Mobbing, diğer bir deyişle işyerinde psikolojik taciz, işyerinde saldırı içerikli, mütecaviz ya da hakaret edici davranışlarla gücü kötüye kullanarak, hedef alınan kişinin aşağılanmasına neden olan bir süreçtir. Hedef kişinin özgüveni zayıflatılır ve onun, kronik bir endişe ve yoğun stres altında kalması amaçlanır. Nihai amaç ise, aşağılayıcı davranışlara hedef olan kişinin, o işyerinden bir şekilde uzaklaştırılmasıdır. Gerçek mobbingciler, farklı kişilik özelliklerinin dışına çıkan bireylerdir. Çünkü bu kişilerin anide değişebildikleri ve hiçbir kişilik grubuna tam anlamıyla oturmadıkları bilinmektedir. Kendilerini büyük bir güç, engin bir deha, kusursuz bir güzellik ve mükemmel bir varlık olarak gördükleri için, her şeyi hak ettiklerine inanırlar. Kurbanlarına karşı küstah, kendini beğenmiş davranış veya tutumlar sergilerken acımasız olurlar. Mobbingci bireyin, özel yaşamında karşılaştığı tüm olumsuz duygular, tüm yetersizlikler veya kötü deneyimler, iş yaşamına taşınır ve başkalarına yansır. Bu kişiye göre diğer insanlar, benzer sorunları ve olumsuz duyguları yaşamadıkları için, onun düşmanıdır. Daima başkalarına karşı haset ve kıskançlık duyguları mevcuttur.
Mobbing, diğer bir deyişle işyerinde psikolojik taciz, işyerinde saldırı içerikli, mütecaviz ya da hakaret edici davranışlarla gücü kötüye kullanarak, hedef alınan kişinin aşağılanmasına neden olan bir süreçtir. Hedef kişinin özgüveni zayıflatılır ve onun, kronik bir endişe ve yoğun stres altında kalması amaçlanır. Nihai amaç ise, aşağılayıcı davranışlara hedef olan kişinin, o işyerinden bir şekilde uzaklaştırılmasıdır.
Çalışma yaşamında herkes, işyerinde psikolojik taciz olgusu içinde rol almaya adaydır. Güçlü ve mücadeleci bir çalışan, yarın onun, kendisine rakip olmasından korkan amirinin uygulayacağı mobbingle karşı karşıya kalabilir. Bir başka olguda insan, örgüt kültürü ve yapısından kaynaklanan herhangi bir nedenden ötürü veya kendi kişiliğinin sapkınlığının yansıması olarak başkalarına yönelttiği davranışlarla, mobbing uygulayıcısı konumuna gelebilir. Bir diğer olguda ise birey, bir başka bireyin hedef alındığı bir mobbing süreci içinde kendini, izleyici konumunda bulabilir.
Mobbingciler (zorbalar, tacizciler veya saldırganlar)
Gerçek mobbingciler, farklı kişilik özelliklerinin dışına çıkan bireylerdir. Çünkü bu kişilerin anide değişebildikleri ve hiçbir kişilik grubuna tam anlamıyla oturmadıkları bilinmektedir. Çeşitli araştırmacıların öne sürdüğü farklı tacizci tiplemelerine baktığımızda bu kişilerin genel olarak yaşamdaki doyumsuzlukları, hayal kırıklıkları veya eksikliklerinden kaynaklanan kin ve nefreti, başkalarının üzerine boşalttıklarında rahatladıklarını söyleyebiliriz. Oynadıkları sadist oyun, hedef seçilen kişinin harap olması, işten ayrılması veya bir şekilde ortadan kaybolması ile sona erdiğinde büyük haz duyarlar. Başkalarını güç duruma düşürmek onlara büyük zevk verirken hiçbir suçluluk duygusu hissetmezler. Empati yeteneğine sahip olmadıkları gibi başkalarına karşı hep kıskançlık duygusu beslerler.
İşyerinde psikolojik taciz sürecinde hastalanan kişinin, hep mağdur birey olduğundan söz edilir. Belki de bu ahlak dışı acımasız süreç içerisindeki “gerçek hasta”nın, mobbingin uygulayıcısı konumundaki kişi olduğunu düşünmek gerekir. Ancak bedelini başkalarının ödemek zorunda kaldığı acılardan, haksızlıklardan ve zorluklardan zevk alarak normal yaşamı sürdürebilmek, ne derece sağlıklı bir ruh yapısının göstergesi olabilir ki?
Mobbingcilerle ilgili bir genelleme yapılacak olursa bu kişiler, iki davranış seçeneği karşısında seçimlerini, en saldırgan olandan yana kullanırlar. Uygun bir fırsat yakaladıklarında işyerinde psikolojik tacizin devam etmesi ve şiddetlenmesi için ellerinden geleni yaparlar. Yaptıkları mobbingin, hedef aldıkları kişide yaratacağı olumsuz sonuçları çok iyi bildikleri halde hiçbir suçluluk duygusu duymazlar. Sadece suçsuz olduklarını iddia etmekle kalmayıp, aynı zamanda iyi bir şey yaptıklarına da inanırlar. Suçu başkalarına yükleyen kişiler oldukları için, bu tarz davranışlarının nedenlerinin kurbanda aranması gerektiğini ileri sürerler.
Tanımlanmış farklı mobbingci profilleri arasında, en sık rastlananları şunlardır:
Narsisist mobbingciler
Kendilerini büyük bir güç, engin bir deha, kusursuz bir güzellik ve mükemmel bir varlık olarak gördükleri için, her şeyi hak ettiklerine inanırlar. Kurbanlarına karşı küstah, kendini beğenmiş davranış veya tutumlar sergilerken acımasız olurlar. Başkaları onları hafife alır, eleştirir veya yenilgiye uğratırsa; aşırı bir öfke, öç alma duygusu ve kızgınlık duyarlar. Kendilerini hukuk ve ahlak ilkelerinin üzerinde görürler.
Hiddetli, bağırgan mobbingciler
Bunlar korku verip yıldırarak, kontrol sağlamaya çalışırlar. Bu tarz insanlarla yaşamak adeta olanaksızdır. Hiç sebep yokken etraflarındakilere bağırır, çağırır, küfür ve beddua ederler. Daha sonra hiçbir şey olmamış gibi yeniden işlerinin başına dönüp çalışabilirler. Aradıkları kişiyi, yerinde bulamamaya tahammülleri yoktur.
Bu tarz bir kişi karşısında mobbinge maruz kalmamak olanaksızdır. Bu kişiler, içlerindeki öfkeyi engelleyemedikleri ve problemleriyle başa çıkmayı başaramadıkları için başkalarıyla uğraşırlar. Kişilerin duygu ve düşüncelerini aşağılarlar. Hedef aldıkları kişileri, işlerini kaybetmek veya işlerini değiştirmekle tehdit ederler.
İki yüzlü yılan mobbingciler
Bu tarz mobbingciler, devamlı yeni kötülüklerin peşindedir. Kurbanlarını hiç rahat bırakmazlar. Mobbing yapmaktan büyük zevk duyarlar. Başkalarının üstünlüğünü, başarılarını ve yükselmelerini hazmedemezler.
Bu tip insanlar, başkalarının arkasından işler çevirirken bile iyi adam rolünü oynarlar. Zaman zaman gösterdikleri arkadaşlık ve sevecenlik, yaptıklarının daha sonra ona karşı kullanılmasını engellemek içindir. Saldırganlıklarını gizlemek için sürekli gülümserler. Arada bir iyilikler de yaparlar.
Megaloman mobbingciler
Genelde megaloman kişilik yapısına sahip bu kişiler, bireysel farklılıklara, başkalarının beceri ve yeteneklerine önem vermezler. Hedef seçtikleri kişilere sürekli kendilerinin üstün olduğunu kabul ettirme gereği duyarlar. Bu kişilere göre tüm kaynakların kontrolü (zaman, malzeme, para, yardım vb.), onların en önemli görevidir. Yapılacak her türlü işte mutlaka kendilerinden onay alınmalıdır. Hedeflerine sessiz işkence yaparlar. Aniden tüm ilişkilerini keser, toplantılara katılımı engeller, verdikleri bilgileri değiştirir ve çağrılara cevap vermezler. Mağdurun duyamayacağı kadar alçak sesle konuşurlar veya yorumlanması güç yanıtlarla mağdurun aklını karıştırırlar.
Eleştirici mobbingciler
Sürekli olumsuzdurlar. Devamlı hata arar, konuşur ve şikâyet ederler. Başkalarının yaptığı işten hiç memnun kalmazlar. Yaptıkları tüm eleştirilere karşın kendileri de herhangi bir çözüm önermezler.
Hayal kırıklığına uğramış mobbingciler
Mobbingci bireyin, özel yaşamında karşılaştığı tüm olumsuz duygular, tüm yetersizlikler veya kötü deneyimler, iş yaşamına taşınır ve başkalarına yansır. Bu kişiye göre diğer insanlar, benzer sorunları ve olumsuz duyguları yaşamadıkları için, onun düşmanıdır. Daima başkalarına karşı haset ve kıskançlık duyguları mevcuttur.
Hayal kırıklığına uğramış mobbingciler grubunda, kadınların daha sık yer aldıkları gözlenmektedir. Kadın karakteri, duygusal ve ailevi değerlere daha fazla odaklandığından, bu bağlamda, karşısına çıkan problemlerden de daha çok etkilenmesi doğaldır.
Dalkavuk mobbingciler
Bu kişiler, yükselmek için her şeyi yapmaya hazırdırlar. Amirlerinin gözüne girmek için adeta onun dalkavuğu gibi hareket ederler. Yine amirlerinin gözüne çalışkan gözükmek için astlarına bağırıp çağırır, adeta terör estirirler.
Hırslı mobbingciler
Bu kişiler, hedefledikleri yer kendi beceri ve yeteneklerinin üstünde dahi olsa yükselmek için her şeyi göze alırlar. Kendi çıkarları uğruna her şeyi ezip geçerler. Çok acımasızdırlar.
Mobbing uygulayanlar beraber çalıştıkları kişileri kıskanan, onları güç duruma düşürmekten keyif alan, empati yeteneğine sahip olmadığı için bundan suçluluk duymayan kişilerdir. Bilindiği gibi iş yaşamına insan ilişkileri boyutunda en çok zarar veren yaşantılardan biride mobbingdir. Bu yaşantılara yol açan çalışanların kişilik özelliklerinden de anlaşılacağı gibi bu kişiler bireysel yardıma gereksinim duyan ama bunu talep edemeyen kişilerdir.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *