Bu yazıda pandemiyle beraber yaşadığımız bu dönemin var olan sistemlerin ötesinde daha esnek ve çevik modellerin başarı için ne kadar gerekli ve kritik olduğunu gösterişi ve dönüşüm dönemlerinden sağlam çıkabilmekle ilgili tüyolar bulabilirsiniz.
Sürdürmekte olduğumuz dönüşüm yolculuğu, pandemiyi başarıyla yönetmemizi sağladı
Dünyanın en büyük biyoteknoloji şirketi olarak, kanser tedavisi ve in-vitro tanı sistemlerinde dünya lideri, aynı zamanda da kişiselleştirilmiş sağlık hizmetlerinde öncü bir şirketiz. Karşılanmamış tıbbi ihtiyaçlara yenilikçi çözümler üretmek üzere çalışıyoruz ve bunu yaparken de işimizin merkezine hastayı koyarak yarattığımız etkiye odaklanıyoruz. Bu doğrultuda da Kuzey Yıldızımızı “Daha fazla hastaya daha iyi sonuçları daha hızlı şekilde ulaştırmak” olarak şekillendirdik.
Belirlediğimiz bu hedefe paralel olarak hastaların tedavilere erişimini sağlamak en kritik konumuz. Bu noktada değişen koşullara en hızlı şekilde uyum sağlarken gerekli çevikliğe sahip olmak ise bizim için en öncelikli konu başlığı. COVID-19 salgını bizleri, “yeni normlar”la tanımladığımız ve değişen koşullara göre yaşamın birçok noktasını yeniden düzenleyerek değiştirmek durumunda kaldığımız bir sürece yönlendirdi. Bu kapsamda, profesyonel yaşam içerisinde iş yapış yöntemlerimiz de yeniden düzenlemek durumunda kaldığımız ya da en azından üzerinde tekrar düşünme ihtiyacı hissettiğimiz konulardan biri oldu.
Roche İlaç Türkiye olarak 1 yıl önce başladığımız çevik dönüşüm yolculuğumuz, hem organizasyon yapımızda hem de iş yapış şekillerimizde büyük değişiklikler yaparak hızlı karar alabilen, değer odaklı bir çalışma ortamı yaratmamızı sağladı. Şirket olarak içerisinde bulunduğumuz bu süreç, pandemi esnasında da ortaya çıkan yeni şartlara hızlı bir şekilde uyum sağlama esnekliğini göstermemizi ve standardın ötesinde bir düşünce anlayışıyla hareket edebilmemizi destekledi.
Dijitalleşmede yakaladığımız ivme İK süreçlerinde bizi başarıya taşıdı
Çevikleşen kurumsal kültürümüz içerisinde dijitalleşme ve teknoloji, işimizin vazgeçilmez bir parçası. Pandemi sırasında da tüm İK uygulamalarımızda yakaladığımız dijital dönüşüm ivmesiyle işe alımdan oryantasyona, eğitim ve gelişimden işveren markası projelerine kadar pek çok İK sürecini dijitalleştirmeyi başardık.
Veri yönetimi konusunda bulut depolama sistemleri, çalışan özlük bilgileri, yetenek yönetimi, performans değerlendirme, anında ödüllendirme gibi pek çok uygulamamızı çok önceden intranet portallarına taşımıştık. Tüm bu sistemler COVID-19 sırasında da iş akışlarının aksamadan yürümesini ve uzaktan çalışmayı kolaylaştırdı.
Bu dönemde mülakat ve değerlendirmeleri sanal ortamda gerçekleştirerek, işe alım süreçlerimizin tüm aşamalarını dijital ortama taşıdık. İşe başlayan çalışma arkadaşlarımızın uzaktan çalışma yöntemiyle işe adaptasyonlarını hızlandırmak için ise online bir proje yönetim aracı olan Trello’yu kullanmaya başladık. Bu sayede yeni çalışanlarımızın işteki ilk 90 günlük oryantasyon planını bu uygulamaya taşıdık. Buna ek olarak, ilk günlerdeki adaptasyonları sırasında onlara yardımcı olabilecek tüm bilgileri de Orienstation isimli artırılmış gerçeklik uygulamamızla çalışanlarımıza sunuyoruz.
Eğitim süreçlerimizde yeni modeller uyguluyoruz
En önemli dijital atılımlarımızdan bir diğerini de eğitim alanında yaşadık. Online öğrenme ve gelişim süreçlerimizde sınıf içi eğitimler ve sayfalar dolusu eğitim katalogları yerine mikro öğrenme, akran öğrenmesi, oyunlaştırma gibi yeni yöntem ve araçlar kullanıyoruz. Bu model bize zaman ve mekân bağımsız olarak daha etkin bir öğrenme imkânı da sunuyor. Bu dönemde iç ve dış kaynaklarla yürütmeyi planladığımız eğitimlerin hepsini sanal ortama taşıdık. Eğitimlerin sonunda yaptığımız değerlendirmeler, memnuniyetin ve verimliliğin yüksek olduğunu gösteriyor.
Çok yakın zamanda ‘Roche Türkiye Öğren & Geliş’ web sitesini hayata geçirdik. Kişisel farkındalık, liderlik, gelişim zihniyeti gibi konu başlıklarını belirleyip bunları okuma, izleme ve dinleme araçları gibi çeşitli mikro-öğrenme yöntemleriyle besledik. Yine çok yakın bir dönemde şirket içerisinde öğrenme ve gelişmeyi daha eğlenceli kılarak, gündelik hayatın bir parçası haline getirebilmek için 12 hafta sürecek olan ‘Vitamine’ adını verdiğimiz yeni bir ‘sanal oyunlaştırma’ projemizi lanse ettik.
Roche İK departmanı olarak asıl hedefimiz ilişkileri ve becerileri geliştiren bir kültür yaratabilmek. Böylelikle yeteneklerimizin gelişimini hızlandırmayı ve iyi çalışan deneyimini artırmayı amaçlıyoruz.
Sonuç
Pandemiyle beraber yaşadığımız bu dönem var olan sistemlerin ötesinde daha esnek ve çevik modellerin başarı için ne kadar gerekli ve kritik olduğunu bize bir kez daha gösterdi. İçinde bulunduğumuz dönüşümü, hastalar için yarattığımız etkiyi artırmak için zaman ve mekândan bağımsız teknolojik altyapıların desteğiyle daha da hızlı bir şekilde hayata geçirmek üzere aralıksız şekilde çalışmaya devam ediyoruz.
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir