Kişilik Bozuklukları

Kişilik bozukluğu, uygun olmayan davranışın kişinin kendisinde ve iş çevresinde bıraktığı etkinin yıkıcı bir boyuta gelmesidir.Bu kişiler çevrelerinde stres, tükenmişlik,kaygı ve entropiye yol açabilir.Bu kişilerin herhangi bir desteği almasını sağlamak ise oldukça zor bir durumdur.Bu durum kişilik bozukluğu tedavisinde büyük engel oluşturur.

Bütün kurumlar özeldir. Kurumları özel yapan kurum ikliminin, tüm çalışanların kişilik özelliklerinin karmaşık bileşiminden oluşmasıdır. Ruh sağlığı dengede olan çalışanlar bireysel kişilik özelliklerini ve zorluklarını bilen ve bunun kuruma yansımasının farkında olan kişilerdir. Bu yazıda kişilik bozuklukları ile kişilik özellikleri arasındaki farka odaklanacağız.

Kişilik Özelliği’nden Kişilik Bozukluğu’na

Kişilik bozukluğu, uygun olmayan davranışın kişinin kendisinde ve iş çevresinde bıraktığı etkinin yıkıcı bir boyuta gelmesidir. Ekip içindeki bir kişinin sahip olduğu belirli bir kişilik özelliği, ekip performansını olumsuz yönde etkileyerek verimliliğin düşmesine neden olabilir. Olumsuz olarak değerlendirilen bu kişilik özelliği sürekli tekrarlandığında ise kişilik bozukluğu ortaya çıkmış olur. 

Depresyon, psikoz ve benzeri ruhsal bozukluk yaşayan çalışanlar kurum içinde pek çok sorunun ortaya çıkmasına neden olabilirler. Normal zamanda bir zorluk oluşturmayan bazı kişilik özellikleri, stres altında problemli bir hale gelebilir.

Bu durum yavaş veya aşamalı olarak ilerleyen hasarlara neden olabilir. Ruh sağlığı uzmanları bazı durumlarda ortaya çıkan olumsuz davranış özelliklerini her zaman dikkate almazlar. Çünkü bir davranış özelliğini kişilik bozukluğu olarak tanımlayabilmek için, kişinin işini devam ettirip ettiremediğini ya da kurumda yıkıcı bir sonuca neden olup olmadığını incelenmek gerekir. 

Bir kişide var olan kişilik bozukluğu ile kişinin bu bozukluğa olan yatkınlığı arasında, psikiyatrik tanı açısından belirli farklar vardır. Kişilik özellikleri kişilik bozukluklarından bağımsız olarak gelişir. Belirli bir kişilik bozukluğuna olan yatkınlık ise o kişinin kişilik özelliği olarak değerlendirilir. Ölçüsüz, esnek olmayan, yıkıcı kişilik özellikleri kişilik bozukluklarının oluşmasında önemli bir rol oynar. 

Ruh sağlığı açısından normal kabul edilen bireyler deneyimlerine bağlı olarak kişilik özelliklerini düzenleyebilir. Bu kişiler davranışlarının sonuçlarını kontrol ederek değerlendirebilir ve zaman içerisinde karşılarına çıkan benzer problemlerde bu davranışlarını denetleyebilirler. Bu süreç bireyin tüm hayatı boyunca devam ederek iş-yaşam dengesi kurmasına olanak vererek yaşam memnuniyetini belirler. Böylelikle bu kişiler, iş ve özel hayatını uyumlu bir şekilde sürdürebilir.

Ancak kişilik bozukluklarında ki davranışlar, daha önce belirlenen sonuçlara göre şekillenmez. Kişi olumsuz geribildirimle karşı karşıya gelse bile benzer davranışlar tekrarlanır. Sonuçlar yadsınır ya da algılanmaz, davranışlar değiştirilmez, deneme yanılma metodu işe yaramaz. Kişilik bozukluğu olan çoğu kişiler sorunların kendileri dışındaki kişilerden kaynaklandığını düşünür.

Bazı zamanlarda, iş yerinde ruh sağlığı sorunu olan kişilerle bir arada çalışmak durumunda kalabiliriz. Bu kişilerin davranış özelliklerini bilmemiz onları tanımamızda yarar sağlayacağı için bazı patolojileri örnek davranışlarla açıklayacağım: 

Obsesif- Kompulsif Çalışanlar

Takıntılı olduğu davranışı yapmaz ise huzursuzluktan işine ve rutinine devam edemeyen kişilerdir. Detaycılıktan takıntıya dönüşen kişilik özellikleri ile dikkat çekerler. 

Obsesif- kompulsif çalışanlar; 

  • uzun saatler boyunca çalışabilen ve detaylara dikkatini verebilen ancak kurumun ihtiyaçları doğrultusunda sonuca ulaşmakta zorluk yaşayan,
  • yaratıcılık karşıtı olan,
  • zihni detaylar, kurallar, listeler, zaman tablolarıyla dolu olan ancak büyük resmi gözden kaçıran,
  • görevini yerine getirmesine engel olabilecek düzeyde mükemmeliyetçi bir yapıya sahip olan (saptanmış standartlarını karşılayamadığı için bir işi yapılmış olarak kabul edemeyen),
  • kişilerarası ilişkileri güçlendirebilecek aktiviteleri zamanı boşa harcama olarak gören,
  • önemli bir değeri olmayan gereksiz ve rutinleşmiş uğraşlardan vazgeçemeyen,
  • kendi iş yapma yolunu benimsemediği sürece başkalarına işi devredemeyen kişilerdir.

Histerik Çalışanlar

Histerik kişilik bozukluğu olan kişiler genellikle hem iş hem de özel hayatlarında sürekli aşırı dramatik davranarak dikkat çekmeye çalışırlar.

Histerik çalışanlar;

  • dikkat odağı olmadığı durumlarda kendisini rahatsız ve huzursuz hisseden, dikkatleri üzerine çekmek için abartılı tepkilerde bulunan (bayılma, titreme, uygun olmayan zamanlarda gülme ve ağlama nöbetleri),
  • kişilerarası ilişkilerde baştan çıkarıcı ve provokatif bir ilişki tarzı olan,
  • fiziksel görüntüsünü dikkat çekmek için kullanan (çok gösterişli ya da aşırı dekolte giyinen),
  • duygularını abartılı, dramatik ve teatral bir şekilde ifade eden,
  • çevreden çabuk etkilenen, kararsız, fikirleri değişkenlik gösteren,
  • olması gerekenden daha fazla yakın ilişki kurmak isteyen kişilerdir.

Antisosyal Çalışanlar

Bu kişilik bozukluğuna sahip kişilerin fevrilikten saldırganlığa uzanan tepkileri en dikkat çekici davranış özellikleridir.

Antisosyal çalışanlar; 

  • sosyal norm ve kurallara uygun davranamayan,
  • sürekli yalan söyleyen, kişisel çıkarları için başkalarını kandırabilen,
  • empati, sosyal bağlar, cezalandırılma korkusu, vicdan gibi temel kontrol mekanizmalarından yoksun olan,
  • dürtüsel davranan ve davranışlarının sonuçlarını düşünmeden hareket eden,
  • öfkelendiğinde tartışmayı fiziksel kavgaya dönüştüren, başkalarına zarar verebilen,
  • başkalarının ve kendisinin güvenliğini tehlikeye sokabilecek şekilde umursamaz davranabilen,
  • tutarlı iş davranışını devam ettirmede (aynı işte uzun süre çalışma) başarısızlık yaşayan,
  • başkalarına zarar verme, kötü davranma veya diğerlerinin malını çalma gibi konularda duyarsız, merhametsiz kişilerdir.

Paranoid Çalışanlar

Paranoid kişilik bozukluğuna sahip kişilerin aşırı kuşkucu ve alıngan yapıları çevresindeki diğer kişilerin kendileri için farklı planlar kurguladığı düşüncesine inanmalarını sağlar.

Paranoid çalışanlar;

  • yeterli bir temele dayanmaksızın başkalarının kendisini sömürdüğünden, aldattığından ya da kendisine zarar verdiğinden kuşkulanan,
  • başkalarının kendisine olan bağlılığı ya da güvenilirliği üzerine yersiz kuşkuları olan,
  • sözlerinin kendisine karşı kötü niyetle kullanılacağına inanan ve bu inancından doğan korku nedeniyle sır veremeyen,
  • sıradan sözlerden ya da olaylardan aşağılandığı, ya da kendisine gözdağı verildiği biçiminde anlam çıkaran,
  • devamlı kin tutan, haksızlıkları ya da onur kırıcı davranışları affetmeyen,
  • başkaları tarafından hissedilmeyen ama kendi algısına dayanarak, karakterine ya da saygınlığına saldırıldığı şeklinde bir yargıya vararak, öfke veya karşı saldırı ile birden tepki gösteren,
  • haksız yere, arkadaşının sadakat duygusuyla ilgili kuşkulara kapılan kişilerdir.

Sonuç

Kişilik bozukluğu yaşayan kişiler çevrelerinde stres, tükenmişlik ve kaygı yükselmesine, düşmanca duyguların ortaya çıkmasına ve entropiye yol açabilir. Şüphesiz, bu kişileri profesyonel anlamda destek almaya ikna etmek oldukça zordur. Bu durum kişilik bozukluklarının tedavisinde büyük engel oluşturur. Genellikle sorun yaşayan çalışanın işine yansıttığı olumsuz etki, çevresindeki diğer kişilerin sabrı ve özverisiyle azaltılmaya çalışılır. 

Günümüzde İK, konusunda uzman danışman firmalarla birlikte yürüteceği projeler ile bu sorunları tanımlama ve çözüm süreçlerini kendi kurum stratejilerine entegre etme sorumluluğu taşımaktadır.

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

Personova Kişilik Envanteri Testi