HÄFELE İnsan Kaynakları müdürü ile Baltaş ile geliştirilen HÄLKA gelişim projesi ve şirketin erişmek istedikleri hedefleri hakkında yapılan bir görüşme.
Son beş yılda yüzde 800 büyüme hızıyla Türkiye, Häfele dünyasının yıldızı. Ve şimdi çalışma arkadaşları arasından geleceğin yıldızlarını yaratıyor. Bu yolda ilk adımı HÄPY (Häfele Performans Yönetim Sistemi) ile atarak, stratejik hedeflere odaklı, hangi yöne gideceğini ve ne yapacağını bilen bir şirket kültürü oluşturdu. İnsan Kaynakları birimi ve Baltaş işbirliğiyle geliştirilen bir sonraki proje HÄLKA (Häfele Liderlik ve Kariyer Akademisi)’ya yönetici ve müdür olan tüm yıldızlarıdahil ederek uzun soluklu bir gelişim programı başlattılar. Hedef, 2013 yılının sonunda Häfele Türkiye olarak ilk 500 şirket arasına girmiş olmak ve en çok çalışılmak istenen ilk 20 şirket arasında yer almak…
Häfele Türkiye İnsan Kaynakları Müdürü Nil Ekinci ile bu süreci, projeleri, hedefleri konuştuk.
Nil Ekinci: Geçenlerde okuduğum bir yazıda çok ilginç bir yoruma rastladım. Bir yorumcu İnsan Kaynakları’nı bürokrasinin son kalesi olarak nitelendirmişti. Bir yönüyle bakınca bu gerçekten öyle; yasal olarak takip edilmesi gereken konular ve zorunlu olarak yaptığımız aylık rutin işler beğenelim ya da beğenmeyelim bizim fonksiyonumuzun bürokratik yanı. İster istemez yönetimin kararlarını destekleyici yaptırımları uygulayan, sistematize eden ve zaman zaman polislik görevini de üstlenen bir birimiz. Bu işleri de birilerinin yapması gerek. Ancak, elbette yaptıklarımız bunlarla sınırlı kalmıyor. Özellikle de İnsan Kaynakları’nın en önemli performans göstergelerinden birisinin stratejilere odaklı ve yetkin bir lider pipeline’ı hazırlamak olduğu bugün konuya çok daha geniş bir açıdan bakmak gerekiyor. Häfele Türkiye’de İnsan Kaynakları biriminin bütün bu işleri de üstlenecek şekilde tanımlanması çok yeni. Häfele’de İnsan Kaynakları olarak varlığımız sadece 19 ay öncesine kadar gidiyor. Buna karşın içinde bulunduğumuz büyüme trendi bizi sistem ve altyapıyı oluşturmanın yanı sıra süratle yönetsel becerilere ve lider gelişimine odaklanmaya zorladı. Söz konusu büyüme 2004 yılında başlıyor. Häfele, Türkiye’de önce bir kişilik temsilcilikle, sonra da 7 sene İrtibat Ofisi konumunda faaliyet gösteriyor. 2004 yılından itibaren faaliyetlerini genişleterek Türk pazarında büyüme ve yeni yatırım kararları alıyor. Büyüme o kadar hızlı oluyor ki, bugün Häfele Türkiye Genel Merkezi’nde 170, Türkiye geneli franchise iş ortaklarımızda 130 olmak üzere, toplam 300 kişilik bir ekiple hizmet veriyoruz. 2011 yılı itibarıyla Türkiye sınırları içinde Adana, Ankara, Antalya, Bodrum, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İnegöl, İstanbul Merkez, Dudullu, İkitelli ve Çağlayan, İzmir ve Kayseri olmak üzere yurt içinde 14 mağazamız, Häfele Türkiye’ye bağlı olan ülkelerden Kıbrıs, İran, Gürcistan ve Kırgızistan’da dört mağazamız bulunuyor.

Bu hızlı büyüme İnsan Kaynakları’na nasıl bir sorumluluk yükledi? Nil Ekinci: Geleceğe yönelik hedeflerimizi gerçekleştirebilmek için insana odaklanmalı, mevcut potansiyelimizi değerlendirmeli ve süratle gelişim ihtiyaçlarımızı belirleyip onlar üzerinde çalışmaya başlamalıydık. Bu nedenle aslında belki de birbiri ardından, sırayla yapılması gereken birçok işe birden soyunduk. Bu noktada dürüstlükle ifade etmeliyim ki çalışanlarımızın bu konudaki istekliliği ile üst yönetimin sonsuz desteği bize bu anlamda büyük cesaret ve güç verdi.
DÜNYADA HÄFELE 88 yıllık deneyim 5 bin çalışan 37 ülkede stok 160 ülkede temsilcilik ofisi 900 milyon Euro satış cirosu 1500 farklı tedarikçi 150’den fazla patent Almanya’da 5 üretim merkezi Macaristan’da 1 üretim merkezi Her yıl 25 gelişim projesi |
Bu konu üzerinde yoğunlaşmadan evvel aslında belki de bunun bir adım öncesini açıklığa kavuşturmakta fayda var. Häfele Türkiye bünyesinde İnsan Kaynakları’nın ilk icraatlarından biri görev tanımları, iş değerlendirmesi ve bunlara bağlı olarak ücret sisteminin oluşturulması oldu. Häfele Türkiye 2011 yılının başında ücret yapısını piyasaya odakladı ve içeride bununla ilgili düzenlemelerin yapılmasına başlandı. Bu altyapının tamamlanmasından çok kısa bir süre sonra hatta hemen hemen eşzamanlı olarak başarının paylaşımı ilkesine dayanan ve bizim HÄPY olarak adlandırdığımız, Häfele Performans Yönetim Sistemi ile stratejik hedeflere odaklı, hangi yöne gideceğini ve ne yapacağını bilen bir şirket kültürü oluşturmanın ilk adımlarını attık. Elbette sözünü ettiğimiz bütün bu sistemler üzerinde zaman içinde değişen ihtiyaçlar doğrultusunda ince ayarlar yapacağız. Ancak şu anda büyük ölçüde bunların yerli yerinde olduğunu biliyor ve bu güvenle üzerine inşa etmeye devam ediyoruz.
Sürecinizden ve bu süreçte izleyeceğiniz yoldan söz eder misiniz?
Nil Ekinci: Hedeflerimizi uzun dönemli olarak planlamaya ve bu hedeflere yönelik çalışmaya başlarken, aslında bu uzun parkuru fiilen koşacak kişileri de gerekli yetkinlik setleri ile donatmaya ihtiyacımız olduğunu konuştuk ve hemen işe başladık. Çıkış noktamız her şeyden önce elimizdeki potansiyel ile ilgili bir farkındalık kazanmak isteği oldu. İhtiyacımızı anladıktan sonra da bunu sonuca odaklanmış eğitim ve gelişim planları ile destekleyelim; bu heyecanlı yolculuk boyunca ne zaman ne kadar yol almakta olduğumuzu bilelim; attığımız her adımı kontrollü atalım diye planladık. Şirketimizde yönetici ve müdür olan tüm yıldızları bu gelişim programına dahil ettik. Projemize HÄLKA (Häfele Liderlik ve Kariyer Akademisi) ismini verdik.
Potansiyelimizi ve ihtiyaçlarımızı anlamak konusunda konunun uzmanı olan Baltaş ekibinin çok kıymetli birikimlerine başvurduk. HÄLKA projesinin ilk aşaması olan farkındalık kazanma sürecini Baltaş ekibi yürüttü. Daha sonra yöneticilerimiz bireysel geribildirimler aldılar. Bu geribildirimlerin hemen ardından programa dahil olan herkes kendi gelişim alanı ile ilgili bir veya birkaç hedef belirledi ve bu hedefe yönelik aksiyon planlarını hazırladı. Bu uygulama ile Şirket bütününde hedeflerimize koşarken ihtiyaç duyduğumuz kolektif yetkinliklerin yanı sıra, bireyler olarak bizi yavaşlatan yönlerimize de odaklanarak kişisel gelişimi olanaklı hale getirdiğimize inanıyoruz. Şimdi HÄLKA projesinin ikinci aşamasına, yani eğitim sürecine geçiyoruz. Bütünsel ihtiyaçlarımız ortaya çıktıktan sonra, bu ihtiyaçları ana başlıklar altında toplayarak, bu projenin odağında yer alan yöneticilerimizin katılımına açık eğitim programlarını başlatıyoruz.
HÄLKA projesinde ne tür eğitimler yer alacak?
Nil Ekinci: Proje çerçevesinde sunulacak bu eğitimlerin tasarımı konusunda Eğitim birimimiz birçok yenilikçi yaklaşımı kullanıyor. Öncelikle bütün eğitimlerin interaktif, hedefe azami derecede odaklı ve bize özel olmasına özen gösteriyoruz. Eğitimin konusu olan yetkinlikle ilgili her türlü referansı katılımcılarımıza sunuyoruz. Eğitim programlarımızı tamamlayıp son aşamasına geçtiğimizde HÄLKA ile bireysel gelişim planlarına odaklanacağız. Ama son aşamayla ilgili vurgulamak istediğim en önemli şey bu süreçte yöneticiler olarak elde ettiğimiz kazanımların alt kademelere aktarımı olacak. Her yönetici kendi ekibi içinde bu yetkinliklerin gelişiminden sorumlu olacak.
Uzun vadede şirket hedefi nedir?Nil Ekinci: HÄLKA ile ilgili söylenebilecek son söz belki de bunun belirli bir süre sonra yaşam döngüsünü tamamlayacak bir proje olmadığı. Gelişim sürecimiz boyunca içeriden yapacağımız tüm yükseltmelerde bu aracı kullanacağız. Geleceğin yıldızları da aynı süreçlerden geçerek kariyer yollarına adım atacaklar.
TÜRKİYE’DE HÄFELE 1989 tek kişilik bir temsilcilik 1999 irtibat ofisi 2005 Dudullu’da ilk yatırım 2007 ilk franchise sistemi 2008-2009 Yedi ülkenin Türkiye’ye bağlanması Farsça, Rusça dillerinde kataloglar İran ve Gürcistan’da franchise mağazalar 2010 Kırgızistan’da ve Kıbrıs’ta franchise mağaza 2011 yurt çapında 14 mağaza |
HÄLKA kendi rotasında ilerlemeye devam ederken bizler iki farklı projenin daha tasarım çalışmalarına başladık. İnsan Kaynakları biriminde mevcut bilgi birikimini Häfele’nin orta ve uzun vadeli hedeflerini destekleyici nitelikte bir yetkinlik modelini tasarlamaya kanalize ettik. Modelimiz tamamlandığında İK süreçlerinin tümüne kademeli olarak yetkinlik bazlı yaklaşımı entegre edeceğiz.
2013 yılının sonunda Türkiye’nin ilk 500 şirketi arasına girmiş ve en çok çalışılmak istenen ilk 20 şirket arasında yer almak gibi yüksek bir hedefe doğru koşuyoruz. Bu sebeple sadece yönetim kademesindeki yıldızlarımıza değil, bizimle yola devam eden tüm arkadaşlarımıza da ihtiyaç duydukları alanlarda destek olacağız. Üzerinde çalıştığımız bir diğer projemiz de zaten bu amaç doğrultusunda tasarlanıyor. Güvenilir, müşteri odaklı, iddialı, öncü bir kurum olarak yolumuza devam edeceğiz. Bu özelliklerin kurumun her katmanında, her ögesinde sağlam bir şekilde yerleşmesini sağlayacak bir projeden söz ediyorum. Bu projeyi hayata geçirdiğimizde her biri temel değerlerimizden bir tanesini sahiplenecek olan ekipler kollarını sıvayarak işe koyulacak ve bu konuda sorumluluk alacaklar.
Häfele Türkiye Genel Müdürü
Hilmi Uytun’un görüşü:
“Hep inandığım odur ki, şirketleri farklılaştıran insanlardır; insanlar yoksa şirketler de yoktur. Daha iyi şirketlerin daha iyi çalışanlarla mümkün olabildiği felsefesiyle çalışmalar yapıyoruz. İnsana yatırım her zaman olduğu gibi önceliğimizdir. Dünyada ve Türkiye’de, çalışanlar için aile kavramını kurma gerçeğini pekiştirmek adına HÄLKA projesi, attığımız en büyük adımlardan biri olacaktır.”
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir