Bu yazıda, depremin ardından yaşanan süreçte müşterilerimizin paylaştığı farklı deneyimler hakkında örnekler bulacaksınız. “İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor”, “Çok üzgünüm”, ” Beraber aşacağız”, “Bizim güçlü olmaya ve üretmeye devam etmemiz önemli” gibi birden çok duyguyu birlikte yaşatan kişisel yaşantıları okuyacaksınız.
- “İçimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Ben kendimi toplayamıyorum. Ekibime ne diyeceğim?”
- “Çalışmadım, çıktım dışarı hava alıyorum, odaklanamıyorum.”
- “Yardım için gönderdiğimiz arkadaşlarımız için de endişeleniyorum. Oradaki koordinasyon eksikliği yüzünden elimizden geleni yapamıyoruz. Çok üzgünüm.”
- “Çalışma arkadaşlarımız için öğle arasında kahve kurabiye eşliğinde küçük bir organizasyon yapmak istedim, çok tepki aldım. Bu zamanda nasıl bunu yaparsın, dediler. Ne yapacağımı bilmiyorum.”
- “İki hafta boyunca tüm ekip koliler hazırladık, çok çalıştık. Beraber aşacağız.”
- “Yönetime gittiğimizde bize tüm imkânları seferber ettiler, elimizden gelen yardımları topladık, hazırladık, gönderdik. İşimizi iyi yapmaya odaklanmaya çalışıyoruz. Çünkü kurumumuz her konuda çok açık ve destekleyici oldu. Bizim güçlü olmaya ve üretmeye devam etmemiz önemli.”
- “Çalışma arkadaşlarım ve ben dâhil İstanbul depremini düşünüyoruz. Buradan farklı bir yere yerleşme planları konuşuluyor.”
- “Farklı çalışma modellerini pandemide deneyimledik. Farklı şehirde ikamet edip arada ofise gelmeleri ile ilgili çalışma modellerini yeniden gündeme alacağız.”
- “Bu kadar güçlü olduğumun farkında değildim. Vefat eden çok yakınım var, hala bölgeye yardım etmek için ihtiyaçları karşılamak için çalışıyoruz. Normal zamanda bir yakınımı kaybetsem böyle güçlü duramazdım. Sonradan çıkacak bunun acısı, korkuyorum.”
- “Hiç odaklanamıyorum. Çalışmak çok zor, verimim düştü.”
- “Yaşadığımız suçluluk duygusu normal mi? Bunun geçmesi için bir zamanı var mı? Yemek yerken, uyurken rahat değilim, o günler ne zaman gelir?”
- “Kendimiz birebir kayıp yaşamadık, yardım kampanyası yaptık, o bölge için daha ne yaparsak yeterli olur? Yeterli değil gibi hissediyoruz.”
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir