerisinde kadının rolü ve devamlılığının önemi ile birlikte kadınları iş hayatına kazandırma ve tutunabilmelerini sağlamanın yöntemlerini bulabilirsiniz.
DEVAMINI OKUToplum ilerlemesinde kadınların önemli rol oynadığı kesin kabul edilmiştir.Kadınların toplumda ve meslek hayatında aktif kalabilmesi için gerekli farkındalık ve becerileri sağlamak gerektiğine inanıyoruz.Bu makalede de İzmir’de kadınlara yönelik faaliyete girmiş olan Kıvılcım Programı adlı projeden bahsedilmektedir.
DEVAMINI OKUBu yazıda, medyada da son zamanlarda çok sık karşılaştığımız liderlik yetkinlikleri açısından kadınlar ve erkekler arasındaki farklılıklara değinilmiştir. Başarılı devlet başkanları arasında kadınları görebiliyorken, askeriyenin üst sevilyelerinde görevli ve yetkili çok kadın lider göremiyoruz. Buna sebep olan cinsiyet önyargları, beklentiler hakkında tartışmalardan bahsedilmiştir.
DEVAMINI OKUParayla mutluluk satın almak mümkün değildir.Temel ihtiyaçları karşılamaya yetecek kadar paraya sahip olduktan sonra, para insana getireceğini düşündüğünden daha az, “fazladan mutluluk” vermektedir.Mutluluk kendi iç dünyamızda gerçekleştirebileceğimiz bir duygudur.Herkese keyifli mutlu bir hayat yolculuğu olması dileğiyle.
DEVAMINI OKUYaşamımızdaki çoğu olay bizleri etkiler ve yaşanan bu olaylara bizler çabuk alışırız.Olumlu veya olumsuz bir durum yaşasak bile bizlerin mutluluk seviyesi olaydan sonra eski haline dönme eğilimindedir.Bu makalede bizlere olumsuz duygular karşısında uyum gösterme konusunda yol gösterecektir.
DEVAMINI OKUHer insanın çalışma şekli farklı olduğu için herkesten masa başı işlerde aynı verimi almak mümkün değildir. Açık ve özel alanlar , bitki kullanımı , renk kullanımı , mekanda daha az monotonluğa , daha çok mutluluğa yer vermek için gerekli olan etkenlerden bazılarıdır. Bu makalede öğrenme kültürü oluşturarak yaratıcılığı destekleyem , verimliliği arttıran , insanların içinde olmaktan mutlu olabileceği bir ofis ortamının nasıl olması gerektiği konusunda bilgi alabilirsiniz.
DEVAMINI OKUHer zaman bağlantıda ve her şeye hazır olma çağında teknolojinin bireysel ve toplumsal açıdan hem pozitif hem de negatif etkileri olduğu tartışılamaz bir gerçek. Bireysel açıdan sosyal kıyaslanma mutsuzluk getirisi olarak belirlense de teknolojik olarak daha gelişmiş ülkelerin mutluluk düzeylerinin daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bu da konuya toplumsal açıdan bakmayı doğurur. Eğitim, sağlık, ulaşım ve enerji gibi birçok yönden teknoloji topluma rahatlık ve refah sağlamıştır. Bu makalede de bu gelişmeler detaylı bir şekilde aktarılır.
DEVAMINI OKUİnsana odaklanan bilimsel alanlar veya popüler kültür mutluluğu mercek altına almaktan uzak duramazlar. Kimi insanlar kendileri adına mutluluğun peşinde koşarken, bazıları mutluluğun izini diğerleri ve dünya adına sürmeyi ilke edinir. Bireysel mutluluk ve toplumsal mutluluk içeriği ve sınırları açısından ciddi farklılıklar barındırır. Her iki durumda da acıyla kesişmeyen mutluluk yumakları yoktur. Zira mutluluk ve mutsuzluk iki zıt kardeştir.
DEVAMINI OKUGünümüzde satış konusunda yetkili birinin “müşteriyi dinle, ihtiyacı anla, en uygun teklifi sun” anlayışının ötesine geçmesi gerekir. Müşteriye sunduğu hizmeti, kurumun sahip olduğu özelliklerle birleştirip sunması ayırt edici bir özellik haline gelmiştir. Pricken’e göre “bir şeyin değerini, onu gözleyen ve değerlendiren belirler.” Bu nedenle satış stratejisi müşteriyi anlamaya ve onun gözünde bir ürünün değerini arttırma yönünde olmalıdır. Bu makale, bu yeni yöntem için yol gösterici özellik taşır.
DEVAMINI OKUSatış alanındaki en temel iki sorun iş terki ve kötü yönetimdir.İş terki süreci sadece personel yerleştirme sorunu doğurmaz.Yüksek iş terki maliyetin çok ötesinde maliyetler yükler.Bu iş terkini önlemeden rekabette öne geçmek zö konusu değildir.Bir diğer sorun ise kötü yönetimdir.Şirketlerde yöneticilik görevi ekip arkadaşlarından biraz daha fazla satış becerilerine sahip olan kişiye verilir.Yöneticilerin güce ve kontrole dayalı yönetim tarzını benimsemesi çalışanın performansını düşürecektir.Bu yüzden şu unutulmamalıdır, iş hayatı bir yolculuk ve bu yolculukta istenilen yerlere ulaşmak için belirleyici olan yöneticilerin zihniyetlerinde yapacağı değişikliktir.
DEVAMINI OKU“Satış motivasyonu önemli midir? Motivasyonu, bireyin harekete geçmesi ve belli bir hedefe ulaşabilmesi için gerekli olan arzu ve isteğe sahip olmasıdır diye tanımlayabiliriz. Bu açıdan bakarsak önemsiz olduğunu söylememiz mümkün değil. Zira motivasyon aşağıda söz ettiğimiz satışın itici gücü olan üç başlığı da doğrudan etkiler. Motivasyonu yüksek kişiler, karşısına engeller, pürüzler çıktığında yani baskı altında iç motivasyonu nasıl yüksek tutarlar? Satış, olumsuz sonuçlanan görüşmelerin sıkça rastlandığı bir süreçtir. Bu nedenle başarıyı yakalamanın birinci şartı yukarıda söz ettiğimiz iç motivasyonu güçlendirerek vazgeçmekten vazgeçmektir.”
DEVAMINI OKU“Zihinleri meşgul eden ve adeta bir iksir gibi yöntemleri aranan bir konudur “Motivasyon”. Bazılarımızı, masamıza her sabah konan taze çiçekler harekete geçirebilirken, bazılarımızı sabah günaydın dediğimiz iş arkadaşlarımızın yüzündeki samimiyet, bazılarımızı verilen kıyafet çekleri ya da pahalı ve lüks yerlerde yenen yemekler, bazılarımızı ise maaşlarımıza yansıyan ek ödemeler harekete geçirir. Tek bir yöntemin herkesi aynı ivme ile hedefe yöneltmesi mümkün olmamaktadır. Buradan hareketle, motivasyonu artırmaya yönelik birkaç yöntem ve görüşleri paylaşmak uygun olacaktır.Ricardo Semler, Brezilya’nın en eski şirketlerinden biri Semco’da uyguladığı yönetim modeli ile çalışanlarında oluşturduğu sadakat, motivasyon ve memnuniyetle adından söz ettirmiştir. Değiştir, kitabının yazarları olan Dan ve Chip Kardeşler, bireyi harekete geçiren asıl gücün duygular olduğunu ve değişimi yaratmak için, önce Fil’in ne istediğini anlamak gerektiğini öne sürmektedirler. Duygusal yanımızı Fil’e, akılcı yanımızı da Binici’ye benzeterek, dizginleri tutan asıl gücün Binici değil Fil olduğunu vurgulamakta ve şu benzetmeyi yapmaktadırlar,
“Akılcı zihin, atletik vücut ister, duygusal zihin, krema dolgulu çikolata. Akılcı zihin, egzersiz yapmak için sabah 6’da kalkmak ister, duygusal zihin bir çarşaf ve battaniye kozasının içinde uyuklar. Binici ve altı tonluk Fil hangi yöne gidecekleri konusunda ayrılığa düştüğünde, Binici kaybedecektir. Değişim, ancak Filler ve Biniciler birlikte hareket ettiğinde gerçekleşebilir.” Yüksek motivasyon ve işine adanmış çalışanlar kurumları için yol arkadaşlığı yapmayı isteyeceği kişilerdir. Motivasyonun temel unsurları olarak kabul edilen hijyen faktörlerin – iş ortamında sağlanan imkanlar – varlığından emin olunduktan sonra, üzerine inşa edilecek kısım bireyi harekete geçirecek duyguyu bulmaktan geçmektedir. Paylaşılan her iki örnekte de, bireylerin faaliyet gösterecekleri iş sürecine dahil olmaları ve söz haklarının olması, kuruma olan inançlarını artırmış, kuruma yürekten adanmış çalışanlar olmalarını sağlamıştır.”