İK’nın Görgü Kuralları Kazanılmasındaki Rolü

Rekabetin giderek arttığı iş dünyasında şirkete fayda sağlayacak en küçük ayrıntı bile şirketler için eskisine göre çok daha önemli bir hal aldı. Fransa’da Fransız yaşam tarzı dersleri veren La Belle Ecole adlı eğitim kurumunun kurucusu Constance Rietzler, ‘Küreselleşen dünyada rekabet gücüne sahip olmak için imaj hayati önem taşıyor’ diyor. Demek oluyor ki “imaj” olarak nitelendirdiğimiz bu konu görsel ve görgü kuralları boyutunun üzerinde, şirketin piyasadaki konumsal gücüne destek veren en önemli faktörlerden biridir. Bu konu üzerine özellikle ABD’deki birçok işletme okulunda şirket davranışları (company manners) derslerinde araştırmalar yapılmaktadır. Kelime olarak “görgü” bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik davranışları olarak tanımlanmasının yanı sıra aynı zamanda bir kimsenin, yaşayarak ve deneyerek elde ettiği birikim, deneyim olarak da ifade edilmektedir. İş hayatındaki başarının en önemli koşullarından birisi “kurumsal farkındalık”tır. Görgü kuralları bu farkındalığın önemli bir parçasını temsil eder. Bu nedenle İnsan Kaynakları kurumun ve yapılan işin özelliğine göre düzenleyeceği programlarla görgü kurallarının tüm çalışanlar tarafından öğrenilmesini sağlamalıdır. İş yerinde en çok dikkat edilen konulardan bir diğeri de giyim kuşam. İş yaşamında “business attire” olarak da ifade edilen iş kıyafetleri şirketin kurumsal kimliğini yansıtan ve dışarıda temsil oluşturan bir penceredir.

Rekabetin giderek arttığı iş dünyasında şirkete fayda sağlayacak en küçük ayrıntı bile şirketler için eskisine göre çok daha önemli bir hal aldı. Fransa’da Fransız yaşam tarzı dersleri veren La Belle Ecole adlı eğitim kurumunun kurucusu Constance Rietzler, ‘Küreselleşen dünyada rekabet gücüne sahip olmak için imaj hayati önem taşıyor’ diyor. Demek oluyor ki “imaj” olarak nitelendirdiğimiz bu konu görsel ve görgü kuralları boyutunun üzerinde, şirketin piyasadaki konumsal gücüne destek veren en önemli faktörlerden biridir. Bu konu üzerine özellikle ABD’deki birçok işletme okulunda şirket davranışları (company manners) derslerinde araştırmalar yapılmaktadır. 

Birçok şirkette etik kurallar ve iş yapma biçimi olarak isimlendirilen şirket davranışlarının temelinde şirket kültürü ve bunu oluşturan şirket değerleri yer almaktadır. Değerlerin şirket içi davranışlara yansımasında hiç şüphesiz sosyal davranış kuralları olarak da tanımlayabileceğimiz nezaket ve görgü kuralları, bireysel ve toplumsal hayatı düzenleyici, güzelleştirici olması açısından son derece önemlidir. Kelime olarak “görgü” bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik davranışları olarak tanımlanmasının yanı sıra aynı zamanda bir kimsenin, yaşayarak ve deneyerek elde ettiği birikim, deneyim olarak da ifade edilmektedir. 

Tarihsel geçmiş

Toplumsal ilişkileri düzenleyen görgü kuralları Batı’da ilk olarak Fransız sarayında, Kral XIV. Louis döneminde ortaya çıkmıştır. 1789 Devrimi öncesinde saraya yeni gelenleregörgü kurallarını anlatan”etiquette” isimli bir kitapçık verilirmiş. Bunu günümüze ve şirketlere adapte ettiğimizde işe yeni başlayan çalışanlara verilen değerler ve etik kurallar setinin çok da dışında kalmadığını görüyoruz. Doğuda ise görgü kurallarının tarihi çok daha eskilere, İÖ 2400 yıllarına,Mısır kralı Ptah-Hotep dönemine uzanmaktadır.

Tarihten günümüze kadar görülüyor ki her toplumun kendi nezaket ve görgü kuralları bulunmaktadır. Her toplumda insan ilişkileri, sosyal işler ve etkinlikler saygı, görgü ve nezaket kurallarıyla düzenlenmiştir. Bu kurallar sosyal yaşamda ve iş ortamında insanlar arasında sevgi ve saygıyı oluşturan, toplumun büyük çoğunluğu tarafından benimsenen ve uygulanan ortak davranış kurallarıdır. Bu konuyu şirketlere indirgeyecek olursak şirketler de tıpkı toplumlar gibi insan ilişkilerini düzenleyen bu kuralları ve değerleri koruyarak hayatlarına devam etmektedir.

Çok sayıda gencin iş yaşamına adım attığı ve teknolojinin birçok alışkanlığı değiştirdiği günümüzde, şirketler görgü kurallarını ve özellikle etik ilkeleri tekrar gündemlerine almışlardır.

İnsanların bir arada ve birbirlerini rahatsız etmeden, uyum içinde çalışabilmeleri için görgü kurallarının ne kadar gerekli olduğunun hepimiz farkındayız. Ayrıca bu kurallar, doğru anlaşılıp uygulandığında, karşınızdakini etkilemenin, onda saygı ve sempati uyandırmanın en etkili yollarından da biri. İşte insan kaynakları bölümleri de tam bu noktada kritik bir konuma sahiptir. Görgünün nezaketin öğrenildiği bir okul yok, bunu eğitimlerle kişiye adapte etmek de hiç kolay bir iş değil. Kişi aile hayatından öğrendiği görgü ve nezaketiyle iş hayatına başlıyor ve iş hayatıyla birlikte doğru davranışları çalıştığı ortamda görerek öğreniyor.

İnsan kaynakları bölümleri adayların mülakat aşamasından işe giriş sürecine kadar kurumsal değerlere ve şirket kültürüne uyum dönemini kapsayan sosyalizasyon sürecinin yapılandırılması ve uygulanmasında en etkili departmandır. Amaç, kurum kültür ve değerlerine uygun davranışların her çalışan tarafından benimsenmesini sağlayarak kurumsal ahengi sağlamaktır.

İş hayatındaki başarının en önemli koşullarından birisi “kurumsal farkındalık”tır. Görgü kuralları bu farkındalığın önemli bir parçasını temsil eder. Bu nedenle İnsan Kaynakları kurumun ve yapılan işin özelliğine göre düzenleyeceği programlarla görgü kurallarının tüm çalışanlar tarafından öğrenilmesini sağlamalıdır. İş yerinde görgü kuralları ile ilgili olarak ele alınacak başlıca konular şunlardır.

  • Yönetici ile ilişkiler
  • İş yemeğinde nezaket
  • Telefonda kibarlık
  • Toplantıda görgü
  • İş görüşmelerinde kibarlık
  • Elektronik ortamda incelikler
  • Protokol kuralları
  • İş yerinde giyim ve aksesuar

Bunun için sınıf içi eğitimlerin yanı sıra, e-öğrenme eğitimleri verilebilir. İş yerine davet edilen uzman konuşmacılarla belirli başlıkların öğrenilmesi sağlanabilir. Çalışanların birbirlerine karşı saygılı ve uyumlu bir çalışma atmosferi içinde çalışmalarının mutlaka gerek şirket içi gerekse şirket dışına pozitif yansımaları olacaktır.  

Kuşaklararası anlayış

Görgü kurallarının bir başka boyutu da kuşaklar arası yönetim yetkinliklerinde karşımıza çıkmaktadır. İş hayatında verimliliği etkileyecek en önemli konulardan biri ast – üst iletişimi. Türkiye gibi genç nüfusa sahip bir ülke için iş hayatındaki bu çoklu kuşak dönemi ve farklı kuşakların sinerjiyle çalışması ancak kurumsal değerleri ve çalışma prensiplerini ortak bir paydada buluşturarak gerçekleştirilebilir. 

Bu nedenle X ve Baby Boomers kuşağındaki çalışanların Y kuşağı çalışanlarla iletişimlerinde izleyecekleri yöntemlerin belirlenmesi gerekmektedir. Bunun yanı sıra yeni mezun Y kuşağı çalışanların iş hayatı ve şirketin kurumsal görgü kurallarına adaptasyonunu sağlamak da başta yöneticiler olmak üzere insan kaynakları fonksiyonu sorumlulukları arasına girmektedir. Özellikle Y kuşağı gençleri, çok fazla cep telefonu mesajı ve online yazışma yapmaları nedeniyle şirket içi elektronik yazışma kurallarında sorunlarla karşılaşıyorlar. Dil bilgisi hataları, hitap tarzında yapılan yanlışlıklar özellikle üst yönetim tarafında hoş karşılanmayabiliyor. Bu nedenle birçok fonksiyonda en önemli yetkinlikler arasında sayabileceğimiz yazılı ve sözlü iletişim becerisi her pozisyonda çok kritik önem taşımaktadır. Eksikliklerin giderilmesi için online eğitimler ve seminerler düzenlenerek kurumsal iletişim kuralları oluşturulmalı ve şirketin iletişim haritası belirlenmelidir. Birçok kurumsal şirketin yayımladıkları e-posta yazışma kuralları kitapçıkları, sunum formatları standardı bu kapsamda yapılmış etkin uygulamalar arasında yer almaktadır. İşe yeni başlayan çalışanların şirketin bu uygulamalarından bir an önce haberdar olmaları şirkete adaptasyon sürecine ciddi katkı sağlayacaktır.

Şüphesiz ki iş dünyasında yüz yüze iletişimin en çok yapıldığı ve kurum kültürünün en çok yansıtıldığı alanlar toplantı odalarıdır. Hepimiz zamanımızın önemli bir kısmını toplantılarda geçiriyoruz. Yeni teknolojiler; özellikle cep telefonları ve cep bilgisayarları bazı görgü kurallarını zorlamaktadır. Teknoloji ile biraz daha bencilleşen ve bireyselleşen insanların saatlerce tek başlarına sadece bilgisayar ve cep telefonlarıyla uğraşabildiklerini görüyoruz. Bu alışkanlıkların maalesef iş hayatına yansımaları da toplantılarda bilgisayarı ve telefonlarıyla haşır neşir olup karşısındakilerin söylediklerini duymayan insanlar, toplantıda çalan cep telefonları, bir yandan karşısındakiyle konuşup bir yandan e-postasını kontrol eden katılımcılar olarak karşımıza çıkıyor. Toplantılara gösterilen ilginin toplantıyı düzenleyen kişiye gösterilen saygı ile eş düzeyde olduğuna inanıyorum. Kurum kültürü ve değerlerin görsellerinin çoğunlukla toplantı odalarında olması da bir tesadüf olmasa gerek. 

Dikkat edilecek diğer kurallar; 

  • İşyerinde birbirine abi-abla şeklinde hitap edilmemesi,
  • Açık ofislerde yüksek sesle konuşulmaması,
  • Toplantı öncesinde insanların birbirleriyle tanıştırılması,
  • Kartvizitlerin iş görüşmesi ve toplantı başında verilmesi, 
  • İş nedeniyle yapılan davetlerde LCV yapılması,

Özetleyecek olursak; görgü ve nezaket kuralları şirketlerin insan kaynakları yönetmeliklerinde uyulması zorunlu davranışlar ve sadece hangi kıyafetin nerede giyileceği ve toplantı kuralları ile sınırlı değildir. Kavram olarak bunun çok daha üzerinde, şirketlerin değerlerine değer katan, sürdürülebilir rekabette bir adım önde yol almalarını sağlayacak davranışsal bütünlüktür.

Rekabetin daha sert ve hayatın çok daha hızlı devam ettiği şirketlerde görgü kurallarına uyumun sağlanması ve bu davranışların şirket kültürüne dönüşmesinde insan kaynaklarının önemli bir rolü bulunmaktadır. Şirket içi iletişim eğitimleri, çalışma prensibi ve kültürünün tüm çalışanlarda yaşatılması en önemli görevleri arasında yer almaktadır.

Kurum içi iletişimde ortak bir kurumsal kültür ve dil oluşturmak, birlikte çalışmanın, birlikte düşünmenin ve birlikte üretmenin de temel kuralıdır. Bu doğrultuda gelecekte, değerleri ve güçlü bir kurumsal kültürü olan şirketlerin rekabette çok daha ön sıralarda yer alacağını düşünüyorum.

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi