Yapılan araştırmalar sonucunda üniversite öğrencilerinin daha çok deneyime inandığı bilinir. Bir işin içine girmekle o işi dinlemek arasında büyük fark görürler. Bu sebeple kendi marka tanıtımlarını kariyer günlerinde yapmak yerine öğrencileri aralarına alan Unilever ile “Y Kuşağı” kavramlarının bağlantılarını bu yazıda bulabilirsiniz. Vizyolarının özünü oluşturan “we work to create a beter future everyday” söylemini merkeze alarak, değerlerini, sahip olduklarını, onları diğerlerinden ayırt ettirecek özellikleri, gençlerin perspektifinden bakarak onların dilinden söylediklerinin altını çiziyorlar.
Devamı“Günümüzde FARK ve HIZ önemli kavramlar olarak iş dünyasında yerini aldı. İyi olmak yetmedi, fark yaratmak farkı da hızlı yaratmak zorunluluk haline geldi. Bu zorunluluktan izlenen ve izleyen olarak iki tür kurum oluştu. Birileri yenilik yaratırken, diğerleri onları izlenilmekte. Fark taklit edildiği noktada artık “farklı” olmaktan çıkar. Artık yapılması gereken yeni bir farklılık peşine düşmek oldu. Farkı ve hızı yönetmek için yaratıcı düşünceye ihtiyaç duyulmaktadır. Yaratıcı düşüncenin, kuruma katma değer sağlayarak öne geçmesi yenilikçiliği doğurmaktadır. Yaratıcı düşüncenin yenilikçi düşünceye dönüşürken çok fazla fikir üretilmelidir. Ne kadar çok fikir olursa fark yaratma oranı da o kadar artar. Bu noktada bu fikirlerin doğru değerlendirilmesi önem kazanmaktadır. Kurumlarda “hayal uzmanı, ateşleme şefi, hız yöneticisi, düşünce geliştirme direktörü, şüphe yöneticisi, yaratıcılık şefi, nosyon yaratıcısı, çocuk direktörü” gibi yeni ünvanlara rastlanmaktadır. Sıradan olmamak sıra dışı olmayı getirmektedir. Ancak sıra dışı olmayı amaç değil öne geçmenin aracı olarak değerlendirmek gerekmektedir. Sıranın önüne geçme oranı, sıra dışı olma oranıyla doğru orantılıdır. Fakat değerlendirilmeyen sıra dışı fikirlerin ürettiği yenilik “gelişim” değil “gerişim” sağlar ve ayak bağı olur. Bu yazıda öne geçerek iz bırakan kurum kültürü yaratmanın anahtarlarına odaklanılmaktadır.”
DevamıTürkiye’de hayata geçirilen e-öğrenme uygulamalarının kullanım alanlarını dört ana başlık içinde incelemek istiyoruz. Bunlar, Üniversitelerdeki Uygulamalar, Şirketlerdeki Uygulamalar, Kamudaki Uygulamalar ve Bireylere Yönelik Uygulamalar. Her dört alanda da kendine özgü uygulama başlıkları ve uygulama modelleri bulunmaktadır. Söz konusu modeller ve uygulamalar kısaca aşağıdaki maddelerde açıklanmaktadır.
DevamıKadınların karşı karşıya oldukları cam bir tavan değil , kalın bir tabaka erkektir. Türkiye’de yükseköğretim alanında kadın statüsündeki çelişki gelişmiş ülkelere kıyasla daha fazladır. Kadının bir sektörde yükselmesi ve tanınması için daha fazla çaba harcaması gerekmektedir. Düzce Üniversitesi kurucu rektörü tarafından başlatılan projede yükseköğretimde kadın liderliği projenin konusu olmuştur. Bu makalede de TULIP adının verildiği bu projenin amaçları ve sonuçları üzerinde durmaktadır.
DevamıBugüne kadar yürütülen kurumsal e-öğrenme uygulamaları zengin deneyimler kazandırmış bulunuyor. 2000’lerin eşiğinde heyecanlı bir inançla giriştiğimiz projeler bugün sağlam temeller üzerinde ilerliyor. Deneyimlerden çıkarılan derslerin ve proje uygulamalarından elde edilen somut sonuçların yanı sıra, görüşlerine başvurulan onlarca farklı firmadan ve onbinlerce çalışandan derlenen veriler sonuçlar bir dizi saptama yapmayı kolaylaştırıyor.
DevamıToplumun tüm bireylerinin iyi kurumsal vatandaş kimliği ile bilgi toplumuna evrilmesinde sorumluluk sahibi olduğunu düşünen Türk Telekom’un , kendi sorumluluğundan yola çıkarak, ülkede yaşayan tüm görme engellilerin faydalanabileceği bir platform sağlayarak onların bilgiye erişimine katkıda bulunmayı hedefledikleri bilinir. Projede, ülkede yaşayan tüm görme engellilerin faydalanabileceği bir platform sağlayarak onların bilgiye erişimine katkıda bulunmayı hedeflenir. Sesli kitap uygulamasına erişimi kolaylaştıran Türk Telekom bu süreçte Boğaziçi Üniversitesi ile çalışmıştır. Bu makale oluşturulan sesli kitap projesinin hangi hedefle oluşturulduğu konusundan, projenin nasıl ülke çapında duyurulduğundan aşama aşama bahsediyor.
DevamıKurumların dijitalleşme ölçüsü, kurum kültürünün yenilikçiliği ile doğru orantılıdır. Bu yazının konusu ise, kurum kültürünün yenilikçiliğinin, o kurumun var olduğu ülke kültürü ile bağlantısıdır. Türk kültürünün bilimsel kültür değerlerinin yenilikçiliği özendiren bir yapıya sahip olup olmadığı ele alınmaktadır.
DevamıOECD Türkiye’nin Gallup verilerinden düzenlediği rapora göre, ülkemiz verileri cinsiyete göre yorumlandığında, kadınların yüzde 47’si “bir başkası adına çalışmaktansa, risk alıp kendi işini kurmayı tercih edeceklerini” söylerken, erkeklerde bu oran yüzde 56 ile biraz daha yüksek. Risk algısı konusunda geçmişte yapılan çalışmalar da kadınların kariyer seçimlerinde ve finansal kararlarda erkeklere göre daha tedbirli davrandığını destekler niteliktedir. Yazar akıl vermekle empati kurmak arasındaki ince çizginin kadının girişimcilik potansiyeline getirdiği sınırlamayı gözler önüne seren bulgulara yer vermiştir. Makalede iş hayatında motivasyonun anlam duygusu yaklaşımı ile yeniden yapılandırıldığı ve yeni yaklaşımın başarıyı getirmesinde kadınların aktif rol oynadığından bahsediliyor.
DevamıKüresel Girişimcilik Raporu (GEM) 2011 raporunun öne çıkan mesajlarından bir tanesi devlet desteği olmadığında bir ülkede girişimciliğin gelişmesinin çok zor olduğu idi. Devletler girişimciliği farklı şekillerde destekleyebilmektedirler. Bunlar eğitim, bilgi paylaşımının artırılması, finans, yasal düzenlemeler ve bürokratik şartlar olarak ayrılmaktadır. 2011 senesinde Türkiye’nin de dahil olduğu 17 ülkeden 434 kadının katılımıyla Kadın Girişimciler İçin Mentor Ağı oluşturulmuş ve kendilerine bir sertifika verilmiştir. Bu kişilerin kadın girişimcilere iş kuruluşunda, işletmesinde ve gelişmesinde destek olması ve tavsiyelerde bulunmaları beklenmektedir.
DevamıTers yüz yöntemi,teorik bilgiyi sınıf ortamından çıkartarak sınıfı tartışma,analiz etme,vaka çözümleme gibi çalışmaların yoğun olarak kullanıldığı bir uygulama alanı dönüştürerek bilginin içselleştirilmesinin sağlandığı bir yöntemdir.Bu makalede de geçen hafta Kuveyt Türk ile gerçekleştirilen bu yeni model ile sorulan sorulara değinilmiştir.
DevamıTers yüz öğrenme şeklinde, sınıftaki çalışmalar evde, evdeki çalışmalar da sınıfta yapılır. Katılımcı, konuyu evde çalışarak sınıf ortamına gelir. Sınıf ortamında ise uygulamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirilir. Ters yüz öğrenmenin en temel ilkesi konuyu evde öğrenmek ve sınıfta da uygulamaya katılmaktır. Bu eğitim modelinin kurumlarda uygulanması konusunda çalışmalar görülmektedir. Ters yüz kurumsal eğitimler, katılımcıların eğitimde öğrendiklerini işlerinde bir an önce kullanabilmesini amaçlar. Bu amacın yanında eğitime katılan bireylerde amaç odaklı öğrenme görülür. Makalede ‘Flipped Learning Network’ tarafından bir eğitim modelinin ‘ters yüz öğrenme’ olabilmesi için şartları uzmanın gözüyle okuyup, değerlendirebilirsiniz.
DevamıHer zaman bağlantıda ve her şeye hazır olma çağında teknolojinin bireysel ve toplumsal açıdan hem pozitif hem de negatif etkileri olduğu tartışılamaz bir gerçek. Bireysel açıdan sosyal kıyaslanma mutsuzluk getirisi olarak belirlense de teknolojik olarak daha gelişmiş ülkelerin mutluluk düzeylerinin daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bu da konuya toplumsal açıdan bakmayı doğurur. Eğitim, sağlık, ulaşım ve enerji gibi birçok yönden teknoloji topluma rahatlık ve refah sağlamıştır. Bu makalede de bu gelişmeler detaylı bir şekilde aktarılır.
DevamıCiro her kurumun işleyişi için önemli bir etken olmaktadır.Ciro ve kara giden yol ise çalışanın doyumundan geçmektedir.Bu makalede de hizmet-kar değer zincirinden bahsedilmektedir.
Devamı“Nasıl bir dünyada öğreniyoruz?” “Güncel öğrenme eğilimleri neler?” Bu sorular, eğitim profesyonellerinin en çok üzerinde durduğu sorulardan. Özetle, yeni dünyada, öğrenenler daha aktifler, içerik zenginliği ve ağ merkezli erişim kolaylığı, öğrenme deneyimlerini yepyeni bir boyuta taşıyor.
DevamıM.Ö. 6. yüzyılda yaşamış olan Çin Düşünürü Sun Tzu stratejinin atası olarak bilinmektedir. Sun Tzu’nun “ Savaş Sanatı” adlı eseri günümüz iş dünyası için yazılmış birçok kitaba esin kaynağı olmuştur. Sun Tzu stratejide konumlandırmanın önemine ilk dikkat çeken kişidir. Konumlandırmanın fiziksel ortam koşullarından ve çevredeki rekabetçi oyuncuların yaklaşımlarından etkilendiğini ve strateji oluşturmanın yapılacaklar listesi hazırlamak olmadığını, tam tersine değişen koşullara hızlı ve doğru cevap vermek olduğunu ortaya koymuştur. Sun Tzu, bilmek, öngörmek, hareket etmek ve konumlamak olmak üzere kitabında 4 yetiden bahsetmektedir. Bunu pazarlama dünyasına uyguladığımızda bilmeyi, pazarı anlamak, öngörmeyi, pazardaki değişkenleri ve sabit olanları hesaba katmak, hareket etmeyi, değişkenlere göre ve konumlandırmayı sabitlere göre strateji belirmek olarak ifade edebiliriz. Livon simülasyonu gerçek hayatta karşılaşılan pazar parametrelerine uygun olarak bu dört yetiyi katılımcıların kullanabileceği ve geliştirebileceği bir ortam yaratmaktadır.
DevamıStratejik düşünmek, kurumları ve toplumları uzun dönemde ayakta tutacak ve daha da ileriye götürecek tercihler yapmaktır. Şirketler açısından stratejik tercihler, daha fazla müşteri değeri yaratmak ve en üst düzeyde kâr elde etmek anlamına gelmektedir. Bu bağlamda bakıldığında, stratejik liderlik, uzun dönemde rekabet üstünlüğü kazanmayı ve bu üstünlüğü sürdürmeyi hedefleyerek düşünmek, hareket etmek ve başkalarının da aynı şekilde düşünüp davranması yönünde onları etkilemektir. Stratejik lider geleceğe uzanan vizyonuyla stratejik tercihlerini birleştirebilen kişidir. Ayırt edici özelliği, vizyon, strateji, mali politika, pazar odaklılık, ürün ve hizmetler, kurum kültürü gibi liderlik “silahları”nı, şirketi rakiplerinden farklı ve kalıcı kılmak için kullanmasıdır. Bunu için, kısa dönemli sonuçlarla uzun dönemli bakışı bağdaştırması ve çok seçenekli ve geniş bir perspektif benimsemesi gerekir.
DevamıDüne kadar uzun vadeli stratejiler üzerine düşünüp öngörüde bulunmak önemliyken, bugün stratejiyi değiştirme çevikliği ,ve çalışanlara da yeni hedeflere hızlı adaptasyon ve hareket edebilme yetisi kazandırmak önemli. Çünkü değişime, hızlı cevap veremeyen şirketlerin gelecekte var olmaları mümkün olmayacak. Bu dönemde güçlü kalabilmek her zamankinden daha çok esneklik ve dayanıklılık gerektiriyor.VUCA ,çağında da çeşitli bakış açılarını cesaretlendirerek yaratıcı ortamlar sağlayan liderler kurumlarına başarıyı getirecektir. Öğreten değil, birlikte öğrenen bir kültür yaratmak çevik liderlerin, öncelikleri arasında olmalıdır.
DevamıÇevik Liderler yapıcı ve adaptif duygu yönetimini temsil eder, yıllar geçtikçe işe bakış ve değerlendirme kriterleri değişime uğramış durumda. Artık iş başında olmak verimlilik anlamına gelmemekte, artık liderlerden duygunun yönü ve yoğunluğuna uyum sağlamayı yönetmeleri beklenmekte. İş yaşamının genç çalışanları benci ve güç odaklı yöneticileri değil, yenilikçi hedefleri olan, insani değerleri yüksek, azimli ancak başkalarının düşüncesine değer veren lideri aradıkları görülmüştür. Alçakgönüllülük yetkinliğinin farkına varan ve rekabetçi avantaj gücü elde etmek isteyen işletmeler bu yetkinliği kurumun bir yetkinliği haline getirmenin peşine düşmüş durumdadırlar. Dünyada ve kurumlarda kapital dünyanın getirdiği bireysellik ile performans yönetiminde 360 ile yaşanan sıkıntılar alçakgönüllü liderliğin ölçümlenmesinde de sorunlar yaratmaktadır. Geribildirim alçakgönüllü liderlikte en öne çıkan kavram olarak gözükmekte bu sebeple kurumların geribildirim kültüründe de fark yaratmaları istenmektedir. Ayrıca kadınların bu yetkinlikte yaratacakları fark göz önüne alınarak önlerinin açılması sağlanmalıdır. Alçakgönüllüğün ölçümlenmesi ve gözlenmesi içinde Hogan envanterleri bize belirli başlıklarda bize destek vermektedir. Bu özellikler, Güç ihtiyacı, Onay ihtiyacı, Keyfe dönüklük, Kibirlilik, Başına buyrukluktur.
DevamıBiz yüksek hizalama ve yüksek özerkliğe ulaşmaya çalışıyoruz. Burada liderler hangi problemlerin çözüleceğine odaklanır, ancak nasıl çözüleceğini ekiplere bırakırlar.
DevamıYıllardır kurumsal akademiler birçok özel ve devlet kuruluşunun en büyük destekçisi olmayı sürdürmektedir. Fakat bazı sebeplerden dolayı kurumsal akademiler başarısız olur ve çöker. Kurumsal akademilerin yükselişleri ve düşüşleri sırasında yapmış olabilecekleri ihtimal olan bazı hatalar bu makalede bulabilirsiniz. Bu hatalar, çalışan sayısındaki fazlalık, görev almaktan kaçınmak, hareket planının başarıyla uygulanamaması, pazar anlayışı, teknolojiyi anlamakta ve uygulamakta başarısız olmak, iş akışı sırasında öğrenmeyi göz ardı etmek olarak sıralanmıştır. Fakat unutulmamalıdır ki iyi kurum akademileri önlerine çıkan problemler karşısında kendilerine yol haritası çıkardıklarında hedeflerine ulaşmaları daha kolay olur.
Devamı