Bu makalede Tofaş Akademinin şirkete katkısı, inovasyonu ve gerçekleştirdikleri projeleri hakkında bilgiler sunulmakta.
DEVAMINI OKU“Karmaşık ve hızla değişen iş dünyasının ihtiyaçlarına karşılık vermeye çalışan LC Waikiki, kurumsal faaliyetlerini tek bir çatı altında toplamaya karar verdi. 2013 yılında Kurumsal Akademi yapısında faaliyetlerine başladı. Şirket çalışanları ve bütün organizasyonun gelişimine destek verecek metaforlar bulmaya çalıştı. Sektörde bir ilk olan gelişim mentörlüğü uygulaması uygulandı. Çift Kanatlı Çalışan ve Lider metaforu yürütülen gelişim amaçlı projelere yön veren bir durumdadır. Bu yazıda “Çok Boyutlu Liderlik”, “Koçlukla Gelen Liderlik” gibi Bu metaforu destekleyen birtakım araçlara da ulaşabilirsiniz. Çalışanlarının bir mum misali etrafını aydınlatan bireyler olmalarına katkı sağlamanın yanı sıra, toplumsal fayda üreten çalışmalarıyla da sektöre ve ülkeye yetişmiş profesyoneller kazandırmayı hedeflediklerinden bahseden yazıda, bu amaçla atılan adımları yakından göreceksiniz.”
DEVAMINI OKUKale Gurubu olarak satış noktalarımızdaki hizmet kalitemizi arttırabilmek Baltaş Grubu ile beraber “Paydaş Dönüşüm Projesi” üzerinde çalışmaya başladık. Bu proje geliştirilirken bayilerin kurumsal kimlik standartlara uygunluğunun ölçülmesi ve istenilen seviyeye getirilme amacıyla yola çıkıldı. Bu projede satış danışmanlarının iletişim ve satış becerileri açısından bilgi ve yetkinlik düzeyinin ölçülmesi ve ardından çalışanların bilgi ve yetkinlik düzeylerini geliştirmek için çalışmalar gerçekleştirildi. Bu sürecin adımlarına ve sonuçlarına bu makalede ulaşabilirsiniz.
DEVAMINI OKUŞirket genelinde e-öğrenme modelinin uygulanması ve çalışanların e-öğrenme ile tanışmaları, hazır e-öğrenme içerikleri sayesinde çok kısa sürede gerçekleştirilebilmektedir. Öte yandan, şirket ihtiyaçlarına uygun olarak üretilmiş ve özelleştirilmiş e-öğrenme içerikleri de hiç kuşkusuz, uygulamanın başarısında önemli bir rol oynamaktadır. Ancak çalışanların ve dolayısıyla kurumun e-öğrenme, sürekli öğrenme gibi kavramlarla tanışmaları ve e-öğrenme kültürünün kurum içinde yerleşmesi için, mutlaka şirkete özel üretilmiş eğitim içeriklerine ihtiyaç yoktur. Bugün, kişisel ve profesyonel gelişimden, finansa, satış ve müşteri ilişkilerinden bilişim teknolojileri konularına kadar çok sayıda konuda geliştirilmiş, kullanıma hazır e-öğrenme içeriklerini bulmak mümkündür. Bir iki hafta içinde, şirkette özel bir e-öğrenme sitesi kurulabilir ve çalışanlar hazır e-öğrenme içeriklerine ulaşabilirler.
DEVAMINI OKUİş hayatının zorlayıcı gerçekleri içinde yoğrulan çoğu kişi için “soft” beceriler bir fantezi niteliği taşır. Oysa soft olarak nitelenen beceriler, her düzeyde çalışanın performansını artıran ve geliştiren (koçluk, ekip çalışması, karar verme, inisiyatif gibi), kişiye ve ilişkiye yönelik davranışları içermektedir. 2003 yılında DDI tarafından yapılan bir araştırma, 1999 yılında soft beceri eğitimlerinin yüzde 87’sinin sınıf içi eğitimlerle yürütüldüğünü, ancak bu rakamın giderek e-öğrenme lehine değiştiğini gösteriyor. Araştırmaya katılan 15 ülkeden 139 şirket çalışanı, soft becerileri içeren e-öğrenme uygulamalarının yakın gelecekte yüzde 42’ye ulaşmasını bekliyorlar. Araştırma, en az beş yıldır e-öğrenme yoluyla soft becerileri geliştirme eğitimleri sunan şirketlerde memnuniyetin çok yüksek düzeyde olduğunu gösteriyor. Esnekliği nedeniyle e-öğrenmenin katılımı artırdığı, öğrenme kültürünü geliştirdiği, öğrenme deneyiminin kalitesini yükselttiği belirtiliyor. O nedenle de şirketler artık e-öğrenmenin içeriğine ve kalitesine daha fazla önem veriyorlar.
DEVAMINI OKUBugüne kadar yürütülen kurumsal e-öğrenme uygulamaları zengin deneyimler kazandırmış bulunuyor. 2000’lerin eşiğinde heyecanlı bir inançla giriştiğimiz projeler bugün sağlam temeller üzerinde ilerliyor. Deneyimlerden çıkarılan derslerin ve proje uygulamalarından elde edilen somut sonuçların yanı sıra, görüşlerine başvurulan onlarca farklı firmadan ve onbinlerce çalışandan derlenen veriler sonuçlar bir dizi saptama yapmayı kolaylaştırıyor.
DEVAMINI OKUGünümüzde, yüksek öğrenim gören öğrenci sayısı içerisinde, ağırlıklı yeri olmasa da, internet üzerinden eğitim alan ve öğrenme aktivitelerini bilgisayar karşısında gerçekleştiren bir öğrenci topluluğu oluşmuş durumdadır. Bu topluluk, öğrenme süreci içerisinde, başta davranış biçimleri olmak üzere, geleneksel sınıf ortamında eğitim alan diğer akranlarından farklı öğrenme deneyimleri geçirmektedir. Bu deneyimlerin başında farklı öğrenme yaşantıları ve değişen öğrenme pratikleri ve öğrenci yeterlikleri gelir.
DEVAMINI OKU“Kurum kültürünün ilk gündeme gelişi 1940’lı yıllara uzanmaktadır. Rasyonel ve denetime dayalı yönetime karşılık, işbirliği ve işe bağlılığı özendiren ilişkisel ve kültürel boyutu savunan bir anlayış gelişti. Ancak bu boyutları ölçmenin zorluğu karşısında, 1960 ve 1970’lerde ölçülebilen kurumsal öğeler öne çıktı, çalışan tutumları, yetkilendirme, statü farkları, bölümler arası eşgüdüm, çalışanın işe dahil edilmesi gibi kurum iklimi olarak nitelenen özellikler üzerinde duruldu. 1970’lerin sonuna doğru, kurumsal hayatın ilk bakışta görünmeyen özelliklerini içeren, daha derinlemesine analizler önem kazanmaya başladı. Kurum kültürünün rolü, önemi ve özellikleri bir kez daha gündemin başına oturdu. En önemlisi de dikkatler, kurum kültürünün performansa olan etkilerine, gelişim evreleri ve değişebilirliğine çevrildi. Harvard İş İdaresi Okulunun tanınmış isimlerinden Kotter ve arkadaşları 75 mali analistten, en başarılı şirketleri tespit etmelerini, onları diğerlerinden ayıran etkenleri tanımlamalarını istemişler. 75 analistten 74’ü, kurum kültürünün başarı rekabette üstünlük sağlamak konusunda “kritik başarı faktörü” olduğunda hemfikir olmuş.
Son yıllarda kurum kültürünün, kendiliğinden ortaya çıkan bir olgu değil, rekabet üstünlüğü sağlayan yönetilebilir bir öğe olduğu artık kabul ediliyor. Bir şirketin uzun dönemli başarısı için, değişen koşullara göre ve organizasyonun ihtiyaçları doğrultusunda kurum kültürünü yönetmenin ve gerektiğinde değiştirmenin önemi biliniyor.”
On yıl önce Louis Gerstner IBM yönetimini devraldığında şirketin başı fena halde dertteydi. İşe başladıktan 3 hafta sonra hararetli tartışmalarla geçen 8 saatlik bir toplantıya tanık olduktan sonra aklı iyice karıştı, morali bozuldu. Sanki şifreli bir dilin konuşulduğu gizli bir örgüt toplantısındaydı, konuşulanlardan hiçbir şey anlamıyordu. Ancak toplantı onu gerçekle yüz yüze getirmeye yaradı: Bu şirketi eski parlak günlerine geri döndürmek gerekiyordu: “Bir şirket bir ‘kemik yığını’ haline gelmişse, her şeyi sil baştan yapmakta bir sakınca yoktur. Çünkü zaten kaybedilecek bir şey kalmamıştır.”
DEVAMINI OKUBir ulusun tarihi, toplumsal yapısı ve kültürü ülke hayatının her alanında kendini gösterir. O ülkede faaliyet gösteren şirketlerin değerleri, normları ve yönetici tarzları da bu etkiden nasibini alır. Ulusal kültürün etkisindeki düşünce ve davranışlar kurum kültürlerinin içine de işler ve şirket, uluslar arası alana açıldığı zaman bile, ulusal kültürle yoğrulmuş örgütsel yapı ve süreçler denizaşırı ortamlara taşınır.
DEVAMINI OKUGüçlü kültürler çalışan davranışları arasında birlik ve tutarlılık sağlarlar. Bu anlamda kurum kültürü bir sosyal kontrol mekanizmasıdır. Kurum kültürü aynı zamanda insanların kurumda meydana gelen olayları ya da kurumsal süreçlerle ilgili kabulleri nasıl yorumlayacaklarını da belirler. Bir bakıma, Schein’ın deyişiyle kurum kültürü “insanların gündelik hayatlarına bir anlam katar, davranış kılavuzu sağlar ve en önemlisi, belirsiz ve öngörülemeyen bir iş ortamında çalışmanın yarattığı kaygıyı azaltır”. Temel kabuller ve değerlerle ilgili geniş çaplı bir görüş birliği sonuç olarak, davranışsal tutarlılığı artırır ve bunun sonucunda da kurumun faaliyetlerini gerçekleştirme yeteneği artar, kurumsal performans yükselir. Kültürle performans arasındaki ilişkiyi inceleyen ilk araştırmalar, kültürün gücünü içeriğine ve içerdiği temel değerlere bakarak değerlendirmişler, o nedenle de çelişkili sonuçlar elde etmişlerdi. Daha yeni araştırmalar, içeriğine bakmaksızın değerler ve normlarla ilgili görüş birliği ve benimsenme derecesini ele almakta ve daha tutarlı bulgularla karşılaşmaktadırlar.
DEVAMINI OKU2003 yılının Mayıs ayında medya dünyasına bomba gibi bir haber düştü. 107 yıllık tarihiyle ABD’nin ve dünyanın da en saygın yayın organlarından The New York Times’ın genç ve parlak muhabirlerinden birinin oturduğu yerden haber uydurduğu ve bu haberlerin gazetenin manşetlerinde yer aldığı ortaya çıktı. Haziran ayının ilk haftasında, gazete daha bir yıl önce 7 Pulitzer Ödülü ile taçlanmışken, anlı şanlı yazı işleri ve genel yayın müdürleri H. Raines görevini bırakmak zorunda kaldı. Bu olaydan sonra liderlik konusundaki çalışmalarıyla tanınan Warren Bennis konuyu inceleyen bir yazı yazdı. Biz de kurum kültürüyle ilişkisi nedeniyle bu yazıyı özetledik.
DEVAMINI OKUNarsistik liderler kendilerini, birlikte oldukları kurum ve kişilere ödül olarak görürler. Bu kişilerin aileleri ile kurdukları ilişki de farklı değildir. Çevrelerindeki herkes onlara hizmet için vardır, onların ihtiyacını karşıladıkları ölçüde değerlidir ve o ihtiyaç kalktığı zaman da “görünmez” olmaları beklenir. Narsistik liderler güce karşı duydukları önüne geçilmez istek nedeniyle, genişlemeyi gelişme olarak algılarlar. Bunun sonucu olarak şirketi esas iş alanı dışındaki işlere sokarak güçlerini arttırmaya yönelirler. Örneğin bundan 15 yıl önce “Moments of Truth” adlı kitabıyla gündeme getirdiği müşteri merkezli yaklaşımla hepimizin kahramanı olan Jan Carlson SAS’te gösterdiği yüksek performans nedeniyle elde ettiği krediyi, gereksiz şirket satın almaları ile SAS’ı batırma noktasına getirerek tüketmiştir.
DEVAMINI OKUKurum kültürünü daha iyi anlayabilmek için yukarıdaki örnekleri üç ana başlıkta birleştirebiliriz: Şirket Değerleri: İşimizi yaparken vazgeçemeyeceğimiz ve taviz vermeyeceğimiz ilkelerdir. Şirket değerleri bizi diğer şirketlerden ayıran, faklı kılan ilkelerdir. Değerlerin nasıl uygulandığı şirket kültürünün oluşmasındaki en önemli göstergedir. Çalşıma Şekli ve Düzeni: Katılımcılığın ve işbirliğinin seviyesi, bürokrasi, yazılı ve sözlü iletişimin şekli/içeriği, fiziki çalışma koşulları. Kabul Görmüş Uygulamalar: Şirket politika ve yönetmeliklerinin uygulanmasındaki tutarlılık, resmiyet, çalışanlara sağlanan refah düzeyi, statü sembolleri, kıyafet.
DEVAMINI OKU“Bir kurum kültürünü oluşturan öğeleri, görünür/görünmez, resmi/resmi olmayan gibi nitelemelerle değerlendiriyoruz. Ancak özüne inildiğinde, kurum kültürünün, biri bilişsel, diğeri davranışsal olmak üzere, başlıca iki temel boyutu olduğu görülür. Bunlar, 1. Değerler
2. Davranış normları ve kalıplarıdır. Kurum kültürünü ölçmenin amacı, kurumla bireyler arasındaki uyumu tespit etmek ve bunun sonucunda ortaya çıkan iş tutumları ve davranışları öngörmektir. Bu bağlamda niteliksel ve niceliksel ölçüm araçlarından yararlanılır. Baltaş-Eksen tarafından Türk kültürüne adapte edilerek standardizasyonu yapılmış olan Hogan Yönelim ve Değerler Ölçümü MVPI, kurum kültürünün değerler boyutunu ölçmede kullanılan güvenilir ve geçerli ender araçlardan biridir. 20 dakikada on-line olarak da tamamlanabilen bu araç, 200 maddeden oluşan soru formuyla kişinin yönelim ve değerlerini 10 boyut üzerinden değerlendirme olanağı verir. MVPI, iktidar odaklı değerlerden ilişki odaklı değerlere, sanat ve estetik yönelimlerden hizmet yönelimine uzanan geniş kapsamlı bir değerler yelpazesi içinde kurum kültürünün değerler boyutunu irdeler, kişilerin değerlerini ve tercihlerini, bireyi harekete geçiren faktörleri ve bireyin kurumla olan uyumunu ortaya koyar.”
Kurum kültürü, o kurumda çalışanların sahip olduğu ve paylaştığı yaşam biçimidir. Kurum kültürü iki biçimde oluşur ve gelişir: Otorite tarafından ve tüm çalışanlar tarafından. Kurum kültürünün otorite tarafından oluşturulması, sistemin kurum içinde belli bir grup tarafından temsil edilmesi ve kuruma yönelik amaç, değer ve önceliklerin diğer çalışanlara dayatılması sonucunu doğurabilir. Oysa sistemin tüm bireyler tarafından temsil edilmesi, çalışanların da geliştirmek amacıyla kurum kültürünü yapıcı bir biçimde sorgulaması sonucunu verir. Böyle bir süreç sonucunda kurum bünyesinde yer alan kişilerin kültürel değişime önderlik edebilmesini, bir anlamda kültürün taşıyıcısı ve yaratıcısı olabilmesini sağlar. Kaldı ki, tüm çalışanların kurum kültürünün oluşumunda söz sahibi olmaları çağdaş katılımcı yönetim anlayışının da bir gereğidir, katılımcılığın da çalışan motivasyonu ve performansını olumlu yönde etkilediği artık bilinen bir gerçektir.
DEVAMINI OKUBaşarı yönelimi insanları iş hayatında harekete geçiren ve yönlendiren en güçlü etkenlerin başında gelmektedir. “İnisiyatif kullanmak, proaktif olmak, araştırıcı olmak ve bilgi toplamak, kalite ve düzene özen göstermek, yaratıcılık” özellikleri gibi “kurumsal farkındalık” da başarı yöneliminin bileşenlerinden biridir. Kurumsal farkındalık kişinin, çalıştığı kurumda egemen olan güç ilişkilerini, değerleri, öncelikleri, davranış normlarını kavrama becerisidir. Bu yaklaşım, kişinin çalıştığı kurumun gücünü ve verimliliğini tanımasına imkan vermektedir. Kurumsal farkındalık, organizasyonla ilgili bilgileri iş sonuçları elde etmek için kullanmayı bilmektir. Bu bilgiler her zaman, tanımlanmış ve belirlenmiş davranışlarda dile getirilmeyen, gayrı resmi iletişim ve karar verme kanallarına kadar uzanan geniş bir yelpaze oluşturur.
DEVAMINI OKU“Kurum kültürünüzü anlatın” denildiğinde genellikle ne diyeceğimizi bilemeyiz. Zaten kurum kültürünün birçok boyutu bilinç düzeyinde bile değildir ve insanlar birçok şeyi düşünmeden yaparlar. Kurum kültürünün inceliklerini ortaya koymanın en iyi yolu projektif (yansıtma) teknikler kullanmaktır. Bu yöntem umulmadık bir içgörü zenginliği kazandırır. Baltaş-Eksen tarafından tasarlanan ve çok amaçlı kullanılabilen Açılım Baltaş-Eksen Yansıtma Kiti, resimli 100 karttan oluşmaktadır. Kitteki görsel malzemeden yararlanarak, kişilere ya da gruplara nötr ya da belirsiz görüntüler gösterilir. Genellikle yarı yapılanmış olan görüntü, simgesel bir anlam taşıyan bir nesne, kişi ya da durumu yansıtmaktadır. Çalışmaya katılanlardan bu görüntüyü araştırmanın odak noktasını oluşturan konu ile bağlantılı olarak düşünmeleri istenir.
DEVAMINI OKUBaltaş Grubu olarak Türkiye’de pek çok uluslar arası ve yerli şirkette gerçekleştirdiğimiz seminerlerde her kurumun toplumsal kültürümüzün göstergesi olan ortak özelliklerinin dışında, kendine ait diğerlerinden farklı kültürel özelliklerinin olduğunu gözlemliyoruz. Kurum kültürü o kadar ayırt edici ki çoğu zaman kullanılan kurum kimliği kavramının, durumu ne kadar iyi temsil ettiğini düşünüyorum. Genel olarak kültür, insanların davranışları ile ortaya koyulan ortak değer sistemini gösterir.Değer sistemleri, ortak amaçlar için bir arada olan bireylerin hayat yöntemlerini oluşturur. Bu değerler aile, okul, kurum, sektör ve toplumun kültürel farklılığını ortaya koymaya başlar.
DEVAMINI OKUİletişim bir kurumun damarlarında akan kan gibidir. İnsanlar arası ilişkilerde olsun, sisteme ya da strateji uygulamalarına ilişkin olsun problemlerin çoğunun kökeninde iletişim sorunları vardır. Günümüzde ortak aklı, yaratıcılığı ve verimliliği geliştirmesi gereken kurumların daha kapsamlı ve anlamlı iletişim kurmayı öğrenmeleri gerekmektedir. Diyalog iletişimin daha yüksek düzeyde özel bir biçimidir. Diyalogda kimin haklı, kimin inandırıcı olduğuna odaklanılmaz, karmaşık ve zor konular farklı bir bakış açısıyla araştırılır. Diyalog sayesinde insanlar anlayış ve görüşlerini geliştirme, yeni içgörüler ve yöntemler kazanma olanağı bulurlar. Özellikle ekip çalışmasının ve kurumsal öğrenmenin büyük önem kazandığı günümüzde, diyalog etkileşim içinde öğrenmenin temel yöntemidir. Ekip üyelerinin düşüncelerini sakınmadan diğer üyelerle paylaşarak toplu halde düşünmelerini ve güven ortamı yaratmalarını sağlar. Buchholz ve Roth (1987) yüksek performanslı ekiplerde sekiz özellik saptamışlardır: Katılımcı liderlik, paylaşılan sorumluluk, amaçta birlik, yüksek iletişim, geleceğe odaklanma, işe odaklanma, yaratıcılık, hızlı tepki. Bütün bu özelliklerin ortak paydası etkili iletişimdir.
DEVAMINI OKU