“Kişilik psikolojisinin en temel soruları, “Ben kimim? ve “Ne için varım?” sorularıdır. Bunların cevabı olan varlığı anlamlandırma bireyin anlam duygusunu tanımlar. Doğal olarak bu duyguda değerlere ve iç potansiyele bağlı bireysel farklılıklar vardır. Anlam duygusu, bireyin hayat hikayesini oluşturur ve bireye kendini ifade etme fırsatı tanır. Hayattaki rolü ve bu rolün gerçekleşme süreci bu duyguda derinleşmeyi sağlar. Anlam duygusunun varlığı yaşama enerji olarak yansır. Anlam duygusunun yaşamdaki yeri 3 aşamalı olarak tanımlanır. 1. Keşif dönemi: Varlık sebebini tanımlama 2. Bağlanma: Bu yaşamsal anlamla bağlanma 3.Akış hali: Anlam duygusu yaşatan eylemlerle bir bütün olma. Akış hali sanat, yaratıcı faaliyetler ve bilimde kendiliğinden deneyimlenir ve otomatikleşir. Otomatikleşen akış halinde dış ödül veya motivasyona gerek duyulmaz. Anlamlı bir iş ortamı yaratılması, tatmin ve motivasyonun kalitesi işte anlam duygusunu artırır. Bütün bu duygular ve eylemler çift yönlü bir döngüyle birbirini etkiler. İş psikolojisi araştırmaları çalışanın iş terki ve işine atfettiği anlam arasında negatif korelasyon olduğunu göstermiştir. Bireyin var oluşunda ki kişisel anlam duygusunu yaratamaması “anlamsızlık duygusu”nu doğurur. Bu duygu yaşamdan zevk alma ve hatta yaşama şansını sınırlar. Patolojik psikoloji, adeta anlamsızlık duygusunun yol açtığı psikolojik sorunların bir toplamıdır.”
Yorum Bırakın
E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir