Bugüne kadar yürütülen kurumsal e-öğrenme uygulamaları zengin deneyimler kazandırmış bulunuyor. 2000’lerin eşiğinde heyecanlı bir inançla giriştiğimiz projeler bugün sağlam temeller üzerinde ilerliyor. Deneyimlerden çıkarılan derslerin ve proje uygulamalarından elde edilen somut sonuçların yanı sıra, görüşlerine başvurulan onlarca farklı firmadan ve onbinlerce çalışandan derlenen veriler sonuçlar bir dizi saptama yapmayı kolaylaştırıyor: 

Çalışanların teknik beceri düzeyi: Çalışanların e-öğrenme projelerinde hiçbir teknik zorluk yaşamadığı görülüyor. e-Öğrenme içeriklerine ulaşmak için çalışanların üst seviyede bilgisayar bilgisine sahip olmalarına gerek olmadığı anlaşılmış bulunuluyor. 

Etkin bir iletişim ihtiyacı: e-Öğrenme projelerine katılan çalışanlar, projelerle ilgili olarak ayrıntılı bilgi, duyuru ve bilgi talep etmektedirler. Kapsamlı ve yaygın bir iletişim desteğiyle sunulan e-öğrenme programlarının, çalışanların projeyi daha çok benimsemesini sağladığı gözlemleniyor. 

Yetişkin öğrenme ilkeleri: Yetişkin öğrenmesi ilkeleri gözönüne alınarak tasarlanmış e-öğrenme içeriklerinin, çalışanların e-öğrenme programlarından daha fazla ve daha istekle öğrenmelerini kolaylaştırdığı saptanıyor. 

Yeterli zaman olanağı sunulması: İş hayatının yoğun temposundan kaynaklanan engellerin aşılmasında ve çalışanların e-öğrenme programlarına zaman ayırmalarının kolaylaştırılmasında kuruma önemli bir görev düştüğü görülüyor. Çalışanlar, yeterli zaman ayırabildikleri zaman e-öğrenme içeriklerini önemli ölçüde inceliyor ve takip ediyorlar. 

Yönetici desteği: Yöneticiler e-öğrenme projelerini takip ettikleri ve çalışanlara zaman tanıdıkları zaman, katılımcılar projeyi daha çok sahipleniyor ve e-öğrenme içeriklerinde daha çok vakit geçiriyorlar. 

Karma öğrenme modelleri: e-Öğrenme programlarının, sınıf eğitimleri ve sanal dünyada iletişim destekli karma öğrenme modelleriyle desteklenmesi, çalışanlar tarafından tercih edildiği gibi, öğrenme açısından da daha etkin sonuçlar doğuruyor. Buna karşılık, belirli konu başlıklarında sınıf eğitimlerinin en düşük düzeyde tutulması çalışanlar tarafından destekleniyor.

Çalışan memnuniyeti: e-Öğrenme programlarına katılan çalışanların yüzde 92′si e-öğrenme projelerini yararlı buluyor ve beğeniyorlar.

Atanma etkisi: Çalışanların yüzde 85’i yeni e-öğrenme içeriklerinin kendilerine atanmasının iyi olacağını düşünüyor.

Çalışan tercihleri: Hangi konularda e-öğrenme içerikleri istedikleri sorulan çalışanların yaklaşık yüzde 90‘ı, öncelikli olarak kişisel ve profesyonel gelişim konularında ve yetkinlik gelişimlerinde e-öğrenme içerikleri talep etmektedirler.

Çalışana kazandırdıkları: Çalışanların yüzde 80’i e-öğrenme içeriklerinin kişisel olarak öğrenmelerine ve performanslarının artmasına yardımcı olacağına inanıyorlar. 

Etkin katılım koşulları: e-Öğrenme projelerinde etkin iletişim ve değişim yönetimi araç ve yöntemleri uygulanmadığında, projenin çalışanlar tarafından takip oranları yüzde 10′larda kalmaktadır. Ancak sürekli iletişim ve motivasyon ile katılım oranları artırılabilmektedir. Beklenen katılım oranları e-öğrenme konu başlıklarına göre farklılık göstermektedir. Bununla birlikte destekleyici kurumsal politikalarla ortalama yüzde 60dolaylarında bir katılım oranı gerçekleşmektedir.

Online sınav sistemleri: Elektronik ortamda gerçekleştirilen sınav sistemleri, e-öğrenme projelerinin başarısında önemli bir katkı sağlayan ve geniş bir uygulama alanına sahip araçlardır.

Sınıf eğitimleriyle etkileşim: Sınıf eğitimleri öncesinde sunulan e-öğrenme içerikleri, eğitimlerin etkinliğini artırmada yararlı sonuçlar doğurmaktadır. Sınıf eğitimi sonrasında sunulan e-öğrenme içerikleri ve online ölçme ve değerlendirme araçları ise, öğrenmede sürekliliği sağlamanın yanı sıra, elde edilen sonuçlara göre gerekli düzeltici adımları atmaya hız ve etkinlik kazandırmaktadır.