Toplumun tüm bireylerinin iyi kurumsal vatandaş kimliği ile bilgi toplumuna evrilmesinde sorumluluk sahibi olduğunu düşünen Türk Telekom’un , kendi sorumluluğundan yola çıkarak, ülkede yaşayan tüm görme engellilerin faydalanabileceği bir platform sağlayarak onların bilgiye erişimine katkıda bulunmayı hedefledikleri bilinir. Projede, ülkede yaşayan tüm görme engellilerin faydalanabileceği bir platform sağlayarak onların bilgiye erişimine katkıda bulunmayı hedeflenir. Sesli kitap uygulamasına erişimi kolaylaştıran Türk Telekom bu süreçte Boğaziçi Üniversitesi ile çalışmıştır. Bu makale oluşturulan sesli kitap projesinin hangi hedefle oluşturulduğu konusundan, projenin nasıl ülke çapında duyurulduğundan aşama aşama bahsediyor.
Baltaş ArGe olarak “Telefon Kütüphanesi” projesi ile toplumda büyük fark yaratan Türk Telekom ile proje ve girişimcilik üzerine konuştuk.
Baltaş Arge: Türk Telekom, görme engellilerin yaşam kalitesini yükselten bir sosyal girişimcilik projesi başlattı. “Telefon Kütüphanesi” projesinin hayata geçirilmesini sağlayan Türk Telekom vizyonundan ve proje hedeflerinden bahseder misiniz?
Türk Telekom: Türk Telekom, toplumun tüm bireylerinin iyi kurumsal vatandaş kimliği ile bilgi toplumuna evrilmesinde sorumluluk sahibi olduğunu düşünüyor. Bu sosyal sorumluluk projesi, bu düşünce temelinde ortaya çıktı. Bilgi edinme ve iletişim herkes için olduğu kadar engelliler için de vazgeçilmez bir hak. Proje, ülkede yaşayan tüm görme engellilerin faydalanabileceği bir platform sağlayarak onların bilgiye erişimine katkıda bulunmayı hedefliyor.
BA: Projenin kalbinde Bilgi Çağı toplumu olmamızın bir gereği olarak bilgi erişimindeki sınırlılıkları kaldırma amacının yattığını anlıyoruz. Görme engelli vatandaşların ülkemizdeki yaşam koşulları düşünüldüğünde, bu proje nasıl bir çözüm sunuyor?
TT: 2002 yılında yapılan Türkiye Özürlüler Araştırması’na göre ülkemizde 400 bin civarında görme engelli var. Görme engellilerin bilgiye erişim için kullandığı araçlar arasında sesli kitaplar önemli bir yere sahip. Türkiye’de sesli kitap yeni başlayan bir uygulama olduğundan satışı ile ilgili yasal düzenlemeler henüz tamamlandı. Bu sebeple satılan Türkçe sesli kitap sayısı oldukça sınırlı. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun görme engelliler için istisnai durum olarak sağladığı bir yasa ile kitaplar sesli olarak çoğaltılarak üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve yerel yönetimlerin web siteleri üzerinden onların hizmetine sunuluyor. Ancak görme engelliler bu kitaplara internet kullanmalarını sağlayan jaws gibi programları satın alarak erişebilmekteler. Dolayısıyla, bir görme engellinin bölgesel ve maddi açıdan bu kitaplara erişimi de oldukça kısıtlı, hatta nerdeyse imkânsız. Türk Telekom onların bilgiye erişimini arttırmak için kendi faaliyet alanını kullanabileceği bir çözüm geliştirmiş oldu. Tüm ülkeye yayılmış iletişim alt yapımızı ve uzmanlığımızı kullandığımız projemiz, bölgesel ve maddi eşitsizliği azaltacak bir çözüm sunuyor.
BA: Projenizi Boğaziçi Üniversitesi iş birliği ile sürdürüyorsunuz. İş ortağınızı belirleme sürecinizden ve size nasıl destek verdiklerinden bahseder misiniz?
TT: Proje için kendimize ortak belirlerken halk nezdinde itibarı yüksek ve tüm kesimler tarafından kucaklanan bir ortak olması için planlama yaptık. Bu sebeple ülkenin saygın üniversitelerinden Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) ile işbirliği yaparak çalışmalara başladık. BÜ çatısı altında 2006 yılından bu yana hizmet veren Görme Engelliler Teknoloji Laboratuarı (GETEM)’in kitaplığında yer alan yüzlerce sesli kitap “Telefon Kütüphanesi” sayesinde ülke çapındaki görme engellilerin hizmetine hazır hale getirildi. Projeden faydalanmak isteyen görme engelliler GETEM üyesi olduktan sonra onlara Telefon Kütüphanesi hizmeti için şifrelerini alıp diledikleri kitabı diledikleri ev telefonundan ücretsiz olarak dinleyebilecekleri bir platform sağlandı.
BA: “Telefon Kütüphanesi” projesi şüphesiz güçlü bir alt yapı gerektiriyor. Türk Telekom, bu proje için ek alt yapı çalışmaları gerçekleştirdi mi?
TT: Evet. Türk Telekom’un mevcut alt yapısı, dileyen tüm görme engellilere hizmet sunacak hale getirildi ve olası bir yoğunluğun önüne geçmek için ek alt yapı yatırımları yapıldı. Yapılan bu ek yatırımlarla projeye istenilen kitabı seçme, bir sonraki aramada kalınan yerden devam etme veya bölümler arasında ileri geri gidebilme gibi seçenekler eklendi. Projenin lansmanından önceki yaklaşık 5 aylık süre boyunca testler yapılarak iyileştirme çalışmaları gerçekleştirildi ve servisin en ideal haline getirilmesi hedeflendi. Proje planının ve test sürecinin tüm aşamalarında görme engellilerin ihtiyaç duyabileceği herhangi bir noktanın atlanmamasına özen gösterildi.
BA: Proje lansmanı, harcanan tüm bu emeğin doğru biçimde duyurulması için ilk ve en önemli ayağı oluşturuyor. Lansmanı planlarken nelere dikkat etiğinizden ve lansman toplantısından bahseder misiniz?
TT: Projenin birincil hedef kitlesi olan görme engellilere maksimum seviyede ulaşılacak şekilde planlama yapıldı. Toplantı tarihi olarak, engellilikle ilgili farkındalığın en üst seviyede olduğu 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nü seçtik. Lansman Aile ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Devlet Bakanı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, BÜ Rektörü ve Türk Telekom Genel Müdürü’nün katıldığı bir basın toplantısı ile yapıldı. Toplantıya ayrıca Türkiye’nin ilk görme engelli milletvekili de katıldı. Toplantı proje konseptine uyacak şekilde BÜ Rektörlük binasında yer alan tarihi kütüphanede gerçekleştirildi. Tarihi bina tekerlekli sandalye girişine uygun olmadığı ve toplantı binanın üst katında gerçekleştirildiği için, binanın giriş katında yayın yapacak bir canlı yayın düzeneği hazır tutuldu. Ayrıca toplantıya katılacak görme engelliler için brail alfabesi ile basılmış basın bültenleri de hazır bulunduruldu. Basın toplantısında projenin denenmesi amacıyla bir demo hazırlanmıştı. Bu demo da toplantıda dinletildi.
BA: “Telefon Kütüphanesi”nin tüm ülke çapında duyurulması için başka hangi tanıtım yollarından faydalandınız?
TT: Türk Telekom’un Türkiye’de en fazla taraftara sahip 4 futbol kulübünün destekleyicisi olmasından faydalanılarak kulüplerin derbi maçları bir mecra olarak kullanıldı. Maçlardan önce futbolcular ellerinde “Kitaplar konuşur, engeller yok olur 0 800 219 91 91” yazılı pankartlarla sahaya çıktı. Aynı anda statlarda anons yapılarak proje ile ilgili bilgi verildi. Maçı televizyondan izleyen milyonlarca seyirciyi bilgilendirmek için de TV spikerlerine proje ile ilgili bilgi gönderildi. Reklâm filmi ayağında ise, senaryo aşamasından itibaren GETEM ile birlikte çalışıldı. Senaryoda kitapları dinleyecek olan görme engelli kullanıcıların içine girecekleri farklı dünyalar ve bu gerçeklikte yaşayacakları deneyimlerden yola çıkıldı. Reklâmda Dostoyevski’nin 1800’lerin Rusya’sında geçen Suç ve Ceza romanından faydalanıldı. Çekimler romanın geçtiği dönemi yansıtabilmesi için Ukrayna Kiev’de gerçekleştirildi. Günümüzde yaşayan biri, romanın kahramanı Raskolnikov’un komşusu yapıldı. Kitabın dünyasının görkemini görselliğe taşıyan filmde, anlatıcı ve betimlediği ortamın sesi ile bu dünyayı görme engelliler için de canlandırmaya özen gösterildi. Görme engellilere özel olarak sesli, basılı ve dijital mecralarda ve özellikle televizyonda yayına girecek film yayına hazırlanmadan önce test edildi. Filmde yer alan telefon tuşlama sesi de gerçek numaralar tuşlanarak kaydedildi ve böylece filmin içinde mesajı iletecek ayrı bir mecra olarak kullanıldı. Reklâm filmini desteklemek üzere bir de gazete insert’ü hazırlandı. Türkiye’de en fazla okuyucuya sahip 4 gazetede dağıtılan insert’ün bir yüzünde filmi de çağrıştıracak bir görselle oluşturulan basın ilanı, diğer yüzünde brail alfabesi ile yazılan proje bilgisi ve telefon numarası yer aldı. Projenin birincil hedef kitlesi görme engelliler olduğu için sesli mecralar daha fazla kullanılacak şekilde planlama yapıldı. Bu kapsamda radyoların yanı sıra görme engellilerin takip ettiği sesli gazete ve dergilere verilen sesli ilanlar da planlamaya dâhil edildi.
BA: Bunca emekle planlanan “Telefon Kütüphanesi” projesinin geri dönüşü nasıl oldu, bizimle paylaşır mısınız?
TT: Proje, GETEM’in 6 yılda edindiği üye sayısını 2 ay içinde yüzde 30 arttırdı. Kütüphaneden 2012 Ocak ve Şubat aylarında yaklaşık 30.000 kere faydalanıldı. Diğer taraftan projenin ikincil hedefi olan gönüllü okuyucuların sayısının artırılmasında da önemli aşama kaydedildi.
BA: Proje ile ilgili eklemek istedikleriniz var mı?TT: Tüm bu sonuçların yanı sıra, projeden faydalananların Türk Telekom’a ve GETEM’e ilettikleri mesajlar hem projenin amacına ulaştığının en büyük göstergesi oldu, hem de daha sonraki aşamalar için çok kıymetli birer geri bildirim sağladı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *