Bu makalede, Çalışma hayatı içerisinde kadının rolü ve devamlılığının önemi ile birlikte kadınları iş hayatına kazandırma ve tutunabilmelerini sağlamanın yöntemlerini bulabilirsiniz.
Geçmişten günümüze erkeklerin egemen olduğu bir dünyada kadın olmak pek çok mücadeleyi de beraberinde getirmekte. Kadın, çalışma hayatı içerisindeyken başka bir benlikle de var oluyor. Hatta bir nevi kendisi oluyor. Çünkü çalışma hayatı, bir yandan kadının üretkenliğini, toplumsal saygınlığını, özgüvenini artırırken diğer yandan da ekonomik özgürlüğünü kazanmasını sağlıyor. Kadının ihtiyaçlarını karşılarken yaşadığı bu özgürlük doğasını dilediği gibi ortaya koyabilmesine de imkan veriyor.
Çalışan kadınların artması sadece bireysel olarak kadının kendisini değil aslında toplumun özünü de etkiliyor. Çalışma hayatına katılan kadınlar, sadece evi ve ailesi ile sınırlı bir hayatı olan ve ekonomik anlamda erkeğe bağımlı olan klasik kadın modelini değiştiriyor. Bir başka deyişle, günümüzde ekonomik bağımsızlığını kazanan kadınların, aile ve toplum içinde üstlendiği roller de farklılaşıyor. Ancak ne yazık ki Türkiye’de hala kadınların çalışma hayatına katılmasının birinci sebebi ekonomik ihtiyaçlar ve işte tam da bu yüzden Türkiye’de kadınların iş hayatında yer almaları gerekiyor.
Şöyle bir bakacak olursak özellikle kadınların önce bir okuldan mezun olma ve meslek edinme süreçleri desteklenirken ve burada sevindirici bir artış varken, iş hayatına başlama ve bunu devam ettirmede aynı artışı ve sürekliliği göremiyoruz. Üniversite mezunu olup, iş hayatına atılan kadınlar, daha sonra çeşitli sebeplerle iş hayatlarından vazgeçebiliyorlar. İstatistiklere baktığımızda Türkiye nüfusunun %49,8 ‘i kadınlar oluşturuyor. 39 milyon 229 bin kadından okuma yazma bilmeyen kadın nüfus oranı erkeklerin 5 katı fazla. Önce kadınların okul hayatı içerisinde yer almaları desteklenmeli, sonrasında da edindikleri meslekleri uygulayabileceği alanlar sunulmalı.
Sayılarla kadınların çalışma hayatındaki yeri
2012 yılında Türkiye’de 15-65 yaş arası kadın nüfusun sadece yüzde 28,7’sinin iş hayatına katıldığını görüyoruz. Türkiye, bu skorla 34 OECD ülkesi arasında sonuncu oldu. 2023 için Türkiye’nin kadın iş gücüne katılım hedefi % 35. Avrupa Birliği ülkelerinde 2020 yılı kadın istihdam hedefi ise % 75.ˡ Ülkemizde kadınların bu konuda çok daha fazla desteklenmeye ihtiyaçları var.
Ülkemizde 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde işgücüne katılma oranı 2014 yılında %50,5 olup, bu oran erkeklerde %71,3, kadınlarda ise %30,3 oldu.
Eğitimli kadınların işgücüne katılma oranı daha yüksek
Eğitim durumuna göre işgücüne katılım oranı incelendiğinde ise kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görülüyor.
2015 yılı verilerine baktığımızda, okur-yazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı %16, lisealtı eğitimli kadınların işgücüne katılım oranı %25,8, lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %31,9,mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %39,8 iken yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı %71,3.2
Ancak yüksek öğrenim eğitimini tamamlayan ve iş hayatına başlayan kadınlar özellikle yönetim kademelerine doğru yükseldikçe çalışma oranlarındaki düşüş dikkat çekici oluyor.
Genel olarak bakıldığında kadınlar , yönetim kademelerinin getirdiği zorluklarla başa çıkarken aile, çocuk ve iş arasındaki süreci yönetmekte zorlanıyorlar. Kadınların yapacakları katkı göz önüne alındığında iş hayatında kalmalarını desteklemenin çok önemli olduğunu görebiliyoruz.
Kadınları iş hayatına kazandırma ve iş hayatında tutabilmenin yolları;
- Kosgeb’in kadın girişimciler için özel destek programları oluşturması ve geri ödemesiz mali destekler sunması
- Perakende sektörünün özellikle çalışma hayatına ara vermiş kadınlar için yarı zamanlı çalışma imkanları sunması
- Akademik kurum ve sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenen projeler: uzaktan eğitimler, sertifika programları ile nitelikli iş gücünün artması
- Bankaların özel destek kredileri sunmaları
- Özel sektörde hazırlanan sertifika programları örn: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) işbirliğiyle yürütülen proje “Filli Boya’nın Filli Kadın Ustalar Projesi”
- Sanayide kadın istihdamını destek projeleri.
- Özel sektörde esnek çalışma saatleri
- Özel sektörde kreş ve anaokulu imkanları
Yukarıdaki imkanlar sunulduğunda kadınların iş hayatında devam edebildiklerini görüyoruz.
Sonuç
Kadınların iş hayatına kazandırmaları hem ekonomik özgürlüklerini kazanmaları hem de yetişen yeni nesil açısından büyük önem taşımakta. Geleceğe umutla bakan, kendi ayakları üzerinde durabilen ve topluma yapacağı katkıyla kadınlar iş hayatını ve toplumsal hayatı farklılaştıracaklar. Atalarımızın söylediği gibi her alanda “Kadının elinin değmesiyle” herşey bambaşka bir sihre kavuşacak.
Kaynakça:
- Kadın dostu şirketler [İnternet] Uygun erişim: http://www.capital.com.tr/arastirmalar/kadin-dostu-sirketler-haberdetay-1İstatistiklerle kadın Türkiye İstatistik Kurumu; 2015
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir