En doğru lider olmak için sadece üniversite yeterli mi? Üniversite ve iş hayatına bakıldığında, üniversitede öğrenilen çoğu teorik eğitim iş hayatının beklentilerini karşılayamaz durumdadır. Bazı kurumlarda yeni mezunlar işe başladıklarında birtakım oryantasyon süreçlerinden geçerler, burada bireyin pratik kazanması beklenir. Çalışanın değişen ve gelişen ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak mesleki ve kişisel gelişimi hedefleyen eğitimler planlanmalıdır. Fakat genele bakıldığında en önemli nokta bireyin üniversite süreci ve bu süreçten ne kadar yararlandığıdır. Kişi üniversitedeki görev ve sorumluluklarını profesyonel iş hayatında alacağı sorumluluk gibi görüp, değerlendirip kendine beceriler katmalıdır.
Günümüzün iş dünyasına baktığımızda, şirketler değişen teknolojilere, dinamik iş süreçlerine ve giderek artan rekabete ayak uydurmaya çalışmaktadır. Bu durum hızlı tüketim sektöründe de göze çarpan bir noktadır. Hızlı tüketimde özellikle Türkiye operasyonları büyümeye açık pazarlar olarak görülmekte, bu durum da birçok küresel firmanın dikkatini çekmektedir. Böyle bir ortamda ön plana çıkmak markanızın gücü ve bilinirliği ile mümkündür. Sizi başarılı bir marka yapabilecek en önemli unsur ise iyi konumlandırılmış, işine bağlı ve tutarlı bir ekiptir. Biz HARIBO Türkiye’nin başarısını bu unsurlara borçluyuz.
İlk amacımız enerjimize ve tutkumuza uyum sağlayacak, bizimle ortak değerlere sahip ve HARIBO Türkiye’yi geleceğe taşıyacak mutlu çalışanları aramıza katmaktır. Bu amacın ardından en doğru yeteneğe ulaşma kısmı için harekete geçiyoruz. Üniversite eğitimi şüphesiz profesyonel yaşamın kapılarını açan ilk anahtardır.
Hedef ve kariyeri uyumlu hale getirme
İş hayatında herkes yer alabilir, önemli olan bireyin kariyer basamaklarını hedefiyle nasıl uyumlu çıktığıdır. Bunun içinde iş aramak değil, nasıl bir iş aradığını bilmek ilk adım olacaktır. Doğru şirket ve pozisyon kişiye bu açığı kapatmakta destek olacaktır.
Biz HARIBO ailesi olarak öncelikle kariyer yolunun çizildiği ve ilk basamak olarak düşünebileceğimiz staj için öğrencilerimize şans veriyoruz. Üniversitede teoride gördüklerini pratikte uygulama fırsatları buluyorlar. Stajın bir diğer büyük avantajı ise kendi okudukları alanda staj yaptıktan sonra kariyerlerine devam etmek istedikleri alanı belirlemelerine yardımcı olmamız. Okudukları alanda mı, yoksa farklı bir bölümde mi kariyerleri olacağının cevabını keşfetmelerine yardımcı oluyoruz.
Üniversite size farklı beceriler kazandırıyor olabilir. Ancak unutmamak gerekir ki, eğitim sistemimizde çok az bir kesim eğitim gördükleri alan ile ilgili çalışma fırsatı yakalayabiliyor. Bu durumda firma tarafına düşen en büyük sorumluluk da başta işe alım süreci olmak üzere, en iyi okullardan mezun olanlara öncelik vermek yerine, adayın bilgi, beceri ve ilgilerinin üzerine yoğunlaşmak olmalıdır.
Değişen ihtiyaçlara uyum sağlama
İş dünyasının ihtiyaçları günden güne değişmektedir. Bu değişime ayak uydurmak için her zaman gelişime açık olmamız gerektiğini unutmamalıyız. Değişimin bir parçası olan ve hızla hayatımıza yayılan yeni eğilimler var. İş yapış şekillerimizi etki altına alacak olan yapay zekâ, dijitalleşme ve teknoloji, gizemli ve heyecanlı yollar açarken, mevcutta sahip olduğumuz yetkinliklerimizin de üzerine yaratıcı hamleler ve stratejiler eklememizi gerektirecek.
Üniversite ile iş hayatındaki bir farklılık da teorik eğitimin iş hayatı beklentilerini karşılamaması. Biz HARIBO ailesi olarak özellikle yeni mezun mühendislerimize Paketleme, Teknik, Kalite bölümlerimizde istihdam olanağı sağlıyoruz. Mentör uygulamaları ve pratik kazanabileceği tüm eğitimleri kapsayan sıkı bir oryantasyon sürecine dahil ediyoruz. Böylece okulda öğrenilen teorik bilgi pratik ile harmanlanıyor. Gelişen ve değişen ihtiyaçları göz önünde bulundurarak mesleki ve kişisel gelişimi hedefleyen eğitimler planlıyoruz.
Diğer taraftan, öğrencilere düşen sorumluluklar da var. Üniversite süresince öğrencilerin bakış açısı ders, sınav, ödev ve projeden daha fazlası olmalı. Üniversitenin kattıklarını ileriki profesyonel hayatta nasıl değerlendireceklerini görmeliler. Üniversite hayatı öğrencileri bir uzmanlık alanında eğitmenin yanı sıra, analitik düşünme, organizasyon ve öz disiplin gibi önemli becerileri onlara aşılıyor. Proje ödevlerini, sınav zamanlarını, hazırlamaları gereken sunumları esnasında hangi yetkinliklerini geliştirebileceklerini düşünmeleri gerekir. Zaman yönetimi ve organizasyon üniversitede geçirdikleri süre zarfında edinmeleri gereken becerilere örnek olabilir. Merak etme, doğru soruyu sorma ve araştırmalarla geçen bir üniversite hayatı, iş hayatının beklentileri arasındaki, geniş sayılabilecek bir açığı kapatmak için bir diğer adım olacaktır.
Sonuç
Sonuç olarak üniversiteler şirketlerin gelecekteki liderlerine yalnızca belirli ölçüde altyapı kazandırıyor. Diğer taraftan iş hayatı da bu altyapı için yeterli olmayıp üzerine birçok yetkinlik eklenmesini bekliyor. Gençler iş hayatına atılmadan önce sadece üniversitede kazandıkları bilgilerin yeterli olmadığının ve bazı güçlü özelliklerin de doğuştan gelmediğinin farkına varmalılar. Araştırmayı, sürekli öğrenmeyi ve çözüm yolları bulmayı ilke edinerek yollarına devam etmeliler.
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir