Patron çalışanlarının zamanı için mi yoksa etkinliği için mi para öder? Bu yazı bu kritik soruya cevap arama vaadini en başta okuyucuyla paylaşırken, performansı yönetmeyi zorlaştıran etmenlerin hibrit çalışma düzeniyle etkileşimini ele alıyor, emeği değerli kılan çalışanlar ve yöneticiler açısından durumu analiz ediyor, yapay zekânın iş gücü kaybıyla ilişkisini ve metaverse evreninin iş hayatına getireceklerini etraflıca değerlendiriyor.
DEVAMINI OKUYapay zekâya şüpheye yer bırakmayacak biçimde güven duyulması, eleştirel düşüncenin şüphesiz ki önüne geçiyor. Otomasyon yanılgısı, maliyeti çok ağır olabilecek karar hataları ile akılcı kararların önünde engel oluşturuyor. Uzmanlar, otomasyonun başarılı bir şekilde benimsenmesi için insan-otomasyon etkileşimini kritik görüyor. Bu yazı, otomasyon yanılgısı ve sistem tasarımı arasındaki ilişkinin anlaşılmasında ve karar süreçlerinin yönetilmesinde önemli tespitlere dikkat çekiyor.
DEVAMINI OKUGünlük karar anlarında bilgiler kapsamlı ve derin bir şekilde işlenmez ve örgütsel kararlar hatalı seçimlerle ortaya çıkar. Temel görevi karar vermek olan yöneticilerin olası karar hatalarının farkında olması, önyargıları yönetmeleri için ön koşuldur. Bu yazıda kurum stratejilerini etkileyen on temel önyargı, yöneticilerin faydalanabileceği önerilerle ele alınmıştır.
DEVAMINI OKUKatılımcıları işlerinden alı koymaktan öteye geçemeyen “kapkaç” eğitimler maliyet avantajı nedeniyle daha fazla tercih edildiği için, uzman ön görüsüyle hazırlanan programların önünü kesiyor. Buna kıyasla, iyi kurgulanmış eğitim programlarının kısıtlı kaynakla dahi değişimi başlatma gücü bulunuyor. Bu yazı, önyargı eğitimlerine önyargıyla yaklaşmamak için karar vericilere ışık tutmayı amaçlıyor.
DEVAMINI OKUBilinçdışı önyargı ve çeşitlilik eğitimleri, kurumların doğru yaklaşım ve uygulamaları çalışanlar arasında yaygınlaştırmayı önemli gördüğü alanlardan birini oluşturuyor. Ancak zorunlu tutulan, değişim motivasyonu sağlamayan veya eğitim sonrası izleme yapılmayan yanlış eğitim uygulamaları önyargıları yönetmeyi zorlaştıyor. Bu yazı yanlış uygulamaların ortak özelliklerini ve istenmeyen sonuçlarını değerlendirerek kurumların gelişim süreçlerine ayna tutuyor.
DEVAMINI OKUİnsanların karar alırken sıklıkla irrasyonel davrandıkları konusunda birçok araştırma yapılmış ve bu araştırmalarla da irrasyonel davranışın sistematik bir şekilde devam ettiği gösterilmiştir. Ancak öğrenme, uzmanlık, disiplin ve uygun kurum iklimi gibi alanlara yatırım yapmanın, buna sebep olan önyargıların azaltılmasına yardımcı olacağı değerlendirilmektedir. Bu makalede kurumlara maliyeti yüksek önyargılardan biri olan bağlılığın artması (escalation of commitment) ele alınmış, bu önyargıyı besleyen düşünsel eğilimler incelenmiştir.
DEVAMINI OKUAynı şeyi duyuyoruz farklı yorumluyoruz, aynı şeyi yaşıyoruz, farklı hissediyoruz, aynı uyarana maruz kalıyoruz, ortaya farklı davranış koyuyoruz. Peki, bu algı farkı işe alım sürecini nasıl etkiliyor? Doğrulama, projeksiyon, statüko, görüntü ve daha birçok yanlılık bu kritik karar sürecinde rol oynuyor. Bu makalede işe alımın bilinçsiz önyargılarını kapsamlı biçimde tanıma fırsatı bulacaksınız.
DEVAMINI OKUDuygu ve düşünceyi bir çırpıda yönetmek görece kolay olmayabilir ancak davranışı yönetmek nispeten daha kolaydır. Bu makalede uzaktan çalışırken iş performansınızı belirli bir seviyede tutmanın ve zihinsel dayanıklılığınızı geliştirmenin 8 yolunu öğreneceksiniz.
DEVAMINI OKUİyimserlerin yaşam doyumlarının ve iyilik hallerinin daha yüksek olduğu, depresyon ve umutsuzluktan uzak oldukları birçok araştırmayla ortaya konmuştur. Bir kurum içinde çalışanların öz yeterliliği kurumsal performansı doğrudan etkilediği düşünülürse hem birey olarak hem de kurumsal performansın yükselmesi için önemli olan noktalar nelerdir? Bu makalede bu konudaki bu ve benzeri soruların cevabını bulabilirsiniz. Psikolojik sermaye, sorunların çözümü konusunda sonuç verecek nasıl bir yaklaşım sağlar? Psikolojik sermaye olumsuz geri bildirimlerin hayal kırıklığı ile başa çıkmaya, zorluk ve engellerle mücadeleyi göze almaya yardımcı olur, kişiyi başarılı kılacak motivasyonu ve zihinsel süreçleri harekete geçirir. Psikolojik sermayeyi olumlu tutum (iyimserlik), umut, yılmazlık ve öz yeterlilik olarak belirten yazar ve kurumsal gelişim için sermaye çeşitleri ve liderin psikolojik sermayesini de açıklayarak konuya açıklık getirmiş, okuyanlara yol göstermiştir.
DEVAMINI OKUGünümüzün dalgalı, rekabetçi ortamında hayatta kalmak ancak tüm potansiyelin hayata geçirilmesi ile mümkün. Peki bütün bunları başarmak için ne yapmak gerekiyor? Bu konuda yeni sayılabilecek bir pozitif psikoloji alanı bize yeni bir ufuk açabilir, o da “psikolojik sermaye” kavramı. Pozitif psikolojik sermayenin öne çıkan özelliği de umut, iyimserlik, öz yeterlik ve yılmazlık bileşenlerinin her birinin ölçülebilir olması ve verilecek eğitimlerle bireylere kazandırılabilmesi ve geliştirilebilir olmasıdır. Bu dört boyutu nasıl güçlendiririz? Bu makalede bu sorulara cevaplar aranmıştır.Çalışanlarından en yüksek verimi bekleyen yöneticiler, çalışanlarının güçlü ve yetersiz yanlarını, kişiliklerine bağlı olarak olumlu ve olumsuz davranış değişkenlerini anlamalı, bunların işlerine olan etkisini belirleyerek daha fazla veri için neler yapılabileceğini değerlendirmeli yani “psikolojik sermayelerine” yatırım yapmalıdırlar.
DEVAMINI OKUYazar kendi hayat hikayesinden yaptığı çıkarımlarla, bilgiyi doğru yerlerden araştırıp, öğrenip, kendinize en uygun olanı, sadece kendi kararınızla uygulamamız gerektiği anlatılmıştır. Alınan bu zor kararlar aslında kişiyi gerçek beni keşfetme yolculuğuna çıkardığından bahsedilir. Her batış, iyi farkında olunursa, yukarılara, daha güneşli günlere ilerlemek ve kişinin kendisini geliştirmesi için fırsattır. Öğrenmek ve gerçeklerle yüzleşmek insanın kendini bir sonraki zihinsel seviye ulaşmada yer alan yapı taşlarındandır. İnsan kendisini tanımak için, ne mutlu eder? Gerçekten ne istiyorum? Gibi soruları kendisine sormalı ve verdiği cevaplar izinde öğrenme yoluna girmelidir. Gerçeklerden kaçmamalı, sorunları analiz ederek dersler çıkarmalıdır. Herkesin hayatta karşılaşacağı yükler ve psikolojik sermayesi farklı olabilir. Bunu anlamak ve çözümler üretmek yine bizim elimizden bu nedenle samimiyetle kendimizi tanıma yolundan devam etmemiz gerekmektedir.
DEVAMINI OKUEn doğru lider olmak için sadece üniversite yeterli mi? Üniversite ve iş hayatına bakıldığında, üniversitede öğrenilen çoğu teorik eğitim iş hayatının beklentilerini karşılayamaz durumdadır. Bazı kurumlarda yeni mezunlar işe başladıklarında birtakım oryantasyon süreçlerinden geçerler, burada bireyin pratik kazanması beklenir. Çalışanın değişen ve gelişen ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak mesleki ve kişisel gelişimi hedefleyen eğitimler planlanmalıdır. Fakat genele bakıldığında en önemli nokta bireyin üniversite süreci ve bu süreçten ne kadar yararlandığıdır. Kişi üniversitedeki görev ve sorumluluklarını profesyonel iş hayatında alacağı sorumluluk gibi görüp, değerlendirip kendine beceriler katmalıdır.
DEVAMINI OKUEY kendilerini ikinci bir üniversite olarak tanımlar. Firmada yeni mezunlarla düzenlenen mülakatlarda elenen adayların ortak özellikleri olduğu görülmüştür. Mülakatı geçemeyen adayların sunuş becerileri, geçmiş deneyimleri ve ekip üyesi olarak çalışmalara katılma örnekleri yetersiz olarak kaydedilmiştir. Adayların çalışmak istedikleri kurum ve rol hakkında bilgi edinmeden mülakata gelmeleri mülakat sırasında zorlanmalarına sebep olmuştur. Adayların üniversite yıllarında kendilerine kattıkları birtakım yetiler ve deneyimler mezun olduklarında daha çok değer kazanmaktdır. Bu şekilde deneyime sahip kendini geliştirmeye çalışmış adaylar başaralı olmaya bir adım daha yakın olacaklardır. Bu yazıda hangi özelliğe sahip adaylar kısa vadede başarılı oluyor, hangi adaylar orta vadede başarılı oluyor sorularının cevaplarına ulaşabilirsiniz.
DEVAMINI OKUBu makalede , ‘yetenek’ sözcüğünün tanımı ve onun çalışanlar için anlamı açıklanıyor. İnsanların hangi özellikleriyle işyerlerine neler katabileceklerini anlatırken aynı zamanda iş potansiyellerinin performansa dönüşmesine vurgu yapıyor.
DEVAMINI OKUYanlış bir işe alım kurumda yüksek maliyetlere neden olur. İşe alınan çalışanın yerine farklı bir kişiyi getirmek çalışan yıllık maaşının üçte biri oranındadır. Yanlış adayın işe alımı ölçülebile zamanın yanında , düşük is tatmini , keybedilen müşteri , müşteri memnuniyetsizliği gibi hayati faaliyetleride ortaya çıkarmaktadır. Kültürel uyumsuzluk yanlış işe alımlarda etkili olan sebeplerden biridir. Bu makalede de daha iyi işe alımlar için önerilerden bahsedilmektedir.
DEVAMINI OKULiderlikte güvenli liman liderliği nasıl olur?. Kederle başa çıkmaları için onları cesaretlendirecek kadar onlara önem veren liderlere ihtiyaç duyarlar. Öyleyse bu ihtiyaç nasıl giderilir? Bu makalede okuyucu bu konuda önemli ipuçları bulabilir. Böylece kendinizi ve ekibinizi sağlıklı bir yüksek performans düzeyine taşıma fırsatını da yakalarsınız.Hepimiz, mecazi anlamda rehin alınıyor, patronlarımız, iş arkadaşlarımız, müşterilerimiz, aile üyelerimiz ve gün içinde etkileşim kurduğumuz herhangi biri tarafından tehdit edilmiş, kullanılmış veya haksızlığa uğramış hissediyoruz. Bizi kendi yaşantılarımız dahi rehin alabiliyor. Hatta kendi zihniyetimize, duygu ve alışkanlıklarımıza rehin düşüyoruz. Bu yazı, yaşanmış bir örnek olay üzerinden çatışmaları sorgulamaya fırsat vermekte. Çatışmayla başa çıkmak için, çatışmanın kökeninde yatan farklılıklarla birlikte, kayıpların yol açtığı duyguları anlamamız gerektiğinden yola çıkarak, değişim ve kayıp dönemlerinde, çalışanların güvenli liman liderliğine ihtiyacı vardır denilmektedir.
DEVAMINI OKUKarşılıklı müzakere sürecinde gerek bireysel gerek ise kurumsal hedeflenen başarı yakalanamadığında süreç yönetimi büyük önem taşımaktadır. Kişinin /kurum temsilcisinin böyle bir durumda panik olmadan, müzakeredeki kendi ve veya karşı savlardaki olumlu verilere odaklanarak, gereğinde hatalarını kabul ederek gelecekte ki bireysel ve kurumsal başarının temellerini atmaya yönelik girişimlerde bulunması gereklidir.
DEVAMINI OKUDeğişim bireylerin geçmişi ve yaşanmışlıklarını unutmadan zihniyet değişikliği mümkündür. Bu makalede çalışanların algısı değiştirilerek öğrenme çalışmalarının neden değiştirilmesi gerektiği ve nasıl verimli hale getirilebileceği anlatılıyor.
DEVAMINI OKU“Tarım ve hayvancılıkla başlayan insanlık serüveni, oynadıkları bilgisayar oyunlarında sosyalleşen ve hayatlarını sanal ortamlarda buluşarak geçirmeyi, “merhaba nasılsın” yerine “sen hangi sürümü kullanıyorsun, bendeki farklı, aynı sürümü yükleyip orada buluşalım mı” şeklinde iletişim kurmaya tercih eden bir çağa doğru gidiyor. Bu hız ve değişimin içinde koşturup hiç bir şeye yetişemediğimizi düşünerek hayıflanmak ve yaşanan AN’a odaklanamamak mutsuz eden ve yetersiz olduğumuzu düşündüren bir tutum olacaktır. Bunun yerine, yapılan her eylemde içinde bulunulan AN’a odaklanmak, onu anı beş dakika dahi olsa anlamlı, geri getirilemez ve eşi bulunamaz gibi yaşamak, önceki anın kaygısı, gelecek zamanın telaşı yerine yaşanan andaki eylem ve kişilere değerini vermek, yaşam doyum puanımızı yükseltir ve acaba bize kendimizi daha iyi hissettir mi? O halde çözüm, farklı ve birbirinden kopuk alanlar gibi düşünülen, iş, özel, sosyal gibi alanların, aslında bireyi geliştiren, farklı beceriler kazanmasını ve olgunlaşmasını sağlayan bir bütün olduğunu kabul edebilmekten geçmektedir.
“Yaşam bir bütündür. Bir kişi yaşamın herhangi bir alanında yanlış yapıyorsa, diğer bir alanında da doğru olanı yapamaz.” Gandi.”
Mutluluğa giden üç yol, sahip olmak, yapmak ve olmaktır.Yaşam doyumu yüksek olan insanlarda mutluluk düzeyi artış göstermektedir.Fakat insanlar daha fazla paraya sahip olunca daha fazla mutlu olacaklarını düşünürler ama bu düşünce kısmen doğrudur.Tüm bunların gerçekleşmesi için en önemli üçüncü etken ise zaman olup tün herkese eşit olarak verilmiş tek kaynaktır.Bizlerin pişmanlık yaşamaması için para zaman ve mutluluk dengesini iyi kurması gerekmektedir.
DEVAMINI OKU