Yazarın Makaleleri

  • Kurumsal Hayata İlk Adım

    Kurumsal Hayata İlk Adım0

    “Sizce üniversiteler öğrencilerini iş yaşamına yeterince hazırlayabiliyorlar mı?” Sorusuna yanıtınız ne olurdu? Cevabın olumsuzluğu Türkiye’ye özgü de değil. Öğrencilikten çalışana geçiş bir strestir, yani kişi için kolay olmayan bir dönüşümdür. “Ben neredeyim?” ve “Benden ne bekleniyor?” sorularının hızla yanıtlanması çok önemli. Oryantasyon programına ve tasarlanan tüm eğitimlere kurumsal hayattan örnek, vaka ve uygulamalara çokça yer verilmesi, öğrenci kimliğinin kurumsal kartvizite dönüşme hızını artırır. Bu çalışmalar da iş hayatına yeni atılarak bu zorlu süreci yaşayan çiçeği burnunda çalışanların akademik ve kurumsal bilgi arasında köprü kurmasını sağlar. Bu makale okuyucuya “Ne yapılabilir?” konusuyla ilgili öneriler ve aydınlatıcı tavsiyelere yer vermiş.

    READ MORE
  • “Sen Beni Anlamıyorsun!”

    “Sen Beni Anlamıyorsun!”0

    Empatinin sıfır noktası mümkün mü? Simon Baron–Cohen, bu soruya “evet” diyor ve bunu “Zero Degrees of Empathy” kitabında örneklerle destekliyor. Başkalarının gözünde nasıl göründüğünü düşünebilmek bir öz farkındalıktır ve bu yüksek duygusal zeka yetkinliğidir. Bu ilk aşamayı geçmeden empati kurabilmek olası değildir. Bazı insanlar, kendi istek, ihtiyaçlarına o kadar çok odaklıdır ki, sonrasında “bir tek ben” duygusu yaşar. Soğuk havalarda kısa kollu tişörtüyle mendil satan bir çocuğun yanında sanki olumsuz bir durum yokmuş gibi geçtiğimiz anların olması, zaman zaman bu durumun hepimiz tarafından yaşandığının bir göstergesidir. Eğitimlerde “kimler empati kurmada kendini başarılı buluyor?” diye sorulduğunda, sınıfın %90-95’i elini kaldırıyor. Ancak uygulamalara geçildiğinde sınıfın %10’u bu konuda başarılı olduğu görülüyor. Sonuç olarak hayatımızda Cohen’in bahsettiği sıfır düzeyinde olmasa da empati kurmakta zorlanan birçok insan var. Bu durum hem iş hem de özel hayatta ilişkileri ve süreçleri derinden etkiliyor. Bu nedenle bu konuda gelişmeye ve dönüşmeye ihtiyaç var.

    READ MORE
  • Yetenek de Bir Yere Kadar…

    Yetenek de Bir Yere Kadar…0

    “Sıkı bir çalışmanın yerini hiçbir şey alamaz. Deha yüzde bir ilham ve yüzde doksan dokuz terdir” demiş Thomas Edison. Çok çalışmak, varılmak istenilen nokta için yeterli midir, yoksa yetenekli olmak şart mıdır? Hem yetenekli, hem çalışkan olan insanlar her durumda başarıya ulaşabilirler mi? Belki bu soruyu yanıtlamadan önce yeterlilik duygusunu tanımalıyız. Yeterlilik duygusu, kişinin belirli bir görevi belirli koşullar altında başarıyla yerine getireceğine olan inancıdır. – Yeteneklisin, istiyorsun ve sebat ediyorsun. – Yeteneklisin ama istemiyorsun. -Yeteneklisin, istiyorsun ama sebat etmiyorsun. -Yetenekli değilsin, istiyorsun, sebat ediyorsun. Anlıyoruz ki, güçlü alanlara odaklanmak, istemek ve bunun için çaba göstermek başarıya giden yolculukta hızı arttırmaktadır.

    READ MORE
  • İK Kabuk Değiştiriyor

    İK Kabuk Değiştiriyor0

    “Derisini değiştirmeyen yılan, kafasını değiştirmeyen insan ölmeye mahkûmdur.” demiş Friedrich Wilhelm Nietzsche. Son yıllarda bu sözün geçerliliğini, her an ve her alanda yaşıyoruz. Teknolojideki ve iş yapış biçimlerindeki bu hızlı değişim İK’yı da derinden etkiliyor ve dönüşümünü zorunlu kılıyor. İK alanında dünyaca üne sahip olan Prof. Dr. Dave Ulrich’in yazdığı İnsan Kaynakları Şampiyonları (Human Resource Champions)1 adlı kitapta IK’nın rollerine yer veriyor: 1. Stratejik iş ortağı 2. Çalışanın avukatı 3. Yönetsel uzman 4. Değişim öncüsü. İK olarak, sorunlar karşısında anlık cevap verebilir bir yapı oluşturmak, kurumun değişen şartlarına uyabilmek, her an güncel kalabilmek gittikçe önem kazanmaktadır.

    READ MORE
Personova Kişilik Envanteri Testi