İletişim Her Derde Deva Değil!

Kurumlarda iletişim sorunu çok kere, sorunun veya hastalığın kendisi değil, belirtisidir, bir neden değil, bir sonuçtur. Eğer bir kurumda iki bölüm yöneticisi arasında güç çatışması veya çıkar çatışması varsa, hiçbir iletişim eğitimi bundan kaynaklanan sorunları çözemez. Bu kişilerin bir toplantı sırasındaki anlaşmazlıkları, dile getirmedikleri kişisel, gizli gündemleri nedeniyle, iletişim teknikleriyle üstesinden gelinebilecek bir durum değildir. Çağdaş kişilik kuramı Beş Faktör modelini temel alan Hogan ve Hogan’ın iş hayatı için yaptıkları düzenlemeye göre, temel kişilik boyutları şunlardır: İç uyum, hırs, sosyallik, tedbirlilik, uzlaşabilirlik, yeniliğe açıklık ve öğrenmeye açıklık. Bu model doğrultusunda her iş rolünün gerektirdiği kişilik özellikleri farklıdır. Bir finans veya kalite güvence yöneticisinin ayrıntılara dikkatli, insanlarla çok fazla yakınlaşmayı tercih etmeyen, zaman baskısı hissetmeyen ve dikkatini uzun süre sabit konulara odaklayan bir kişi olması onun başarılı olmasına yardım eder. Buna karşılık bir satış yöneticisinin, hızlı, hareketli, ayrıntılardan hoşlanmayan, insanlarla birlikte olmayı tercih eden bir kişi olması, onun mesleki başarısına katkıda bulunur. Bu iki yöneticinin sorunları farklı algılamaları, farklı çözüm önerileri getirmeleri, dolayısıyla da çatışmaları kaçınılmazdır.

Kurumlarda iletişim sorunu çok kere, sorunun veya hastalığın kendisi değil, belirtisidir; bir neden değil, bir sonuçtur. 

Yaygın görüş ve bunun klişe olarak ifadesi, insanlar “konuşa konuşa anlaşır”dır. Oysa benim gözlemim: İnsanlar konuşa konuşa birbirinden uzaklaşır ve hatta nefret eder.

“İnsanların anlaşamamasına değil, anlaşmasına hayret etmek gerekir.” Anlaşmak orta çaplı bir mucizedir. Hem eğitim seminerlerimizde hem de geniş topluluklar önünde yaptığım konuşmalarda dile getirdiğim bu görüşün, dinleyicilerin zihninde bir perdeyi kaldırdığını gördüm. Çünkü insanların anlaşamama nedenleri, anlaşma nedenlerinden çok fazladır.

Çeşitli kuruluşların sorunlarına yönelik çözümler ve programlar oluşturmak için yaptığımız toplantılarda, sıkça karşılaştığımız ifade şudur: “Biz çok nitelikli arkadaşlarla çalışıyoruz. Makinelerimiz (ürünlerimiz) mükemmel, süreçlerimiz de iyi tanımlanmıştır, ancak bir tek sorunumuz var, o da iletişim.” 

Hastanın ateşi varsa, hastalığın nedeni ateş değildir. Ateş bir belirtidir. Bunun gibi kurumlardaki iletişim sorunu da, gerçekte sorunun veya hastalığın kendisi değil, belirtisidir (semptom). Çok kere bir neden değil, bir sonuçtur. Kurum içinde çatışma doğuran anlaşmazlıklar üç nedenle yaşanır:

  • İlişkiye bağlı nedenler, 
  • Mizaç farklıklarına bağlı nedenler, 
  • Süreçlerin iyi tanımlanmamış olmasına bağlı nedenler.

Bu yüzden bir kurumda yaşanan sorunların çözümü mutlaka eğitimden geçmeyebilir.

Eğer bir kurumda iki bölüm yöneticisi arasında güç çatışması veya çıkar çatışması varsa, hiçbir iletişim eğitimi bundan kaynaklanan sorunları çözemez. Bu kişilerin bir toplantı sırasındaki anlaşmazlıkları; dile getirmedikleri kişisel, gizli gündemleri nedeniyle, iletişim teknikleriyle üstesinden gelinebilecek bir durum değildir. 

Çağdaş kişilik kuramı Beş Faktör modelini temel alan Hogan ve Hogan’ın iş hayatı için yaptıkları düzenlemeye göre, temel kişilik boyutları şunlardır: İç uyum, hırs, sosyallik, tedbirlilik, uzlaşabilirlik, yeniliğe açıklık ve öğrenmeye açıklık. Bu model doğrultusunda her iş rolünün gerektirdiği kişilik özellikleri farklıdır. Bir finans veya kalite güvence yöneticisinin ayrıntılara dikkatli, insanlarla çok fazla yakınlaşmayı tercih etmeyen, zaman baskısı hissetmeyen ve dikkatini uzun süre sabit konulara odaklayan bir kişi olması onun başarılı olmasına yardım eder. Buna karşılık bir satış yöneticisinin, hızlı, hareketli, ayrıntılardan hoşlanmayan, insanlarla birlikte olmayı tercih eden bir kişi olması, onun mesleki başarısına katkıda bulunur. Bu iki yöneticinin sorunları farklı algılamaları, farklı çözüm önerileri getirmeleri, dolayısıyla da çatışmaları kaçınılmazdır. 

Herkes kendi mizacını erdem kabul eder ve kendine benzemeyen insanları “yanlış” bulur. “Farklılık evrendeki tek mükemmelliktir” demiş 13. yy’da bir düşünür. Bir kurum içinde iş rollerinin gerektirdiği farklıkları bir fırsat olarak görmek yerine, kendi özelliklerini ve bundan kaynaklanan farklı fikir ve yaklaşımları üstünlük olarak karşısındakine kabul ettirmeye çalışmak çatışma doğurur ve hiçbir iletişim tekniği ve semineri bunu çözemez. 

Nasıl, inşaat, fizik, kimya, makine mühendislikleri varsa, insan ilişkileri mühendisliği de vardır. Nasıl, mühendis olmayanların yaptığı evlerde yaşanabiliyorsa, insan ilişkileri mühendisliğinin kurallarından habersiz olanlar da, iyi arkadaş, iyi eş, iyi çalışan, iyi yönetici olabilir. Ancak mühendis olmayanların yaptığı evlerin orta güçte bir depremde yerle bir olması gibi, insan ilişkileri mühendisliğini bilmeyenlerin ilişkileri de, bir zorlama ve çatışmada yerle bir olur.

Bu nedenle, kişinin kendisiyle ilgili farkındalık kazandıktan sonra iletişim tekniklerini öğrenmesi, her çalışanın potansiyelini iş hayatında yansıtmasına ve doyumlu ilişkiler yaşamasına imkan sağlar. 

Anlaşmak için üç bileşen gereklidir:

  • Niyet 
  • Bilgi 
  • Gayret

İnsanların konuşa konuşa anlaşmaları, önce anlaşma niyeti taşımalarını, eğer bir çatışma varsa, bu konudaki teknik ve yöntemleri bilmelerine, sonra da gayret göstermelerine bağlıdır. Anlaşmak bir emek işidir ve olgunluk gerektirir.

İş rollerinin gerektirdiği farklıkları bir fırsat olarak görmek yerine, kişisel özelliklerini ve farklı görüşlerini kabul ettirmeye çalışmak çatışma doğurur; hiçbir iletişim semineri bunu çözemez.

yazar avatarı
Prof. Dr. Acar Baltaş
Prof. Dr. Acar Baltaş, Türkiye’de geniş kitlelere, psikolojinin insan ihtiyaçları ve iş hayatının sorunları için bir çözüm olduğunu gösteren öncülerden biri oldu. Stres ve beden dili kavramlarını Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la birlikte Türkiye’ye tanıttı. 1989 yılında yayınlanan “Üstün Başarı” kitabı öğrenmenin nöro-bilimsel temelleri ile öğrencilerin ihtiyaçları arasında köprü kuran ilk çalışma oldu. Ortaöğrenimini Istanbul Erkek Lisesi’nde, yüksek öğrenimini Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde tamamlayan Acar Baltaş, doktorasını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Nöroloji Anabilim Dalı’nda yüksek beyin fonksiyonları konusunda yaptı, klinik nöro-fizyoloji alanında Tıp Bilimleri Doktoru ünvanını aldı ve 1986 yılında Uygulamalı Psikoloji Doçenti, 1996 yılında Profesör oldu. 1977-1997 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anabilim Dalı’nda çalıştı. Yurtiçinde ve dışında yayınlanmış 100’dan fazla bilimsel çalışması bulunan Baltaş, 1983 yılından bu yana, iletişim ve tıbbi psikoloji alanındaki bilgilerini iş hayatının ihtiyaçları ile bağdaştırarak seminerler verdi, uygulamalar yaptı. Bu seminer ve uygulamalarında liderliğin kültür ve cinsiyetle ilişkisine (Türk kültüründe yönetmek ve kadın liderliği), duyguların kararlar üzerindeki etkisine ve zihniyet değişikliğine odaklandı. Acar Baltaş, yasal yollarla toplam 600.000 adet satışı yapılmış; bazılarının 40. baskıyı aştığı Stres ve Başaçıkma Yolları, Bedenin Dili, Ekip Çalışması ve Liderlik, Üstün Başarı, Hayalini Yorganına Göre Uzat, İnsana ve İşe Değer Katan Yeni İK, Türk Kültüründe Yönetmek, Akılsız Duyguların Cezasını Kararlar Çeker ve Baltaş Grubu Yönetim El Kitapları’nın yazarıdır. Baltaş, Türk kültürünün değer sisteminden çıkan dönüşüm programları ve ekip çalışması konusunda birçok kuruluşun uluslararası başarılarının hazırlayıcısı oldu. Türk A Milli Futbol Takımı’nın ve Galatasaray Futbol Takımı’nın psikolojik danışmanlığını yaptı, bu görevi Türk A Milli Futbol Takımı’yla sürdürdü. Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde antrenörlere yönelik, “genç sporcularda karakter gelişimi” ve “psikolojik performans danışmanlığı” programlarını yönetti. Ayrıca, 2009-2016 yılları arasında Harp Akademileri’nde kurmay subay adaylarına ve her rütbede terfi eden generallere kişilik ve liderlik eğitimleri verdi. Acar Baltaş, Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la kurucusu oldukları, iş hayatında gözlenebilir zihniyet değişikliği ve ölçülebilir iş sonuçları için kurum ve çalışan etkinliğini hedefleyen Baltaş Grubu’nu yönetmektedir. Prof. Dr. Zuhal Baltaş ile evli ve iki çocuk babasıdır.

Diğer Makaleler

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

Son Makaleler

En Çok Yorumlanan

Öne Çıkan Videolar

Hayatın Hakkını Vermek

Hayatın Hakkını Vermek | Prof. Dr. Acar Baltaş | TEDxIzmir

Mesleğimi nasıl seçmeliyim?

Kurumların yönetim felsefesini hayata taşıyan insan ve değişim projeleri üzerine çalışan Prof. Dr. Zuhal Baltaş, mesleğinizi nasıl seçmelisiniz konusu üzerine bilgi veriyor.

Hayalini Yorganına Göre Uzat

Prof. Dr. Acar Baltaş, TEDxAnkara'da yaptığı konuşmada istek ve başarı arasındaki ilişki ile "yatkın olduğumuz şeyleri hayal etmenin" önemini anlatıyor.

Öne Çıkan Kitaplar

yazar avatarı
Prof. Dr. Acar Baltaş
Prof. Dr. Acar Baltaş, Türkiye’de geniş kitlelere, psikolojinin insan ihtiyaçları ve iş hayatının sorunları için bir çözüm olduğunu gösteren öncülerden biri oldu. Stres ve beden dili kavramlarını Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la birlikte Türkiye’ye tanıttı. 1989 yılında yayınlanan “Üstün Başarı” kitabı öğrenmenin nöro-bilimsel temelleri ile öğrencilerin ihtiyaçları arasında köprü kuran ilk çalışma oldu. Ortaöğrenimini Istanbul Erkek Lisesi’nde, yüksek öğrenimini Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü’nde tamamlayan Acar Baltaş, doktorasını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Nöroloji Anabilim Dalı’nda yüksek beyin fonksiyonları konusunda yaptı, klinik nöro-fizyoloji alanında Tıp Bilimleri Doktoru ünvanını aldı ve 1986 yılında Uygulamalı Psikoloji Doçenti, 1996 yılında Profesör oldu. 1977-1997 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Anabilim Dalı’nda çalıştı. Yurtiçinde ve dışında yayınlanmış 100’dan fazla bilimsel çalışması bulunan Baltaş, 1983 yılından bu yana, iletişim ve tıbbi psikoloji alanındaki bilgilerini iş hayatının ihtiyaçları ile bağdaştırarak seminerler verdi, uygulamalar yaptı. Bu seminer ve uygulamalarında liderliğin kültür ve cinsiyetle ilişkisine (Türk kültüründe yönetmek ve kadın liderliği), duyguların kararlar üzerindeki etkisine ve zihniyet değişikliğine odaklandı. Acar Baltaş, yasal yollarla toplam 600.000 adet satışı yapılmış; bazılarının 40. baskıyı aştığı Stres ve Başaçıkma Yolları, Bedenin Dili, Ekip Çalışması ve Liderlik, Üstün Başarı, Hayalini Yorganına Göre Uzat, İnsana ve İşe Değer Katan Yeni İK, Türk Kültüründe Yönetmek, Akılsız Duyguların Cezasını Kararlar Çeker ve Baltaş Grubu Yönetim El Kitapları’nın yazarıdır. Baltaş, Türk kültürünün değer sisteminden çıkan dönüşüm programları ve ekip çalışması konusunda birçok kuruluşun uluslararası başarılarının hazırlayıcısı oldu. Türk A Milli Futbol Takımı’nın ve Galatasaray Futbol Takımı’nın psikolojik danışmanlığını yaptı, bu görevi Türk A Milli Futbol Takımı’yla sürdürdü. Türkiye Futbol Federasyonu bünyesinde antrenörlere yönelik, “genç sporcularda karakter gelişimi” ve “psikolojik performans danışmanlığı” programlarını yönetti. Ayrıca, 2009-2016 yılları arasında Harp Akademileri’nde kurmay subay adaylarına ve her rütbede terfi eden generallere kişilik ve liderlik eğitimleri verdi. Acar Baltaş, Prof. Dr. Zuhal Baltaş’la kurucusu oldukları, iş hayatında gözlenebilir zihniyet değişikliği ve ölçülebilir iş sonuçları için kurum ve çalışan etkinliğini hedefleyen Baltaş Grubu’nu yönetmektedir. Prof. Dr. Zuhal Baltaş ile evli ve iki çocuk babasıdır.
Personova Kişilik Envanteri Testi