Bir Girişimcinin Zihin Rehberi

Girişimciler yeni bir iş fırsatı bulmak, bulduğu fırsatları değerlendirmek, yeni ve eşsiz fikirler üretmek gibi özelliklere sahiptirler. Peki girişimci insanların normal insanlardan farkı ne? Bu makalede fırsatların farkına varma eyleminin nasıl gerçekleştiğine, girişimcilerin hangi bilişsel ön yargı veya yanılgılara daha duyarlı olduklarına ve bu bağlamda hislerin ne rol oynadığı inceleniyor.

Bir ürün, hizmet veya sistem sunarak fikirlerini iş fırsatlarıyla buluşturarak yeni bir işletmeyi hayata geçiren bireysel girişimciler çeşitli eylem planları hazırlar ve uygulama sürecini de yönetirler. Bugün yürütülen araştırmalarda, girişimcilik faaliyetlerini birer sonuç olarak görmekten çok bu faaliyetleri gerçekleştiren girişimcilerin ayırt edici özelliklerine odaklanmak esas alınmaktadır. 

Kişilik psikolojisinden sonra araştırmacılar, girişimcileri farklı kılan özellikleri anlamak üzere bilişsel bilimlerin teorik alt yapı ve araçlarından faydalanmayı hedef aldılar. 1990’ların başlarında ortaya çıkan bilişsel yaklaşım, girişimcilerin birey olarak sağladıkları katkıyı bilişsel bilim kavramlarıyla açıklayarak zihin süreçlerinin ölçülebilirliğini öne çıkarmıştır.1

Yeni bir fikir üretmek, iş fırsatlarının farkına varmak, bu fırsatlardan faydalanmak, kaynak ihtiyaçlarını karşılamak, bir işletme kurmak ve bu oluşumu sürdürmek gibi aşamalarıyla girişimcilik; kavramsallaştırmayı, farklı kavramlar arasında bağ kurmayı, bilgi yapılarını geliştirmeyi ve önemli kararlar vermeyi gerektiren çeşitli zihinsel fonksiyon ve süreçlerin ürünüdür2. Bilişsel yaklaşımla cevaplanması amaçlanan temel sorular; girişimcilerin diğerlerinden daha farklı zihinsel modellere sahip olup olmadıkları, düşünce sistemlerinde hangi bilişsel ön yargı veya yanılgıların rol oynadığı ve fırsatların farkına varmalarını sağlayan bilişsel süreçlerin neler olduğudur3

Bu yazıda sürecin merkezindeki fırsatların farkına varma eyleminin nasıl gerçekleştiğine, girişimcilerin hangi bilişsel ön yargı veya yanılgılara daha duyarlı olduklarına ve bu bağlamda hislerin oynadığı role odaklanılacaktır.

Bir Girişimci Fırsatların Farkına Nasıl Varır?

Fırsatların farkına varmak veya dışarıda var olan fırsatları görebilmek girişimcileri diğerlerinden farklı kılan zihinsel süreçleri ve sonuçlarını içerir. Dışarıdaki birçok insan arasından neden sadece bazılarının bu fırsatları görebildiği ve bunu nasıl başardıklarını anlayabilmek önem kazanmıştır. 

Girişimcinin fırsatların farkına varmasını sağlayan bilişsel mekanizma; bilişsel psikolojide örüntü tanıma (pattern recognition) olarak adlandırılmaktadır. Bu anlamda girişimci, birbirleriyle ilk bakışta ilişkili görünmeyen fenomenler arasındaki bağlantıları ortaya çıkararak iş fırsatları sağlayabilecek olanları süzgecinden geçirir ve böylece yeni bir iş girişiminin temelini atmış olur.

Fırsatların farkına varmak, başlıca üç faktörden etkilenmektedir. Bunlar aktif arama (active search), fırsatlara karşı uyanık olma (entrepreneurial alertness) ve bilgi birikimi (knowledge) olarak ifade edilmektedir.4

Arama ile ifade edilen eylem; ilişkisiz görünen olay, değişim ve trendlerin aralarında bulunan bağlantıları sistematik ve aktif bir biçimde aramaktır. Aktif arama; girişimcinin deneyimlerinin ve bildiklerinin bütününü yansıtan bilgi yapılarının etkisi altındadır; çünkü bu bilgi birikimi farklı olaylar arasındaki bağlantıları görebilmeyi sağlayan şematik alt yapıyı; yani bilişsel çatıları şekillendirir. Girişimcinin bilişsel çatıları ne kadar zengin ve gelişmişse; uyanıklık düzeyi de o kadar yüksek olacaktır.

Uyanık olma düzeyi, bir girişimcinin fırsatların farkına varma kapasitesidir. İş fırsatları; teknoloji, pazar, hükümet politikaları, iş yapış biçimleri ve tüm bunlardan etkilenen insan faktörünün demografik özelliklerindeki değişimlerin birbirleriyle etkileşiminin birer sonucudur. Bu etkileşimi tanıyabilme kapasitesi orta düzeyde olan bir girişimcinin iş fırsatlarıyla buluşması, mevcut bağlantıları aktif bir biçimde aramasıyla mümkündür.

Bilgi birikimi, pazar, sektör, teknoloji, müşteri profili gibi çeşitli sınıflardaki bilgileri içerir ve deneyimle desteklenir. Girişimcinin edindiği bilgiler, onun bağlantıları doğru yerde aramasına imkan verir, bilişsel çatıların içerdiği temsillerin doğrulanmasını ve gerektiğinde güncellenmesini sağlar.Sonuç olarak, süreç birbiriyle etkileşim içinde olan bu üç faktör tarafından şekillenmektedir. (Şekil 1). Yüksek uyanıklık ve bilgi birikiminin fırsatları sistematik biçimde aramaya duyulan ihtiyacı azaltacağı düşünülmektedir 4.  

Şekil 1 Örüntü tanımanın fırsatların farkına varmadaki rolü Baron 2006

Bilişsel Önyargılarımızın Girişimcilik Süreciyle Etkileşimi

Araştırmalar zihinsel süreçlerin her zaman rasyonel biçimde işlemediğini ve yanılgılara açık olduğumuzu göstermiştir. Buna göre, bireylerin işleyebileceklerinden daha fazla bilgiye maruz kalmaları, mevcut zihinsel şemalarına oturtamadıkları; yani alışılmışın dışında, belirsiz durumlarla karşılaşmaları, yoğun hisler yaşamaları, zaman baskısı, bitkinlik ve stresin ortaya çıktığı durumlarda bu ön yargı veya yanılgılardan daha fazla etkilendikleri görülmüştür5.Robert A. Baron girişimcilerin yeni, önceden tahmin edilemez, aşırı bilgi içeren, uzun çalışma saatleri gerektiren, stresli ve yüksek adanmışlıkla birleştiği için yoğun duygu durumları yaşamalarına sebep olan koşullar içinde çalıştıklarını ileri sürmektedir. Bu sebeplerle girişimci olmayanlara göre daha fazla maruz kaldıklarının düşünüldüğü yanılsamalar Şekil 2’deki gibi ifade edilmiştir. 

Şekil 2 Girişimcilerin ve girişimci olmayanların diğerlerinin bilişsel ön yargı duyarlılığı Baron 1998

Girişimcilerin kaçırdıkları fırsatlarla birlikte deneyimledikleri olumsuz sonuçlar ve pişmanlık, karşıolgusal düşünceyi (counterfactual thinking) ifade eder. Baron, bu bireylerin fırsat farkındalığının yüksek olmasında “Başka türlü hareket etseydim nasıl sonuç verirdi?” sorusunu sordurtan bu düşünce biçiminin etkili olabileceğinden söz etmektedir.

Girişimcilerin çalışma belleği kapasitelerinin yüksek oluşu hipoteziyle ilişkili olarak3, yeni bir fikir yaratma veya iş kurmanın dikkat gerektiren aktif bir düşünce sürecinin ürünü olduğu ve önceki literatür bulgularından hareketle, bireylerin hissettikleri duygu durumlarının bu sürece etki ettiği düşünülmektedir5. Bu sebeple girişimcilerin yargı, düşünce ve kararları, yansıttıkları yoğun hislerden daha fazla etkilenir.

Hislerin (“affect” kelimesine karşılık gelir ve “emotion”; yani duygudan farklıdır) bilişsel fonksiyonlara etkisi, olumsuz olduğu kadar olumlu sonuçlar da doğurabilmektedir2. Buna göre, literatürdeki bulgular olumlu hislerin bilişsel esnekliği artırdığını, dolayısıyla yeni fikirler üretme sürecini desteklediğini gösterir. Aynı biçimde, fırsat farkındalığının altında yatan farklı kavramları ilişkilendirebilme becerisi bu esnekliğe ihtiyaç duyar. Finansman ve insan kaynağı elde etmede olumlu hislerin, girişimcinin ikna gücünü artırdığı düşünülmektedir. Ayrıca, karar verme sürecinde olumlu hisler hızlı ve etkili karar alımına imkan verirken olumsuz hisler analitik düşünceyi harekete geçirir.

Bu iki yanılgının haricinde önemli görülen bir diğer bilişsel ön yargı, girişimcilerin kendilerine hizmet eden yanlılığıdır (self-serving bias). Bu anlamda girişimcilerin, olumlu iş sonuçlarının kendilerinden kaynaklandığını, olumsuz olanların ise dış etkenlerin ürünü olduğunu düşünmeye eğilimli oldukları ileri sürülmektedir.

Planlama yanılgısı, bir girişimcinin beklenmedik ve belirsiz koşullarla karşılaşma sıklığı dikkate alındığında, bir işin tamamlanması için ön gördüğü süreyi yanlış hesaplaması anlamına gelir. Bu yanılgının temelinde sürecin tamamen kendi kontrolünde olduğunu ve kendi yargılarının doğruluğuna duyduğu aşırı güvenin rol oynadığı düşünülebilir.

Sonuncu bilişsel yanılgı, kendilerini haklı çıkarma, girişimcilerde sıklıkla görüldüğü ileri sürülen bir diğer yanıltıcı düşünce biçimidir. Girişimcilerin fikirlerine ve kuracakları işe karşı duydukları yüksek adanmışlık, başarısızlığı ön gören işaretleri kabul etmelerine engel olur. Verdikleri kararlarla özdeşleştirdikleri yüksek anlam duygusu, kendilerini haklı çıkarmaya çalıştıkları bir düşünce biçimini destekler.

Sonuç

Girişimcilik süreci, pek çok farklı bilişsel mekanizmayı kullanmayı gerektirir ve bilişsel yaklaşımı kaçınılmaz kılar. Bununla beraber, ilgili çalışmalar tarafından ileri sürülen hipotezlerin çokluğu düşünüldüğünde, deneysel çalışmalarla bu önermelerin doğrulanmaları zorunludur. Bu çalışmalar, girişimcilerin ileri sürüldüğü gibi ayırt edici veya daha üstün bilişsel fonksiyonları olup olmadığını ve sürecin başarısına etki edecek düşünce yapılarını, ön yargı ve zihinsel fonksiyonlarını ölçümleyerek görmemize yardımcı olacaktır.

Kaynak

  1. Mitchell, R.K., Busenitz, L., Lant, T., McDougall, P.P., Morse, E.A., Smith, J.B. Towards a theoy of entrepreneurial cognition: Rethinking the people side of entrepreneurship research. Entrepreneurship Theory and Practice 2002; 27(2): 93-104. 
  2. Baron, R.A. Behavporal and cogntive factors in entrepreneurship: Entrepreneurs as the active elementin new venture creation. Strategic Entrepreneurship Journal 2007; 1: 167-182. 
  3. Baron, R.A., Ward, T.B. Expanding entrepreneurial cognition’s tool box: Potantial contributions from the field of cognitive science. Entrepreneurship Theory and Practice 2004; 28(6): 553-373. 
  4. Baron, R.A. Opportunity recognition as pattern recognition: How entrepreneurs “connect the dots”to identify new business opportunities. Academy of Mamangement Perspectives 2006; Şubat; 104-119. 
  5. Baron, R.A. Cognitive mechanisms in entrepreneurship:Why and when entrepreneurs think differently than other people. Journal of Business Venturing 1998; 13: 275-294.

Diğer Makaleler

Yorum Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi