“Günümüzde klasik zaman yönetimi stratejilerinin yerini kendi kendini yönetme yaklaşımı almaktadır. Bu yaklaşımda değerlerinizi her adımda yeniden tanımlamaya, gelecek ile ilgili planlama yapmaya ve yapılacak bazı acil işlere “hayır” demeye ihtiyacınız olacaktır. Bu yolda ilerlerken engellemeleri tecrübe etmek için kendinize izin verin. Örneğin şu anda ilk bilgisayar başına oturduğunuz anı hayal edin, her şey ne kadar zor görünmüştür size… İlk denemede mükemmel yapılan çok az görev vardır. Kendinize şans tanıyın ve üzerinde çalışın. Bir konuda gelişim kaydetmek, bir şeyleri değiştirmek zordur ancak değişim sanıldığından daha caziptir. Değişimin cazibesi sadece cesaretli ve mücadeleye hazır kişiler tarafından takdir edilebilir. Değişim yavaş olmalıdır. Yaşamınıza büyük değişimler getirmek kargaşaya ve düzensizliğe neden olur. Zaman yönetimi uygulamalarınızın hemen bir gecede hayata geçmesini beklemeyin. Bu dönemin sonunda ölçülemez bir ödülü olan yavaş bir süreç olduğunu hatırlayın. Şimdi, bugüne kadar tüm davranışlarınızın nedeni olan değerlerinizi tekrar gözden geçirerek yaşama dört elle sarılmayı tecrübe ediyorsunuz, yeniden öğrenme zaman alan bir süreçtir.”
Zamanı değil kendinizi kontrol edin
Gözlerinizi kapatın ve hem özel hem de iş yaşamınızın nasıl olmasını istediğinizin hayalini kurun ve birkaç saniye öyle kalın…
Gerçekten değer verdiğimiz, önem verdiğimiz şeylerin neler olduğunun tam bilincinde olarak, isteklerimizi yansıtan resmi gözümüzde canlandırarak, gün, gün kendimizi ne olmak ve ne yapmak istediğimizi sorgulayarak yönetebilsek ne olurdu?… Yaşamımız kim bilir bugün olduğundan ne kadar farklı olurdu?
Çok meşgul, çok çalışıyor, çok başarılı olabiliriz, ancak sonuç elde edebiliyor muyuz? Bizi nelerin mutlu ettiğinin, derinliklerimizde yatan asıl değer verdiğimiz şeylerin neler olduğunun tam olarak farkında değilsek, attığımız her adım, hızla bizi yanlış bir noktaya ulaştırır. İş ve özel yaşamımız rastgele seçilmiş bir yaşam mı, yoksa yaşadıkça anlamlanan bir yaşam mı?
Günümüzde klasik zaman yönetimi stratejilerinin yerini kendi kendini yönetme yaklaşımı almaktadır. Bu yaklaşımda değerlerinizi her adımda yeniden tanımlamaya, gelecek ile ilgili planlama yapmaya ve yapılacak bazı acil işlere “hayır” demeye ihtiyacınız olacaktır.
Bu yolda ilerlerken engellemeleri tecrübe etmek için kendinize izin verin. Örneğin şu anda ilk bilgisayar başına oturduğunuz anı hayal edin, her şey ne kadar zor görünmüştür size… İlk denemede mükemmel yapılan çok az görev vardır. Kendinize şans tanıyın ve üzerinde çalışın. Bir konuda gelişim kaydetmek, bir şeyleri değiştirmek zordur ancak değişim sanıldığından daha caziptir. Değişimin cazibesi sadece cesaretli ve mücadeleye hazır kişiler tarafından takdir edilebilir.
Değişim yavaş olmalıdır. Yaşamınıza büyük değişimler getirmek kargaşaya ve düzensizliğe neden olur. Yaşamın bir sarkaç olduğunu düşünelim. Eğer değişim sadece bir yönde çok keskin olursa, sarkaç en üst noktasına ulaşır ve eski yerine hızla geri döner. Tıpkı sarkaç gibi, değişimi gerçekleşmek üzere uygulamaya koyulanlar zorlaştıkça, siz diğer tarafa doğru hızla yön değiştirirsiniz. Ancak, eğer değişimi yavaş bir şekilde hayata geçirirseniz, sarkaç sizin tarafınızdan kontrol edilebilir ve yönetilebilir hıza ulaşarak yavaşlar.
Yavaş değiş ama değiş. İşe küçük değişimlerle başla, ilk olarak yaşamınızda sizi küçük sonuçlara ulaştıracak değişimleri hayata geçirin. Örneğin yöneticiniz ile daha yakın, daha doyurucu, daha verimli işlere imza atan ikili bir ilişki içine girmek istiyorsunuz, ilk olarak işe onu bir süre sadece dinleyerek, onu anlayarak, tam olarak ne istediğini bilerek başlayabilirsiniz. Burada ikinci adım kendimizi yöneticinize anlatmak, onun tarafından anlaşılmayı gerçekleştirmek olmalıdır. Daha sonra derece derece daha büyük ve daha önemli olanlara odaklanın. Değişim ile nasıl başa çıkacağınızı bilen tek kişi sizsiniz. Değişimin kendi süratinizde gerçekleşmesini sağlayın.
Engellere hazırlıklı ol ve plan yap
Zaman yönetimi uygulamalarınızın hemen bir gecede hayata geçmesini beklemeyin. Bu dönemin sonunda ölçülemez bir ödülü olan yavaş bir süreç olduğunu hatırlayın. Şimdi, bugüne kadar tüm davranışlarınızın nedeni olan değerlerinizi tekrar gözden geçirerek yaşama dört elle sarılmayı tecrübe ediyorsunuz, yeniden öğrenme zaman alan bir süreçtir.
Bu belirsizliği hayatınızın bir parçası haline getirmek biraz zamanınızı aldı. Bütün bunları hayatınızdan çıkarmanın da zaman alacağını bilin. Eski rahat kalıpları bırakmak oldukça zordur, alışılagelmişi tekrar etmekten kurtulup çaba sarfetmek gerekmektedir. Genellikle zorluklarla karşılaştığımızda kendimizi rahat, korunmalı, güvende hissettiğimiz davranışlara geri döneriz. Yeni şeyler bizi rahatsız eder.
Kontrol edebildiğini kontrol et gerisini bırak
Kendini yönetmek bir olay değil, bir süreçtir. İyi ve kötü anlar olacaktır, fakat burada önemli olan toplamda gerçekleştirilecek olan gelişimdir. Kontrol edebileceğimiz tek şeyin kendimiz olduğunu hiç aklımızdan çıkarmamalıyız.
Bazı olaylar kontrol alanımızın dışında yer alır, biz sadece bu olaylara nasıl tepki verebileceğimize karar verebiliriz. Değiştiremeyeceğimiz olaylar üzerinde kafa yormaktansa, gerçeği kabul edip etkili olabileceğimiz yeni bir duruma odaklanmalıyız.
Yaşam size verilenlerden en fazla ve en iyi olanı çıkarmaktır. Değişim etkili olabileceğimiz alanda yapabileceklerinize odaklanarak ve etkin çalışmakla gerçekleşir.
Kaynak:
- Marler P, Mallia B.J. (1998), Time Management, NTC, Contemporary Publishing Group.
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir