Yaratıcılığı Öldürmek mi Yaşatmak mı?

“Son 20 yıldır şirketlerle yürütülen çalışmalar bize yaratıcılığın desteklenmekten çok öldürüldüğünü gösteriyor. Bu aslında, yöneticilerin yaratıcılığa karşı olduklarını göstermemektedir. Tam aksine, birçoğu yeni ve faydalı bilgilerin değerine inanmaktadır. Yöneticilere yaratıcılığın yer almamasını istedikleri herhangi bir yer olup olmadığını sorulduğunda %80 oranında cevap şu olur “muhasebe”. Bu yaklaşımları ile yaratıcılığın sadece pazarlama, araştırma ve geliştirme bölümlerine ait olduğuna inandıkları görülür. Oysaki muhasebe alanında yapılan yeniliklerin iş üzerindeki olumlu etkilerini gösteren birçok örnek vardır. Yaratıcılığın bir parçası olan hayal gücüne dayanarak düşünmenin yanında “uzmanlık” ve “motivasyon” da büyük önem taşır.Uzmanlık kişinin etkili olduğu iş ortamında neler yapabileceğini ve o alanda sahip olduğu tüm bilgisini kapsar. Yaratıcı düşünme, fikirleri bir araya getirerek yeni bileşimler ortaya koyma kapasitesidir. Bir işi geliştirmek ve rekabette fark yaratmak amacıyla ortaya çıkan yaratıcı düşüncenin temelinde, işin gereğini yerine getirmek yatar.”

Yapmakta olduğun şeyleri yapmaya devam et ve yenilikçiliği öldür yada yenilikçiliği geliştirmek için çalışanlarını nasıl motive ettiğini, ödüllendirdiğini ve görev dağılımını nasıl yaptığını tekrar düşün. 

Son 20 yıldır şirketlerle yürütülen çalışmalar bize yaratıcılığın desteklenmekten çok öldürüldüğünü gösteriyor. Bu aslında, yöneticilerin yaratıcılığa karşı olduklarını göstermemektedir. Tam aksine, birçoğu yeni ve faydalı bilgilerin değerine inanmaktadır. Ancak, tamamen iyi amaçlarla kurulmuş olan şirketlerde işin gerekleri olan koordinasyon, verimlilik ve kontrol alanında maksimum seviyeye ulaşmak için çaba sarf edilirken “yaratıcılık” her gün farkında olmadan göz ardı edilmektedir. 

Şüphesiz yöneticilerden işin gereklerini ihmal etmeleri beklenemez. Ancak bu zorunlulukları yerine getirmek için çalışırken, istemeyerek de olsa yaratıcılığın yeşermesine sistematik olarak izin vermeyen bir organizasyon yaratırlar. Araştırmalar işin gerekliliğinin yerine getirildiği ve yaratıcılığın desteklendiği organizasyonların uygulamaya konulabileceğinin mümkün olduğunu göstermektedir.. Böyle şirketler için bizler ne tür yönetimsel alışkanlıklar edinilmesi gerektiğini öte yandan da yaratıcılığı geliştiren ve öldüren durumların neler olduğunu öğrenmek zorundayız.

Başarılı iş ortamı için: Yaratıcılık

Yaratıcılığı sanatla ilişkilendiriyoruz ve oldukça orijinal fikirlerin bir ifadesi olduğunu düşünüyoruz. Herkes tarafından kabul edilmiş olan resim yapma uygulamasına Picasso’nun nasıl bambaşka bir boyut kazandırdığını düşünün. İş’te yenilik yeterli değildir. Bir yeniliğin yaratıcı olması için aynı zamanda faydalı ve uygulanabilir olması gerekmektedir. İşin yapılma şekline yön vermelidir. 

Yaratıcılık ve yenilikçilik arasında bir yerde olan oluşumlar, genellikle yaratıcılığın uygun bir yere oturtulması konusunda karışıklık yaşarlar. Seminerlerde, yöneticilere yaratıcılığın yer almamasını istedikleri herhangi bir yer olup olmadığını sorulduğunda %80 oranında cevap şu olur “muhasebe”. Bu yaklaşımları ile yaratıcılığın sadece pazarlama, araştırma ve geliştirme bölümlerine ait olduğuna inandıkları görülür. Oysaki muhasebe alanında yapılan yeniliklerin iş üzerindeki olumlu etkilerini gösteren birçok örnek vardır.

Yaratıcılık Süreci

Yaratıcılığın bir parçası olan hayal gücüne dayanarak düşünmenin yanında “uzmanlık” ve “motivasyon” da büyük önem taşır.Uzmanlık kişinin etkili olduğu iş ortamında neler yapabileceğini ve o alanda sahip olduğu tüm bilgisini kapsar. Örneğin, bir ilaç şirketinde çalışan bir bilim adamını ele alalım .Bu bilim adamı tıp dilinde hemofili denen kanın pıhtılaşmaması hastaları için kanı pıhtılaştıran ilaç geliştirmekle görevli. Bu bilim adamının uzmanlık alanı, bilimsel düşünmeyi, aynı zamanda da tıp, kimya, biyoloji ve biyokimya alanlarında bilgi ve teknik becerilerini kapsamaktadır. Bu uzmanlığı nasıl elde etmiş olduğunun hiç bir önemi yoktur. Bu uzmanlık, resmi bir eğitim yoluyla, pratik tecrübe kazanarak veya diğer uzmanlar ile kurduğu ilişkileri yoluyla elde edilmiş olabilir. Sahip olduğu bu uzmanlık, bilim adamına araştırma yaparken ve problem çözerken çalışmak üzere zihinsel alan yaratır. Bu alan ne kadar büyükse o kadar iyidir.

Yaratıcı düşünme, yukarıda anlatıldığı gibi insanların problemlere ve çözümlerine nasıl yaklaştıklarını işaret eder bir başka deyişle var olan fikirleri bir araya getirerek yeni bileşimler ortaya koyma kapasitesidir. Bu yaratıcı düşünme becerisi, bir ölçüde kişiliğe, aynı zamanda o kişinin nasıl düşündüğüne ve çalıştığına dayanmaktadır. Örneğin, eğer ilaç sektöründeki bir bilim adamı, diğer kişiler ile bir anlaşmazlık yaşadığında kendisini rahat hissediyor ve statükodan bağımsız hareket edebiliyorsa,bir başka değişle kişiliği buna izin veriyorsa daha yaratıcı olabilecektir. Bu kişi alıştığı şekilde problemleri baş aşağı getirip, birbirinden oldukça farklı alanlardan elde ettiği bilgiyi bir araya topladığında yaratıcılığı ilerleme kaydeder ve gelişir. Örneğin bu kişi, hemofili (kanın pıhtılaşmaması) problemine çözüm ararken bitki bilimine bakabilir, bitkilerin damar sistemini inceleyen derslerden öğrendiklerini kullanarak bu hastalığa ışık tutabilir.

Bir çalışma biçimi olarak, eğer bir bilim adamı zor bir problem üzerinde azim ve sabır ile çalışacak olur ise, yaratıcı bir başarı elde etme ihtimali daha yüksek olur. Gerçekten zahmetli deneyimi sabırla yürütmek, gerçek yaratıcı buluşların ortaya çıkma ihtimalini artırır. Bu çalışmalar sırasında, kuluçkaya yatma çalışma biçimi de, çalışmalara bir ara vermek, bir soluk almak açısından faydalı olur. Bir süre için zor problemleri bir kenara koyma becerisi, dönüp bir başka şey üzerinde çalışmak ve daha sonra aynı problem üzerinde çalışmaya tazelenmiş, yenilenmiş bir bakış açısı ile geri dönmek, yaratıcı fikrin şekillendirilmesinde büyük önem taşır.

Sonuç

Bir işi geliştirmek ve rekabette fark yaratmak amacıyla ortaya çıkan yaratıcı düşüncenin temelinde, işin gereğini yerine getirmek yatar. Diğer önemli nokta da “uzmanlık” ve “motivasyon”un yarattığı zihinsel alandır. Son olarak, ortaya atılan yaratıcı fikrin geliştirilmesi için kişiye ve kuruma uygun yollar bulmak, yaratıcılıkla yenilikçilik arasındaki bağı kurarak, bir çok alanda başarı kazandıracaktır.

Kaynaklar: 

  1. http://harvardbusinessonline.harvard.edu/hbsp/articles/articleID=97407 / 21.06.2007
  2. http://harvardbusinessonline.harvard.edu/hbsp/articles/articleID=98501 / 21.06.2007

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi