Küresel Girişimcilik Raporu (GEM) 2011 raporunun öne çıkan mesajlarından bir tanesi devlet desteği olmadığında bir ülkede girişimciliğin gelişmesinin çok zor olduğu idi. Devletler girişimciliği farklı şekillerde destekleyebilmektedirler. Bunlar eğitim, bilgi paylaşımının artırılması, finans, yasal düzenlemeler ve bürokratik şartlar olarak ayrılmaktadır. 2011 senesinde Türkiye’nin de dahil olduğu 17 ülkeden 434 kadının katılımıyla Kadın Girişimciler İçin Mentor Ağı oluşturulmuş ve kendilerine bir sertifika verilmiştir. Bu kişilerin kadın girişimcilere iş kuruluşunda, işletmesinde ve gelişmesinde destek olması ve tavsiyelerde bulunmaları beklenmektedir.
Küresel Girişimcilik Raporu (GEM) 2011 raporunun öne çıkan mesajlarından bir tanesi devlet desteği olmadığında bir ülkede girişimciliğin gelişmesinin çok zor olduğu idi. Devletler girişimciliği farklı şekillerde destekleyebilmektedirler. Bunlar eğitim, bilgi paylaşımının artırılması, finans, yasal düzenlemeler ve bürokratik şartlar olarak ayrılmaktadır.
Eğitim
Orta ve yüksek eğitim müfredatına girişimcilik ile ilgili dersler konularak bilincin artırılması ve başarılı girişimcilerin gençlere bir rol model olarak öne çıkartılması ve desteklenmesi önemlidir. Türkiye’de 22 Şubat 2011’de Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Küçük ve OrtaÖlçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB)işbirliğiyle üniversitelerin tüm bölümlerinde “Girişimcilik Dersi”ninokutulması için protokol imzalanmıştır. Ayrıca Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ilk ve ortaöğretim okullarına girişimcilik dersi konulması gerektiğini söylemiştir. Bununla beraber resmi eğitim kurumlarının dışında da girişimcilik konusunda eğitimlerin gerçekleşmesi ve girişimciliği teşvik ederken eğitimle desteklenmesi konusunda bütçe ayrılması önem taşımaktadır.
Avrupa birliğine baktığımızda 2006 yılında belirlenen Avrupa Yeterlilikler Çerçevesi’nde belirlendiği üzere girişimcilik yaşam boyu öğrenme açısından öne çıkan bir yetkinliktir. Dolayısıyla okullarda, AB fonları ile desteklenen sivil toplum çalışmalarında, değişim programlarında öne çıkan ve desteklenen bir konu olmuştur.
Bilgi Paylaşımı
Devletlerin gerek kendi içlerinde gerekse farklı ülkelerle bilgi ve tecrübe paylaşımını destekleyecek ortamlar yaratmaları önem taşımaktadır. 2009 senesinde Kahire’de bir ziyaret sırasında Obama 2010 senesinde Müslüman ülkelerle Amerika arasındaki ilişkileri güçlendirmek adına Küresel Girişimciler Zirvesini yapacağını duyurdu. 2010 senesinin Nisan ayında gerçekleşen zirveye Türkiye’yi temsilen beş girişimci katıldı. Zirvede Türkiye’nin 2011 zirvesine ev sahipliği yapacağının duyurulması ile gözler İstanbul’a çevrildi. İstanbul’da 50 ülkeden girişimci bir araya geldi. Zirvenin amacı girişimciler arasında uluslararası ve kültürlerarası işbirliğini ve bilgi paylaşımını desteklemek olarak belirlenmişti. 2012 senesinde Birleşik Arap Emirlikleri’nde gerçekleşecek olan zirve Küresel Girişimcilik Haftası ile paralel olarak gerçekleşecektir.
Diğer yandan 2008 yılında Avrupa komisyonunun kadın inovasyoncular ve girişimciler üzerine yaptığı bir araştırmanın sonucunda, kadınların karşılaştığı sorunlar ortaya çıkarılmıştır. Bunun sonucunda Avrupa çapında atılmış olan adımlar bulunmaktadır. 2009 senesinde Stockholm’de Kadın Girişimci Elçileri Ağı 22 ülkeden 270 kadının katılımıyla oluşturulmuştur. İlk senelerinde elçiler katıldıkları toplantılar, eğitimler ve tanıtımlarla 7600 kadına ulaşmayı başarmışlardır. Hedef kitle işsiz olan, kendi işini kurmayı düşünen, yenilikçilik ve üretim ile ilgilenen üniversite öğrencileri, doğum izninden dönen kadınlar gibi gruplar olmuştur. Programa katılan ve takibi yapılan beş ülkede bu çalışmaların sonucunda 52 kadının iş kurduğu saptanmıştır. 2011 senesinde Türkiye’nin de dahil olduğu 17 ülkeden 434 kadının katılımıyla Kadın Girişimciler İçin Mentor Ağı oluşturulmuş ve kendilerine bir sertifika verilmiştir. Bu kişilerin kadın girişimcilere iş kuruluşunda, işletmesinde ve gelişmesinde destek olması ve tavsiyelerde bulunmaları beklenmektedir.
Bunları yanı sıra özel sektör, üniversiteler ve kamu sektörü arasındaki işbirliğini desteklemek ve cesaretlendirmek gerekmektedir.
Öne çıkan bir diğer konu ise kalifiye elemanların ülkede kalmasının sağlanması ve beyin göçünün önüne geçilmesidir. Kalifiye kişilerin gelişmesini desteklemenin yanı sıra bu kişilerin potansiyellerini hayata geçirebilecekleri şartları ortaya koymak ve hatta tersine beyin göçünü başlatacak sistemlerin kurulması ve yaklaşımların benimsenmesi önem kazanmaktadır.
Finans
Finans açısından devletlerin iki sorumluluğu öne çıkmaktadır. Birincisi girişimciliği destekleyecek sağlam ve güvenilir ekonomiler oluşturarak risk almayı kolaylaştırmaları ikincisi de finansman sağlayarak destek olmalarıdır.
Harvard Business School’dan Prof. Josh Lerner, Boulevard of Broken Dreams: Why Public Efforts to Boost Entrepreneurship and Venture Capital Have Failed—and What to Do about It, isimli kitabında girişimciliği destekleyen devlet politikalarının her zaman istenen sonucu vermediğini ve kimi zaman istenmeyen sonuçlar verdiğini anlatıyor. Lerner’a göre ise en sık karşılaşılan sorunların başında devletin gerekli olmayan bir alanda mali destek sunması, piyasa ve girişimcilerin ihtiyaçlarının anlaşılmaması ve uygun desteğin gerçekleşmemesi geliyor. Bir diğer sorunu ise fonların ihtiyacı olanlardan çok politik sistem içinde gücü olanlara ve etraflarındakilere dağıtılıyor olması olarak ifade ediyor.
Yasalar
Yasalar kısmı aslında finans kısmını destekleyen bir öğe olarak öne çıkmaktadır. İki ana konu burada dikkat çekmektedir. Birincisi vergi konularında kolaylıkların sağlanması açısından yeniliklerin getirilmesidir. İkinci olarak iflas etmenin sonuçlarının hafifletilmesi ve böylelikle girişimcilerin risk almasının kolaylaştırılmasıdır. Son yıllarda Türkiye’de de iflas veya vergi borcu konularında kimi zaman insan haklarına aykırı dahi olan uygulamalar değiştirilmiş ve değiştirilmeye devam edilmektedir.
Bürokrasi
Girişimcilerin iş kurma aşamasında karşılaştıkları bürokrasinin azaltılması ve işlemlerin kolaylaştırılması süreci desteklemektedir. Zaman, maddiyat, çaba açısından girişimcilerin engellerle değil teşviklerle karşılaşmaları hem yerel hem de uluslararası girişimcilerin harekete geçmesini kolaylaştırmaktadır.
2006 yılında kurulan Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı yerli girişimcilerle yabancı sermaye sahipleri arasında ilişkileri kurmak konusunda aktif olarak faaliyet göstermektedir. Bu ilişkilerin gelişimini desteklemek amacıyla resmi kurumlarla koordinasyonu sağlama, ruhsat ve iş izini alımı gibi bürokratik işlemlerde ücretsiz olarak destek sağlamaktadır.
Sonuç
İster Amerika Birleşik Devletleri, ister Avrupa Birliği, ister Türkiye, ister Afrika olsun ekonomilerin gelişmesinde, artan nüfus için iş olanaklarının yaratılmasında girişimcilik öncelik olarak ele alınmaktadır. Ancak kültürel özellikler kadar devletin de yaklaşım biçimi girişimciliğin bir ülkede gelişimini olumlu ve olumsuz etkileyebilmekte. Özel sektör, bilim dünyası ve devlet işbirliği içinde bu gelişimi ele aldığı takdirde ülkelerde girişimciliğin gelişmesi desteklenebilecek ve bu destek anlamlı sonuçlar ortaya çıkartacaktır.
Kaynak:
- http://blogs.hbr.org/cs/2012/03/what_africas_entrepreneurs_can.html
- http://ec.europa.eu/enterprise/policies/sme/promoting-entrepreneurship/women/index_en.htm
- http://ec.europa.eu/enterprise/policies/sme/promoting-entrepreneurship/women/ambassadors/ index_en.html
- http://hbswk.hbs.edu/item/6318.html
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir